1. AB’nin 21 Eylül 2005 tarihinde bir karşı deklarasyon yayınlamış olmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bu deklarasyon, Türkiye ile AB arasında 40 yılı aşkın süren geleneksel işbirliğinin ruhu ile bağdaşmayan bir üslup içinde bazı haksız yaklaşımlar ve bazı yeni unsurlar içermektedir. Tek taraflı ve siyasi nitelikte olan bu deklarasyon Kıbrıs ile ilgili BM çözüm sürecinde zafiyete neden olabilecektir. Bu yaklaşımı paylaşmamız mümkün değildir.
2. Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki politikası bellidir ve sarihtir. Bu durum Sayın Bakanımızın BM Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada da bir kez daha ortaya konulmuştur.
3. Türkiye, Ankara Anlaşması ve Ek Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerin tüm üyelere ayrım yapmadan uygulanacağını müteaddit vesilelerle açıklamıştır. Esasen, Ankara Anlaşması ve ilgili Ortaklık Konseyi Kararları’nda uygulamada çıkabilecek sorunların görüşülebilmesi için çeşitli mekanizmalar öngörülmektedir. Bu nedenle Protokol’ün uygulanmasının takibi hususunda yeni unsurlar getirilmek istenmesinin izahı zordur.
4. Diğer taraftan, deklarasyonda Kıbrıs Türk halkının varlığının, statüsünün, haklarının ve beklentilerinin göz ardı edilmiş olması vahim bir haksızlıktır.
5. Bu vesileyle, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda yerine getirmesi gereken bazı sorumluluk ve yükümlülükleri olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz :
Birincisi, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki kapsamlı çözüm çabalarının aktif bir şekilde desteklenmesi ve çözüm sürecini kolaylaştıracak ortam ve koşulların hazırlanmasına katkıda bulunmasıdır. Bu, esasen AB Zirve kararlarında da yer alan bir vecibedir.
İkincisi, AB Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihinde almış olduğu karar uyarınca, Kıbrıs Türklerine verilen sözün yerine getirilmesi, tüm ambargo ve kısıtlamaların kaldırılmasıdır. Bu doğrultuda, AB Komisyonunca hazırlanmış olan doğrudan ticaret ve mali yardım tüzükleri daha fazla gecikmeden ve tam olarak uygulanmalıdır.
Üçüncüsü, AB Konseyi’nin ve BM Genel Sekreteri’nin çağrılarına uygun olarak, Türkiye’nin 30 Mayıs 2005 tarihinde yapmış olduğu Kıbrıs’ta kısıtlamaların eş zamanlı olarak, tüm ilgili taraflarca kaldırılması yönündeki öneri paketinin desteklenmesidir.