MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SEMİH ŞÜKRİ-
https://www.youtube.com/live/wFSIDhTmOa0?si=BQUNR5KTpaVJboHy
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ediyorum. Değerli basın
mensupları, sözlerimin başında mevkidaşım Sayın Şükri’ye nazik daveti ve bu
tarihi mekandaki sıcak misafirperverliği için teşekkür ediyorum. Dışişleri
Bakanı olarak Mısır’a ilk ziyaretimi yapıyorum. Daha önce defalarca Mısır’a,
Kahire’ye gelip buradaki mesai arkadaşlarımızla yakından çalışma imkanımız
oldu. Çok önemli konularda toplantılarımız, görüşmelerimiz oldu.
Ortak geçmişimiz ve köklü bağlarımız bulunan Mısır, Arap dünyasında, Afrika
ve Akdeniz’de stratejik ağırlığı olan, bölgenin istikrarı ve güvenliği
açısından ise her zaman kilit role sahip bir aktördür. Medeniyetler beşiği,
üç kıtanın buluştuğu Akdeniz’in dünya siyasetinde yeniden merkeze oturmaya
başladığı günlerden geçiyoruz. Akdeniz’in iki önemli ülkesi olarak Türkiye
ve Mısır arasındaki güçlü işbirliği geniş Akdeniz havzasında istikrar,
barış ve refah için çok kıymetlidir. Ziyaretim çerçevesinde bu sabah
Cumhurbaşkanı Sayın Sisi tarafından kabul edildim. Kendilerine Sayın
Cumhurbaşkanımızın selamlarını ilettim. Kabul esnasında Sayın Sisi Türkiye
ve Mısır arasındaki ilişkilerin ileriye taşınması yolundaki vizyonunu
ilettiler. Kendileri Sayın Cumhurbaşkanımız ile geçen G-20 Zirvesinde de
görüşmüşlerdi. Ayrıca beş gün önce de İsrail-Filistin gerginliği hakkında
bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Dolayısıyla, ben izninizle
öncelikle Filistin konusunda sözlerime başlamak istiyorum.
Türkiye olarak Mısır’ın gerek tarihsel planda Filistin davasına verdiği
desteği, gerek Refah Sınır Kapısı dolayısıyla Gazze’deki masum
kardeşlerimizin insani ihtiyaçlarının giderilmesindeki rolünü her zaman
önemsedik. Filistin meselesinde yakın istişare içinde olduk. Bugün de
görüşmelerimiz buna imkan tanıdı. Filistin sorunu Türkiye ve Mısır’ın ortak
duruşa sahip olduğu bir konudur. 7 Ekim’den bu yana yaşananlar uzun zamandır
emsali görülmemiş gelişmelerdir. Masum sivilleri hedef alan saldırıları ve
sivil can kayıplarını elbette reddediyoruz, kınıyoruz. Ancak temel mesele
Filistin’de adil ve kalıcı bir çözümün sürekli olarak ötelenmesi ve bu arada
İsrail’in yasa dışı yerleşimler, Kudüs ve Mescid-i Aksa’daki provokasyonlar,
keyfi tutuklamalar gibi uygulamalarla işgali derinleştirmesidir. Türkiye ve
Mısır olarak 1967 sınırları dahilinde Başkenti Doğu Kudüs olan, egemen,
bağımsız ve coğrafi bütünlüğü olan bir Filistin devletinin hayat bulmasının,
yani iki devletli çözümün tek geçerli çözüm yolu olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye olarak geldiğimiz noktada dört hususun önem arz ettiğini
düşünmekteyiz. Her şeyden evvel, her ne taraftan olursa olsun sivil can
kayıplarının önüne geçilmelidir. Bazı devletlerin İsrail’in Gazze’de ayrım
gözetmeksizin yaptığı misillemeleri adeta haklı bir müdahale gibi göstermeye
çalıştığını görmekteyiz. Böylesine çarpık ve gayri insani bir yaklaşım
sadece ve sadece daha fazla şiddete, daha fazla masum can kaybına yol açar.
İsrail’i uluslararası hukuka ve insani değerlere bağlı kalmaya davet
ettiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Filistinlilerin Gazze’de
yerlerinden edilerek Mısır’a sürülme politikasını tasvip etmiyoruz. Buna
sonuna kadar karşı çıkıyoruz. Bu konuda Mısır’ın yanındayız.
İkincisi, çatışmanın coğrafi olarak yayılmasının engellenmesidir. Türkiye
olarak bu konuda benzer düşüncelere sahip olduğumuz ülkelerle yakın
istişare halindeyiz.
Üçüncü olarak, iki devletli çözüm temelinde barış sürecinin yeniden
başlatılmasıdır. Ortadoğu’da barış sadece bölgesel alternatiflerle değil,
Filistinlilerle tesis edilebilir. Zira barış olmadan gerçek manada güvenlik
tesis edilemez.
Dördüncü olarak, bölgedeki Müslüman ülkeler olarak Filistinlilerin bekasını
gözetecek adil ve kalıcı bir barışın garantörü olacak bir mekanizmanın
kurulmasıdır. Mevkidaşım Sayın Şükri ile ayrıca Sayın Cumhurbaşkanlarımızın
ele aldıkları Gazze’ye acil insani yardım iletme yöntemlerini de masaya
yatırdık. Nitekim acil yardım malzemelerini taşıyan uçaklarımız bugün
El-Ariş’e vardılar, kendilerine gösterdikleri destekler için teşekkür
ediyorum. İlaveten olası vatandaş ve yaralı tahliyeleri ve bölgede hizmet
verecek bir hastane kurulması gibi konuları da değerlendirmekteyiz.
Değerli basın mensupları, ikili gündemimize bakacak olursak, bildiğiniz
üzere karşılıklı olarak Büyükelçilerimizin atanmasıyla diplomatik
ilişkilerimiz olması gereken seviyeye çıkardık. Ufkumuzu geleceğe çevirip
işbirliğine odaklandığımız yepyeni bir döneme girdik. Sayın Bakanla
çalışmalarımızı çok çeşitli konularda devam ettirmekteyiz. Yüksek Düzeyli
Stratejik İşbirliği Konseyinin toplantılarının canlandırılması gündemimizde
yer almakta. Ticaret, ekonomi, enerji, havacılık, turizm, kültür, eğitim,
iletişim ve savunma sanayii gibi alanlarda işbirliğimizi güçlendirmeye
devam edeceğiz. Ticaret ve ekonomi verilerimizin en güçlü olduğu
başlıklardır. Ticaret hacmimiz geçen yıl neredeyse 10 milyar Dolara
ulaşarak tarihi bir rekor kırdı. Artık hedef 5 yıl içinde 15 milyar Dolara
ulaşmak. Hem Mısır hem de Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan
şirketlerimizin yatırımları 2,5 milyar Dolar civarında. Bu rakam da 5 yıl
içerisinde 5 milyar Dolara ulaşabilir. Yatırımcıları teşvik edebilecek yeni
düzenlemeler için Ticaret Bakanlarımız istişarelerini yürütmekteler.
Enerji de önemli bir işbirliği alanımız. Mısır’dan en fazla LNG ithal eden
ülke olarak işbirliğimizi çeşitlendirmek istiyoruz. Halklarımız arasındaki
beşeri temasların da yoğunlaşması memnuniyet vericidir. Geçtiğimiz yıl
Mısır’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı rekor kırarak 277 bin kişiye
ulaşmıştır. Mısır’ın Türk vatandaşlarına kapıda vize uygulamasına geçmesiyle
Türk turist sayısında ciddi bir artış yaşandığını görmekteyiz. Ortak
tarihimiz ve köklü insani bağlarımız temelinde eğitim ve kültür alanlarında
da somut projelere imza atacağımızdan eminim.
Kahire’deki ilk Osmanlı camii olan Hadım Süleyman Paşa Camii’nin
restorasyonu için Mısır makamlarına çok teşekkür ediyorum. Bugün ikili
ilişkilerimizin yanı sıra tabiatıyla uluslararası gelişmeler hakkında da
görüş alışverişinde bulunduk. Az önce bahsettiğim İsrail-Filistin
gerginliğine ilaveten Sudan, Suriye, Libya ve çeşitli bölge ülkeleri
hakkında da görüş alışverişinde bulunduk.
Değerli basın mensupları, önümüzdeki dönem de Sayın Bakanla daha fazla bir
araya geleceğiz. Sayın Şükri’ye ve onun şahsında tüm Mısır makamlarına
gösterdikleri misafirperverlikten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.
Kardeş Mısır halkına da bu vesileyle en içten muhabbet ve hürmetlerimi
sunmak isterim.
Teşekkür ederim.
SORU- Ekonomik ilişkiler çerçevesinde yine Türk iş adamlarıyla bir araya
geldiniz. Siz önümüzdeki günlerde ne şekilde ekonomik gelişmeler
bekliyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Türk iş adamlarıyla Büyükelçiliğimizde bir
araya geldim. Gerçekten çok uzun ve verimli bir görüşme oldu. İş
adamlarımızın Mısır’daki yatırımlarına ilişkin detaylı bilgi alışverişinde
bulunduk. Burada tabii sadece bilgilendirmede bulunmadılar. Aynı zamanda
Mısır’daki Türk yatırımlarının artması ve daha etkili olması için nelere
ihtiyaç duyduklarını da gündeme getirdiler. Bunları ben not aldım ve hem
dün akşam hem de bugün Sayın Mevkidaşımla paylaştım. Görünen o ki, Türk iş
adamları Mısır’da özellikle sanayi alanında daha fazla yatırım yapmak, daha
çok fabrika açmak, daha çok istihdam faaliyetinde bulunmak istiyorlar. Ve
Mısır tarafının da buna gösterdiği sıcak kabulü ve iyi ortamı her zaman
için takdirle yad ediyorlar. Tabii bu ortamın daha da ileri götürülmesi ve
Türkiye’de ilgili diğer iş adamlarının Türkiye’den Mısır’a gelip yatırım
yapması için neler yapılabilir onlarla ilgili değerlendirmeleri aldık. Sağ
olsunlar kendileri de bu konuya yakından ilgi gösteriyorlar. Bugün
Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’yle görüşürken de bu konuları gündeme getirdik. O
da gerçekten Türk yatırımlarına büyük önem veriyor. Bu konuda ilerleyen
günlerde daha fazla gelişmelerin olduğunu göreceğiz.
SORU- Sayın Şükri’ye sorum. Bakan olduktan sonra tabii ki bildiğiniz gibi
Türkiye-Mısır ilişkileri zaten iyi bir ivme kazandı. Hızlı bir şekilde bu
ilişkiler ekonomik alanda da geliyor. Sayın Bakan, Mısır ve Türk
vatandaşları bu yakınlaşmanın somut neticelerini ne zaman alır? Ortak
projeler var mı şu anda üstünde çalıştığınız? Ve özellikle mesela ortak
imalat ve turizm alanında ve diğer alanlardaki gibi?
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SEMİH ŞÜKRİ-
https://www.youtube.com/live/wFSIDhTmOa0?si=BQUNR5KTpaVJboHy
SORU- Doğancan Aksoy, TRT Haber.
Benim sorum Sayın Hakan Fidan’a olacak. Efendim, Türkiye’nin Gazze’de
yaşanan insanlık krizi için gönderdiği yardımlar var. Mısır’a ulaştı bunlar
biliyoruz. Refah’tan geçip Gazze’ye ne zaman ulaşması bekleniyor bu
yardımların? Yine öte yandan Gazze’deki Türk vatandaşlarının Mısır veya
başka bir noktadan tahliyesi planlanıyor mu? Bu konuda açıklamanız neler
olacak?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim. Krizin ilk anından
itibaren Mısır makamlarıyla koordine içerisinde insani yardımlarımızı nasıl
iletebiliriz diye sürekli bir çalışma içinde olduk. Özellikle başta AFAD,
Kızılay, TİKA olmak üzere sivil toplum örgütlerimiz de seferber oldular.
Biliyorsunuz, gerek kamu kurumlarımız, gerek sivil toplum örgütlerimiz
küresel krizlerde rol oynama konusunda tecrübeliler. Bugün de bu tecrübeyi
yansıtma konusunda herhangi bir tereddüt olmadı. Dediğim gibi krizin ilk
anından itibaren bölgeye yönelik yardımlarımızı nasıl yaparız diye arayış
içerisinde olduk. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ilk uçağı dün gönderdik.
Daha sonra ikinci ve üçüncü uçak geldi. Uçaklar gelmeye devam edecek.
Burada huzurunuzda Mısır makamlarına dostum nezdinde teşekkür etmek
istiyorum. Özellikle El-Ariş’te bunun için kurdukları koordinasyon merkezi
gerçekten büyük hizmet vermekte. Fakat şimdi başka ülkelerle de yardım
konusunu görüşmekteyiz. Ülkeler ayrı ayrı yardım yapmak yerine beraber bir
koordinasyon içerisinde daha sistemli bir şekilde bu konuyu nasıl
götürebilirler onun arayışı içerisinde olduk. Tabii alanda Birleşmiş
Milletler de var. Mısırlı yetkililerin koordinasyonunda bu konuyu en etkin
bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Takdir edersiniz ki yardımları gönderen ülkelerden Mısır’a getirmek bir
konu, bunu daha sonra sınır kapısından içeri getirerek asıl ihtiyaç
sahiplerine ulaştırmak başka bir konu. Bu konuda da Mısır makamları
İsrail’le şu an da koordinasyon içerisindeler. Çünkü sınır kapısının hangi
şartta, ne zaman ve nasıl açılacağına ilişkin çok ciddi müzakerelerin olması
gerekiyor. Sınırın öbür tarafında savaş şartları var. Biliyorsunuz, Refah
Sınır Kapısı çatışmanın hemen akabinde İsrail tarafından bombalanmıştı ve
bir müddet kapalı kaldı. Ama biz biliyoruz ki hem birinci hem ikinci Gazze
kuşatmalarında da insani yardımların içeriye ulaştırılmasında Mısır
gerçekten tarihi rol oynadı. Bizim de getirdiğimiz yardımları inşallah
uygun bir şekilde içeriye ulaştırmayı başaracağız.
Tahliyeler konusunda şimdilik şunu söyleyebilirim: Yine Mısır makamlarıyla
ve İsrail makamlarıyla bu konuda yakın işbirliği içeresindeyiz. İçeride
yaklaşık 300 civarında çifte uyruklu Türk vatandaşımız bulunmakta.
Bunlardan 30’unun tahliyesini başardık. Ama sınır kapısı kapalı olduğu için
çalışmalarımız hali hazırda devam etmekte. Bunların listesi gerek İsrail
tarafında, gerek Mısır tarafında ilgili makamlara verildi. Çalışmalarımız
bu nokta da devam ediyor.
SORU- Mısır Filistin halklarını destekliyor. Türkiye’de aynı şekilde
bölgede önemli ülkelerden biridir ve Filistin’e destek vermektedir. Bugünkü
görüşmelerde yani somut bazı adımların atılması konusunda birtakım
çalışmalar oldu mu, görüşmeler oldu mu? Bildiğiniz gibi Filistin halkı şu
anda Gazze’de ıstırap içinde yaşamaktadır.
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SEMİH ŞÜKRİ-
https://www.youtube.com/live/wFSIDhTmOa0?si=BQUNR5KTpaVJboHy
SORU- Her iki Bakana. Mısır-Türk işbirliği, özellikle şu anda ki Gazze’yle
ilgili. Bu bildiğimiz gibi aslında aynı zamana rastladı. Türk-Mısır
ilişkilerinin gelişmesi dönemine rastladı. Bu anlaşmazlık acaba yayılabilir
mi? Türk-Mısır işbirliğinin burada bölgede güvenliğin sağlanması konusunda
etkisi olabilir mi? Nasıl bir işbirliği Kahire’yle, Ankara arasında
olacaktır bütün bunların bertaraf edilmesi amacıyla? Özellikle Gazze’yle
ilgili işbirliği ne olacak?
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ederim. Konuşmamın başında da
belirtmiştim değerli basın mensupları. Türkiye ve Mısır Doğu Akdeniz’in iki
yakasında bulunan çok önemli iki stratejik ülke. Bunların bir araya
gelmesiyle bölgede devam eden mevcut sorunlara yönelik çok verimli
çalışmalar yapılacağından emin olabilirsiniz. Şu anda da özellikle Gazze
meselesinde, Filistin meselesinde de değerli mevkidaşımla ve diğer
kurumlarla aynı çalışmaları yapmaktayız. Biz Filistin meselesinde aynı
yerde durmaktayız. Kendileri de az önce söylediler. Filistin meselesi,
Filistin devleti kurulmasıyla çözülecek olan bir mesele. İsrail’in barışı
sadece Arap ülkeleriyle değil, esas itibariyle Filistinlilerle olmalı. Biz
Mısır’la bu konuda aynı düşünüyoruz. Filistinlilerle bir barış yapılmadan
bölgeye kalıcı bir barış gelmesi mümkün değildir. Bugünden itibaren
Mısır’la ve diğer ortaklarımızla hep beraber gerek şu an, gerek silahlar
sustuktan sonra ne yapılabilir ve ne yapılmalı bu konular üzerinde görüş
alışverişinde bulunmaya başladık. Gerçekten bu konuda her iki tarafın da
kıymetli görüşleri var. Bunların kendi aramızda değerlendirmesini
yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde bu görüşlerin belli platformlarda eyleme
geçmeye başlayacağını görebilirsiniz, ama şimdiden bir şeyler söylemek
istemiyorum. Şu anda görüşlerimizi olgunlaştırıyoruz.
Teşekkür ederim.
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI SEMİH ŞÜKRİ-
https://www.youtube.com/live/wFSIDhTmOa0?si=BQUNR5KTpaVJboHy
* Interpress deşifresidir.