Suriye Konulu İstanbul Toplantısı Katılımcı Ülkelerinin Ortak Açıklaması, 20 Nisan 2013

ABD, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, İngiltere, İtalya, Katar, Mısır, S.Arabistan, Ürdün ve Türkiye Dışişleri Bakanları Suriye'deki gelişmeleri gözden geçirmek üzere 20 Nisan tarihinde İstanbul'da biraraya gelmişlerdir. Bakanlar, rejimin şiddet kampanyası sonucunda Suriye'de oluşan durumdan derin kaygı duyduklarını dile getirmişlerdir. İhtilafın sona erdirilmesini teminen acilen harekete geçilmesi gerekliliği hususunda mutabık kalmışlardır.

 

Bakanlar, 28 Şubat tarihli Roma Toplantısında yapılan görüş alışverişine atıfla, Suriye ihtilafına Cenevre Bildirisi çerçevesinde uygun bir siyasi çözüm bulunmasına yönelik güçlü desteklerini yinelemişlerdir. Ulusal Koalisyonun Suriye'de siyasi çözüme yönelik çalışmalarını memnuniyetle karşılamışlar ve buna desteklerini ifade etmişlerdir. Beşar Esad ve yakın ekibinin Suriye'nin geleceğinde yeri olmayacağına, daha fazla kan dökülmesinin önlenmesi ve tüm Suriyelilerin haklarının ve çıkarlarının korunacağı birleşik bir Suriye’ye ulaştıracak düzenli bir geçiş için gerekli zeminin hazırlanmasını teminen yetkilerini geçiş yürütme organına devretmesinin elzem olduğuna yönelik güçlü inançlarını yinelemişlerdir.

 

Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanıdıkları Ulusal Koalisyonun, devrimin hedeflerine ve temel ilkelerine bağlı tüm Suriyelileri kucaklayarak zeminini daha da genişletmesinden duydukları memnuniyeti dile getirmişlerdir. Ayrıca, Arap Ligi'nin Suriye sandalyesinin Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu'na devredilmesi kararını takdirle karşılamışlardır.

 

Ulusal Koalisyonun Suriye'deki rejime karşı mücadelesinde bağlı kalacağını açıkladığı, aşırıcılığın güçlü bir şekilde reddedilmesi ve kimyasal silah kullanılmamasını da içeren anlayış ve temel ilkeleri içeren Deklarasyonu memnuniyetle karşılamışlardır. Katılımcı ülkeler, bu yükümlülükler ışığında, Koalisyona bağlı tüm kurumlara yönelik desteklerini genişletmek ve geliştirmek hususunda anlaşmışlardır.

 

Bakanlar, Roma Toplantısında Suriye halkının meşru müdafaa hakkına ve sahada güç dengesinin değiştirilmesi gerekliliğine yaptıkları vurguyu hatırlatmışlardır. Bu bağlamda, rejim karşısında Suriye muhalefetine yönelik yardımlarını arttırmayı ve derinleştirmeyi kararlaştırmışlardır. Bu anlayıştan hareketle, Koalisyon bünyesindeki Yüksek Askeri Konseye (YAK) dönük mevcut yardım akışını gözden geçirmişler; YAK'a yönelik ilave destek taahhütlerini ve vaatlerini memnuniyetle karşılamışlardır. Tüm askeri yardımları münhasıran YAK üzerinden sağlanması taahhüdünde bulunmuşlardır.

 

Suriye'deki rejim tarafından sivillere yönelik balistik füzeler kullanılmasını güçlü biçimde kınamışlardır. Bu suçun durdurulmasını teminen harekete geçmek hususunda mutabık kalmışlardır. Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair iddiaları da ele almışlar ve BM tarafından sözkonusu iddiaların doğruluğunun ivedilikle ortaya konması çağrısında bulunmuşlardır. Rejimin bu iddiaları soruşturmakla görevlendirilen BM araştırma misyonunu engellemesini kınamışlar ve bu yaklaşımın Rejimin sorumluluğuna delalet ettiğine dair inançlarını belirtmişlerdir. Bu konuyu yakından takip edeceklerini ve sözkonusu iddialar doğrulandığı takdirde vahim sonuçları olacağını belirtmişlerdir.

 

Suriye halkına yönelik terör kampanyasında destek verenleri askeri teçhizat, silah ve silahlı birimler temin etmeyi durdurmaya ve evrensel insan hakları değerlerine sahip çıkmaya davet etmişlerdir.

 

Suriye'de giderek kötüleşen insani durumdan duydukları kaygıyı dile getirmişler ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için uluslararası toplumu acil ve somut önlemler almaya davet etmişlerdir. Bu çerçevede, hayat kurtarmaya ve sivilleri korumaya matuf yeni yollar geliştirilmesinin ve Suriye’de daha geniş alanlara insani erişim sağlanması gerekliliğine vurgu yapmışlardır.

 

Sınır ötesi insani yardım operasyonlarının öneminin altını çizmişler; yardıma muhtaç durumdaki birçok bölgeye güvenli erişim imkanı bulunmaması ışığında ilgili uluslararası aktörleri ve örgütleri bu tür faaliyetleri yürütmeye teşvik etmişlerdir. Ayrıca ihtilaf taraflarına çizgi ötesi insani operasyonlara müdahalelerine son vermeleri ve bunları kolaylaştırmaları çağrısında bulunmuşlardır.

 

Uluslararası toplumu Suriyeli mültecilere evsahipliği yapan ülkelere artan insani ihtiyaçların karşılanabilmesini teminen daha fazla maddi destek sağlamaya ve mülteci sorununu yük paylaşımı ilkesi uyarınca uygun yol ve tedbirler marifetiyle ele almaya davet etmişlerdir.

 

Cenevre Bildirisi çerçevesinde siyasi çözüme yönelik birleşik taahhüdümüzü ifade ederken, Suriye rejiminin bu fırsatı reddetmesi halinde yardımlarımızın genişletilmesi bağlamında ilave açıklamalarda bulunulacaktır.

 

Suriye halkına yardım etmek amacıyla yakın eşgüdüm ve işbirliğini sürdürmeyi kararlaştırmışlardır.


İstanbul, 20 Nisan 2013