ARNAVUTLUK DIŞİŞLERİ BAKANI İGLİ HASANİ-[SİMULTANE TERCÜME] … dostum ve
meslektaşım Sayın Hakan Fidan’ı ağırlamaktan memnuniyet duydum. Bu
vesileyle Sayın Bakan’a yaptığımız ... dolayı teşekkür ederim.
Türkiye’yle bizi bağlayan, halklarımızın uzun tarihi ve samimi dostluğudur.
Geçen yıl hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını, hem de ülkelerimiz
arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutladık. Şüphesiz ki
aramızdaki ilişkiler çok daha eskidir.
Görüşmelerimizle ilgili detaylara geçmeden önce, Sayın Bakan’a, Türkiye en
zor günlerimizde yanımızda bulunduğu için halkımızın hem Türkiye’ye hem de
Türk halkına, minnettarlığını ifade etmek isteriz. Özellikle 2019 deprem
zamanında, kovid pandemisi zamanında, enerji krizi ve Ukrayna savaşından
kaynaklanan krizdeki buğday tedariki için teşekkür etmek isterim.
Halihazırda ülkelerimiz arasındaki ilişkiler hem siyasi diyalog açısından
hem de ekonomi, eğitim, kültür, diplomasi gibi alanlarda çok iyidir ve
sürekli güçlendirilmiştir. Bugün, 6 Ocak 2020’de imzalanan Stratejik
Ortaklık Bildirisi’yle kurulanbir mekanizma olan Politik Diyalog
Grubu’nun ikinci toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantı, taraflar
arasındaki işbirliğinin stratejik niteliğini özellikle ikili, bölgesel ve
küresel konularda daha da çok güçlendirmekte.
Aramızdaki politik diyaloğun yoğunlaştırılması … yatırımların hacmi
yaklaşık 3,7 milyar Avro ve yaklaşık 15 bin Arnavut vatandaşı ülkemizde
faaliyet gösteren 830 Türk şirketinde çalışmaktadır. Fark ettik ki,
karşılıklı ticaretimizin 760 milyon Avro seviyesindeki hacmi, aslında iş
ortamı çok uygun olduğu halde gerçek kapasitemizi yansıtmamaktadır. Bu
nedenle bu rakamı 1 milyar Avroya çıkartmaya kararlıyız.
Ehliyetlerin karşılıklı olarak tanınmasını öngören anlaşmamızı onayladığı
için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teşekkür ederiz. Umarım yakında bu
anlaşma yürürlüğe girer.
Ayrıca, bölgesel işbirliğinin iyi komşuluk ilkeleri çerçevesinde
geliştirilmesi hakkında da görüştük. Bunun amacı, bölgede barışın,
güvenliğin ve demokratik istikrarın korunmasıdır.
Arnavutluk, başarılı bir şekilde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne
geçici üyeliğini tamamladıktan sonra şimdiden başka mekanizmalarda da yer
alacaktır; hem Birleşmiş Milletler çerçevesinde hem de diğer
mekanizmalarda. Tabii ki üstlendiği işleri başarılı bir şekilde yerine
getirmek için Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olacaktır.
Türkiye’ye, özellikle Kosova’nın tanınması ve uluslararası örgütlere üye
olması için verdiği büyük destek için çok teşekkür etmek isterim.
İsveç’in NATO üyeliğini onayladığı için Türkiye Parlamentosu’nu tebrik
ederiz. Artık, Avrupa güvenliğinin yapısı bu şekilde tamamlanmış oldu.
Meslektaşım Sayın Hakan ile birlikte Rusya-Ukrayna savaşı konusunda,
yaklaşık iki yıldır devam eden bu durum hakkında ortak değerlendirmelerde
bulunduk ve Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi
ifade ettik.
Ukrayna ya da başka durumlardan dolayı meydana gelen yeni zorluklar
karşısında ikili işbirliğinin ve koordinasyonun önemini vurguladık. Avrupa
ve NATO partnerimizle birlikte, özellikle savunma konusundaki zorluklarla
baş edebileceğiz.
Sayın Bakanım, ziyaretiniz ve görüşmelerimiz için, ve aramızdaki bu tarihi
dostluk için teşekkür etmek isterim. Hepimiz gururluyuz.
Tekrar hoş geldiniz ve söz sizde.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Sayın Bakan, kıymetli dostum, bu sıcak
misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Sizin de ifade ettiğiniz gibi, Dışişleri Bakanı olarak Tiran’a ilk
ziyaretimi gerçekleştiriyorum. Daha önce farklı görevlerimde defalarca
Arnavutluk’ta olma bahtiyarlığına eriştim. Gerçekten, çok çeşitli
sektörlerde Arnavutluk’la güzel ilişkilerimizin olduğu projelerde yer alma
imkanımız oldu. Bugün de yaptığımız ziyaret vesilesiyle çok verimli bir
toplantı gerçekleştirdik. Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla da
görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmeler esnasında da iki ülke arasındaki var
olan iyi ilişkileri daha ileriye nasıl taşıyabiliriz, potansiyelimizi
farklı alanlarda nasıl kullanabiliriz, sürekli onun arayışı içerisinde
olacağız.
Değerli basın mensupları, öncelikle ben, ülkelerimizin liderleri arasındaki
samimi dostluğun, dayanışmanın ve sıcaklığın ikili ilişkileri ilerletmeye
ne kadar yardımcı olduğunu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Türkiye ve Arnavutluk hem devlet olarak hem millet olarak tarihsel
yakınlığa, sarsılmaz bağlara sahip iki millet, iki devlet. Buna ilaveten
günümüzde de liderlerimizin ortaya koyduğu örnek dayanışma ve işbirliği,
ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha ileri taşımada bizim için ciddi bir
platform oluyor. Bundan istifadeyle, değerli meslektaşımın da ifade ettiği
gibi, her alanda ikili ilişkileri ilerletme yolunda adım atma konusunda
kararlılığımızı sürdürüyoruz. Ekonomi, ticaret, diplomasi, bölgesel
sorunlar, kültür, eğitim, turizm, teknoloji, karşılıklı yatırım dahil olmak
üzere, irili ufaklı çok konuda kesintisiz devam eden çalışmalarımız var.
Kendileri de ifade ettiler; karşılıklı ehliyetlerin tanınmasından, vize
işlemlerinin kolaylaştırılmasına kadar, yatırım imkanlarının ve ortamların
geliştirilmesine kadar çok sayıda irili ufaklı konuyu gece gündüz
çalışıyoruz. Bu, iki ülke arasındaki aslında güvene dayalı işbirliğinin,
bölgesel kalkınmaya, refaha ve istikrara nasıl etki edebileceğine ilişkin
çok ciddi bir gösterge. Tabii bunu daha da ileri taşımak için kurduğumuz
mekanizmalar var.
Amacımız 2024 yılı içerisinde, liderlerimizi bir araya getirerek, iki ülke
arasında 1. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısını yapmak.
Bu bizim için önemli bir platform olacak. İnşallah iki ülke arasındaki
ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar Dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz
var, bu konuda da elimizden geleni yapacağız.
Dün akşam Türk iş adamlarıyla burada bir araya gelme ve Arnavutluk’taki
yatırım faaliyetlerini ve diğer yatırım imkanlarını dinleme imkanım oldu.
Bugün değerli meslektaşıma da ifade ettim, şu anda sahip olduğumuz
işbirliği, var olan potansiyelin oldukça gerisinde. Bunu daha da ileri
taşımamız gerekiyor. Her iki taraftan da biraz daha gayret ve emeğe
ihtiyacımız var. İş dünyasından da bu konuda ciddi bir çaba gerekiyor, yeni
iş alanları için biraz daha yaratıcı olmaları gerekiyor, o konuda da ciddi
görüşmelerimiz oldu.
Diğer taraftan, başka alanlarda da değerli meslektaşımla görüş
alışverişinde bulunduk. Başta terörle mücadele olmak üzere, bölgesel
güvenlik konularına da eğilme imkanımız oldu. FETÖ’nün Arnavutluk’ta kalan
son kalıntılarının da temizlenmesi için Türkiye’nin hassasiyetini tekrar
vurguladık. O konuda ne türden tedbirler alınabilir, nasıl ilerlenebilir, o
konuyu görüşme imkanımız oldu.
Diğer taraftan, biliyorsunuz geçtiğimiz yıl Arnavutluk, 2022-2023 için
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğini deruhte etti.
Kendilerini gerçekten kutluyorum, başarılı bir dönemdi. Arnavutluk
diplomasisine önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Tabii ki Türkiye’nin
Arnavutluk’la bölgesel işbirliği ve dayanışması, hem küresel hem de
bölgesel platformlarda devam edecek.
Kendilerini ayrıca, sizlerin huzurunda da, Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Dönem Başkanlığını Türkiye’den devraldıkları için tebrik etmek istiyorum,
kendilerine başarılar diliyorum. Karadeniz Ekonomik İşbirliği önemli bir
platform, biraz daha canlandırmaya, biraz daha nitelikli projeleri hayata
geçirmeye ihtiyacımız var. Ben, buradan sonra Bulgaristan’a ve Romanya’ya
yapacağımız ziyaretlerde de KEİ’nin daha da ileri projeleri hayata
geçirmesi için görüşlerimizi muhataplarımıza aktarma imkânı bulacağımı
düşünüyorum.
Diğer taraftan değerli meslektaşım da ifade etti, bölgesel ve küresel
sorunları da görüşme imkânımız oldu. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşının
Avrupa’ya etkisi, Avrupa güvenliğine, Avrupa ekonomisine etkisini, küresel
ekonomiye ve güvenliğe etkisini tartıştık. Burada amacımız, bu savaşın bir
an önce durup hem can kaybının önlenmesi, hem de çevre ülkelerine ve dünya
ekonomisine ürettiği maliyetin bir an önce minimize edilmesi.
Değerli basın mensupları; gündemimizde olan bir diğer önemli konu da,
Gazze’de devam eden trajedi. Biliyorsunuz on binlerce masum Filistinli
günlerdir dünya kamuoyunun gözü önünde katledilmeye devam etmekte, fakat
geldiğimiz noktada başka bir trajedi seviyesiyle karşı karşıyayız. Binlerce
insanı biz kurşunlardan ve bombalardan kaybetmişken, şimdi İsrail tarafından
Gazze’de rehin alınmış milyonlarca Filistinlinin açlıkla ve salgın
hastalıkla katledilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gazze’ye girilmesine
izin verilmeyen insani yardımlar, tıbbi malzemeler, içeride büyük bir
felaketin habercisi şu anda. Uluslararası kamuoyunun bugüne kadar
gösterdiği çaba ve niyet, maalesef olması gereken yardımın içeriye
girmesini mümkün kılmamıştır. Bu nedenle buradan, uluslararası kamuoyunu,
daha farklı yöntemler kullanarak, rehin alınmış iki milyon insanın açlıkla
ve salgın hastalıkla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya davet
ediyorum. Aksi takdirde çok geç olabilir. Bombalardan ve kurşunlardan ölen
insanlara ilaveten on binlerce, yüz binlerce insanı açlıktan
kaybedebiliriz, bu dünya kamuoyunun taşıyamayacağı büyük bir vicdani yük
olur. Şimdiden, var olan metotların dışına çıkmak gerekse de, oraya yardım
götürmeyi mümkün kılmamız gerekiyor.
Ben tekrar değerli dostuma ev sahipliği için çok teşekkür ediyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=5nKyfMuHHWY
* Interpress deşifresidir.