TAN: 

Değerli arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Bu arada,  çok eskilerden başlayarak yapmakta olduğum bir uyarıyı bir kez daha yapmama izin verin. O da lütfen kartlarınızı üzerinizde bulundurun. Bu güvenlik açısından hayati önemde bir konudur. İleride bir sıkıntıya yol açmamak açısından size bunu defaatle söylemekteyim. Lütfen bu uyarılarımıza kulak verin. Çok çok teşekkür ederim.

Benim herhangi bir açıklamam yok. Sorularınız olacaksa onları cevaplandırmaya çalışayım.

SORU: Irak’la başlamak istiyorum. Son günlerde yine ciddi bombalamalar var özellikle Felluce’de. Hükümet Konseyi’nden gruplarla Amerika arasında farklı açıklamalar geliyor. Oradaki gerginliklerle ilgili olarak buradaki değerlendirme nedir? Onun ötesinde herhangi bir temas oluyor mu, bir heyet gitmesi gündemde mi? Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

CEVAP: Türkiye Irak’taki olumlu-olumsuz bütün gelişmelerle yakından ilgilidir. Türkiye için Irak da, Irak’taki gelişmeler de çok büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Bu çerçevede, son dönemde, Irak’ta vuku bulan gelişmeleri endişeyle izlemekteyiz. İlgili bütün taraflara itidal telkin etmekteyiz. Irak’ın halihazırda içinde bulunduğu vahim durumdan kurtulması için elimizden gelen her türlü katkıyı yapmaya çalışmaktayız. Özellikle insani ve ekonomik bakımdan yardımlarımız sürmektedir. Irak’taki bütün etnik grupların siyasi süreçte hakça temsil edilmesi gereğini vurgulamaya devam ediyoruz. Bunun siyasi sürecin esenliği ve meşruiyet açığının giderilmesi için şart olduğu inancındayız. Brahimi’nin çalışmalarını takip ediyoruz. Kendisi ve ekibiyle sürekli temas halindeyiz ve ayrıca kendisini Türkiye’ye de davet etmiş bulunmaktayız. Olumlu katkımızı geliştirme gayreti içerisindeyiz. BM’den daha aktif bir yaklaşım bekliyoruz. Temas kanallarımız da sürekli açıktır.

SORU: Mahmur kampından gelecek olanlar bu ay gelmeye başlayacaklar mı? Bununla ilgili anlaşma imzalandı mı taraflar arasında?

CEVAP: O konudaki gelişmeler hakkında bilgim yok. İlgili daireden öğrenmem ve sizlere ondan sonra bilgi aktarmam daha doğru olur.

SORU: Dün Alman Başbakanı konuşmasında “Abdullah Gül bize anayasa değişikliği ile Zana ve arkadaşlarının serbest bırakılması sağlanacak dedi” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu konuda Sayın Bakanın verdiği bir istihbarat var mı yoksa Alman Başbakanı yalan mı söylüyor?

CEVAP: Bu açıklamadan da haberim yok. Bu konuda da müsaade ederseniz gerekli bilgiyi edindikten sonra sizi yanıtlayacağım.

SORU: Dublin Toplantısına Türkiye’nin başbakan düzeyinde katılacağını duyduk. Bu önceden mi kararlaştırıldı. Nedeni nedir? Bir de ............... Türkiye’ye gelecek olanlar var mı?  Gündeme dair bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Dublin konusundaki hazırlıklarımız devam etmektedir. O çalışmalar bugün-yarın sonuçlanacaktır. Bunu takiben arkadaşlarım size bilgi verecekler. Hangi düzeyde katılacağız, program ne olacaktır? Ayrıntılı bilgi vereceğiz sizlere.

SORU: Şu an kimin katılacağı belli değil mi resmi olarak?

CEVAP: Henüz belli değil. Söyleyeceğim size.

SORU: Afganistan’a Türk askeri gönderilmesi konusu son dönemde yine gündeme geldi. Amerikan Büyükelçisi’nin açıklamaları oldu. Burada bir kavram kargaşası mı var? ...................... operasyonel birtakım birliklerin gönderilmesi tekrar Türkiye’den talep mi edildi?

SORU: İlave yapabilir miyim?Afganistan’a yeniden .............. Türk askerinin çağrılması KKTC’ne uygulanan ambargonun kaldırılmasına destek verilmesiyle bir koşulluk içerisinde mi Türkiye’ye sunuluyor?

CEVAP: Şimdi ilk soruya müsaade ederseniz cevap vereyim. Tarafımıza bu yönde iletilmiş herhangi bir talep yoktur. ISAF’ın görev alanının tüm Afganistan’a kapsayacak şekilde genişletilmesi sebebiyle ISAF’a ilave asker katkısına ihtiyaç duyulduğu bir vakıadır. Eylül ayında yapılacak seçim sürecinde de güvenliğin sağlanması için Afgan makamlarının NATO’dan destek talebi bulunmaktadır. Bu nedenle geçici olarak Afganistan’ın Kabil dışındaki diğer şehirlerinde de asker konuşlandırılması ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenlerle NATO tarafından tüm üye ülkelere ISAF’a ilave katkıda bulunmaları yönünde çağrı yapıldığı malumlarıdır. Ancak, Türkiye yine hepinizin bildiği üzere, 8 ay boyunca ISAF’ın komutasını yürütmüştür. Halihazırda Türkiye’nin ISAF bünyesinde görev yapmakta olan 140 askeri personeli bulunmaktadır. Türkiye NATO içinde bu çerçevede ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap vermek üzere son dönemde ilave katkılarda bulunmuştur. Kabil Havaalanı’na sivil-askerlerden oluşan 9 kişilik ek bir ekip gönderilmiştir. Bunun yanı sıra ISAF’a tarafımızdan üç helikopter tahsisi kararlaştırılmış olup, bunlar yakında görev alanlarına ulaşacaklardır. Ayrıca, yeni bir PRT (bölgesel imar ekibi) kurulmasını düşünmekteyiz. Bu görev gücünün fonksiyonu hem güvenliğe katkıda bulunma hem de konuşlandırıldığı bölgenin imar faaliyetlerini teşvik etmek şeklindedir. Bu ekipler asker ve sivil görevlilerden oluşmaktadır. Bu konu da inceleme safhasındadır. Dolayısıyla Türkiye Afganistan’da bu güne kadar etkin yardımlarda ve katkılarda bulunmuştur. Bu aşamada bize yönelik –tekrar ediyorum- herhangi bir talep bulunmamaktadır.

SORU: 15 Mayıs’ta Eurovision Şarkı Yarışması yapılacak. Buraya katılacak olan Kıbrıs Rum Kesimi nasıl anons edilecek burada?

CEVAP: Sanıyorum bu soruyu tanıma bağlamında soruyorsunuz veya bu bağlamda soruyorsanız TRT özerk bir kurumdur malum. Böyle bir kurumun kullandığı veya kullanacağı sıfat bu çerçevede Türkiye’yi izam etmez. Bu ancak bir coğrafi tanımlama anlamına gelir. Dolayısıyla  olaya bu yönden bakmak uygun olur.

SORU: “Coğrafi” dediniz ama yani Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kıbrıs arasında bir fark da olacaktır. “Kıbrıs Cumhuriyeti” diye anons edilirse başka bir şeyi ifade eder, “Kıbrıs” diye anons edilirse başka bir şeyi ifade eder. Sonuçta özerk kuruluş belki ama Türkiye’nin kuruluşu. Bu konuda bir telkininiz oldu mu TRT’ye?

SORU: Ekrandaki yazılar nasıl olacak? Bu konuda kararlaştırdığınız bir isim var mı? Güney Kıbrıs diye mi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi diye mi? Bu yayın sanırım dünyadaki başka uluslararası televizyonlara ve ajanslara da iletilecek. O görüntülerde, oylamada ya da başka isimlendirmelerde nasıl .........?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, bunlar tamamen teknik konular. Ben size işin prensibi, siyasi bakımdan nasıl gördüğümüzü anlattım. Dolayısıyla onları ileride göreceğiz.

SORU: De Soto ve Mehmet Ali Talat Ankara’ya gelecekler. Programlarıyla ilgili bilgi var mı? Yarın Bakanla ya da Başbakanla görüşmeleri sözkonusu olur mu?

CEVAP: Evet. De Soto bugün Türkiye’ye gelecek. Veda amacıyla temaslarda bulunmaya gelecek. Sayın Müsteşarımız tarafından bugün öğleden sonra kabul edilmesi sözkonusu. Kendisini yarın da Sayın Bakanımız ve Sayın Başbakanımızın kabul etmesi öngörülüyor. Sayın Başbakan Talat ve Sayın Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Denktaş’ın da yarın buraya gelmeleri sözkonusu. Onlarla da durum değerlendirmesine yönelik temaslar yapılacaktır. Sayın Bakanımızla da görüşeceklerdir.

SORU: Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC’nin tanınması yönünde, tanıtılması yönünde açık bir politikası var mı?

CEVAP: Şu anda KKTC’nin acil ihtiyacı izolasyonun kırılması ve bu çerçevede KKTC’nin kendi ayakları üzerinde güçlü bir şekilde durabilmesidir. Dolayısıyla, halihazır durumda esas gayretlerimiz ve temaslarımız ambargonun kırılmasına yöneliktir.

SORU: Bugün toplanacak olan AB Dışişleri Bakanlarından tüzükle ilgili nasıl bir düzenleme bekliyor Türkiye bu çerçevede ambargonun kırılması için?

CEVAP: Bugün COREPER toplanacak biliyorsunuz. Tüzüğün görüşülmesi  sözkonusudur bu toplantıda. Tüzükte değişiklik olmamasının sözkonusu olmadığını düşünüyoruz. Mutlaka belirli bir takım değişiklikler olacaktır, ancak önemli olan bu değişikliklerin yeterli olup olmayacağıdır. Bunu şu aşamada bilemiyoruz. Beklentimiz, AB’nin KKTC ile doğrudan ilişki kurmasıdır.

SORU: KKTC’ye uygulanan AB ambargosunda ABAD kararı temel oluşturuyor. ABAD kararının değiştirilmesi için, ortadan kaldırılması için bir girişim olacak mı?

CEVAP: Elbette, bu söylediğim girişimler sizin dediğiniz konudaki birtakım değişikliklerin yapılmasını da içeriyor.

Arkadaşlar başka sorunuz olmadığını anlıyorum, hepinize teşekkür ediyorum