Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Gambiya Dışişleri Bakanı Sayın Ousainou Darboe ile Ortak Basın Toplantısı, 13 Temmuz 2017, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları; geçtiğimiz günlerde yaptığımız Afrika turundan sonra bugün Gambiya Dışişleri Bakanı, değerli kardeşim, Ousainou Darboe’yu Ankara’da, Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Üç hafta aradan sonra ben de Ankara’da bulunmaktan ayrıca mutluluk duyuyorum. Kıbrıs Konferansı, G-20 Hamburg Zirvesi, İslam İşbirliği Teşkilatı 4. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı ile Liberya ve Burkina Faso’ya yaptığım ziyaretler çerçevesinde Ankara’dan tam üç hafta uzak kalmıştık. Bu vesileyle sizleri de tekrar görmekten mutluluk duyuyorum.

Gambiya’yla geçtiğimiz yıl özellikle seçimlerden sonra çok yakın işbirliğimiz oldu. Demokratik bir dönüşüm sürecini Gambiya başarılı bir şekilde tamamladı. Bu süreçte Gambiya’ya en güçlü desteği veren ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ve yeni Cumhurbaşkanını ilk arayan Cumhurbaşkanlarından biri de Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmuştur. Parlamento seçimleri dahil bu demokratik geçiş sürecinin kalıcı olması için önümüzdeki süreçte Gambiya’ya desteğimiz devam edecek.

Bugün çok değerli kardeşim Ousainou’yla baş-başa yaptığımız görüşmede, heyetler arası yaptığımız görüşmede ikili ilişkileri nasıl ileriye götürebiliriz, Gambiya’ya nasıl yardımcı olabiliriz, ikili ticaret hacmimizi nasıl artırabiliriz ve Gambiya’da özellikle belirli alanlarda yatırımları nasıl gerçekleştiririz, bunları konuştuk. Gambiya’nın özellikle tarım, turizm, enerji sektöründe bizden talepleri oldu. Bu konularda bizim de tecrübelerimiz var, gerek devletimizin, gerek özel sektörümüzün. Bu tecrübelerimizi Gambiya’yla paylaşacağız ve bu sektörlerin Gambiya’da gelişmesi için her türlü desteği vereceğiz. Buradan özellikle Türk firmalarına Gambiya’da yatırım yapmaları için çağrıda bulunuyorum. Her türlü imkânlar var ve Gambiya Hükümetinin de Türk firmalarına her türlü desteği vereceğini biliyoruz. Biz de firmalarımızı her yerde olduğu gibi yine Gambiya’da yatırım yaparken ya da projeleri üstlenirken desteklemeye devam edeceğiz.

Aynı şekilde askeri işbirliğimiz gerçekten örnek düzeydedir. Gambiya jandarmasının eğitimi konusunda bugüne kadar destek verdik, yine bir uzmanı önümüzdeki süreçte Eylül ayında görevlendireceğiz. Ayrıca ordunun, güvenlik güçlerinin ulusal bir yapıya kavuşması için gerek eğitim, gerekse diğer konulardaki yardımlarımız sürecek. Hem Gambiya’da, hem Türkiye’de eğitim programlarını birlikte düzenleyeceğiz.

Bugün sizler de şahit oldunuz, iki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında bilişim teknolojileri ve arşiv alanlarında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladık. Gambiya Dışişleri Bakanlığı’nın bu konulardaki altyapısını güçlendirmek için Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı olarak gerekli desteği vereceğiz, tecrübelerimizi paylaşacağız.

Bundan iki sene önce de biz iki bakanlık arasında siyasi istişarelerle ilgili bir mutabakat zaptı imzalamıştık. Henüz ilk toplantıyı gerçekleştirmedik. Ama bu mekanizmayı da etkili bir şekilde işleterek bugün aldığımız kararların uygulamasını takip edeceğiz, bundan sonraki temaslarımız daha düzenli olacak ve karşılıklı ziyaretlerimiz de olacak. Bugün kardeşim Ousainou bizi ziyaret ediyor, kendisi beni Gambiya’ya davet etti. Önümüzdeki süreçte ilk fırsatta Gambiya’yı ziyaret edeceğim, ilk Batı Afrika ziyaretini de inşallah Gambiya’yı da ziyaret etmiş olacağız.

Türk Hava Yolları’nın Banjul’a uçması için kendilerini teşvik edeceğiz, en azından fizibilite çalışmalarını yapmalarında fayda var. Sayın Cumhurbaşkanımız da en az yılda 1 ya da 2 defa Afrika turuna çıkıyor. Batı Afrika turunda Gambiya’yı da dahil etmesini inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızdan rica edeceğiz, arz edeceğiz.

Diğer taraftan Türkiye şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Başkanlığını yürütüyor. Önümüzdeki süreçte Zirve Başkanlığını Gambiya’ya devredeceğiz, sanıyorum 2019 yılında olacak ve şu anda Gambiya bunun hazırlıklarına başladı. Gambiya ne zaman hazır olursa o zaman devredeceğiz. Devralmadan önce de kendilerine hazırlık aşamasında her türlü desteği vereceğiz. Zirvenin gerçekleştirilmesi, tüm başkanlık dönemi faaliyetlerine katılma, sözkonusu faaliyetleri destekleme dahil ihtiyacı olan her alanda kardeş Gambiya’nın yanında olacağız. Amacımız, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da daha görünür, daha etkin bir örgüt haline gelmesidir. Bunun için Sayın Cumhurbaşkanımızın önerisiyle kurulan İİT Kadın İstişare Konseyi’nin daha aktif olması gerekiyor. Yine terörle mücadele ve güvenlik alanlarında başta olmak üzere birçok alanda işbirliği için, polis merkezinin kurulmasının hayata geçmesi gibi, önümüzde önemli hedefler var, bunları da birlikte inşallah gerçekleştireceğiz.

Bugünkü görüşmelerimiz Türkiye-Gambiya ilişkilerinin geleceği bakımından bence bir dönüm noktasıdır. Bundan sonraki süreçte aynı anlayış içinde daha yakın temas içinde olacağız, işbirliğimizi güçlendireceğiz. İki ülke arasındaki bağları daha da güçlendireceğiz.

Ben bu vesileyle kardeşim Sayın Ousainou’ya çok teşekkür ediyorum. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü arifesinde Gambiya’nın FETÖ konusunda bizimle yaptığı işbirliği için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Maarif Vakfı kısa süre önce Gambiya’ya bir ziyarette bulundu ve işbirliği konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı. Oradaki FETÖ bağlantılı okulların Maarif Vakfı’na devredilmesiyle ilgili, eğitim yılından önce de bunun hayata geçirilmesi için birlikte çalışıyoruz. Afrika turunda da gittiğimiz her ülkede FETÖ’yle olan mücadelemizin ve FETÖ’nün bu ülkeler için de ne kadar büyük bir tehdit olduğunu anlattık. Afrika ülkeleri de bu tehdidi, bu tehlikeyi görüyor, kurtulmak için çaba sarf ediyor, biz de onlara yardımcı olacağız. Bu hainlerin nerede olursa olsun peşlerini bırakmayacağız. Halkımıza, milletimize yaşattıkları acının hesabını onlardan sormaya devam edeceğiz.

Ben tekrar çok teşekkür ediyorum ve sözü kardeşim Ousainou’ya bırakıyorum.

GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Çok teşekkür ediyorum ilk olarak Sayın Bakana. Sayın konuklar, sayın basın mensupları; teşekkür ediyorum.

Gambiya ve Türkiye arasında her zaman çok iyi ilişkiler süre gelmiştir, özellikle de Gambiya’nın bağımsızlığını kazanmasından bu yana. Türkiye Gambiya’ya birçok açıdan yardım ve destek sunmuştur. Türkiye Gambiya’ya her zaman dostluğunu ve destek olmaya hazır olduğunu göstermiştir. Özellikle de Gambiya’da belirsizlik ortamının olduğu dönemin ardından, Türkiye dünya üzerindeki ülkeler arasında Gambiya halkına ilk yardım eden, Gambiya halkına destek sunan ülkedir ve Gambiya’da halkın kendi tercihini ifade edebileceği bir şekilde ve herhangi bir sorun olmaksızın gerçekleşmesine Türkiye destek vermiştir. Gambiya halkı da bu şekilde kendi seçimlerini özgür iradesiyle yapabilmiştir. Bu açıdan Türkiye’ye sağlamış olduğu desteklerden ötürü müteşekkiriz.

2016 Aralık’ından bu yana her zaman Türkiye bizlere yardımlarını esirgememiştir. Bizim ülkemizde de 1981 yılında bir darbe girişimi meydana gelmiştir ve bu darbe girişimi sonrasında da ülkemizde güvenlik güçlerinin yeniden yapılandırılması gereği ortaya çıkmıştır ve bunun ardından da ülkemizde jandarma birimi oluşturulmuştur. Bu jandarma bölümünün oluşturulması sonrasında Türkiye yine bize yardımlarını sağlamıştır ve kurulmasından bu yana da her zaman güvenlik personeli, polis ve ordu mensuplarının eğitimiyle ilgili olarak ve diğer sektörlerde her zaman Gambiya’ya yardım etmiştir. Türkiye Gambiya’nın dostudur ve her zaman dostu olmaya devam edecektir. Aynı zamanda Türkiye Dışişleri Bakanına beni davet ettiği için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum, çünkü Afrika’da birçok Dışişleri Bakanı beni davet etmiyorlar. Ama Türkiye Dışişleri Bakanı beni buraya davet etti. Bu Türkiye Hükümetinin yeni Gambiya’ya göstermiş olduğu desteğin yine bir göstergesidir.

Yeni Gambiya’nın da kendisi için belirlediği birçok hedef bulunmaktadır. Bunların içerisinde kapsayıcı bir toplum oluşturmak, tamamen kendine yeterli bir toplum oluşturmak terörle mücadele eden ve aşırıcılıkla mücadele eden bir toplum oluşturmak bulunmaktadır. Türkiye’nin iş birliği ve yardımlarıyla biz bu hedeflerimizi elde edebileceğimize inanıyoruz.

Gambiya’da Hükümetin değişimi sonrasında Türkiye buna destek verdi ve Türkiye’den alınan destek de Gambiya halkı arasında özellikle gençler arasında beklentileri arttırdı. Çünkü gençler ve özellikle Gambiya halkı çeşitli ümitlerin, beklentilerin, isteklerinin artık gerçekleştirilmesi için bir yol olduğuna inanıyorlar. Bu istekleri, ümitleri nelerdir diye soracak olursanız, bunlar insan onuruna yaraşır işlerde çalışmak ve iyi bir hayat sürebilmek. Tabi bunların yapılabilmesi için ilk olarak Gambiya’ya anlamlı yatırımların yapılması gerekiyor. Tüm dünyada olduğu gibi hükümetler, özellikle de Gambiya Hükümeti herkes için istihdam sağlayamaz veya bütün hizmetleri hükümet olarak devlet sağlayamaz dolayısıyla, özel sektörün yatırımının gerçekleşmesi gerekiyor. Bu anlamda da Türk yatırımcıların Gambiya’ya tarım, turizm, nehir taşımacılığı ve balıkçılık alanında yatırım yapmasını bekliyoruz.

Aynı zamanda Maarif Vakfıyla da bir mutabakat zaptı imzalamış durumdayız ve bu bağlamda gerçekleştirilecek çalışmaların kültürel değişim açısından çok faydalı olacağına inanıyoruz. Çünkü devletlerarası diplomasinin bazen zayıf kaldığı durumlarda kültürel çalışmalar ruhuyla bir köprü oluşturulabilir ve iki ülke arasındaki ilişkiler kültürel çalışmalar yoluyla çok daha iyi hale gelebilir. Biz Maarif Vakfının da Gambiya’ya gelerek yaptığı çalışmalarda iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da kuvvetlendirilmesine fayda sağlayacağına inanıyoruz.

Aynı zamanda bizler Türkiye’nin bize sağlamış olduğu, özellikle de bir ulus kimliği geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için sağlamış olduğu desteklerden dolayı da müteşekkiriz. Çünkü bir ülkenin istediği kadar çok iddialı hedefleri olsun, eğer bir ulus olamazsa, bir millet olamazsa bunları elde etmesi mümkün değil. Biz bu bağlamda yapılacak çalışmaların daha da yoğunlaştırılması, özellikle de bilim, teknoloji alanında yoğunlaştırılması ümidindeyiz.

Sağlanacak burslarla ilgili olarak biz biraz ayrımcılık yapacağız ve bütün öğrencileri doğrudan Türkiye’ye burs almak üzere göndermeyip, Gambiya’ya hizmet edebilecek alanlarda burs alacak öğrencileri göndermek istiyoruz. Özellikle de sonradan eğitimlerini tamamlayıp Gambiya’ya döndükten sonra Gambiya’ya faydası olacak alanlarda eğitim alacak öğrencilere burs verilmesi için, gereken alanları tespit edeceğiz.

Sayın Bakan, ben bu sabah Anıtkabir’i de ziyaret ettim, aynı zamanda oradaki müzeyi de ziyaret ettim. Bu ziyaretim gerçekten benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Orada dünya liderlerinin nasıl yaptıklarıyla dünyaya karşı bir model oluşturabileceklerini gördüm ve bu gerçekten bana çok büyük ilham verdi; ne tür liderler olmamız gerektiğiyle ilgili olarak bana çok önemli fikirler verdi. Bu benim için çok iyi bir fırsat oldu. Çünkü bu konuda kitaplar okumanın yeterli olmadığına inanıyorum. Burada gerçekten yerinde görmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. O yüzden bu fırsatı bana verdiğiniz için müteşekkirim.

Aynı zamanda siz de bahsettiniz, geçen sene meydana gelen hain darbe girişiminin yıldönümünün arifesindeyiz şu anda. Bu vesileyle sizleri, ilk olarak Sayın Cumhurbaşkanını ve Türkiye halkını tekrar tebrik etmek istiyorum. Gerçekten eğer önlenmeseydi çok büyük boyutlarda felakete sebep olacak bir olay engellenmiş oldu.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Burada Atatürk’ten de bahsetti yalnız, liderleri söylerken Atatürk’ten bahsetti.

TERCÜMAN- Onu duyamadım efendim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Onu duyamadınız, onu da ben eklemiş olayım.

GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Yapılacak yıldönümü kutlamaları aslında Türk halkının dayanıklılığının, direncinin bir kutlaması olacak, o yüzden ben de tekrar Türk halkını tebrik etmek istiyorum.

Son olarak yine sevgili dostuma ve Türk halkına teşekkürlerimi sunmak istiyorum hem kendi adıma, hem de heyetim adına. Bize göstermiş olduğunuz dostane ve eşsiz misafirperverlik için teşekkür ediyorum. Geldiğimizden bu yana, hatta gelmemizden bile önce bu misafirperverliği bizlere sunmaya başladınız, bunun için gerçekten müteşekkiriz. Ben de sizleri Banjul’da ağırlamayı dört gözle bekliyorum. Kesinlikle tabii ki sizin gösterdiğiniz misafirperverlikle eşdeğer olmayacaktır, ama büyük memnuniyet duyarız.

SORU- Sayın Çavuşoğlu, sorum size olacak. Biraz önce üç haftadır Ankara’ya uğramadığınızı söylemiştiniz, şimdi 25 Temmuz’da yine Ankara’da olmayacaksınız, Brüksel’e bir ziyaretiniz söz konusu Sayın Ömer Çelik’le beraber. AB, bu Brüksel temaslarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Kıbrıs görüşmeleri bu ziyaretinizi nasıl etkileyecek? Aynı zamanda 3-4 gün içerisinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Akdeniz açıklarında bir doğalgaz sondaj çalışmaları söz konusu, bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.

25 Temmuz’dan önce de ziyaretlerimiz olacak inşallah; 19 Temmuz’da Azerbaycan’da olacağız, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü toplantıları için, zirve hazırlıkları için. Misafirlerimizi de ağırlayacağız, Estonya Dışişleri Bakanını da Türkiye’de ağırlayacağız. Dışişleri Bakanlarının görevi bu; hem misafir ağırlamak, hem de uluslararası alanda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek, bayrağımızı her yerde dalgalandırmak. Biz de bunu büyük bir gururla yapmaya çalışıyoruz.

Avrupa Birliği’yle her ne kadar bazı konularda sıkıntılar yaşasak da, bazı üyelerle olsun veya Avrupa Birliği kurumlarının, Avrupa Parlamentosu’nun aldığı kararlar, belli düzeyde diyaloğumuzu da tabii ki sürdürüyoruz. Siyasi istişare toplantılarını, diyalog toplantılarını da gerçekleştiriyoruz. Birçok ortak alan var dış politikayla ilgili, güvenlikle ilgili, bölgesel konularla ilgili, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerle ilgili 4’lü toplantı, ben ve AB Bakanımız, karşı taraftan da Yüksek Komiser Mogherini ve Genişlemeden Sorumlu Komiser ve bazen konuya göre diğer komiserler de biliyorsunuz toplantılarımıza katılıyor.

Bizim ama esas beklentimiz, tabi AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusunda daha samimi davranması. Türkiye’ye yaklaşırken sadece çıkarları açısından değil, ortak çıkarlar açısından yaklaşması. Sadece ihtiyaç duydukları gün Türkiye’nin önemini değil, her zaman Türkiye’nin önemini bilmeleridir. Farklı düşündüğümüz konular olabilir, biz açıkça oturup bunları da konuşmaya her zaman hazırız. Zaten biz düşüncelerimizi, tutumumuzu çok net bir şekilde ortaya koyuyoruz, çifte standarttan uzak, yüzlerine söylemediğimiz hiçbir şeyi arkadan da söylemiyoruz, aynı samimiyeti Avrupa Birliği’nden de bekliyoruz.

Özellikle vatandaşlarımızın Avrupa Birliği’ne bakışı maalesef negatif yönde çok değişti, Türkiye’nin AB üyelik sürecine desteği, özellikle geçen sene darbe girişiminden sonra Avrupa Birliği’nin yanlış ve taraflı tutumundan, o günden bu yana yine Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin FETÖ’cülere ve diğer teröristlere sahip çıkmasından ve sığınma hakkı vermesinden dolayı, Avrupa Birliği’ne ve o ülkelere güveni azaldı. Bunu tekrar tesis edebilmek için Avrupa Birliği’nin ve o ülkelerin olumlu yönde adımlar atması gerekiyor. Tüm bu konuları 25 Temmuz’daki toplantıda açıkça AB Bakanımız Ömer Çelik Beyle beraber gündeme getireceğiz.

Yine Kıbrıs’la ilgili soru sordunuz; Kıbrıs’ın etrafındaki her türlü rezervlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk Halkı’nın da hakkı vardır. Esasen Rum tarafı bunu da inkar etmemektedir, söylemlerini de inkar etmemektedir, fakat tek taraflı bu faaliyetleri yürütüyor. Bir taraftan İsviçre’de, Crans-Montana’da, Kıbrıs’ta çözüm için müzakereler yürütürken, aynı anda Rum kesimimin bu sondaj çalışmalarını yürütmek için bir platformu bölgeye getirdiğini gördük. Esasen Rum tarafının çözüm konusunda ve işbirliği konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunun bir göstergesidir. Bir çözüm üzerine odaklanma yerine, bir taraftan provoke edecek şekilde bu sondaj çalışmalarını tek taraflı yürütmeye çalışmıştır. Zaten samimi olmadıkları için de 10 gün aralıksız müzakere etmemize rağmen, sabırla beklememize rağmen, bir sonuç da elde edilememiştir. Elbette Rum tarafının bu tek taraflı faaliyetlerine duyarsız kalmamız mümkün değil. Enerji Bakanımız ve Bakanlığımızla beraber iki bakanlık atılacak adımlar konusunda işbirliği içinde ve elbette bu tek taraflı adımlara karşı bizim de atacağımız adımlar olacaktır.

Teşekkür ediyorum.

SORU- Anadolu Ajansı. Sayın Bakanım, yoğun bir Afrika turu gerçekleştirdiniz, 12 saatte 3 Afrika ülkesini ziyaret ettiniz. Türkiye’nin Afrika açılımı da büyük bir hızla devam etmekte. Bu konuya ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Konuk Bakana da bir soru yöneltmek istiyorum; önümüzdeki dönemde Türkiye’yle ikili işbirliğine yönelik öncelikli gündem maddeleri neler olacak?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum sorunuz için.

Türkiye, Afrika Birliği’nin stratejik ortaklarından biridir. 2005 yılında başlattığımız Afrika açılımı politikamız ortak politikasına dönüşmüştür. Afrika Birliği’yle iki zirve gerçekleştirdik, 2008 yılında İstanbul’da, 2014 yılında Ekvator Ginesi’nin Başkenti Malabo’da ve bu zirvelerde eylem planlarımızı, yol haritamızı onayladık ve bu eylem planlarımızı başarılı bir şekilde uyguluyoruz. Örneğin Nisan ayında ilk defa Türkiye-Afrika tarım bakanları toplatısını ve tarım forumunu düzenledik. Tarım gördüğünüz gibi Gambiya için de, diğer Afrika ülkeleri için de ekonomide öncelikli bir sektör ve ciddi bir potansiyel var. Yine geçtiğimiz yılın Ekim ayında ilk defa Türkiye-Afrika iş forumunu düzenledik ve Afrika’nın tüm meselelerini, G-20 dahil uluslararası platformlara taşıyoruz, Antalya Zirvesinden başlayarak Hangzhou’a, şimdi Hamburg’da ve önümüzdeki süreçte diğer uluslararası örgütler nezdinde de. En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesini 2011’de İstanbul’da yaptık, devamı olan toplantıyı yine geçen sene İnsani Zirve’den sonra yine Antalya’da gerçekleştirdik.

Afrika ülkeleriyle olan ikili ilişkilerimiz de her geçen gün güçleniyor her alanda, siyasi alanda, ekonomik alanda, o ülkelere yaptığımız yardımlar anlamında gerçekleştirdiğimiz projeler, firmalarımızın yatırımları. Tüm Afrika kıtasıyla toplam ticaret hacmimiz karşılıklı kazan-kazan anlayışıyla yaklaşık 10 kat arttı.

Afrika ülkeleri, Afrika Birliği, Türkiye’nin sömürgeci bir anlayışla Afrika’ya yaklaşmadığını; ne devlet olarak bizim, ne de özel sektörümüzün böyle bir anlayışta olmadığını gördüler. O nedenle bu güven üzerine tesis ettiğimiz ilişkilerimizi önümüzdeki süreçte daha da genişleteceğiz.

Türk Hava Yolları 51 şehre uçuyor, inşallah Banjul dahil daha fazla şehre uçması için teşvik edeceğiz.

TİKA’mızın ofis sayısının yine bir basın toplantısında 16 olduğunu söylemiştik, şimdi 20’ye doğru gidiyoruz. Niye? Çünkü tüm Afrika ülkelerinde kalkınma ve insani yardımlarımızı başarılı bir şekilde götürmek için bölgesel koordinasyon ofislerimizi de açmamız, sayısını artırmamız lazım yerinde ve zamanında.

Biliyorsunuz insani ve kalkınma yardımı konusunda Amerika’nın birazcık gerisindeyiz, dünyada ikinciyiz. Amerika’nın 2016’da yaptığı yardım miktarı 6.3 milyar dolardır, Türkiye’nin yaptığı yardım miktarı 6 milyar doları biraz geçmiştir. Bu sene 2017’de ABD’yi geçerek rakam olarak dünyada birinci olacağız ki, milli gelire göre açık ara dünyada birinciyiz, yaklaşık binde 75, diğer ülkeler binde 009, binde 10, binde 12, bizim çok gerimizde milli gelire göre.

Afrika’daki Büyükelçilik sayımızı da artıracağız, halihazırda 39 Büyükelçiliğimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızdan talimatları aldık, 45 ve sonra 50’ye çıkaracağız. Orta Afrika Cumhuriyeti, Togo, Lesotho gibi ülkeler var, şu anda büyükelçiliğimiz olmayan, bu ülkelerin listelerini çıkardık. 3-4 Büyükelçiliğimizin açılması için onay çıkmak üzere, diğerlerinde de açabilmemiz için onay almamız gerekiyor, Bakanlar Kuruluna yazıyı gönderiyoruz ve inşallah Afrika’daki Büyükelçiliklerimizin sayısını önümüzdeki yıllarda 45 ve 50’ye ulaştıracağız.

Afrika’ya böyle, kazan-kazan formülüyle bakıyoruz; iyi gününde de, iyi kötünde de Afrika’nın yanındayız ve Afrika’yla gelişen işbirliğimizden de karşılıklı memnuniyet duyuyoruz. Ziyaretlerimizi de yine artırarak devam ettireceğiz.

İşte İslam İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Toplantısı için Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’daydık, hemen ardından Türkiye’den Liberya’ya ve Burkina Faso’ya Dışişleri Bakanı düzeyinde ilk ziyaretleri gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız da önümüzdeki süreçte Afrika ülkelerine ziyaretlerini devam ettirecektir.

Teşekkür ediyorum.

GAMBİYA DIŞİŞLERİ BAKANI OUSAİNOU DARBOE- Çok teşekkür ederim.

Aslında Gambiya için her alan öncelikli alandır, yani herhangi bir alanı seçip öncelikli alan olarak söylemek istemem. Ama özellikle Türkiye’yle ikili işbirliğimiz açısından ekonominin canlandırılması, ekonomiye enerji kazandırılmasıyla ilgili alanlar, aynı zamanda güvenlik güçlerimizin profesyonel bir şekilde ve ulusal bir güvenlik gücü haline gelerek, cumhuriyetin bir kurumu haline gelerek çalışması, milis olarak çalışmamasının sağlanmasına yönelik faaliyetler bizim için öncelikli alanlar. Bu iki alanda biz ikili işbirliği çerçevesinde çalışacağız. Zaten ekonominin gelişmesi gerekiyor ki bizler halkın işsizlik veya diğer toplumsal sorunlarla ilgili beklentilerini yerine getirebilelim. Güvenlik özellikle bizim için önemli alanlardan biri. Cumhuriyetin bir kurumu olarak profesyonel çalışan, ulusal, güvenilir bir güvenlik kuvvetimizin oluşturulması bizim için önemli iki alandan bir diğeri. Kısacası 2 öncelikli alan olarak ekonomi ve güvenlik kuvvetlerini sayabilirim.

SORU- Mahmut Gürer, Habertürk Televizyonu. Sayın Bakan, sorum size. Katar’la ilgili olarak özellikle 3’üncü ülkelerin, Amerika Birleşik Devletleri’nin de bazı girişimleri var, Kuveyt’in girişimi var, Türkiye bunu sık sık desteklediğini ifade ediyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin ne gibi adımlar atmasını bekleyebiliriz? Sayın Cumhurbaşkanının bir ziyareti olacağını biliyoruz, bu ziyaret Suudi Arabistan’ı da kapsar mı? Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ederim. Körfez krizi çıktıktan sonra Türkiye olarak bu krizin diyalog yoluyla dostane bir şekilde çözülmesi için çok çaba sarf ettik ve Kuveyt’in, diğer ülkelerin arabuluculuk inisiyatiflerini de güçlü bir şekilde destekledik. Bildiğiniz gibi, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine biz de bölgeyi ziyaret ettik, Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan’ı ziyaret ettik ve birçok ülkeyle de temas halindeyiz, bunlardan biri de ABD’dir. Tillerson bölgeye gitmeden önce İstanbul’da biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edildi, biz de kendisiyle ikili görüşmemizi yaptık, Katar ve Körfez krizi de burada değerlendirildi, düşüncelerini bizimle paylaştı, bölgeye yapacağı ziyaret konusunda da bilgi verdi. Temas halindeyiz, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un yaptığı çalışmaları ve çabayı destekliyoruz, çabalarını olumlu buluyoruz. Zaten Kuveyt de beraber bu çabaları sürdürüyor. Cumhurbaşkanımız önümüzdeki süreçte bölgeye bir ziyarette bulunmak ister elbette, bu sorunların çözülmesi amacıyla. Önümüzdeki süreç takvim belli olduktan sonra da zaten kamuoyuyla, bunu sizlerle Sayın Cumhurbaşkanımızın ofisi, bizler sizlerle paylaşırız. İnşallah kısa süre içinde bu hiç beklediğimiz ve hepimizi üzen, kardeşliğe yakışmayan bu sorun çözülür, bölgede barış ve istikrar tekrar geri gelir.

Teşekkür ederim.