SC: 9, 03 Mart 2011, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün Bir Soruya Cevabı

Libya’da meydana gelen kaygı verici ve çok üzücü gelişmeler karşısında uluslararası toplumun tepkisini ortaya koymak ve şiddet ve güç kullanımını durdurmak amacıyla 1970 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı oybirliğiyle kabul edilmiştir. Bu kararın Libya’daki mevcut sorunların çözümlenmesine katkı sağlamasını temenni ediyoruz. BM Şartının 7. Bölümü çerçevesinde kabul edilen sözkonusu BMGK kararı uluslararası toplum bakımından bağlayıcıdır.

BM Güvenlik Konseyinin Libya’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine atfettiği önemin vurgulandığı Kararda esas itibariyle, Libya’daki durum Uluslararası Ceza Divanı’na havale edilmekte, seyahat yasağı, mal varlıklarının dondurulması, Libya’ya silah ambargosu uygulanması gibi muhtelif yaptırımlara hükmedilmekte, ayrıca Libya’ya insani yardımın ulaştırılmasının kolaylaştırılmasını öngörülmektedir.

Geçmişte bölgede yaşanan tecrübeler ışığında, Karar’ın uygulanma aşamasında Libya halkının zarar görmemesine itina edilmesi ve ülkede bulunan yabancıların can ve mal güvenliğine halel getirilmemesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Bulunulan aşamada, uluslararası toplumun Tunus ve Mısır örneklerinde sergilediği yapıcı, tutarlı ve ilkesel tutumu Libya’daki gelişmeler bakımından da ortaya koyması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Libya halkının meşru beklentilerinin karşılanmasını sağlayacak bir siyasi çözümün teşvik edilmesi esas olmalıdır.

Türkiye, köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğu dost ve kardeş Libya’nın içinde bulunduğu güç durumdan süratle çıkmasını ve biran önce ülkede toplumsal barış ve huzurun tesis edilmesini temenni etmektedir. Bu amaçla elinden gelen çabaları harcamaya devam edecektir.