Türk-Çek ilişkileri, Çekoslovakya ile 1924'te diplomatik ilişkilerimizin kuruluşundan bugüne kadar daima dostane olmuştur. Çekoslovakya'nın bölünmesinden sonra 1 Ocak 1993'te kurulan Çek Cumhuriyeti tarafımızdan aynı gün tanınmıştır.

Çekoslovakya'da komünist rejimin sona erdiği 1989'dan itibaren Çeklerle ilişkilerimizde istikrarlı bir gelişme eğilimi hakim olmuştur. Çek Cumhuriyeti'nin 1999'da NATO'ya üye olması, ilişkilerimize müttefiklik boyutunu da eklemiştir.

Çek Cumhuriyeti'nin, Avrupa Konseyi, OECD, AB gibi diğer Batılı kurumlara katılması, Türkiye ile ikili ticaretinin ve özellikle turizm hareketleriyle halktan halka temasların artması, ilişkilerimizin gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Türk-Çek siyasi ilişkilerinde sorun bulunmamaktadır. Üst düzey resmi temaslar düzenli şekilde gerçekleşmektedir. Parlamentolarımız arasında ilişkiler mevcuttur ve karşılıklı ziyaretler yapılmaktadır.

Çek Cumhuriyeti, Türkiye'yi, temelde, jeopolitik açıdan önemli konuma sahip güçlü bir NATO müttefiki ve desteklenmesi gereken bir AB üyesi adayı olarak görmektedir. Çek Cumhuriyeti'nin resmi politikası, ülkemizin AB üyelik sürecinin desteklenmesi yönündedir. Bu görüş, iki ülke arasında düzenlenen üst düzey ziyaretler sırasında Çek yetkililer tarafından, kamuoyu önünde dahil teyit edilmektedir.

Çek yönetimi, Türkiye'nin gerek Orta-Doğu’da, gerek Balkanlarda, gerekse Kafkaslardaki ve Orta-Asya’daki ağırlığının ve öneminin bilincinde olup, ülkemizin izlediği çok yönlü ve aktif dış politikayı takdir etmektedir. Çekler için Türkiye, genellikle bu kriz bölgelerinde istikrar sağlanması, gerek bölge ülkelerine demokratik rejim örneği teşkil etmesi bakımından etkili bir ülkedir.

Türkiye’nin son yıllarda ekonomik alanda gösterdiği performans takdirle karşılanmaktadır. Çekler, Türkiye'yi, Çek firmalarına gelecek vadeden, sürekli büyüyen ve ihmal edilmemesi gereken bir pazar olarak görmekte; ülkemizin AB üyelik sürecinde sağlanacak ilerlemelerin bu pazarı daha cazip hale getireceğinin bilinciyle hareket etmektedirler. Çek Cumhuriyeti ile ikili ticaret hacmimiz, 2008 yılında 1,735 milyar US$ iken, küresel krizin etkisiyle 2009 yılında 1,574 milyar US$’a inmiştir. 2010 yılında ise, küresel krizin etkilerinin azalmasıyla birlikte ikili ticaret hacmimiz ilk defa 2 milyar US$’ını geçmiştir. 2010 yılında ihracatımız, 978,3 milyon US$’a ithalatımız ise 1.041,6 milyon US$’a yükselmiştir.