DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları; geçtiğimiz
günlerde yaptığımız Afrika turundan sonra bugün Gambiya Dışişleri Bakanı,
değerli kardeşim, Ousainou Darboe’yu Ankara’da, Türkiye’de ağırlamaktan
büyük bir memnuniyet duyuyorum. Üç hafta aradan sonra ben de Ankara’da
bulunmaktan ayrıca mutluluk duyuyorum. Kıbrıs Konferansı, G-20 Hamburg
Zirvesi, İslam İşbirliği Teşkilatı 4. Dışişleri Bakanları Konseyi
toplantısı ile Liberya ve Burkina Faso’ya yaptığım ziyaretler çerçevesinde
Ankara’dan tam üç hafta uzak kalmıştık. Bu vesileyle sizleri de tekrar
görmekten mutluluk duyuyorum.
Gambiya’yla geçtiğimiz yıl özellikle seçimlerden sonra çok yakın
işbirliğimiz oldu. Demokratik bir dönüşüm sürecini Gambiya başarılı bir
şekilde tamamladı. Bu süreçte Gambiya’ya en güçlü desteği veren ülkelerden
biri Türkiye olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ve yeni
Cumhurbaşkanını ilk arayan Cumhurbaşkanlarından biri de Sayın
Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmuştur. Parlamento seçimleri dahil bu demokratik
geçiş sürecinin kalıcı olması için önümüzdeki süreçte Gambiya’ya desteğimiz
devam edecek.
Bugün çok değerli kardeşim Ousainou’yla baş-başa yaptığımız görüşmede,
heyetler arası yaptığımız görüşmede ikili ilişkileri nasıl ileriye
götürebiliriz, Gambiya’ya nasıl yardımcı olabiliriz, ikili ticaret
hacmimizi nasıl artırabiliriz ve Gambiya’da özellikle belirli alanlarda
yatırımları nasıl gerçekleştiririz, bunları konuştuk. Gambiya’nın özellikle
tarım, turizm, enerji sektöründe bizden talepleri oldu. Bu konularda bizim
de tecrübelerimiz var, gerek devletimizin, gerek özel sektörümüzün. Bu
tecrübelerimizi Gambiya’yla paylaşacağız ve bu sektörlerin Gambiya’da
gelişmesi için her türlü desteği vereceğiz. Buradan özellikle Türk
firmalarına Gambiya’da yatırım yapmaları için çağrıda bulunuyorum. Her
türlü imkânlar var ve Gambiya Hükümetinin de Türk firmalarına her türlü
desteği vereceğini biliyoruz. Biz de firmalarımızı her yerde olduğu gibi
yine Gambiya’da yatırım yaparken ya da projeleri üstlenirken desteklemeye
devam edeceğiz.
Aynı şekilde askeri işbirliğimiz gerçekten örnek düzeydedir. Gambiya
jandarmasının eğitimi konusunda bugüne kadar destek verdik, yine bir uzmanı
önümüzdeki süreçte Eylül ayında görevlendireceğiz. Ayrıca ordunun, güvenlik
güçlerinin ulusal bir yapıya kavuşması için gerek eğitim, gerekse diğer
konulardaki yardımlarımız sürecek. Hem Gambiya’da, hem Türkiye’de eğitim
programlarını birlikte düzenleyeceğiz.
Bugün sizler de şahit oldunuz, iki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında
bilişim teknolojileri ve arşiv alanlarında işbirliğine ilişkin bir
mutabakat zaptı imzaladık. Gambiya Dışişleri Bakanlığı’nın bu konulardaki
altyapısını güçlendirmek için Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
olarak gerekli desteği vereceğiz, tecrübelerimizi paylaşacağız.
Bundan iki sene önce de biz iki bakanlık arasında siyasi istişarelerle
ilgili bir mutabakat zaptı imzalamıştık. Henüz ilk toplantıyı
gerçekleştirmedik. Ama bu mekanizmayı da etkili bir şekilde işleterek bugün
aldığımız kararların uygulamasını takip edeceğiz, bundan sonraki
temaslarımız daha düzenli olacak ve karşılıklı ziyaretlerimiz de olacak.
Bugün kardeşim Ousainou bizi ziyaret ediyor, kendisi beni Gambiya’ya davet
etti. Önümüzdeki süreçte ilk fırsatta Gambiya’yı ziyaret edeceğim, ilk Batı
Afrika ziyaretini de inşallah Gambiya’yı da ziyaret etmiş olacağız.
Türk Hava Yolları’nın Banjul’a uçması için kendilerini teşvik edeceğiz, en
azından fizibilite çalışmalarını yapmalarında fayda var. Sayın
Cumhurbaşkanımız da en az yılda 1 ya da 2 defa Afrika turuna çıkıyor. Batı
Afrika turunda Gambiya’yı da dahil etmesini inşallah Sayın
Cumhurbaşkanımızdan rica edeceğiz, arz edeceğiz.
Diğer taraftan Türkiye şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Başkanlığını
yürütüyor. Önümüzdeki süreçte Zirve Başkanlığını Gambiya’ya devredeceğiz,
sanıyorum 2019 yılında olacak ve şu anda Gambiya bunun hazırlıklarına
başladı. Gambiya ne zaman hazır olursa o zaman devredeceğiz. Devralmadan
önce de kendilerine hazırlık aşamasında her türlü desteği vereceğiz.
Zirvenin gerçekleştirilmesi, tüm başkanlık dönemi faaliyetlerine katılma,
sözkonusu faaliyetleri destekleme dahil ihtiyacı olan her alanda kardeş
Gambiya’nın yanında olacağız. Amacımız, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da
daha görünür, daha etkin bir örgüt haline gelmesidir. Bunun için Sayın
Cumhurbaşkanımızın önerisiyle kurulan İİT Kadın İstişare Konseyi’nin daha
aktif olması gerekiyor. Yine terörle mücadele ve güvenlik alanlarında başta
olmak üzere birçok alanda işbirliği için, polis merkezinin kurulmasının
hayata geçmesi gibi, önümüzde önemli hedefler var, bunları da birlikte
inşallah gerçekleştireceğiz.
Bugünkü görüşmelerimiz Türkiye-Gambiya ilişkilerinin geleceği bakımından
bence bir dönüm noktasıdır. Bundan sonraki süreçte aynı anlayış içinde daha
yakın temas içinde olacağız, işbirliğimizi güçlendireceğiz. İki ülke
arasındaki bağları daha da güçlendireceğiz.
Ben bu vesileyle kardeşim Sayın Ousainou’ya çok teşekkür ediyorum.
Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü arifesinde Gambiya’nın
FETÖ konusunda bizimle yaptığı işbirliği için kendilerine gönülden teşekkür
ediyorum. Maarif Vakfı kısa süre önce Gambiya’ya bir ziyarette bulundu ve
işbirliği konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı. Oradaki FETÖ bağlantılı
okulların Maarif Vakfı’na devredilmesiyle ilgili, eğitim yılından önce de
bunun hayata geçirilmesi için birlikte çalışıyoruz. Afrika turunda da
gittiğimiz her ülkede FETÖ’yle olan mücadelemizin ve FETÖ’nün bu ülkeler
için de ne kadar büyük bir tehdit olduğunu anlattık. Afrika ülkeleri de bu
tehdidi, bu tehlikeyi görüyor, kurtulmak için çaba sarf ediyor, biz de
onlara yardımcı olacağız. Bu hainlerin nerede olursa olsun peşlerini
bırakmayacağız. Halkımıza, milletimize yaşattıkları acının hesabını
onlardan sormaya devam edeceğiz.
Ben tekrar çok teşekkür ediyorum ve sözü kardeşim Ousainou’ya bırakıyorum.
GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Çok teşekkür ediyorum ilk olarak
Sayın Bakana. Sayın konuklar, sayın basın mensupları; teşekkür ediyorum.
Gambiya ve Türkiye arasında her zaman çok iyi ilişkiler süre gelmiştir,
özellikle de Gambiya’nın bağımsızlığını kazanmasından bu yana. Türkiye
Gambiya’ya birçok açıdan yardım ve destek sunmuştur. Türkiye Gambiya’ya her
zaman dostluğunu ve destek olmaya hazır olduğunu göstermiştir. Özellikle de
Gambiya’da belirsizlik ortamının olduğu dönemin ardından, Türkiye dünya
üzerindeki ülkeler arasında Gambiya halkına ilk yardım eden, Gambiya
halkına destek sunan ülkedir ve Gambiya’da halkın kendi tercihini ifade
edebileceği bir şekilde ve herhangi bir sorun olmaksızın gerçekleşmesine
Türkiye destek vermiştir. Gambiya halkı da bu şekilde kendi seçimlerini
özgür iradesiyle yapabilmiştir. Bu açıdan Türkiye’ye sağlamış olduğu
desteklerden ötürü müteşekkiriz.
2016 Aralık’ından bu yana her zaman Türkiye bizlere yardımlarını
esirgememiştir. Bizim ülkemizde de 1981 yılında bir darbe girişimi meydana
gelmiştir ve bu darbe girişimi sonrasında da ülkemizde güvenlik güçlerinin
yeniden yapılandırılması gereği ortaya çıkmıştır ve bunun ardından da
ülkemizde jandarma birimi oluşturulmuştur. Bu jandarma bölümünün
oluşturulması sonrasında Türkiye yine bize yardımlarını sağlamıştır ve
kurulmasından bu yana da her zaman güvenlik personeli, polis ve ordu
mensuplarının eğitimiyle ilgili olarak ve diğer sektörlerde her zaman
Gambiya’ya yardım etmiştir. Türkiye Gambiya’nın dostudur ve her zaman dostu
olmaya devam edecektir. Aynı zamanda Türkiye Dışişleri Bakanına beni davet
ettiği için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum, çünkü Afrika’da birçok
Dışişleri Bakanı beni davet etmiyorlar. Ama Türkiye Dışişleri Bakanı beni
buraya davet etti. Bu Türkiye Hükümetinin yeni Gambiya’ya göstermiş olduğu
desteğin yine bir göstergesidir.
Yeni Gambiya’nın da kendisi için belirlediği birçok hedef bulunmaktadır.
Bunların içerisinde kapsayıcı bir toplum oluşturmak, tamamen kendine
yeterli bir toplum oluşturmak terörle mücadele eden ve aşırıcılıkla
mücadele eden bir toplum oluşturmak bulunmaktadır. Türkiye’nin iş birliği
ve yardımlarıyla biz bu hedeflerimizi elde edebileceğimize inanıyoruz.
Gambiya’da Hükümetin değişimi sonrasında Türkiye buna destek verdi ve
Türkiye’den alınan destek de Gambiya halkı arasında özellikle gençler
arasında beklentileri arttırdı. Çünkü gençler ve özellikle Gambiya halkı
çeşitli ümitlerin, beklentilerin, isteklerinin artık gerçekleştirilmesi
için bir yol olduğuna inanıyorlar. Bu istekleri, ümitleri nelerdir diye
soracak olursanız, bunlar insan onuruna yaraşır işlerde çalışmak ve iyi bir
hayat sürebilmek. Tabi bunların yapılabilmesi için ilk olarak Gambiya’ya
anlamlı yatırımların yapılması gerekiyor. Tüm dünyada olduğu gibi
hükümetler, özellikle de Gambiya Hükümeti herkes için istihdam sağlayamaz
veya bütün hizmetleri hükümet olarak devlet sağlayamaz dolayısıyla, özel
sektörün yatırımının gerçekleşmesi gerekiyor. Bu anlamda da Türk
yatırımcıların Gambiya’ya tarım, turizm, nehir taşımacılığı ve balıkçılık
alanında yatırım yapmasını bekliyoruz.
Aynı zamanda Maarif Vakfıyla da bir mutabakat zaptı imzalamış durumdayız ve
bu bağlamda gerçekleştirilecek çalışmaların kültürel değişim açısından çok
faydalı olacağına inanıyoruz. Çünkü devletlerarası diplomasinin bazen zayıf
kaldığı durumlarda kültürel çalışmalar ruhuyla bir köprü oluşturulabilir ve
iki ülke arasındaki ilişkiler kültürel çalışmalar yoluyla çok daha iyi hale
gelebilir. Biz Maarif Vakfının da Gambiya’ya gelerek yaptığı çalışmalarda
iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da kuvvetlendirilmesine fayda
sağlayacağına inanıyoruz.
Aynı zamanda bizler Türkiye’nin bize sağlamış olduğu, özellikle de bir ulus
kimliği geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için sağlamış olduğu desteklerden
dolayı da müteşekkiriz. Çünkü bir ülkenin istediği kadar çok iddialı
hedefleri olsun, eğer bir ulus olamazsa, bir millet olamazsa bunları elde
etmesi mümkün değil. Biz bu bağlamda yapılacak çalışmaların daha da
yoğunlaştırılması, özellikle de bilim, teknoloji alanında yoğunlaştırılması
ümidindeyiz.
Sağlanacak burslarla ilgili olarak biz biraz ayrımcılık yapacağız ve bütün
öğrencileri doğrudan Türkiye’ye burs almak üzere göndermeyip, Gambiya’ya
hizmet edebilecek alanlarda burs alacak öğrencileri göndermek istiyoruz.
Özellikle de sonradan eğitimlerini tamamlayıp Gambiya’ya döndükten sonra
Gambiya’ya faydası olacak alanlarda eğitim alacak öğrencilere burs
verilmesi için, gereken alanları tespit edeceğiz.
Sayın Bakan, ben bu sabah Anıtkabir’i de ziyaret ettim, aynı zamanda
oradaki müzeyi de ziyaret ettim. Bu ziyaretim gerçekten benim için büyük
bir ilham kaynağı oldu. Orada dünya liderlerinin nasıl yaptıklarıyla
dünyaya karşı bir model oluşturabileceklerini gördüm ve bu gerçekten bana
çok büyük ilham verdi; ne tür liderler olmamız gerektiğiyle ilgili olarak
bana çok önemli fikirler verdi. Bu benim için çok iyi bir fırsat oldu.
Çünkü bu konuda kitaplar okumanın yeterli olmadığına inanıyorum. Burada
gerçekten yerinde görmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. O yüzden bu
fırsatı bana verdiğiniz için müteşekkirim.
Aynı zamanda siz de bahsettiniz, geçen sene meydana gelen hain darbe
girişiminin yıldönümünün arifesindeyiz şu anda. Bu vesileyle sizleri, ilk
olarak Sayın Cumhurbaşkanını ve Türkiye halkını tekrar tebrik etmek
istiyorum. Gerçekten eğer önlenmeseydi çok büyük boyutlarda felakete sebep
olacak bir olay engellenmiş oldu.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Burada Atatürk’ten de bahsetti yalnız,
liderleri söylerken Atatürk’ten bahsetti.
TERCÜMAN- Onu duyamadım efendim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Onu duyamadınız, onu da ben eklemiş
olayım.
GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Yapılacak yıldönümü kutlamaları
aslında Türk halkının dayanıklılığının, direncinin bir kutlaması olacak, o
yüzden ben de tekrar Türk halkını tebrik etmek istiyorum.
Son olarak yine sevgili dostuma ve Türk halkına teşekkürlerimi sunmak
istiyorum hem kendi adıma, hem de heyetim adına. Bize göstermiş olduğunuz
dostane ve eşsiz misafirperverlik için teşekkür ediyorum. Geldiğimizden bu
yana, hatta gelmemizden bile önce bu misafirperverliği bizlere sunmaya
başladınız, bunun için gerçekten müteşekkiriz. Ben de sizleri Banjul’da
ağırlamayı dört gözle bekliyorum. Kesinlikle tabii ki sizin gösterdiğiniz
misafirperverlikle eşdeğer olmayacaktır, ama büyük memnuniyet duyarız.
SORU- Sayın Çavuşoğlu, sorum size olacak. Biraz önce üç haftadır Ankara’ya
uğramadığınızı söylemiştiniz, şimdi 25 Temmuz’da yine Ankara’da
olmayacaksınız, Brüksel’e bir ziyaretiniz söz konusu Sayın Ömer Çelik’le
beraber. AB, bu Brüksel temaslarınız hakkında biraz bilgi verebilir
misiniz? Kıbrıs görüşmeleri bu ziyaretinizi nasıl etkileyecek? Aynı zamanda
3-4 gün içerisinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Akdeniz açıklarında bir
doğalgaz sondaj çalışmaları söz konusu, bu konu hakkında neler
söyleyeceksiniz?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
25 Temmuz’dan önce de ziyaretlerimiz olacak inşallah; 19 Temmuz’da
Azerbaycan’da olacağız, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü toplantıları
için, zirve hazırlıkları için. Misafirlerimizi de ağırlayacağız, Estonya
Dışişleri Bakanını da Türkiye’de ağırlayacağız. Dışişleri Bakanlarının
görevi bu; hem misafir ağırlamak, hem de uluslararası alanda ülkemizi en
iyi şekilde temsil etmek, bayrağımızı her yerde dalgalandırmak. Biz de bunu
büyük bir gururla yapmaya çalışıyoruz.
Avrupa Birliği’yle her ne kadar bazı konularda sıkıntılar yaşasak da, bazı
üyelerle olsun veya Avrupa Birliği kurumlarının, Avrupa Parlamentosu’nun
aldığı kararlar, belli düzeyde diyaloğumuzu da tabii ki sürdürüyoruz.
Siyasi istişare toplantılarını, diyalog toplantılarını da
gerçekleştiriyoruz. Birçok ortak alan var dış politikayla ilgili,
güvenlikle ilgili, bölgesel konularla ilgili, Türkiye ve AB arasındaki
ilişkilerle ilgili 4’lü toplantı, ben ve AB Bakanımız, karşı taraftan da
Yüksek Komiser Mogherini ve Genişlemeden Sorumlu Komiser ve bazen konuya
göre diğer komiserler de biliyorsunuz toplantılarımıza katılıyor.
Bizim ama esas beklentimiz, tabi AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusunda daha
samimi davranması. Türkiye’ye yaklaşırken sadece çıkarları açısından değil,
ortak çıkarlar açısından yaklaşması. Sadece ihtiyaç duydukları gün
Türkiye’nin önemini değil, her zaman Türkiye’nin önemini bilmeleridir.
Farklı düşündüğümüz konular olabilir, biz açıkça oturup bunları da
konuşmaya her zaman hazırız. Zaten biz düşüncelerimizi, tutumumuzu çok net
bir şekilde ortaya koyuyoruz, çifte standarttan uzak, yüzlerine
söylemediğimiz hiçbir şeyi arkadan da söylemiyoruz, aynı samimiyeti Avrupa
Birliği’nden de bekliyoruz.
Özellikle vatandaşlarımızın Avrupa Birliği’ne bakışı maalesef negatif yönde
çok değişti, Türkiye’nin AB üyelik sürecine desteği, özellikle geçen sene
darbe girişiminden sonra Avrupa Birliği’nin yanlış ve taraflı tutumundan, o
günden bu yana yine Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin FETÖ’cülere ve
diğer teröristlere sahip çıkmasından ve sığınma hakkı vermesinden dolayı,
Avrupa Birliği’ne ve o ülkelere güveni azaldı. Bunu tekrar tesis edebilmek
için Avrupa Birliği’nin ve o ülkelerin olumlu yönde adımlar atması
gerekiyor. Tüm bu konuları 25 Temmuz’daki toplantıda açıkça AB Bakanımız
Ömer Çelik Beyle beraber gündeme getireceğiz.
Yine Kıbrıs’la ilgili soru sordunuz; Kıbrıs’ın etrafındaki her türlü
rezervlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk Halkı’nın da
hakkı vardır. Esasen Rum tarafı bunu da inkar etmemektedir, söylemlerini de
inkar etmemektedir, fakat tek taraflı bu faaliyetleri yürütüyor. Bir
taraftan İsviçre’de, Crans-Montana’da, Kıbrıs’ta çözüm için müzakereler
yürütürken, aynı anda Rum kesimimin bu sondaj çalışmalarını yürütmek için
bir platformu bölgeye getirdiğini gördük. Esasen Rum tarafının çözüm
konusunda ve işbirliği konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunun bir
göstergesidir. Bir çözüm üzerine odaklanma yerine, bir taraftan provoke
edecek şekilde bu sondaj çalışmalarını tek taraflı yürütmeye çalışmıştır.
Zaten samimi olmadıkları için de 10 gün aralıksız müzakere etmemize rağmen,
sabırla beklememize rağmen, bir sonuç da elde edilememiştir. Elbette Rum
tarafının bu tek taraflı faaliyetlerine duyarsız kalmamız mümkün değil.
Enerji Bakanımız ve Bakanlığımızla beraber iki bakanlık atılacak adımlar
konusunda işbirliği içinde ve elbette bu tek taraflı adımlara karşı bizim
de atacağımız adımlar olacaktır.
Teşekkür ediyorum.
SORU- Anadolu Ajansı. Sayın Bakanım, yoğun bir Afrika turu
gerçekleştirdiniz, 12 saatte 3 Afrika ülkesini ziyaret ettiniz. Türkiye’nin
Afrika açılımı da büyük bir hızla devam etmekte. Bu konuya ilişkin neler
söyleyebilirsiniz? Konuk Bakana da bir soru yöneltmek istiyorum; önümüzdeki
dönemde Türkiye’yle ikili işbirliğine yönelik öncelikli gündem maddeleri
neler olacak?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum sorunuz için.
Türkiye, Afrika Birliği’nin stratejik ortaklarından biridir. 2005 yılında
başlattığımız Afrika açılımı politikamız ortak politikasına dönüşmüştür.
Afrika Birliği’yle iki zirve gerçekleştirdik, 2008 yılında İstanbul’da,
2014 yılında Ekvator Ginesi’nin Başkenti Malabo’da ve bu zirvelerde eylem
planlarımızı, yol haritamızı onayladık ve bu eylem planlarımızı başarılı
bir şekilde uyguluyoruz. Örneğin Nisan ayında ilk defa Türkiye-Afrika tarım
bakanları toplatısını ve tarım forumunu düzenledik. Tarım gördüğünüz gibi
Gambiya için de, diğer Afrika ülkeleri için de ekonomide öncelikli bir
sektör ve ciddi bir potansiyel var. Yine geçtiğimiz yılın Ekim ayında ilk
defa Türkiye-Afrika iş forumunu düzenledik ve Afrika’nın tüm meselelerini,
G-20 dahil uluslararası platformlara taşıyoruz, Antalya Zirvesinden
başlayarak Hangzhou’a, şimdi Hamburg’da ve önümüzdeki süreçte diğer
uluslararası örgütler nezdinde de. En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesini 2011’de
İstanbul’da yaptık, devamı olan toplantıyı yine geçen sene İnsani Zirve’den
sonra yine Antalya’da gerçekleştirdik.
Afrika ülkeleriyle olan ikili ilişkilerimiz de her geçen gün güçleniyor her
alanda, siyasi alanda, ekonomik alanda, o ülkelere yaptığımız yardımlar
anlamında gerçekleştirdiğimiz projeler, firmalarımızın yatırımları. Tüm
Afrika kıtasıyla toplam ticaret hacmimiz karşılıklı kazan-kazan anlayışıyla
yaklaşık 10 kat arttı.
Afrika ülkeleri, Afrika Birliği, Türkiye’nin sömürgeci bir anlayışla
Afrika’ya yaklaşmadığını; ne devlet olarak bizim, ne de özel sektörümüzün
böyle bir anlayışta olmadığını gördüler. O nedenle bu güven üzerine tesis
ettiğimiz ilişkilerimizi önümüzdeki süreçte daha da genişleteceğiz.
Türk Hava Yolları 51 şehre uçuyor, inşallah Banjul dahil daha fazla şehre
uçması için teşvik edeceğiz.
TİKA’mızın ofis sayısının yine bir basın toplantısında 16 olduğunu
söylemiştik, şimdi 20’ye doğru gidiyoruz. Niye? Çünkü tüm Afrika
ülkelerinde kalkınma ve insani yardımlarımızı başarılı bir şekilde götürmek
için bölgesel koordinasyon ofislerimizi de açmamız, sayısını artırmamız
lazım yerinde ve zamanında.
Biliyorsunuz insani ve kalkınma yardımı konusunda Amerika’nın birazcık
gerisindeyiz, dünyada ikinciyiz. Amerika’nın 2016’da yaptığı yardım miktarı
6.3 milyar dolardır, Türkiye’nin yaptığı yardım miktarı 6 milyar doları
biraz geçmiştir. Bu sene 2017’de ABD’yi geçerek rakam olarak dünyada
birinci olacağız ki, milli gelire göre açık ara dünyada birinciyiz,
yaklaşık binde 75, diğer ülkeler binde 009, binde 10, binde 12, bizim çok
gerimizde milli gelire göre.
Afrika’daki Büyükelçilik sayımızı da artıracağız, halihazırda 39
Büyükelçiliğimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızdan talimatları aldık, 45 ve
sonra 50’ye çıkaracağız. Orta Afrika Cumhuriyeti, Togo, Lesotho gibi
ülkeler var, şu anda büyükelçiliğimiz olmayan, bu ülkelerin listelerini
çıkardık. 3-4 Büyükelçiliğimizin açılması için onay çıkmak üzere,
diğerlerinde de açabilmemiz için onay almamız gerekiyor, Bakanlar Kuruluna
yazıyı gönderiyoruz ve inşallah Afrika’daki Büyükelçiliklerimizin sayısını
önümüzdeki yıllarda 45 ve 50’ye ulaştıracağız.
Afrika’ya böyle, kazan-kazan formülüyle bakıyoruz; iyi gününde de, iyi
kötünde de Afrika’nın yanındayız ve Afrika’yla gelişen işbirliğimizden de
karşılıklı memnuniyet duyuyoruz. Ziyaretlerimizi de yine artırarak devam
ettireceğiz.
İşte İslam İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Toplantısı için Fildişi Sahili’nin
başkenti Abidjan’daydık, hemen ardından Türkiye’den Liberya’ya ve Burkina
Faso’ya Dışişleri Bakanı düzeyinde ilk ziyaretleri gerçekleştirdik. Sayın
Cumhurbaşkanımız da önümüzdeki süreçte Afrika ülkelerine ziyaretlerini
devam ettirecektir.
Teşekkür ediyorum.
GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Çok teşekkür ederim.
Aslında Gambiya için her alan öncelikli alandır, yani herhangi bir alanı
seçip öncelikli alan olarak söylemek istemem. Ama özellikle Türkiye’yle
ikili işbirliğimiz açısından ekonominin canlandırılması, ekonomiye enerji
kazandırılmasıyla ilgili alanlar, aynı zamanda güvenlik güçlerimizin
profesyonel bir şekilde ve ulusal bir güvenlik gücü haline gelerek,
cumhuriyetin bir kurumu haline gelerek çalışması, milis olarak
çalışmamasının sağlanmasına yönelik faaliyetler bizim için öncelikli
alanlar. Bu iki alanda biz ikili işbirliği çerçevesinde çalışacağız. Zaten
ekonominin gelişmesi gerekiyor ki bizler halkın işsizlik veya diğer
toplumsal sorunlarla ilgili beklentilerini yerine getirebilelim. Güvenlik
özellikle bizim için önemli alanlardan biri. Cumhuriyetin bir kurumu olarak
profesyonel çalışan, ulusal, güvenilir bir güvenlik kuvvetimizin
oluşturulması bizim için önemli iki alandan bir diğeri. Kısacası 2
öncelikli alan olarak ekonomi ve güvenlik kuvvetlerini sayabilirim.
SORU- Mahmut Gürer, Habertürk Televizyonu. Sayın Bakan, sorum size.
Katar’la ilgili olarak özellikle 3’üncü ülkelerin, Amerika Birleşik
Devletleri’nin de bazı girişimleri var, Kuveyt’in girişimi var, Türkiye
bunu sık sık desteklediğini ifade ediyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin ne
gibi adımlar atmasını bekleyebiliriz? Sayın Cumhurbaşkanının bir ziyareti
olacağını biliyoruz, bu ziyaret Suudi Arabistan’ı da kapsar mı? Teşekkür
ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ederim. Körfez krizi
çıktıktan sonra Türkiye olarak bu krizin diyalog yoluyla dostane bir
şekilde çözülmesi için çok çaba sarf ettik ve Kuveyt’in, diğer ülkelerin
arabuluculuk inisiyatiflerini de güçlü bir şekilde destekledik. Bildiğiniz
gibi, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine biz de bölgeyi ziyaret
ettik, Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan’ı ziyaret ettik ve birçok ülkeyle
de temas halindeyiz, bunlardan biri de ABD’dir. Tillerson bölgeye gitmeden
önce İstanbul’da biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul
edildi, biz de kendisiyle ikili görüşmemizi yaptık, Katar ve Körfez krizi
de burada değerlendirildi, düşüncelerini bizimle paylaştı, bölgeye yapacağı
ziyaret konusunda da bilgi verdi. Temas halindeyiz, ABD Dışişleri Bakanı
Rex Tillerson’un yaptığı çalışmaları ve çabayı destekliyoruz, çabalarını
olumlu buluyoruz. Zaten Kuveyt de beraber bu çabaları sürdürüyor.
Cumhurbaşkanımız önümüzdeki süreçte bölgeye bir ziyarette bulunmak ister
elbette, bu sorunların çözülmesi amacıyla. Önümüzdeki süreç takvim belli
olduktan sonra da zaten kamuoyuyla, bunu sizlerle Sayın Cumhurbaşkanımızın
ofisi, bizler sizlerle paylaşırız. İnşallah kısa süre içinde bu hiç
beklediğimiz ve hepimizi üzen, kardeşliğe yakışmayan bu sorun çözülür,
bölgede barış ve istikrar tekrar geri gelir.
Teşekkür ederim.