Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Ortak Basın Toplantısı, 3 Ağustos 2017, Pekin

ÇHC DIŞİŞLERİ BAKANI WANG Yİ- Değerli basın mensupları, öncelikle Sayın Bakan Çavuşoğlu’yla beraber sizlerle biraraya gelmekten son derece mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Kısa zaman önce, Bakan Çavuşoğlu’yla iki ülke Dışişleri Bakanları İstişare Mekanizmasının ikinci toplantısını düzenledik. İkili ilişkilerimiz ve iki tarafı ilgilendiren konularda son derece açık, dostane ve kapsamlı bir görüşme yaptık ve çok sayıda mutabakata ulaştık.

İki liderimizin mutabakatı ve yönlendirmesiyle stratejik işbirliğimizin ve ilişkilerimizin ilerlemesinin hızlanacağı konusunda hemfikiriz. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde Devlet Başkanı Xi Jinping ile Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 defa görüşme yaptılar, ilişkilerimizin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için önemli mutabakata ulaştılar, ilişkilerimizin geleceği için de stratejik planlar yaptılar. Biz dikkatli ve kapsamlı bir şekilde liderlerimizin mutabakatını yerine getirmeliyiz, her alandaki işbirliğimizde daha fazla sonuçların alınmasını hızlandıracağız. Türk tarafının kararlılıkla tek Çin politikası izlediğini takdirle karşılıyoruz ve karşılıklı olarak hassasiyetlerimize destek vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.

İşbirliği ve çifte kazanç ilkesine dayalı olarak karşılıklı yararlı işbirliğimizi hızlandırmamız gerektiği kanaatindeyiz. İki ülkenin önemli yükselen ekonomiler olarak işbirliğinin iyi bir temeli ve güçlü birbirini tamamlayabilirliği bulunuyor. Yeni durumlarda iki tarafın işbirliği yönetimini ve düşüncelerini yenilemesi ve işbirliğimizde karşılaştığımız somut sorunları hızla çözmesi gerekiyor, önemli stratejik projelerdeki işbirliğimizi hızlandırıp somut işbirliğimizin genişliğini ve derinliğini daha da büyütmemiz gerekiyor.

Her iki tarafın da terörle mücadele işbirliğinin derinleştirilmesinin ve ortak güvenliğimizin korunmasının tamamen iki ülkenin temel çıkarlarına uygun olduğunu ve stratejik işbirliği ilişkimizin derinleştirilmesi için yardımcı olacağını düşünüyoruz.

Çin tarafı kararlı bir şekilde Türk tarafının kendi egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını koruma çabalarına destek verecek. Sayın Bakan da şunun altını çizdi: Çin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Türkiye de Çin’in egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini zedeleyecek olaylara asla müsamaha göstermeyecektir. Ve Türk tarafı Doğu Türkistan İslami Hareketi terör örgütünü terör örgütü olarak listeledi. Türk tarafının bu açıklamalarını ve tutumlarını takdirle karşılıyoruz.

Her iki taraf da bölgesel sorunların siyasi yolla çözülmesinde ısrar edilmesi ve bölgede barışın ve istikrarının korunması gerektiğini düşünüyor. Batı Asya ve Kuzey Afrika Bölgesinde yaşanan çalkantılar karşısında uluslararası camia siyasi ve diplomatik çözümde ısrar etmeli ve durumlara uygun olan, tarafların hassasiyetlerine duyarlılık gösteren bir çözüm bulmalı. Her taraf uluslararası ilişkiler prensiplerine göre hareket etmeli ve kendi uluslararası yükümlülüklerini etkin bir şekilde yerine getirmeli, bölgenin ve barışın istikrarı için olumlu roller oynamalı.

Bu seferki müzakeremiz çerçevesinde karşılıklı güvenimiz arttırıldı, somut işbirliğimiz hızlandırıldı, bölgesel ve uluslararası konularda tutumlarımız istişare edildi. Sayın Bakanın bunun için yapmış olduğu tüm çabalardan dolayı teşekkürlerimi ve takdirlerimi sunmak istiyorum.

Bakın Çavuşoğlu’yla beraber sıkı iletişim ile istişareye devam ederek stratejik işbirliği ilişkimizi daha yüksek bir düzeye taşımayı arzu ediyoruz.

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

Değerli dostum, kardeşim Wang, çok değerli basın mensupları, bir kere daha Çin’de, Pekin’de olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasındaki mutabakatla tesis edilen Dışişleri Bakanları İstişare Mekanizmasının ikinci toplantısını bugün değerli dostum Wang ve ekibiyle gerçekleştirdik.

Son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda geliştiğini ve güçlendiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Biz Türkiye olarak Çin’le ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Tek Çin politikasına en güçlü destek veren ülkelerden bir tanesiyiz. Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz ve gerek ülkemizde, gerek bölgemizde Çin’e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz. Aynı şekilde Çin’in aleyhine olan yayınlar dahil her türlü faaliyetin de önüne geçiyoruz. Güvenlik konularında da işbirliğimizin daha da güçlendiğini görmekten ayrıca mutluluk duyuyorum. Önümüzdeki süreçte bu işbirliğimiz artarak devam edecektir.

Bugün samimi bir ortamda ikili ilişkilerimizi, bölgesel konuları dostum Wang’la değerlendirme fırsatı buldum. Ticaretimizi artırma konusunda kararlılığımız var ve ürünlerin çeşitlendirilmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor, Türkiye’den de Çin’e tarım ürünleri başta olmak üzere ihracatımız artıyor, ama birlikte gerçekleştirmekte olduğumuz ve gerçekleştireceğimiz çok önemli projeler var. Kuşak ve Yol konusunda Çin’in liderliğini büyük bir takdirle karşılıyoruz. Kuşak ve yol ile orta koridor projelerinin entegrasyonu konusunda beraber çalışıyoruz. Edirne-Kars hızlı tren projesini birlikte gerçekleştirmek istiyoruz. Aynı şekilde Türkiye’de kurulacak 3. nükleer enerji santralini de Çin’le beraber kurmak istiyoruz. Ve önümüzdeki süreçte buna benzer önemli projeleri de birlikte gerçekleştireceğiz.

Elbette kültürel alanda, eğitimde, turizmde işbirliğimizi nasıl geliştirebiliriz, bunları da değerlendirdik. 2018 yılını turizm yılı olarak kutlayacağız. Türkiye’ye daha fazla Çinli turistin gelmesini istiyoruz, … 100 milyon Çinli yurtdışına seyahat ediyor, yüzde 1’inin Türkiye’ye gelmesi konusunda önerisi oldu. Bu yüzde 1’in sadece benim şehrim Antalya’ya gelmesinin yanında, tüm Türkiye’ye en az yüzde 3 başlangıç olarak, yani 3 milyon Çinli turist bekliyoruz. 2018’in hazırlıklarını da birlikte yürütüyoruz.

Eğitim alanındaki işbirliğimizi güçlendirmek için ortak üniversite kurma çalışmalarımız devam ediyor. Yine kültürel merkezlerimizin açılması konusunda çalışmalarımız devam ediyor.

Vize konusunda beklentilerimizi de dostum Wang’a bugün anlattım ve ortak bazı adımları da atacağız.

Bölgesel konularda da birçok alanda Çin’le görüşlerimiz örtüşüyor. Özellikle Suriye sorununun çözülmesi konusunda Çin’in bugüne kadar verdiği desteği de takdirle karşılıyoruz. Aynı şekilde DEAŞ’a karşı mücadelede de tüm toplantılara katılan Çin’in bu konudaki hassasiyetini de görüyoruz. Biraz sonra çalışma yemeğinde bazı bölgesel konuları da yine birlikte değerlendirmeye devam edeceğiz.

Bugünkü ziyareti gerçekleştirmekten mutluluk duydum. Dostum Wang’ı tekrar görmekten ayrıca çok mutlu oldum. Toplantılarımız çok verimli geçti, önümüzdeki süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine Başkan Xi’yi Türkiye’de ağırlamaktan onur duyacağız. Ben de dostum, kardeşim Wang’ı Türkiye’de tekrar ağırlamaktan mutluluk duyacağım.

Çok teşekkür ediyorum.

ÇHC DIŞİŞLERİ BAKANI WANG Yİ- Şimdi size şunu belirtmek istiyorum: Sayın Bakanın memleketi olan Antalya çok güzel bir şehir, son derece muhteşem bir yer. Ayrıca, Antalya’da da kiraz dahil olmak üzere çok sayıda tarım ürünleri yetiştiriliyor ve şimdi Türkiye’nin kirazları artık Çin piyasasına girdi.

SORU- Efendim, biraz önceki konuşmanızda iki ülke arasındaki stratejik işbirliğine dikkat çektiniz. İki ülkenin geleceğini nerede görüyorsunuz? Özellikle Şanhay İşbirliği Örgütü üyeliği konusu geçtiğimiz yıl çok konuşulmuştu.

Bir de, vize konusunda ortak adımlarımız olacak demiştiniz, bunu biraz açar mısınız?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu soru kime?

SORU- Size.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biraz önce yaptığımız konuşmada ilişkilerimizde, ikili ilişkilerimizde hangi alanlara önem verdiğimizin ipucunu verdik esasen. Ama iki tarafta da tüm alanlarda ikili ilişkileri daha da ileriye götürme iradesi güçlü bir şekilde var. Uluslararası örgütlerde de yakın işbirliğimiz var. Biraz önce bölgesel konularda da görüşlerimizin örtüştüğünü de vurguladım. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok örgütle de ortak çalışmalarımız var.

Türkiye gerek bölgesinde, gerek tüm dünyadaki bölgesel örgütlerle, uluslararası örgütlerle yakın işbirliği arayışı içinde olan bir ülkedir. Örneğin, buradan Filipinlerin başkenti Manila’ya geçeceğiz ve ASEAN toplantısına katılacağız. Ve Türkiye sektörel diyalog ortaklığı statüsüne başvurdu ve bu konuda da bir karar alınması pek muhtemel.

Çin, Şanhay İşbirliği Örgütünün kurucu üyelerinden ve biz de bu örgütle ilişkilerimizi geliştirmek için Çin ve diğer üye ülkelerle işbirliği yapıyoruz ve tüm bu politikalarımızı birbirine alternatif olarak görmüyoruz, tam tersi tamamlayıcı olarak görüyoruz.

Teşekkür ederim.

SORU- Sayın Bakan Wang Yi’ye yönelik iki sorum olacak.

Birincisi, son dönemde Amerika Dışişleri Bakanı bir toplantı düzenledi ve göreve geldikten sonra Amerika’nın diplomasisi hakkında değerlendirme yaptı. Özellikle Kore Yarımadası’na ilişkin bazı açıklamalarda bulundu. Sayın Wang Yi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ayrıca, son dönemde Filistin ve İsrail arasında Mescid-i Aksa olayından dolayı gerilim yaşandığını görebiliyoruz. Ve Temmuz ayındaki BMGK Dönem Başkanı olarak Çin tarafı bu gerilimi hafifletmek için nasıl bir rol oynadı?

Teşekkür ederim.

ÇHC DIŞİŞLERİ BAKANI WANG Yİ- Öncelikle az önce Bakan Çavuşoğlu’nun yapmış olduğu konuşmalara biraz karşılık vermek istiyorum.

Türkiye de uluslararası camia tarafından son derece önem verilen bir taraftır. Çin tarafı olarak biz de Türkiye’nin uluslararası konulara daha aktif … bir şekilde katılmasını görmek isteriz ve destekliyoruz. Şu an iki tarafın ortak çıkarlarına en uygun olan Kuşak ve Yol … Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumuna katılmasından dolayı çok teşekkür ediyoruz.

Türkiye her zaman Kuşak ve Yol güzergâhında önemli bir noktadır, bir ülkedir, hem tarihte, hem şimdi, hem karada, hem denizde.

Geçen sefer Türkiye’den aktarma yaparken İstanbul’daki Topkapı Sarayı’nı ziyaret etme fırsatım oldu ve o Sarayda üst üste iki sergi gezdim. Birinci sergide geçtiğimiz yüz yıllar içerisinde Türkiye toprağında kullanılmış olan tüm silahlar sergileniyordu ve onun içerisinde kılıçlar gibi silahlar vardı. Ve diğer sergi salonunun içerisinde ise İpek Yolu aracılığıyla Türkiye’ye taşınan eski Çin seramikleri sergileniyordu ve onun içerisinde çok nadir, hatta Çin’de bile görülemeyen Yuan Hanedanlığı’ndan seramikler bulunuyordu.

Bu iki sergiyi karşılaştırdığımız zaman da çok net ve çok açık bir kıyaslama yapabiliriz. Bu, Türkiye’nin İpek Yolu güzergâhındaki özel tarihi konumunu gösteriyor ve aynı zamanda da İpek Yolunun canlandırdığı barış, işbirliği ve dostluk ruhunu gösteriyor. Türk tarafıyla eski İpek Yolunun ruhunu yeniden yaşatmayı ve yeni çağımızın ruhunu da katmayı arzu ediyoruz ve işbirliğimiz aracılığıyla potansiyellerimizi daha da … işbirliğimizin imkanlarını daha da işleyip, karşılıklı yarar ve çifte kazancımızı daha da güçlendirmeyi ve ortak refahımızı gerçekleştirmeyi arzu ettiğimizi tekrar ifade etmek istiyorum.

Ve az önce muhabir hanımın sorusuna yönelik olarak, birincisi; Kore Yarımadası nükleer sorununda bizim tutumumuz her zaman devam ediyor ve istikrarını koruyor. Biz öteden beri üç konuda ısrar ediyoruz; Yarımada’nın nükleersiz olmasında ısrar ediyoruz, Yarımada’nın barışının ve istikrarının korunmasında ısrar ediyoruz ve diyalog, müzakere aracılığıyla sorunların çözülmesinde ısrar ediyoruz.

Son dönemde Kuzey Kore tekrar BMGK kararlarına aykırı olarak füze denemesi yaptı. Artık çok net bir şekilde karşı çıktığımızı ifade ettik, aynı zamanda tarafları da başka gerilimi daha da arttıracak olan faaliyetlerden kaçınmaya çağırdık.

Amerika Dışişleri Bakanı Tillerson’ın son dönemde yapmış olduğu Kore Yarımadası ile Çin-Amerika ilişkileri hakkındaki açıklamaları önemsiyoruz. O, Amerika’nın Kuzey Kore’ye yönelik ilkelerini tekrar vurguladı. Ümit ederiz ki, Amerika bu ilkeleri etkin bir şekilde somut olarak Kuzey Kore’ye yönelik politika içerisinde uygulayacak.

Aynı zamanda dikkat ediniz ki Amerika tarafı son dönemde Kore Yarımadası’nın güvenlik sorunlarını daha büyük ilgiyle takip ediyor. Her zaman şunu düşünüyoruz; güvenlik sorunu Kore Yarımadası’nın sorunun esasıdır. Ve ümit ederiz ki, taraflar birbirine yaklaşarak eşit diyalog aracılığıyla, sonuçta tarafların makul güvenlik hassasiyetlerine duyarlılık gösterecek temel bir çözüme ulaşabilirler. Bu, Yarımada nükleer sorununu çözmek için ve Yarımada’nın nükleersiz olmasını sağlamak için en kritik bir anahtardır.

Çin tarafı olarak biz her zaman kapsamlı ve sıkı bir şekilde BMGK’nın Kuzey Kore’yle ilgili kararlarını yerine getiriyoruz. Yarımada’nın durumunun yeni gelişmeler karşısında BMGK müzakereleri sürdürüyor. Biz objektif, adil tutumumuzu izlemeye devam edeceğiz ve karşılıklı saygı ruhuyla bu sürece katılmaya devam edeceğiz.

İkinci soru olarak, son dönemde Filistin ve İsrail arasındaki gerilim Mescid-i Aksa olayından sonra tekrar yükseldi. Temmuz ayının BMGK Dönem Başkanı olarak biz omuzladığımız yükümlülükleri yerine getiriyoruz ve hızlı bir şekilde BMGK’daki olağanüstü toplantı gibi bir dizi arabuluculuk tedbirleri aldık. Uluslararası camiayla beraber etkin bir şekilde durumun hafifletilmesini sağladık ve çatışmaların tekrar artmasını önledik.

Filistin sorunu Ortadoğu bölgesinin çalkantılarının köküdür, bu sorun çözülemezse Ortadoğu’da hiçbir zaman huzur bulunamaz. Bu sorunun sadece tek bir çözümü olacaktır, bu da barışçıl müzakereler olacaktır. Geçen ay Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın Çin’i ziyaretinde Devlet Başkanı Xi Jinping yeni durumlar altında Filistin sorununun çözülmesi hakkındaki dört tutumuzu belirledi ve uluslararası camia tarafından da geniş bir şekilde sıcak karşılandı. Devlet Başkanımız Xi Jinping aynı zamanda Filistin-İsrail barış insanları panelinin düzenlenmesi, Çin-Filistin-İsrail üç taraflı işbirliği mekanizmasının kurulması gibi yeni tekliflerde bulundu. Şu an biz Filistin ve İsrail, iki taraf ve ilgili taraflarla olumlu ve aktif bir şekilde Devlet Başkanımızın ortaya koyduğu bu önemli tutumlarımızı ve tedbirlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Türkiye Filistin konusunda son derece özel etkiye ve role sahiptir. Türkiye dâhil olmak üzere uluslararası camiayla beraber çaba sarf ederek birlikte Filistin sorununun kökünden çözülmesini hızlandırmayı arzu ediyoruz.

Teşekkür ederim.