Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Gürcistan Dışişleri Bakanı Ilia Darchiashvili ile Ortak Basın Toplantısı, 15 Şubat 2024

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, bugün Gürcistan Dışişleri Bakanı Sayın Ilia Darchiashvili misafirimiz Ankara’da, kendilerine huzurunuzda hoş geldin diyorum tekrar.

Biliyorsunuz Gürcistan’da geçtiğimiz günlerde bir hükümet değişikliği oldu, kendisi tekrar Dışişleri Bakanı olarak atandı ve bu yeni atanmasından sonra ilk ziyaretini de Ankara’ya yapıyor. Ben yeni görevinde tekrar başarılar diliyorum, bir önceki dönemde gösterdiği başarıların artarak devamını diliyorum.

Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi Gürcistan bizim açımızdan çok özel bir yeri olan komşu bir ülke, komşumuz ve stratejik ortağımız. Coğrafi konumuyla enerji ve ulaştırma projelerinde önemli bir paydaşımız. Siyasi ilişkilerimiz ikili düzeyde mükemmel seyrediyor, bunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Ülkelerimiz arasında tarihi, insani ve kültürel bağlara dayanan, özellikle siyasi ve ekonomik alanlarda güçlü ilişkiler bulunmakta.

Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketinde yardım ve kurtarma ekibi gönderen ilk ülkelerden birisi Gürcistan olmuştur. Bu vesileyle Sayın Bakan’a bir kez daha bu insani dayanışmaları için teşekkür etmek istiyorum.

Bugün kıymetli mevkidaşımla yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizin tüm veçhelerini kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanımız oldu. Türkiye-Gürcistan Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’nin müteakip toplantısının hazırlıklarını ele alma imkanımız oldu.

Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin mevcut durumu memnuniyet verici bir düzeyde. Son 15 yıldır Gürcistan’ın en büyük ticaret ortağıyız. Daha önce belirlenen 3 milyar Dolarlık ticaret hacmi hedefine geçen yıl itibarıyla bildiğiniz gibi ulaşmıştık, şimdi yeni hedef 5 milyar Dolar, buna ulaşmak için de neler yapabiliriz, beraber kendisiyle bunları görüştük.

Karma Ekonomik Komisyon’un bir sonraki toplantısının en kısa sürede yapılması konusundaki talebimizi kendilerine ilettik.

Sayın Bakanla bugün gündemimizdeki diğer ikili konuları da görüştük. İki ülke arasında mutat olan konsolosluk, eğitim, enerji ve ulaştırma gibi diğer alanlarda da mevcut işbirliğimizi ilerletme imkanlarını ele alma imkanımız oldu.

Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi bu yıl Ahıska Türklerinin yaşadığı sürgünün 80. yıl dönümü, bugün değerli mevkidaşımla birlikte düzenlemek istediğimiz anma etkinliklerini de ele alma imkanımız oldu.

Ahıskalı soydaşlarımızın Gürcistan’daki vatanlarına geri dönüşleri konusunda kendilerinden beklediğimiz desteği bir kez daha yineledim. Kendileri de bu konuda yaptıkları yasal mevzuat çalışmalarını ve hükümet olarak yapıcı tutumlarını ifade ettiler.

Ayrıca, Sayın Bakanla Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerindeki gelişmeleri de değerlendirdik. Bu bölgelerdeki sorunların Gürcistan’ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırları çerçevesinde çözümünü savunuyoruz. Bu konudaki kararlı tutumumuzu bugün bir kez daha teyit ettik ve sorunların çözümüne Türkiye’nin yapabileceği katkıları da konuşma imkanımız oldu.

Ayrıca, ülkelerimizi ilgilendiren bölgesel ve küresel gelişmeleri de ele aldık. Bu bağlamda özellikle, biliyorsunuz Güney Kafkasya’nın çok uzun süredir devam eden kalıcı sorunlarından biri olan Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış süreci meselesini konuştuk ve buradaki pozisyonlarımızı tekrar birbirimizle paylaştık. Bölgenin bir an önce istikrara kavuşması konusundaki arzumuzu ve yapıcı pozisyonumuzu yineledik.

Aynı zamanda, Karadeniz’in güvenliği için de görüşlerimizi birbirimizle paylaşma imkanımız oldu. Karadeniz’in güvenliğinin iki ülke için sadece bir işbirliği alanı değil, aynı zamanda ülkelerimiz için yaşamsal bir hayati çıkar alanı olduğu görüşünü tekrar teyit ettik.

Yine bu vesileyle bölgesel gelişmeler arasında Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşa girdik. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan desteğimizi karşılıklı olarak bir kez daha vurguladık. Bu savaşın uluslararası hukuk temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi için neler yapılabileceği hakkında fikir alışverişinde bulunduk.

Ben bir kez daha Sayın Bakan’a, değerli mevkidaşıma yapmış oldukları bu güzel ziyaret için teşekkür ediyorum.

Buyurun, söz sizde.

GÜRCİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI ILIA DARCHIASHVILI-

https://www.youtube.com/watch?v=9ktAo8RVz8s

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Memnuniyetle.

SORU- Benim sorum Sayın konuk Bakan’a olacak. Efendim, konuşmalarınız sırasında siz de vurguladınız, iki ülkenin stratejik ortaklığını, yine Sayın Fidan’ın konuşmasında da bazı ayrıntılar vardı, bu anlamda ekonomi alanı da dahil olmak üzere Gürcistan-Türkiye stratejik ortaklığının daha da geliştirilmesi ve bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından sizin görüşleriniz nelerdir?

GÜRCİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI ILIA DARCHIASHVILI- [ARDIL TERCÜME] Öncelikle sorunuz için çok teşekkür ediyorum.

Türkiye Cumhuriyeti ile olan iyi komşuluk, dostluk ve stratejik ortaklığımızdan ötürü gerçekten çok gurur duyuyoruz ve bu ilişkilere çok önem veriyoruz. Bu stratejik işbirliğimiz elbette ki çok yönde ilişkilerimizin daha da pekiştirilmesine vesile oluyor. Bu yönler daha önceki konuşmamda da değindiğim gibi; güvenlik, ekonomik, kültürel, ticari, halklar arası bağların güçlendirilmesi vesaire, bütün yönleri kapsamakta ve onların da gelişmesine yardımcı olmakta.

Stratejik işbirliğimiz aynı zamanda ikili ve çoklu formatlarda verimli sonuçlara ulaşabilmemize yardımcı olmakta. Hem bölgesel, hem de küresel açıdan stratejik işbirliğimiz fevkalade önem arzetmektedir. Bu stratejik işbirliğine dair tekrar Gürcistan devletinin tutumunu duyurmak istiyorum. Bölgede barışın ve istikrarın önemini desteklemekteyiz. Barış ve istikrarın sağlanması açısından işbirliğimizin de bir an önce pekiştirilmesini ve daha da güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Bu bağlamda da güçlü adımları atacağımız konusunda mutabıkız.

SORU- Benim sorum Sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a olacak. Sayın Fidan, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıllık bir aranın ardından Mısır’a bir ziyarette bulundu. Bu ziyaretin hem bölgesel hem de ikili ilişkilere olan etkileri konusundaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Bununla birlikte önemli de aslında alt başlık vardı. Gazze’deki mevcut durum. Gazze’deki Refah bölgesine de İsrail’in saldırıları söz konusu. Bu konular dünkü görüşmede ele alındı mı?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim.

Ben öncelikle Sayın Bakan’a verdiği cevaptaki nazik ifadeleri için teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten Türkiye-Gürcistan ilişkilerinin ekonomik ayağını daha da ileri götürmek için her iki taraf da elinden geleni yapıyor, bu arada işadamlarımız da olağanüstü bir performans sergiliyorlar.

Sorduğunuz soruya gelecek olursak, dün Cumhurbaşkanımızın Mısır’a gerçekleştirdiği ziyaret tarihi bir ziyaretti. Gerçekten iki ülke arasında özellikle hem ikili ilişkilerin hem de bölgesel ilişkilerin niteliğini derinden, olumlu yönde etkileyen bir ziyaret oldu diyebiliriz. İki ülke arasındaki ilişkilerin başında biliyorsunuz ekonomik ilişkiler gelmekte, bölgesel ilişkiler ön plana çıkmakta. Savunma sanayindeki ilişkiler ön plana çıkmakta. Bu konuda her türlü adımı beraber atma, yoğun bir şekilde çalışma konusunda her iki lider de kararlılıklarını ve iradelerini ortaya koydular. Özellikle geçtiğimiz yıllarda ihmal edilen ikili ilişkilerdeki açıkların bir an önce kapatılması konusunda iki lider tarafından büyük bir irade ortaya kondu. Biz şimdiden, bu olumlu iradenin bölgeye ve bölge istikrarına son derece ciddi katkılarının olacağını öngörüyoruz. Özellikle Mısır’la Türkiye arasında bölgesel konular olarak, söylediğiniz gibi, birinci konu Gazze meselesi. Filistin-İsrail barışı ve Filistin devletinin kurulması meselesi, bu zaten çok yoğun tartışılan bir konu, onun detaylarına birazdan geleceğim. Aynı zamanda, Libya konusunda yakından çalışmamız gerekiyor, iki lider bu konuda da prensip kararında mutabık kaldılar. Öteden beri zaten Mısır’ın hem diplomasi hem istihbari kurumlarıyla karşılıklı görüş alışverişlerimiz oluyordu, ama Libya’ya daha fazla nasıl olumlu katkı verebiliriz, bu konuda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.

Diğer bir konu da özellikle Afrika’da çatışmaların önlenmesi konusunda genel bir mutabakat var. Başta Sudan olmak üzere iki ülkenin yakından çalışabileceği, buradaki çatışmaların durdurulması, sona erdirilmesi konusunda ne türden bir yaklaşım sergilenebilir, ona da değinildi. Aynı zamanda Somali’nin son günlerde biraz tartışmaya açılan, detayına da girmek istemediğim, toprak bütünlüğüyle ilgili problemler var. İki ülke bu konuda kendi ortak yaklaşımlarının benzerliği üzerinden nasıl bir ortak hareket tarzı geliştirilir, liderler arasında bu konuyu da görüşme imkanları oldu.

Gazze’ye gelecek olursak, Gazze meselesi, değerli arkadaşlar, sizin de sorunuzda ifade ettiğiniz gibi, özellikle son günlerde 2 milyona yakın Filistinlinin Gazze‘nin güneyinde Refah bölgesine sıkıştırılmasıyla çok yeni ve daha önce eşi benzeri görülmemiş bir dram seviyesine, trajedi seviyesine ulaşmış durumda. Cumhurbaşkanımız Mısır ziyaretinden bir gün önce Dubai’deydi, orada uluslararası bir konferansa katılmıştı, onun marjında bölge liderleriyle görüşme imkanları oldu, daha sonra Mısır’da da bu konu gündeme geldi. Gazze’ye ilişkin özellikle Refah bölgesinde sürdürülen baskının ve katliamın bir an önce daha kötü boyutlara ulaşmaması için durdurulması konusunda neler yapılabilir, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlerle onları görüşme imkanları oldu.

Bildiğiniz gibi şu anda Refah bölgesi ağırlıklı olarak havadan bombalanmakta. Bölgeye yapılacak karadan bir müdahalenin daha fazla sivil katliamına ve kaybına yol açacağı konusunda uluslararası camia tek ses olmuş durumda. Bütün ülkeler ve bütün siyasi liderler teker teker beyanatlarda bulunuyor ve İsrail’e uyarı veriyorlar. Yani özellikle Refah bölgesine bir saldırı olmaması, artık dayanacak hiçbir gücü kalmamış aç ve sefil durumda olan sivil nüfusun daha fazla baskı altına alınmaması ve katliama maruz bırakılmaması konusunda çok ciddi uyarılar var. İsrail’in bir an önce bu uyarıları dikkate almasını da bekliyoruz. Özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nın almış olduğu ihtiyati tedbir kararının bir an önce uygulanması bu konuda elzemdir diye düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanımız ayrıca Gazze’yle ilişkin devam eden ateşkes görüşmeleriyle ilgili de bilgi aldılar. Kendi gözlemlerini ve yorumlarını da aktardılar. Şu anda biliyorsunuz taraflar arasında Mısır’ın ve Katar’ın kolaylaştırıcılığı ve arabuluculuğuyla bir ateşkes süreci devam etmekte, fakat henüz bir anlaşmaya ulaşılmadı. Bunun için çalışmalar devam ediyor. Bunun bir an önce hayata geçmesini ve özellikle insan katliamının bir an önce durmasını, Filistinli kardeşlerimizin, başta kuzeydeki evleri olmak üzere bütün yerlerinden edilmiş kardeşlerimizin yerlerine dönmesini umut ediyoruz.

Türkiye özellikle yardım konusunda elinden geleni büyük bir hassasiyetle ve dikkatle yapıyor. Mısır’la bu konuda yoğun bir işbirliği içerisindeyiz. Mısır’a bu konuda verdikleri destek için de ayrıca teşekkür etmek istiyoruz. Yani Kızılay’ımız, AFAD’ımız, sivil toplum örgütlerimiz, diğer kurum ve kuruluşlarımız, Bakanlığımızın koordinesinde muazzam bir insani yardım faaliyeti içerisindeler. Ama maalesef Refah’tan içeriye alınabilen günlük yardım miktarı sınırlı olduğu için istediğimiz miktarda veya gönderdiğimiz miktara denk düşebilen bir orantıda yardım içeriye giremiyor. Bunu artırmanın yolları konusunda uluslararası toplumla beraber çalışıyoruz. Önümüzdeki iki hafta içerisinde çok önemli üç tane uluslararası platformda görüşmeler olacak değerli arkadaşlar. Buranın şüphesiz ki bir numaralı maddesi Gazze meselesi olacak. Bu hafta sonu biliyorsunuz Münih’te Münih Güvenlik Konferansı var. Buraya çok sayıda ülke geliyor, biz de gideceğiz ve özellikle Gazze konusundaki gelişmelerin küresel ve bölgesel güvenliğe olumsuz etkilerini ve yapılması gereken konuları da ciddi şekilde gündeme getireceğiz.

Arkasından Brezilya’da G-20 üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları Toplantısı var. Onun da arkasından, bildiğiniz gibi, 1 ve 3 Mart tarihleri arasında Antalya Diplomasi Forumu var. Bu önümüzdeki iki hafta içerisinde çok yoğun bir şekilde Türkiye olarak ve benzer düşüncede olduğumuz diğer kardeş ve dost ülkelerle beraber yoğun bir diplomasi faaliyeti içerisinde olmaya devam edeceğiz. Yani diplomasinin bütün sınırlarını son limitine kadar kullanarak bu vahşetin bir an önce durmasını, İsrail’in sadece insanlık vicdanında lekelenmekle kalmayıp, aynı zamanda hak ettiği cezayı bir an önce çarptırılmasının mücadelesini vermeye devam edeceğiz değerli arkadaşlar.

Teşekkür ediyorum.

* Interpress deşifresidir.