Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Filistin Dışişleri Bakanı ve İİT Genel Sekreteri ile birlikte İİT İcra Komitesi Olağanüstü Toplantısı sonrasında düzenlediği Ortak Basın Toplantısı, 01.08.2017, İstanbul

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU-

Çok değerli basın mensupları,

Ülkemizin İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı ve İcra Komitesi Başkanı sıfatıyla Harem-i Şerif’teki son gelişmeleri ele almak amacıyla yaptığı çağrı üzerine düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı İcra Komitesi Olağanüstü Toplantısını az önce tamamladık.

Dışişleri Bakanları düzeyinde yapılan bu toplantı, İcra Komitesi toplantısı olmakla birlikte, konunun önemi ve İslam alemi bakımından taşıdığı hassasiyet çerçevesinde, tüm İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin katılımına açık olarak yapıldı. Toplantıya İcra Komitesi’nde yer almayan birçok ülkenin Bakan düzeyinde katılmasını memnuniyetle karşıladık. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu toplantı İslam aleminin Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hususundaki kararlılığının, ayrıca Filistin ve Kudüs davasına desteğinin en güçlü biçimde teyidi bakımından önem taşıyor.

Kıymetli basın mensupları,

Toplantıda kabul edilen ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin ortak tutumunu temsil eden bildirgede, Kudüs’te İslam idaresinin tesisinden itibaren ortaya konulan örnek dini hoşgörü ve Harem-i Şerif’in İslam’ın en mukaddes üç mabedinden biri olduğu en açık şekilde vurgulanmakta, Filistin Devleti’nin başkenti Doğu Kudüs üzerindeki tüm egemenlik hakkına halel getirecek her türlü girişim reddedilmektedir.

Kitlesel barışçıl gösterilerle ve dualarla yasadışı İsrail işgali ve uygulamalarının karşısında duran Kudüs halkını buradan selamlarken, barış sürecinin yeniden canlandırılmasına dönük uluslararası çabalara desteğimizi ve yerleşik parametrelerin güçlendirilmesi gereğini bu vesileyle hep birlikte vurguladık.

Bildirgede ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın 22 Temmuz günü İslam Zirvesi Dönem Başkanı olarak yaptıkları açıklamadan duyulan memnuniyet de ifade edilmektedir. Bildirgemizin İslam İşbirliği Teşkilatı namına dünya kamuoyuna güçlü bir mesaj verdiğini düşünüyorum.

Değerli basın mensupları,

Sayın Cumhurbaşkanımız krizin tam ortasında İslam Zirvesi Dönem Başkanı olarak yaptıkları açıklamada tüm İslam aleminin ortak tepki ve beklentisini yansıtmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ayrıca gerçekleştirdikleri telefon görüşmesiyle Başkan Abbas’a tam desteğimizi bildirmiştir. Ben de aynı günlerde çok sayıda mevkidaşımla telefon görüşmeleri yaparak konuyu tüm arkadaşlarımızla, Dışişleri Bakanı arkadaşlarımızla ele aldım. Neticede Kudüs halkının ve Filistin’in kararlılığı galip geldi. Başarıya ulaşılmasında Filistinli kardeşlerimizin birlik içinde hareket etmiş olmaları elbette belirleyici olmuştur. Başkan Abbas’ın bilge yönetiminin ve Ürdün Kralı Abdullah, Hâdim’ül Harameyn Şerifeyn ve birçok liderin gayretlerinin de çok büyük payı olmuştur elbette.

Toplantının açılışında yaptığım konuşmada Sayın Cumhurbaşkanımızın imkanı olan tüm Müslümanların Kudüs’ü ve Harem-i Şerif’i ziyaret etmeleri yönündeki tarihi çağrısını hatırlattım. Kudüs halkının yanında durmanın İslam aleminin boynunun borcu olduğunu da özellikle vurguladım. Krizin İsrail siyasetine de kendi içlerindeki aklıselim sahibi sesleri daha fazla dinlemelerini öğreteceğini umuyorum. İsrail aklıselim anlayışla adımlar attı ve bundan sonra aynı hataların tekrarlanmamasını buradan özellikle beklediğimizi de vurgulamak isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız 20 Temmuz’da, Cuma’dan bir gün önce İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’i arayarak bu işin yanlışlığını doğrudan kendisine anlattı ve bu kısıtlamaların derhal kaldırılması gerektiğini de özellikle vurguladı.

Çok değerli basın mensupları,

İslam alemi olarak her alanda Filistin ve Kudüs davasına desteğimizi sürdüreceğiz, birlik ve dayanışma içinde olacağız. Bu çerçevede, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Filistin konusunda eşgüdüm rolünü de daha da geliştireceğiz. Türkiye de aynı şekilde Hükümetiyle, sivil toplumuyla ve vatandaşlarıyla Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir.

Ben bu toplantının gerçekleştirilmesinde görev alan tüm arkadaşlarımıza, İslam İşbirliği Genel Sekreterine ve tüm sekretarya çalışanlarına huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Ayrıca, tüm çalışma arkadaşlarıma da çabaları, katkılarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Filistin Dışişleri Bakanı Riad kardeşime de bu vesileyle bir kere daha hoşgeldin diyorum.

Teşekkür ediyorum.