Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Arnavutluk Dışişleri Bakanı Igli Hasani ile Ortak Basın Toplantısı, 29 Ocak 2024

ARNAVUTLUK DIŞİŞLERİ BAKANI İGLİ HASANİ-[SİMULTANE TERCÜME] … dostum ve meslektaşım Sayın Hakan Fidan’ı ağırlamaktan memnuniyet duydum. Bu vesileyle Sayın Bakan’a yaptığımız ... dolayı teşekkür ederim.

Türkiye’yle bizi bağlayan, halklarımızın uzun tarihi ve samimi dostluğudur. Geçen yıl hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını, hem de ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutladık. Şüphesiz ki aramızdaki ilişkiler çok daha eskidir.

Görüşmelerimizle ilgili detaylara geçmeden önce, Sayın Bakan’a, Türkiye en zor günlerimizde yanımızda bulunduğu için halkımızın hem Türkiye’ye hem de Türk halkına, minnettarlığını ifade etmek isteriz. Özellikle 2019 deprem zamanında, kovid pandemisi zamanında, enerji krizi ve Ukrayna savaşından kaynaklanan krizdeki buğday tedariki için teşekkür etmek isterim.

Halihazırda ülkelerimiz arasındaki ilişkiler hem siyasi diyalog açısından hem de ekonomi, eğitim, kültür, diplomasi gibi alanlarda çok iyidir ve sürekli güçlendirilmiştir. Bugün, 6 Ocak 2020’de imzalanan Stratejik Ortaklık Bildirisi’yle kurulanbir mekanizma olan Politik Diyalog Grubu’nun ikinci toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantı, taraflar arasındaki işbirliğinin stratejik niteliğini özellikle ikili, bölgesel ve küresel konularda daha da çok güçlendirmekte.

Aramızdaki politik diyaloğun yoğunlaştırılması … yatırımların hacmi yaklaşık 3,7 milyar Avro ve yaklaşık 15 bin Arnavut vatandaşı ülkemizde faaliyet gösteren 830 Türk şirketinde çalışmaktadır. Fark ettik ki, karşılıklı ticaretimizin 760 milyon Avro seviyesindeki hacmi, aslında iş ortamı çok uygun olduğu halde gerçek kapasitemizi yansıtmamaktadır. Bu nedenle bu rakamı 1 milyar Avroya çıkartmaya kararlıyız.

Ehliyetlerin karşılıklı olarak tanınmasını öngören anlaşmamızı onayladığı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teşekkür ederiz. Umarım yakında bu anlaşma yürürlüğe girer.

Ayrıca, bölgesel işbirliğinin iyi komşuluk ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi hakkında da görüştük. Bunun amacı, bölgede barışın, güvenliğin ve demokratik istikrarın korunmasıdır.

Arnavutluk, başarılı bir şekilde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne geçici üyeliğini tamamladıktan sonra şimdiden başka mekanizmalarda da yer alacaktır; hem Birleşmiş Milletler çerçevesinde hem de diğer mekanizmalarda. Tabii ki üstlendiği işleri başarılı bir şekilde yerine getirmek için Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olacaktır.

Türkiye’ye, özellikle Kosova’nın tanınması ve uluslararası örgütlere üye olması için verdiği büyük destek için çok teşekkür etmek isterim.

İsveç’in NATO üyeliğini onayladığı için Türkiye Parlamentosu’nu tebrik ederiz. Artık, Avrupa güvenliğinin yapısı bu şekilde tamamlanmış oldu.

Meslektaşım Sayın Hakan ile birlikte Rusya-Ukrayna savaşı konusunda, yaklaşık iki yıldır devam eden bu durum hakkında ortak değerlendirmelerde bulunduk ve Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi ifade ettik.

Ukrayna ya da başka durumlardan dolayı meydana gelen yeni zorluklar karşısında ikili işbirliğinin ve koordinasyonun önemini vurguladık. Avrupa ve NATO partnerimizle birlikte, özellikle savunma konusundaki zorluklarla baş edebileceğiz.

Sayın Bakanım, ziyaretiniz ve görüşmelerimiz için, ve aramızdaki bu tarihi dostluk için teşekkür etmek isterim. Hepimiz gururluyuz.

Tekrar hoş geldiniz ve söz sizde.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Sayın Bakan, kıymetli dostum, bu sıcak misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, Dışişleri Bakanı olarak Tiran’a ilk ziyaretimi gerçekleştiriyorum. Daha önce farklı görevlerimde defalarca Arnavutluk’ta olma bahtiyarlığına eriştim. Gerçekten, çok çeşitli sektörlerde Arnavutluk’la güzel ilişkilerimizin olduğu projelerde yer alma imkanımız oldu. Bugün de yaptığımız ziyaret vesilesiyle çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla da görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmeler esnasında da iki ülke arasındaki var olan iyi ilişkileri daha ileriye nasıl taşıyabiliriz, potansiyelimizi farklı alanlarda nasıl kullanabiliriz, sürekli onun arayışı içerisinde olacağız.

Değerli basın mensupları, öncelikle ben, ülkelerimizin liderleri arasındaki samimi dostluğun, dayanışmanın ve sıcaklığın ikili ilişkileri ilerletmeye ne kadar yardımcı olduğunu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Türkiye ve Arnavutluk hem devlet olarak hem millet olarak tarihsel yakınlığa, sarsılmaz bağlara sahip iki millet, iki devlet. Buna ilaveten günümüzde de liderlerimizin ortaya koyduğu örnek dayanışma ve işbirliği, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha ileri taşımada bizim için ciddi bir platform oluyor. Bundan istifadeyle, değerli meslektaşımın da ifade ettiği gibi, her alanda ikili ilişkileri ilerletme yolunda adım atma konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Ekonomi, ticaret, diplomasi, bölgesel sorunlar, kültür, eğitim, turizm, teknoloji, karşılıklı yatırım dahil olmak üzere, irili ufaklı çok konuda kesintisiz devam eden çalışmalarımız var. Kendileri de ifade ettiler; karşılıklı ehliyetlerin tanınmasından, vize işlemlerinin kolaylaştırılmasına kadar, yatırım imkanlarının ve ortamların geliştirilmesine kadar çok sayıda irili ufaklı konuyu gece gündüz çalışıyoruz. Bu, iki ülke arasındaki aslında güvene dayalı işbirliğinin, bölgesel kalkınmaya, refaha ve istikrara nasıl etki edebileceğine ilişkin çok ciddi bir gösterge. Tabii bunu daha da ileri taşımak için kurduğumuz mekanizmalar var.

Amacımız 2024 yılı içerisinde, liderlerimizi bir araya getirerek, iki ülke arasında 1. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısını yapmak. Bu bizim için önemli bir platform olacak. İnşallah iki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar Dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var, bu konuda da elimizden geleni yapacağız.

Dün akşam Türk iş adamlarıyla burada bir araya gelme ve Arnavutluk’taki yatırım faaliyetlerini ve diğer yatırım imkanlarını dinleme imkanım oldu. Bugün değerli meslektaşıma da ifade ettim, şu anda sahip olduğumuz işbirliği, var olan potansiyelin oldukça gerisinde. Bunu daha da ileri taşımamız gerekiyor. Her iki taraftan da biraz daha gayret ve emeğe ihtiyacımız var. İş dünyasından da bu konuda ciddi bir çaba gerekiyor, yeni iş alanları için biraz daha yaratıcı olmaları gerekiyor, o konuda da ciddi görüşmelerimiz oldu.

Diğer taraftan, başka alanlarda da değerli meslektaşımla görüş alışverişinde bulunduk. Başta terörle mücadele olmak üzere, bölgesel güvenlik konularına da eğilme imkanımız oldu. FETÖ’nün Arnavutluk’ta kalan son kalıntılarının da temizlenmesi için Türkiye’nin hassasiyetini tekrar vurguladık. O konuda ne türden tedbirler alınabilir, nasıl ilerlenebilir, o konuyu görüşme imkanımız oldu.

Diğer taraftan, biliyorsunuz geçtiğimiz yıl Arnavutluk, 2022-2023 için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğini deruhte etti. Kendilerini gerçekten kutluyorum, başarılı bir dönemdi. Arnavutluk diplomasisine önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Tabii ki Türkiye’nin Arnavutluk’la bölgesel işbirliği ve dayanışması, hem küresel hem de bölgesel platformlarda devam edecek.

Kendilerini ayrıca, sizlerin huzurunda da, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Dönem Başkanlığını Türkiye’den devraldıkları için tebrik etmek istiyorum, kendilerine başarılar diliyorum. Karadeniz Ekonomik İşbirliği önemli bir platform, biraz daha canlandırmaya, biraz daha nitelikli projeleri hayata geçirmeye ihtiyacımız var. Ben, buradan sonra Bulgaristan’a ve Romanya’ya yapacağımız ziyaretlerde de KEİ’nin daha da ileri projeleri hayata geçirmesi için görüşlerimizi muhataplarımıza aktarma imkânı bulacağımı düşünüyorum.

Diğer taraftan değerli meslektaşım da ifade etti, bölgesel ve küresel sorunları da görüşme imkânımız oldu. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşının Avrupa’ya etkisi, Avrupa güvenliğine, Avrupa ekonomisine etkisini, küresel ekonomiye ve güvenliğe etkisini tartıştık. Burada amacımız, bu savaşın bir an önce durup hem can kaybının önlenmesi, hem de çevre ülkelerine ve dünya ekonomisine ürettiği maliyetin bir an önce minimize edilmesi.

Değerli basın mensupları; gündemimizde olan bir diğer önemli konu da, Gazze’de devam eden trajedi. Biliyorsunuz on binlerce masum Filistinli günlerdir dünya kamuoyunun gözü önünde katledilmeye devam etmekte, fakat geldiğimiz noktada başka bir trajedi seviyesiyle karşı karşıyayız. Binlerce insanı biz kurşunlardan ve bombalardan kaybetmişken, şimdi İsrail tarafından Gazze’de rehin alınmış milyonlarca Filistinlinin açlıkla ve salgın hastalıkla katledilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gazze’ye girilmesine izin verilmeyen insani yardımlar, tıbbi malzemeler, içeride büyük bir felaketin habercisi şu anda. Uluslararası kamuoyunun bugüne kadar gösterdiği çaba ve niyet, maalesef olması gereken yardımın içeriye girmesini mümkün kılmamıştır. Bu nedenle buradan, uluslararası kamuoyunu, daha farklı yöntemler kullanarak, rehin alınmış iki milyon insanın açlıkla ve salgın hastalıkla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya davet ediyorum. Aksi takdirde çok geç olabilir. Bombalardan ve kurşunlardan ölen insanlara ilaveten on binlerce, yüz binlerce insanı açlıktan kaybedebiliriz, bu dünya kamuoyunun taşıyamayacağı büyük bir vicdani yük olur. Şimdiden, var olan metotların dışına çıkmak gerekse de, oraya yardım götürmeyi mümkün kılmamız gerekiyor.

Ben tekrar değerli dostuma ev sahipliği için çok teşekkür ediyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=5nKyfMuHHWY

* Interpress deşifresidir.