Türkiye, Akdeniz havzası ve Ortadoğu’da su sıkıntısı çeken ülkelerin ihtiyacını karşılamak amacıyla Manavgat Nehri üzerinde, 1997 yılında bir arıtma ve dolum tesisi kurmuştur. Su arıtma tesisi günde 250.000 m3 arıtılmış ve 250.000 m3 ham su kapasitesine sahiptir. Tesisin yıllık toplam su kapasitesi 180 milyon metreküptür ve herhangi bir şekilde kullanılmadığı için Akdeniz’e akmaktadır.
Manavgat Nehri ve tesislerinin kapasitesi isteyen her ülkeye su satmamıza imkan vermektedir. Türkiye esasen Manavgat Nehrinden ve Akdeniz’e dökülen ulusal nehirlerinden ilgi duyacak diğer bölge ülkelerine arıtılmış veya ham su satmaya hazır olduğunu birçok vesileyle duyurmuştur.
Tesislerin tamamlanmasından sonra, sadece İsrail su satın alma niyetini beyan etmiştir. İsrail ile 2002 yılından günümüze kadar sürdürülen müzakereler sonucunda, üzerinde mutabakat sağlanan “Türkiye Cumhuriyeti ve İsrail Devleti Arasında Su Alımına İlişkin Anlaşma”, siyasi istişareler için Tel Aviv’de bulunan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal ile İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Yoav Biran tarafından bugün (4 Mart) imzalanacaktır.
Anlaşma, Manavgat Nehri su arıtma ve dolum tesislerinden yılda 50 milyon m3 arıtılmış suyun İsrail’e satışını hükme bağlamaktadır. Anlaşma 20 yıl süreli olacaktır. Suyun İsrail’e deniz yoluyla taşınmasını öngörmektedir.
Bu anlaşmanın, iki ülke arasındaki işbirliğine yeni bir boyut kazandıracağı gibi Ortadoğu’da istikrar ve barışın geliştirilmesine de katkıda bulunacağına inanılmaktadır.
Anlaşma, Türkiye’nin geliştirdiği deniz yoluyla su transferi konseptini uygulamaya geçirmesi açısından da önem taşımaktadır.
Anlaşma, su sıkıntısı çeken diğer bölge ülkelerine su sağlanması için iyi bir örnek oluşturacaktır.