DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, bugün Gürcistan
Dışişleri Bakanı Sayın Ilia Darchiashvili misafirimiz Ankara’da,
kendilerine huzurunuzda hoş geldin diyorum tekrar.
Biliyorsunuz Gürcistan’da geçtiğimiz günlerde bir hükümet değişikliği oldu,
kendisi tekrar Dışişleri Bakanı olarak atandı ve bu yeni atanmasından sonra
ilk ziyaretini de Ankara’ya yapıyor. Ben yeni görevinde tekrar başarılar
diliyorum, bir önceki dönemde gösterdiği başarıların artarak devamını
diliyorum.
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi Gürcistan bizim açımızdan çok
özel bir yeri olan komşu bir ülke, komşumuz ve stratejik ortağımız. Coğrafi
konumuyla enerji ve ulaştırma projelerinde önemli bir paydaşımız. Siyasi
ilişkilerimiz ikili düzeyde mükemmel seyrediyor, bunu büyük bir
memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Ülkelerimiz arasında tarihi, insani ve
kültürel bağlara dayanan, özellikle siyasi ve ekonomik alanlarda güçlü
ilişkiler bulunmakta.
Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketinde yardım ve kurtarma ekibi gönderen
ilk ülkelerden birisi Gürcistan olmuştur. Bu vesileyle Sayın Bakan’a bir
kez daha bu insani dayanışmaları için teşekkür etmek istiyorum.
Bugün kıymetli mevkidaşımla yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizin
tüm veçhelerini kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanımız oldu.
Türkiye-Gürcistan Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’nin müteakip
toplantısının hazırlıklarını ele alma imkanımız oldu.
Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin mevcut durumu memnuniyet verici bir
düzeyde. Son 15 yıldır Gürcistan’ın en büyük ticaret ortağıyız. Daha önce
belirlenen 3 milyar Dolarlık ticaret hacmi hedefine geçen yıl itibarıyla
bildiğiniz gibi ulaşmıştık, şimdi yeni hedef 5 milyar Dolar, buna ulaşmak
için de neler yapabiliriz, beraber kendisiyle bunları görüştük.
Karma Ekonomik Komisyon’un bir sonraki toplantısının en kısa sürede
yapılması konusundaki talebimizi kendilerine ilettik.
Sayın Bakanla bugün gündemimizdeki diğer ikili konuları da görüştük. İki
ülke arasında mutat olan konsolosluk, eğitim, enerji ve ulaştırma gibi
diğer alanlarda da mevcut işbirliğimizi ilerletme imkanlarını ele alma
imkanımız oldu.
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi bu yıl Ahıska Türklerinin
yaşadığı sürgünün 80. yıl dönümü, bugün değerli mevkidaşımla birlikte
düzenlemek istediğimiz anma etkinliklerini de ele alma imkanımız oldu.
Ahıskalı soydaşlarımızın Gürcistan’daki vatanlarına geri dönüşleri
konusunda kendilerinden beklediğimiz desteği bir kez daha yineledim.
Kendileri de bu konuda yaptıkları yasal mevzuat çalışmalarını ve hükümet
olarak yapıcı tutumlarını ifade ettiler.
Ayrıca, Sayın Bakanla Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerindeki
gelişmeleri de değerlendirdik. Bu bölgelerdeki sorunların Gürcistan’ın
egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırları
çerçevesinde çözümünü savunuyoruz. Bu konudaki kararlı tutumumuzu bugün bir
kez daha teyit ettik ve sorunların çözümüne Türkiye’nin yapabileceği
katkıları da konuşma imkanımız oldu.
Ayrıca, ülkelerimizi ilgilendiren bölgesel ve küresel gelişmeleri de ele
aldık. Bu bağlamda özellikle, biliyorsunuz Güney Kafkasya’nın çok uzun
süredir devam eden kalıcı sorunlarından biri olan Azerbaycan-Ermenistan
arasındaki barış süreci meselesini konuştuk ve buradaki pozisyonlarımızı
tekrar birbirimizle paylaştık. Bölgenin bir an önce istikrara kavuşması
konusundaki arzumuzu ve yapıcı pozisyonumuzu yineledik.
Aynı zamanda, Karadeniz’in güvenliği için de görüşlerimizi birbirimizle
paylaşma imkanımız oldu. Karadeniz’in güvenliğinin iki ülke için sadece bir
işbirliği alanı değil, aynı zamanda ülkelerimiz için yaşamsal bir hayati
çıkar alanı olduğu görüşünü tekrar teyit ettik.
Yine bu vesileyle bölgesel gelişmeler arasında Ukrayna-Rusya arasında devam
eden savaşa girdik. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan
desteğimizi karşılıklı olarak bir kez daha vurguladık. Bu savaşın
uluslararası hukuk temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi için neler
yapılabileceği hakkında fikir alışverişinde bulunduk.
Ben bir kez daha Sayın Bakan’a, değerli mevkidaşıma yapmış oldukları bu
güzel ziyaret için teşekkür ediyorum.
Buyurun, söz sizde.
GÜRCİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI ILIA DARCHIASHVILI-
https://www.youtube.com/watch?v=9ktAo8RVz8s
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Memnuniyetle.
SORU- Benim sorum Sayın konuk Bakan’a olacak. Efendim, konuşmalarınız
sırasında siz de vurguladınız, iki ülkenin stratejik ortaklığını, yine
Sayın Fidan’ın konuşmasında da bazı ayrıntılar vardı, bu anlamda ekonomi
alanı da dahil olmak üzere Gürcistan-Türkiye stratejik ortaklığının daha da
geliştirilmesi ve bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından
sizin görüşleriniz nelerdir?
GÜRCİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI ILIA DARCHIASHVILI- [ARDIL TERCÜME] Öncelikle
sorunuz için çok teşekkür ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti ile olan iyi komşuluk, dostluk ve stratejik
ortaklığımızdan ötürü gerçekten çok gurur duyuyoruz ve bu ilişkilere çok
önem veriyoruz. Bu stratejik işbirliğimiz elbette ki çok yönde
ilişkilerimizin daha da pekiştirilmesine vesile oluyor. Bu yönler daha
önceki konuşmamda da değindiğim gibi; güvenlik, ekonomik, kültürel, ticari,
halklar arası bağların güçlendirilmesi vesaire, bütün yönleri kapsamakta ve
onların da gelişmesine yardımcı olmakta.
Stratejik işbirliğimiz aynı zamanda ikili ve çoklu formatlarda verimli
sonuçlara ulaşabilmemize yardımcı olmakta. Hem bölgesel, hem de küresel
açıdan stratejik işbirliğimiz fevkalade önem arzetmektedir. Bu stratejik
işbirliğine dair tekrar Gürcistan devletinin tutumunu duyurmak istiyorum.
Bölgede barışın ve istikrarın önemini desteklemekteyiz. Barış ve istikrarın
sağlanması açısından işbirliğimizin de bir an önce pekiştirilmesini ve daha
da güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Bu bağlamda da güçlü adımları
atacağımız konusunda mutabıkız.
SORU- Benim sorum Sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a olacak. Sayın Fidan,
dün Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıllık bir aranın ardından Mısır’a bir
ziyarette bulundu. Bu ziyaretin hem bölgesel hem de ikili ilişkilere olan
etkileri konusundaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Bununla birlikte önemli de aslında alt başlık vardı. Gazze’deki mevcut
durum. Gazze’deki Refah bölgesine de İsrail’in saldırıları söz konusu. Bu
konular dünkü görüşmede ele alındı mı?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim.
Ben öncelikle Sayın Bakan’a verdiği cevaptaki nazik ifadeleri için teşekkür
etmek istiyorum. Gerçekten Türkiye-Gürcistan ilişkilerinin ekonomik ayağını
daha da ileri götürmek için her iki taraf da elinden geleni yapıyor, bu
arada işadamlarımız da olağanüstü bir performans sergiliyorlar.
Sorduğunuz soruya gelecek olursak, dün Cumhurbaşkanımızın Mısır’a
gerçekleştirdiği ziyaret tarihi bir ziyaretti. Gerçekten iki ülke arasında
özellikle hem ikili ilişkilerin hem de bölgesel ilişkilerin niteliğini
derinden, olumlu yönde etkileyen bir ziyaret oldu diyebiliriz. İki ülke
arasındaki ilişkilerin başında biliyorsunuz ekonomik ilişkiler gelmekte,
bölgesel ilişkiler ön plana çıkmakta. Savunma sanayindeki ilişkiler ön plana
çıkmakta. Bu konuda her türlü adımı beraber atma, yoğun bir şekilde çalışma
konusunda her iki lider de kararlılıklarını ve iradelerini ortaya koydular.
Özellikle geçtiğimiz yıllarda ihmal edilen ikili ilişkilerdeki açıkların bir
an önce kapatılması konusunda iki lider tarafından büyük bir irade ortaya
kondu. Biz şimdiden, bu olumlu iradenin bölgeye ve bölge istikrarına son
derece ciddi katkılarının olacağını öngörüyoruz. Özellikle Mısır’la Türkiye
arasında bölgesel konular olarak, söylediğiniz gibi, birinci konu Gazze
meselesi. Filistin-İsrail barışı ve Filistin devletinin kurulması meselesi,
bu zaten çok yoğun tartışılan bir konu, onun detaylarına birazdan
geleceğim. Aynı zamanda, Libya konusunda yakından çalışmamız gerekiyor, iki
lider bu konuda da prensip kararında mutabık kaldılar. Öteden beri zaten
Mısır’ın hem diplomasi hem istihbari kurumlarıyla karşılıklı görüş
alışverişlerimiz oluyordu, ama Libya’ya daha fazla nasıl olumlu katkı
verebiliriz, bu konuda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Diğer bir konu da özellikle Afrika’da çatışmaların önlenmesi konusunda
genel bir mutabakat var. Başta Sudan olmak üzere iki ülkenin yakından
çalışabileceği, buradaki çatışmaların durdurulması, sona erdirilmesi
konusunda ne türden bir yaklaşım sergilenebilir, ona da değinildi. Aynı
zamanda Somali’nin son günlerde biraz tartışmaya açılan, detayına da girmek
istemediğim, toprak bütünlüğüyle ilgili problemler var. İki ülke bu konuda
kendi ortak yaklaşımlarının benzerliği üzerinden nasıl bir ortak hareket
tarzı geliştirilir, liderler arasında bu konuyu da görüşme imkanları oldu.
Gazze’ye gelecek olursak, Gazze meselesi, değerli arkadaşlar, sizin de
sorunuzda ifade ettiğiniz gibi, özellikle son günlerde 2 milyona yakın
Filistinlinin Gazze‘nin güneyinde Refah bölgesine sıkıştırılmasıyla çok
yeni ve daha önce eşi benzeri görülmemiş bir dram seviyesine, trajedi
seviyesine ulaşmış durumda. Cumhurbaşkanımız Mısır ziyaretinden bir gün
önce Dubai’deydi, orada uluslararası bir konferansa katılmıştı, onun
marjında bölge liderleriyle görüşme imkanları oldu, daha sonra Mısır’da da
bu konu gündeme geldi. Gazze’ye ilişkin özellikle Refah bölgesinde
sürdürülen baskının ve katliamın bir an önce daha kötü boyutlara ulaşmaması
için durdurulması konusunda neler yapılabilir, Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderlerle onları görüşme imkanları oldu.
Bildiğiniz gibi şu anda Refah bölgesi ağırlıklı olarak havadan
bombalanmakta. Bölgeye yapılacak karadan bir müdahalenin daha fazla sivil
katliamına ve kaybına yol açacağı konusunda uluslararası camia tek ses
olmuş durumda. Bütün ülkeler ve bütün siyasi liderler teker teker
beyanatlarda bulunuyor ve İsrail’e uyarı veriyorlar. Yani özellikle Refah
bölgesine bir saldırı olmaması, artık dayanacak hiçbir gücü kalmamış aç ve
sefil durumda olan sivil nüfusun daha fazla baskı altına alınmaması ve
katliama maruz bırakılmaması konusunda çok ciddi uyarılar var. İsrail’in
bir an önce bu uyarıları dikkate almasını da bekliyoruz. Özellikle
Uluslararası Adalet Divanı’nın almış olduğu ihtiyati tedbir kararının bir
an önce uygulanması bu konuda elzemdir diye düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanımız ayrıca Gazze’yle ilişkin devam eden ateşkes görüşmeleriyle
ilgili de bilgi aldılar. Kendi gözlemlerini ve yorumlarını da aktardılar.
Şu anda biliyorsunuz taraflar arasında Mısır’ın ve Katar’ın
kolaylaştırıcılığı ve arabuluculuğuyla bir ateşkes süreci devam etmekte,
fakat henüz bir anlaşmaya ulaşılmadı. Bunun için çalışmalar devam ediyor.
Bunun bir an önce hayata geçmesini ve özellikle insan katliamının bir an
önce durmasını, Filistinli kardeşlerimizin, başta kuzeydeki evleri olmak
üzere bütün yerlerinden edilmiş kardeşlerimizin yerlerine dönmesini umut
ediyoruz.
Türkiye özellikle yardım konusunda elinden geleni büyük bir hassasiyetle ve
dikkatle yapıyor. Mısır’la bu konuda yoğun bir işbirliği içerisindeyiz.
Mısır’a bu konuda verdikleri destek için de ayrıca teşekkür etmek
istiyoruz. Yani Kızılay’ımız, AFAD’ımız, sivil toplum örgütlerimiz, diğer
kurum ve kuruluşlarımız, Bakanlığımızın koordinesinde muazzam bir insani
yardım faaliyeti içerisindeler. Ama maalesef Refah’tan içeriye alınabilen
günlük yardım miktarı sınırlı olduğu için istediğimiz miktarda veya
gönderdiğimiz miktara denk düşebilen bir orantıda yardım içeriye giremiyor.
Bunu artırmanın yolları konusunda uluslararası toplumla beraber
çalışıyoruz. Önümüzdeki iki hafta içerisinde çok önemli üç tane
uluslararası platformda görüşmeler olacak değerli arkadaşlar. Buranın
şüphesiz ki bir numaralı maddesi Gazze meselesi olacak. Bu hafta sonu
biliyorsunuz Münih’te Münih Güvenlik Konferansı var. Buraya çok sayıda ülke
geliyor, biz de gideceğiz ve özellikle Gazze konusundaki gelişmelerin
küresel ve bölgesel güvenliğe olumsuz etkilerini ve yapılması gereken
konuları da ciddi şekilde gündeme getireceğiz.
Arkasından Brezilya’da G-20 üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları Toplantısı
var. Onun da arkasından, bildiğiniz gibi, 1 ve 3 Mart tarihleri arasında
Antalya Diplomasi Forumu var. Bu önümüzdeki iki hafta içerisinde çok yoğun
bir şekilde Türkiye olarak ve benzer düşüncede olduğumuz diğer kardeş ve
dost ülkelerle beraber yoğun bir diplomasi faaliyeti içerisinde olmaya
devam edeceğiz. Yani diplomasinin bütün sınırlarını son limitine kadar
kullanarak bu vahşetin bir an önce durmasını, İsrail’in sadece insanlık
vicdanında lekelenmekle kalmayıp, aynı zamanda hak ettiği cezayı bir an önce
çarptırılmasının mücadelesini vermeye devam edeceğiz değerli arkadaşlar.
Teşekkür ediyorum.
* Interpress deşifresidir.