28 Mart 2007, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

 

BİLMAN: Değerli arkadaşlar, bugünkü basın toplantımıza hoşgeldiniz. Bildiğiniz gibi Türkiye’ye geçtiğimiz günlerde birçok önemli ziyaretçi geldi. Eminim sorularınız olacaktır. Bugün yapacağım basın açıklaması veya beyanat yok. Onun için doğrudan sorularınıza geçebiliriz.

……………

SORU: Sayın Başbakanın Riyad’da yaptığı bir açıklama var. Türk diplomatların İran’da alıkonan İngiliz askerleriyle bugün görüşebileceğini söylemiş. Bu konuda sizin bir yorumunuz veya değerlendirmeniz olacak mı?

CEVAP: Sayın Başbakan’ın açıklamasını görmedim; ama bu konuda bazı şeyler söyleyebilirim. Dün, bildiğiniz gibi, İngiltere Dışişleri Bakanı Türkiye’ye bir resmi ziyarette bulundu. Bu ziyaret sırasında, Sayın Bakanımızla yapılan görüşmeler çerçevesinde, son olarak İngiliz askerlerinin İran tarafından alıkonulması konusu da gündeme geldi. Bu arada zannediyorum İngiltere Dışişleri Bakanı da basına doğrudan bilgi vermişti. Türkiye’de bulunduğu süre zarfında İranlı meslektaşıyla bir görüşme yaptı. Doğrudan İranlı Bakan ile görüşmesi hakkında bize ayrıntılı bir bilgi sunmadı. Ama bildiğim kadarıyla İngiliz tarafı askerlerin mümkünse İngiltere diplomatik misyon temsilcilerince ziyaret edilmesi talebinde bulunmuş; buna imkan olmaması halinde üçüncü bir ülkenin de aracılığını üstlenebileceği gündeme gelmiş. Bize de bu konudan bahsetti. Sayın Bakanımız da bu konuda bir yardımımız olabilirse bunu memnuniyetle yerine getireceğimizi ifade etmiştir. Ama bunun hemen arkasından, bildiğim kadarıyla, bir gelişme olmadı. Ancak tabiatıyla Sayın Başbakanımız daha güncel bilgilere sahiptir. Onun yapmış olduğu açıklamayı esas almak lazım.

SORU : Dün Irak Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Tarık Haşimi buradaydı. Görüşmelerle ilgili bilgi rica edeceğim. Bir de acaba Sayın Haşimi İstanbul’da yapılması planlanan Genişletilmiş Irak Toplantısıyla ilgili Irak yönetiminin herhangi bir mesajını iletti mi? Bir sorum daha var. F-16 alımıyla ilgili olarak Kıbrıs şartı getirildiğine dair birtakım haberler çıktı? Bu konuyla ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: İkinci sorunuzla başlayayım. Bildiğiniz gibi F-16 alımları askeri işbirliği anlaşmaları çerçevesinde oluyor. Bunların şartnameleri var. Bu şartnamede ne gibi hususlar yer aldığı hakkında bende şu anda bilgi yok. Ama bu konuyu araştırıyoruz; mümkünse bu sabah bu konuda size döneriz.

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcılarından Sayın Tarık Haşimi’nin ziyareti hakkında sizlerle bugün şunları paylaşabiliyorum: Bildiğiniz gibi, Irak ile Türkiye, komşu iki ülke olarak birbirleriyle çok yakın diyalog ve temas içerisindedir. Çok üst düzeyli sık sık ziyaretler yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde, hatırlayacaksınız, bir diğer Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı da ülkemize gelmiş; temaslarda bulunmuştu. Yine eminim hatırlayacaksınız, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yapılan bir toplantı vesilesiyle üç Iraklı Bakan, Planlama Bakanı, Elektrikten Sorumlu Bakan ve Su ile ilgili konulara bakan Bakan ülkemizdeydi. Biz her zaman belirtmiştik. Yine tekrar etmek gerekirse, Irakla komşumuz olarak çok yakın diyalog içindeyiz. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi de ülkemize ziyarette bulundu.

Bazı sorular gelmişti; onlara da bu vesileyle yanıt vermek isterim. Ziyaretin özel bir nedeni yoktu. Normal bir temas, istişare olarak görülmesi gerekir. Sayın Bakanımızla bir görüşmesi oldu. Sayın Başbakanımızla, Sayın Cumhurbaşkanımızla görüştü. Görüşmelerde bütün konuların ele alındığını vurgulayabilirim. Bu çerçevede Irak’taki genel güvenlik sorununun nasıl daha iyi hale getirilebileceği gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Irak Petrol Yasası hakkında bize ayrıntılı bilgi sundu. Türkiye-Irak ilişkilerinin ekonomik boyutu gündeme geldi. Ekonomik ilişkilerin nasıl çeşitlendirilebileceği ele alındı. Bunun dışında tabii ki komşu ülkeler toplantısı da görüşmeler sırasında gündeme geldi. Zannediyorum görüşmeleri bu şekilde özetlemek mümkün.

SORU: İranlı kayıp Askari’nin ailesi Tahran’da Büyükelçiliğimize giderek birtakım iddialarda bulundu. Türkiye’nin Askari’yi İsrail’e kendi elleriyle teslim ettiğini söylediler. Acaba bu iddialarla ilgili değerlendirmeniz ne olacak ve aileye Asgari’yle ilgili herhangi bir izahat verildi mi?

CEVAP: Bu bahsettiğiniz iddialar bir süredir hem uluslararası basında, hem Türk basınında yer alıyor. Bunlarla ilgili söylenebilecek tek şey vardır: Bunların hepsi spekülasyondur. Tamamen senaryo yazımıdır. Biz bunlara dikkat vermiyoruz. İran ile aramızda bu konuda yakın temas ve işbirliği var. Ailesinin de tabii ki Büyükelçiliğimize gelip acısını paylaşması gayet normal birşeydir. Kendileriyle elimizde bulunan bilgiler ne ise paylaşıyoruz.

SORU: İki tane sorum olacak, birisi İran ile ilgili. İngiltere Dışişleri Bakanı ile yapılan temaslar sonrasında ya da öncesinde, askerler krizi çıktığından beri, Sayın Bakan İranlı meslektaşıyla kaç kez görüştü ve neler aktardı? Herhangi bir talebi oldu mu? Bir de Haşimi ile yapılan görüşmeler çerçevesinde İstanbul toplantısı konusunun ele alındığını söylediniz. Ne zaman olabilecek gibi? Nisan ayı içinde yapılmasını bekliyor musunuz?

CEVAP: Doğrusunu isterseniz, toplantının tarihi henüz kesinleşmedi. Bildiğiniz gibi Irak bunu daha evvel de çeşitli kereler gündeme getirmişti. Irak, Komşu Ülkeler Toplantılarının mümkün olduğu takdirde Bağdat’ta yapılmasını arzu ediyor. Ama Bağdat dışında, Kahire’de İstanbul’da yapılması gündeme geldi. Son temaslarımızdan anladığımız kadarıyla, İstanbul hakkında herhangi bir tereddüt yok. Sadece tarih üzerinde çalışılıyor. Sorunuzu yanıtlamak bakımından söylüyorum. Nisan ayı içerisinde olması muhtemel.

İran konusunda, Sayın Bakanımız İranlı meslektaşı ile doğrudan bu konuyu ele alan özel bir görüşme yapmadı. Ama dün ifade ettiği gibi, Sayın Bakanımız dün değil ondan bir önceki gün akşam saatlerinde İranlı meslektaşıyla bir telefon görüşmesi yapmıştı. Bu görüşmede Türk-İran ilişkilerinin yanı sıra Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı gibi güncel konular da ele alınmıştı. Tabii görüşmenin bir aşamasında, İngiliz Dışişleri Bakanı’nın ülkemize geldiği bilindiği için, bu konu da gündeme geldi. Onun sonrasında, İngiltere Dışişleri Bakanıyla Sayın Bakanımızın dün yaptığı toplantıların ertesinde, Sayın Bakanımızın henüz İranlı meslektaşıyla bir teması olmamıştır.

SORU: İngiltere Dışişleri Bakanı’nın ziyareti sırasında üçüncü ülkelerin arabuluculuğu konusunun gündeme geldiğini söylediniz. Sizin tabii Başbakanın açıklamasından haberiniz olmayabilir. Ancak bu arabuluculuk konusun açıklığa kavuşturmak bakımından: İngiltere Dışişleri Bakanı’nın arabuluculuk önerisini kabul ettik mi? Ya da İran bu arabuluculuğa sıcak bakıyor mu? O konuda bir temasımız oldu mu?

CEVAP: Kullandığımız terminolojiyi daha netleştirmek açısından, arabuluculuk diye birşeyin sözkonusu olmadığı söylemek isterim. Arabuluculuğun uluslararası ilişkilerde çok farklı bir anlamı vardır. Burada bahsedilen, görüşmeler sırasında gündeme gelen bir yardımdır. Bunu da gündeme getiren Türkiye olmamıştır. Bu yardım nedir, İngiltere ben vatandaşlarıma diplomatik temsilcilerim aracılığıyla ulaşamıyorum ; acaba üçüncü ülkeler benim adıma ulaşabilir mi, diyor. Biz de tabii elimizden gelen yardımı yaparız dedik. Ama bendeki bilgiye göre henüz bir şey olmadı. Tabii, dediğim üzere, Sayın Başbakanımızdaki bilgiler daha günceldir.

SORU: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından yaşanan cinayetin aydınlatılmaması ile ilgili soruları Avrupa’nın, hatta Amerika’nın da yakından izlediğini biliyoruz. Cinayetin aydınlatılmasına ilişkin gelişmelerle ilgili olarak yurtdışına nasıl bilgiler veriyoruz? Onlardan ne tür tepkiler geliyor? Bir de Van’da Ermeni kilisesinin açılışı var . Bu konuda ne tür hazırlıklar var?

CEVAP: Bir saldırıya kurban giden gazetecimiz hakkında ABD Kongresinde bazı çalışmalar vardı. Zannediyorum bunların bugün yarın gündeme geleceği açıklandı. Sunulan tasarıların tam olarak içeriğini, son halini bilemiyoruz.. Ama bu konudaki görüşlerimiz gayet açıktır. Parlamentoların bu tip kararlar almasını arzu etmiyoruz. Eğer tarihi ilgilendiren bir konu varsa, bunun doğrudan tarihçiler tarafından incelenmesi, tarihçiler tarafından bir yargıya varılması gerektiğine inanıyoruz. Parlamenterler tarafından değil. Hatırladığım kadarıyla bahsettiğiniz Senato’ya sunulan tasarı, bundan iki üç hafta evvel gündeme gelmişti. Biliyorsunuz uzun bir süredir hükümet yetkililerimiz, diplomatlarımız, milletvekillerimiz, işadamlarımız çok geniş çerçevede Türk halkını temsil eden birçok grup, ABD’de görüşlerimizi Kongre’ye de izah etmek için ziyaretler yapıyorlar. Bu çerçevede zannediyorum görüşlerimizi bazı insanlara ulaştırabildik ki bir Senatör bu tasarıda bazı hususların daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini söyleyerek tasarının onaylanmasını geçtiğimiz günlerde ertelettirdi. Şimdi bizim de verdiğimiz bilgiler çerçevesinde, bu tasarının gözden geçirilmiş bir halinin sunulduğu anlaşılıyor. Tasarının içerisinde tam olarak neler var bilmiyoruz, onu birlikte göreceğiz. Ama bu bizim bu konudaki temel görüşümüzü değiştirmiyor.

Akdamar Kilisesinin açılışı hakkında herşeyden evvel vurgulamak gereken husus şudur: Akdamar Kilisesinin açılış töreniyle ilgili hazırlıklar Van Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. En güncel bilgiler onlardadır. Çünkü yurtdışına ve yurtiçine davetler yapıldıktan sonra, davetlere cevapların doğrudan bu makamlara iletilmesi öngörülmüştü. Ama bendeki bilgilere göre, Ermenistan’dan bizim davetimiz üzerine Kültür Bakan Yardımcısı başkanlığında bir heyet geliyor. Yine Gürcistan’dan bir yetkili geliyor. Ayrıca bunun dışında Ermeni din adamları ve diaspora temsilcilerine de birçok davetler yapılmıştı. Lübnan, Amerika, Almanya, Slovakya gibi birçok yerden Ermeni din adamları ve diaspora temsilcilerinin katılacağını biliyorum. Fransa’dan, Avusturalya’dan gelecekler olacak. Tabii ki bu törene yurtiçinden ve yurtdışından çeşitli başka düşünce kuruluşlarından, kamuoylarını etkileyebilecek şahsiyetler de davet edilmişti. Bunların da geleceğini biliyorum. Ülkemizden de biliyorsunuz hükümetimizi temsilen iki bakanın törene katılması öngörülüyor.

SORU: Akdamar ile ilgili olarak, Kültür Bakanlığı haçın konulup konulmaması için Dışişleri Bakanlığından görüş istemişti. Dışişleri Bakanlığının bu konudaki görüşü ne oldu acaba?

CEVAP: Kültür ve Turizm Bakanlığımıza galiba Türkiye Ermenileri Patriği’nin bu konuda bir girişimi olmuş. Ancak bu, törenle ilgili bir talep değil. Bildiğimiz kadarıyla genel bir istek, genel bir talep. Mümkünse kiliseye buraya bir haç takılmasını arzu ediyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, ilgili kuruluşlar ve Bakanlığımıza da bu konuda görüş sordu. Bu daha bir iki gün evvel oldu. Bunu belirtmek isterim. Bakanlığımız bu konu üzerinde çalışıyor; görüş oluşturma çalışmaları devam ediyor. Bildiğiniz gibi tarihi nitelikleri bulunan eserlerin restorasyonu uzun vadeli bir iştir; bir süreç gerektirir. Tabiatıyla esaslıca değerlendirilerek görüşümüz Kültür ve Turizm Bakanlığına iletilecektir.

SORU: Tayyip Erdoğan, Ermenistan Başbakanının ölümü nedeniyle Koçaryan’a bir taziye mesajı gönderdi. Teknik olarak mümkün müdür bilmiyorum ama; doğrudan ya da dolaylı yollardan Ermenistan’dan herhangi bir tepki ya da bir geri dönme alabildiniz mi?

CEVAP: Şu anda buna bir cevap almış değiliz. Esasen daha ziyade protokoler nitelikte olan bu tip mesajlar, her zaman ülkeler arasında teati edilir. Ermenistan Başbakanı’nın vefatı üzerine, Sayın Başbakanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımız karşıtlarına birer taziye mesajı yollamıştır. Ama buna bir cevap gelmesi şeklinde yerleşmiş bir uygulama da zaten yok. Gelebilir de gelmeyebilir de.

SORU: Terörle Mücadele Özel Koordinatörleri Ralston ve Başer’in Amerika’da biraraya geldiğine dair haberler var. Bu toplantıya Irak’tan veya Kürdistan bölgesi ya da Kuzey Irak’tan katılım olacak mı? Iraklı yetkilileri de toplantıya alacaklar mı? Bu konuda bilginiz var mı acaba?

CEVAP: Hayır, bu konuda bir bilgim yok; ama biliyorsunuz koordinatörler birbiriyle telefon dahil sık sık görüşüyorlar, temas ediyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde Amerikan koordinatörü İstanbul’daydı. Bunun dışında bende başka bir bilgi yok.

SORU: Roma anlaşmasının 50. yıldönümü nedeniyle Angela Merkel’in Chiraq’a verdiği hediye Türkiye’de çok konuşuldu. Dün gerçi Sayın Gül bununla ilgili bir açıklama yaptı. Benim merak ettiğim, acaba Dışişleri Bakanlığı Alman Büyükelçiye ya da bizim Berlin’deki Büyükelçimiz bu konuda herhangi bir girişimde bulundu mu?

CEVAP: Sayın Bakanımız buna gereken cevabı verdi. Bunun dışında bu konu diplomatik girişim yapılacak bir husus değildir.

SORU: İşletmeler ve sanayi politikası faslının müzakerelerinin fiilen başlatılması için 29 Mart’ta, yani yarın yapılacak COREPER toplantısında bir karar alınabileceği belirtiliyordu, Ancak Pazar günü yine Rum lider Papadopulos’tan veto edebileceklerine dair birtakım açıklamalar geldi. Acaba bu faslın ne zaman açılabileceğine dair AB’den Ankara’ya kesin bir tarih geldi mi ve bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

CEVAP: Bildiğiniz gibi Türkiye ile AB arasında Hükümetlerarası Katılım Konferansları Başmüzakereci düzeyinde zaman zaman düzenleniyor. Elimde şu anda bulunan bilgiye göre, bu toplantının ikincisinin yarın yapılma ihtimali var. Oldukça kuvvetli bir ihtimal. Yapıldığı takdirde tabiatıyla Başmüzakerecimiz Devlet Bakanı Sayın Babacan’ın da bu toplantıya katılması öngörülüyor. Toplantıda İşletme ve Sanayi Politikası faslının müzakereye açılması sözkonusu olacak.

Papadopulos’un beyanı hakkında söyleyecek fazla birşey yok. Bildiğiniz gibi, Türkiye’nin AB üyelik sürecini kendi çıkarları için kullanmaya çalışma staretejisi vardır. Bu stratejinin bir parçasıdır. Ama zannediyorum ki yarınki toplantı gerçekleştirilecek ve bir fasıl daha açıklanacaktır.

SORU: Haremüşşerif’te incelemelerde bulunan heyet, raporunu tamamladı mı?

CEVAP: Daha evvel bu konuda yaptığımız açıklamada da belirtmiştik. Haremüşşerif’e giden heyetimiz, teknik incelemelerini bir rapor haline getirip Sayın Başbakanımıza doğrudan sunacaktır. Dolayısıyla Sayın Başbakanımız bu raporu aldıktan sonra bu konuya eğilmemiz gerekecektir.

Çok teşekkür ederim geldiğiniz için. İyi çalışmalar diliyorum, güzel ve iyi haberler yakalayın.