SC:13 -;14 Temmuz 2004, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ NAMIK TAN’IN, BAKANLIĞIMIZ IRAK; ÖZEL TEMSİLCİ YARDIMCISI BAŞKANLIĞINDAKİ; BİR HEYETİN; KERKÜK’E YAPTIĞI ZİYARET İLE İLGİLİ; OLARAK KENDİSİNE; YÖNELTİLEN BİR SORUYA CEVABI

Irak’ta savaş sonrasında Kerkük’ün geleceğine ilişkin spekülasyonların ve, bu meyanda, kentin nüfus yapısının değiştirilmesine yönelik çabaların Kerkük halkında endişe yarattığına ve tedirginliğe yol açtığına dair haberlerin bir süredir basında yer aldığı malumlarıdır.

Çeşitli etnik ve dini grupların birarada yaşayageldiği bir Irak kenti olan Kerkük’te barış, huzur ve güvenliğin idamesi Irak’ın istikrarı ve iç dengelerinin yanısıra, bölgenin istikrarı, barış ve refahı bakımından da hassasiyet arzetmektedir.

Kerkük’teki duruma ilişkin bilgiler ve bu konudaki duyarlılığımız bir süre önce ülkemizi ziyaret eden KYB Lideri Sayın Celal Talabani’nin de dikkatine getirilmiştir. Sayın Talabani,  Irak’ın kuzeyindeki diğer gruplar adına da konuştuğunu belirterek, Kerkük’teki durumu yerinde incelemek üzere Türkiye’den bir heyetin bölgeyi ziyaret etmesini önermiştir. Bu bağlamda, Bakanlığımız Irak Özel Temsilci Yardımcısı başkanlığında ve ilgili kurum ve kuruluşlarımızın temsilcilerinin de yeraldığı bir heyetimiz 6-11 Temmuz 2004 tarihlerinde Kerkük’ü ziyaret etmiştir.

Heyetimiz Kerkük halkının istisnasız bütün kesimleriyle, ayrıca kentteki ABD ve İngiltere diplomatik temsilcilikleriyle yoğun temaslarda bulunmuştur.

Heyetimiz Kerkük’te gerçekten demografik yapının değiştirilmesine yönelik, inşaat faaliyetleriyle de desteklenen ciddi çabalar olduğunu ve Irak halkını oluşturan birçok unsurun bu durumdan rahatsızlık ve endişe duyduğunu tespit etmiştir.

Irak’ta eski rejim döneminde yaşadıkları yerlerden göçe zorlanan kişilerin, istedikleri takdirde, eski yerlerine dönme  hakkı bulunmaktadır. Ancak, bunun Irak’ta kalıcı anayasaya dayalı yönetim kurulduktan sonra, toplumsal mutabakat gözetilerek, kayıtlara ve hakkaniyete  uygun bir şekilde, ayrımcılığa ve istismara başvurulmaksızın düzenli olarak gerçekleştirilmesi ve bu hassas dönemde oldu bittilerden mutlaka kaçınılması gerektiğine inanılmaktadır. Buradaki temel ölçü de Irak’ın kendi halkı ve uluslararası toplumla barışık bir ülke olarak vücut bulmasıdır.

Türkiye, Kerkük’teki gelişmeleri komşu ülkelerle de istişare halinde dikkatle ve yakından izlemeye devam edecek, Geçici Irak Hükümeti, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ve ilgili tüm taraflar nezdindeki uyarılarını sürdürecektir.