DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Ankara’da Hırvatistan Dışişleri Bakanı Sayın
Gordan Grlic Radman’ı ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Kendisine bir kez
daha Ankara’ya hoş geldiniz diyorum.
Sözlerime başlamadan önce Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan
kahraman askerlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
Terörle kararlılıkla mücadele eden ülkemiz, başta müttefiklerimiz olmak
üzere uluslararası toplumdan da aynı duyarlılığı, aynı azmi sergilemesini
beklemektedir.
Değerli basın mensupları, tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz
Hırvatistan, Balkanlar’da barış, istikrar ve refahın güçlendirilmesinde
işbirliğine önem verdiğimiz değerli bir dost ülkedir. Hırvatistan’la siyasi
ilişkilerimiz çok iyi düzeyde seyretmekte. Sayın Cumhurbaşkanımızın iki yıl
önce Zagreb’e gerçekleştirdikleri ziyaretle ilişkilerimiz büyük bir ivme
kazanmıştı. Sayın Bakanın bu ziyaretiyle de geçen sürede kaydettiğimiz
ilerlemeyi ve potansiyel işbirliği alanlarını gözden geçirme imkanımız
oldu. İlişkilerimizi her alanda daha da güçlendirme yönünde ortak
irademizin mevcut olduğunu bir kez daha yineledik.
Müzakereleri devam eden anlaşmaları en yakın zamanda imzaya hazır hale
getirmek konusunda mutabık kaldık. Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz de
memnuniyet verici şekilde ilerlemekte. Cumhurbaşkanlarımızca belirlenen 1
milyar Dolarlık ticaret hacmi hedefine 2022’de ulaşmıştık. Geçen yıl da bu
düzeyi koruduk. Şimdi hedefimiz (yeni bir hedef olan) 2 milyar Dolar
seviyesine çıkmak. Bunun için Karma Ekonomik Komisyon başta olmak üzere
kurumsal mekanizmaları en etkin şekilde kullanmamız gerekmekte. Sayın
Bakanla yaptığımız görüşmede Karma Ekonomik Komisyon toplantısının tekrar
hayata geçirilmesi konusunda da mutabık kaldık.
Diğer taraftan, firmalarımızın Hırvatistan’a ilgilerinin arttığını
görmekten memnunuz. Turizm, inşaat, ulaştırma, bankacılık ve yenilenebilir
enerji başta olmak üzere önemli yatırımlarımız mevcut. Son dönemde
özellikle altyapı ve müteahhitlik projelerine yatırımcılarımızın ilgisi
artmakta. Özellikle Hırvat meslektaşımdan firmalarımızın oradaki işlerinin
memnuniyet verici olduğunu duymaktan ayrıca memnun olduk. Firmalarımızın
yeni projeler üstlenmeye devam ettiklerini görüyoruz. Hırvat iş insanlarını
da ülkemize yatırıma davet ediyoruz.
Kıymetli basın mensupları, Balkanlar’da yaşanan gelişmeler ülkelerimizi
doğrudan etkilemekte. Bölgede barış ve istikrarın korunması, refahın
artması ülkelerimizin yararınadır. Hırvatistan’ın sınır komşusu Bosna-Hersek
bizim için de önemli bir ülke. Borsa-Hersek’in barış, istikrar ve toprak
bütünlüğüne desteğimizi her vesileyle bildiğiniz gibi vurgulamaktayız. Aynı
iradeyi Hırvatistan tarafında görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.
Bölgede barış ve istikrar için doğrudan üst düzey temasların devam etmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlayışla 2010’da ihdas ettiğimiz
Türkiye-Borsa-Hersek-Hırvatistan Üçlü Dayanışma Mekanizmasına da büyük önem
veriyoruz. Bu mekanizmanın müteakip toplantısını en kısa zamanda
gerçekleştirmek konusunda meslektaşımla mutabık kaldık. İnşallah bu yıl
içerisinde bunu gerçekleştireceğiz.
Bugün Sayın Bakanla öne çıkan bölgesel konularda da görüş alışverişinde
bulunma imkanımız oldu. Rusya-Ukrayna savaşı ve Filistin’de yaşanan
insanlık trajedisini ele aldık. Her iki çatışma da ne yazık ki hala devam
etmekte. Yakın coğrafyamızdaki bu çatışmaların bir an evvel sona ermesini
arzu ediyoruz. Bu konularda yürüttüğümüz girişimler hakkında mevkidaşımı ilk
elden bilgilendirdim. İsrail’in insanlık dışı katliamının derhal
durdurulması ve Gazze’ye uygulanan yasa dışı ablukanın kaldırılması
gerektiğini bu vesileyle bir kez daha yineliyorum. Gelişmeleri hem ikili,
hem de çok taraflı platformlarda aktif şekilde takip etmeye devam ediyoruz.
Tüm uluslararası toplumu bir kez daha kalıcı ateşkes çabalarına ciddiyetle
destek olmaya davet ediyoruz.
Değerli Bakan ve heyetine ziyaretleri için tekrar çok teşekkür ediyorum.
Buyurun.
HIRVATİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI GORDAN GRLİC RADMAN- [Hırvatça’dan tercüme]
Teşekkür ediyorum ve ben de memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Ankara’da
tekrar bulunmaktan çok memnuniyet duyuyorum.
İlk başta hemen ben de kahraman askerlerinize Hırvatistan Hükümeti adına
Allah’tan rahmet dilemek istiyorum. Bu menfur terörizm saldırısında vefat
eden tüm şehitlerinize karşı aynı duyguları paylaştığımızı ifade etmek
istiyoruz. Hem size, hem de yakınlarına ve ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Meslektaşım Sayın Hakan Beyefendi ile çok içten ve çok yapıcı görüşmeler
gerçekleştirdik. Bu görüşmeler sayesinde her iki ülke karşılıklı iyi
ilişkileri geliştirmedeki iyi niyeti ve iradeyi göstermiş oldu.
Özellikle çok dinamik ve en üst düzeyde siyasi bir diyalog gerçekleştirdik.
Hem kişisel olarak, hem de ülkem adına Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın ülkemizi ziyaret etmesi nedeniyle duyduğumuz memnuniyeti burada
da ifade etmek istiyorum. Sayın meslektaşım da bu ziyaretten bahsetti.
Bu ziyaret sırasında 3 tane anlaşma imzalandı ve çok güzel diplomatik
ilişkiler tesis edildi. Bu diplomatik ilişkiler 32 yıldır devam ediyor ve
bu süre içerisinde 50’den fazla karşılıklı anlaşma imzalandı ve bu
anlaşmalar iki dost ülke arasında çok büyük önem arzetmektedir.
İkili ilişkilerimizin, özellikle ikili ekonomik ilişkilerimizin yıldan yıla
artması beni çok sevindiriyor. Ticaret hacminin de sürekli artması bizi çok
sevindiriyor. 2022 yılında ilk defa 1 milyar Doları aşan bu ticaret hacmi
çok memnuniyet vericidir. Geçen yıl için topladığımız ön bilgiler de bu
rakamın korunduğunu göstermiştir. Özellikle Türk işadamlarının
Hırvatistan’da yatırım yapmak üzere duyduğu ilgiden çok memnuniyet
duyduğumu ifade etmek istiyorum. Hırvatistan’da çok sayıda Türk şirketi var
ve bu, karşılıklı ilişkilerin iyi olduğunu, yatırımcıların Hırvatistan’a
hoş gelmiş olduğunu gösteriyor.
Hırvatistan’da ilerlememiz için daha birçok potansiyel var. Bunları
kullanmamız gerekiyor. Daimi olarak Hırvatistan’a sunduğunuz
desteklerinizden dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne özellikle teşekkür etmek
istiyoruz ve dış politika konusunda önceliklerimiz olan konularda bize
sunduğunuz destek için teşekkür ediyoruz. Bu dış politika konusunda OECD
konusunda desteğe ihtiyacımız var. 38 ülkenin toplanması gerekiyor. Bu
ülkeler arasında aynı değerlerin paylaşılması gerekiyor. Dolayısıyla,
Hırvatistan’da bu vesileyle ilerideki reformların şeklini belirlemiş
olacaktır. Bu bizim ülkemiz için çok büyük önem arzetmektedir. Özellikle
OECD kanunlarını kendi kanunlarımıza entegre etmemiz için önem
taşımaktadır. Siyasi olarak siyasetçi ruhumuzu güçlendirecek bu gelişmeler
aynı zamanda güzel siyasi iklime de neden olacaktır.
Kültürel alanda çok güzel işbirliğimiz var. Diğer birçok alanda hiçbir açık
soruya yer vermeden gelişmeler sağladık. Bu vesileyle Hırvatistan
Cumhuriyeti’ne üç sene önceki deprem sırasında ivedilikle sunduğunuz yardım
için size teşekkür etmek istiyorum. Geçen sene Şubat ayında Türkiye’de
yaşanan depremde çok sayıda insan ve maddi kayıplar nedeniyle üzüntümü
ifade etmek istiyorum. Üzülerek söylüyorum bu olaylar istenmeyen
olaylardır. Fakat Hırvatistan Cumhuriyeti de bu vesileyle kendi
dayanışmasını gösterdi ve dostluğumuzu göstermek istedik. Sizin
yaptıklarınıza karşı iadede bulunmak istedik. Özellikle Adıyaman konusunda.
Adıyaman’ı ziyaret etme fırsatı tanıyacağınız için teşekkür ediyoruz. Bu
vesileyle Türkiye Cumhuriyeti’nin o bölgede deprem sonrasında yenileme
çabalarını görmüş olacağız ve UNICEF aracılığıyla orada açılacak okulun
açılışını gerçekleştirmiş olacağım. Teşekkür ediyorum.
Bugün birçok küresel konuyu ve bölgedeki konuları konuşmuş olduk. Güzel bir
vesile oldu. Barış istikrar ve refahın sağlanması hepimiz için önem
arzetmektedir. Bu konuda herhangi bir düşüş görmek istemiyoruz. Rusya’nın
Ukrayna’ya saldırısını konuştuk. Filistin’deki meseleleri konuştuk. Batı
Balkan konularını konuştuk. Bunlar hep Hırvatistan’ın yakınında olan
bölgelerdir. Dolayısıyla, Hırvatistan ve Türkiye’nin ortak menfaat arz eden
konularıdır. Avrupa’nın bu bölgesindeki istikrar ve barış çok önemlidir.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler konusunda da konuştuk.
Bizim için Türkiye aday ülkedir ve Avrupa Birliği’nin anahtar partneri
olarak kalacaktır. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile yapıcı bir diyalog
gerçekleştirmesi için elimizden gelen çabayı hiçbir zaman esirgemeyeceğiz.
İki ülke açısından bu konular kilit konulardır. Hırvatistan, Türkiye’nin
göçmenler konusundaki önlemleri ve çalışmaları konusunda değerli çabalarını
fark etmektedir. Dolayısıyla, yasa dışı göçü önleme konusunda sarf
ettiğiniz çabalarınızdan ötürü size teşekkür ediyorum. Hırvatistan ve
Türkiye iki önemli müttefiktir. Aynı zamanda NATO ülkeleridir. Güneydoğu
Avrupa’da çok önemli rol oynamaktadır. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği
gibi bu konulardaki işbirliğimiz konusunda konuştuk. Özellikle Üçlü
Dayanışma Mekanizması konusunda sayın tercümana da uyarıda bulunacağım. Üç
ülke olarak söyleyeceğiz. Hem Türkiye hem Bosna-Hersek hem Hırvatistan.
Üçünü de tam adıyla söyleyelim, teşekkür ederim. Bu konudaki işbirliğimiz
çok önemli. Üçlü Danışma Mekanizmasını kurumsal olarak kullanmamız
gerekiyor ve bu kurumsal mekanizma bizim için çok önemli. Üçlü olarak bu üç
ülke arasında kesinlikle bunu geliştirmemiz ve bundan istifade etmemiz
gerekiyor. Bosna-Hersek söz konusu olduğunda Hırvatistan’ın Bosna-Hersek’in
toprak bütünlüğüne büyük önem verdiğini burada vurgulamak istiyoruz.
Hırvatistan ve Bosna-Hersek arasında çok uzun bir sınır var ve en uzun
sınırı biz paylaşmaktayız. Dolayısıyla, Hırvatistan bu konuda gerçekten en
çok barış, istikrar ve refah içeren geleceği arzu etmektedir.
Hırvatistan, Bosna-Hersek’teki entiteler konusundan haberdardır. Eşit
olarak yaşamalarını istiyoruz. Hem Müslümanların hem Hırvatların hem
Sırpların aynı şekilde siyasi olarak temsil edilmesini ve hükümetin her
seviyesinde temsil edilmesini istiyoruz. Dolayısıyla, hem uluslararası
anlaşmalara riayet edeceğiz hem de Hırvatistan ve Türkiye arasındaki
ilişkilerde bu konuyu da yansıtmaya çalışacağız.
Bugünkü konuşmalarımız kapsamında diyaloglarımızı birleştirmek ve
güçlendirmek için çok güzel vesile bulduk. Stratejik olarak daha iyi
pozisyonlar almamız için, özellikle Güney Avrupa’da bu konumumuzu
güçlendirmek için güzel bir vesile olacak. Dünya düzenindeki barış ve
istikrarı korumak için hem ikili forumlarda hem de çok taraflı forumlarda
çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hem çünkü biliyoruz ki, uluslararası hukuk
barış sağlamaya çalışıyor o yüzden ortak bir şekilde hareket etmemiz
gerekiyor. Bu konudaki sorumluluğumuzun çok büyük olduğunu bir daha
vurgulamak istiyorum. Sayın Hakan Fidan Beyefendiye kabulü için, iyi
misafirperverliği için bir daha bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Hem
geleneksel olarak beni çok güzel karşıladı hem de Ankara’da kendimi çok iyi
hissediyorum. O yüzden bir daha teşekkür ediyorum.
SORU- Buse Genç Türk, Haber Türk Televizyonu. Benim sorum konuk Bakana
olacak.
Türk yatırımcılarının Hırvatistan’a ilgisinin arttığını görüyoruz. Bu
bağlamda potansiyel yatırım alanlarının neler olabileceği ve Hırvatistan
Hükümeti olarak Türk yatırımlarını teşvik etmek adına ne tür çalışmalar
yaptığınız hakkında neler söylersiniz?
HIRVATİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI GORDAN GRLİC RADMAN- [Hırvatça’dan tercüme]
Çok teşekkür ederim bu güzel sorunuz için.
Ben bu vesileyle çok sayıda Türk şirketinin Hırvatistan’da zaten
hâlihazırda mevcut olduğunu bir daha tekrarlamak istiyorum. Hırvatistan’da
doğal gaz, yenilenebilir enerji veya tren yollarının yeniden yapılması,
bilişim sektörü, turizm, özellikle deniz turizmi söz konusu olduğunda çok
önemli şirketleriniz var. Mesela deniz turizmi konusunda Zadar’daki
şirketinizi anmadan geçemeyeceğim. Çok sayıda Türk şirketi var.
Size bunu resmedebilmek için bir hususu paylaşabilirim: Dışişleri Bakanlığı
binamız depremde zarar görmüştü ve dayanışma fonundan yardım alarak bu
binayı yenilemeye çalıştık, dayanıklılığını arttırmaya çalıştık ve bir
ihale açtık. En iyi şirket olarak Türk firması seçilmişti. Feka firması
seçilmişti. Sizin şirketiniz, Türk şirketi Feka şu anda Dışişleri Bakanlığı
binamızı yenileme çalışmalarını devam ettirmektedir. Anlaşmaya uygun olarak
binamızın 6-7’inci ayda tamamlanması beklenmektedir. Sayın Bakanımızı da bu
konuda davet ettik. Bu binamızın, yenilenmiş binamızın açılışında bizimle
birlikte bulunursa çok büyük bir memnuniyet duyacağız. Bu bina Zagreb’in
merkezinde yer alıyor ve en güzel binalardan birini teşkil etmektedir.
Sayın Bakanımızı yine bu vesileyle Zagreb’e davet ediyorum. Bu binanın
açılışını birlikte gerçekleştirelim. Birlikte keşfettiğimiz ortak alanlar
çok fazla. Hırvatistan Schengen ülkesi oldu. Schengen rejimine tabi oldu ve
burada muhakkak biz bu taleplerin yerine getirilmesi için uygun hareket
etmek zorundayız. Fakat ekonomi ve ticaret ilişkileri söz konusu olduğunda
biz bu ilişkileri geliştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz ve bu
konudaki irademizi de burada ifade etmek istiyoruz. İstanbul’daki
Konsolosluğumuzun iyileştirilmesi için çalışmalara devam edeceğiz ve bütün
bu çalışmaların en kısa sürede tamamlanması için çabamızı göstereceğiz.
SORU- TRT Haber, Doğan Can Aksoy.
Sorum Sayın Hakan Fidan’a olacak. Efendim, sizin Gazze’deki savaşın bölgeye
yayılabileceği noktasında önemli uyarılarınız vardı. Bu noktadan
bakıldığında dün İran’ın, Irak’ın Erbil kentine gerçekleştirdiği saldırılar
var, ABD hedeflerine yönelik olarak. Yine Yemen’deki Husilerin Yemen
açıklarındaki bir ABD gemisine saldırısı söz konusu ki bu saldırılar da
sıklıkla yaşanıyor. Tüm bu gelişmeleri nasıl değerlendirirsiniz daha önceki
uyarılarınız ışığında?
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar; biliyorsunuz Gazze katliamı başlayalı 101 gün oldu. Bu
süre içerisinde 24 binden fazla Filistinli, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak
üzere maalesef katledildiler. Daha büyük dram ise, uluslararası toplumun
gözü önünde bunun cereyan ediyor olması. Hatta uluslararası toplumun bazı
önde gelen aktörlerinin buna fiilen destek verir durumda olması. Bu daha
büyük bir dram. Hatırlattığınız gibi bu sürecin başında buradan ya daha
büyük bir savaş ya da daha büyük bir barış çıkar demiştik. Belli ülkeler
bunu bir savaş ortamına götürme konusunda tereddüt etmediler. Ama bizim ve
diğer dostlarımızın yaptığı yoğun çalışmalarla bir barış dilinin
oluşturulması konusunda ciddi mesafeler kat edildi değerli arkadaşlar.
Özellikle bu krizin iki devletli bir çözümle sonuçlanmasının esas olduğu
fikri neredeyse herkes tarafından kabul edilmiş durumda.
Her iki millete, Filistinlilere ve İsraillilere eşit oranda güvenlik, eşit
oranda egemenlik olmadan bunun çözülme şansının olmayacağını, kalıcı bir
barışın ve güvenliğin olmayacağını biz defaatle ilgili toplumlarda ve
ortamlarda ifade ettik. Sadece İsrail’in güvenliğini ve pozisyonlarını,
menfaatlerini önceleyen yaklaşımların, Filistinlilerin güvenliğini ve
egemenliğini öteleyen yaklaşımların barış getirmeyeceği, uzun vadede
sürekli bir kriz alanında olacağımız konusunda artık bu görüşü inkâr eden
hiç kimse yok. Problem artık bu görüşün doğruluğu değil, bunun nasıl hayata
geçirileceği. Yani burada barışla ilgili perspektif bu.
Diğer taraftan savaşla da ilgili ciddi risklerin olduğunu görüyoruz
arkadaşlar. Gazze’deki katliam devam ederken, bölgesel yaygınlaşma riskini
de biz çoğu zaman dile getirmiştik. Herkes bölgesel yaygınlaşmanın ilk önce
Lübnan’dan başlayacağı beklentisi içindeyken, diğer yerlerden bu olay
çıktı. Sizin ifade ettiğiniz gibi, şu an Kızıldeniz’de olanlar, Irak’ta
olanlar, Suriye’de olanlar, bu türden saldırıların, karşılıklı pozisyon
almaları. Gazze’de başlayan savaş sarmalının giderek daha büyük bir girdaba
dönüşeceğinin ön habercisi olduğunu görmek yanıltıcı olmasa gerek.
Dolayısıyla biz hem barış konusundaki çalışmalarımıza son sürat devam
edeceğiz, hem de İsrail’in yaptığı katliamların uluslararası toplumda hem
siyasi olarak, hem adli olarak gerekli karşılığı bulması için her türlü
çabayı göstereceğiz.
Ben tekrar bu vesileyle konuğumuza Ankara’ya ziyaretleri için teşekkür
ediyorum.
* Interpress deşifresidir.