BM Özel Raportörleri tarafından yayınlanan, bir İrlanda vatandaşı ile
çocuğunun durumuyla ilgili basın açıklamasında Türkiye’ye atıfta
bulunulduğu görülmüştür.
Suriye’de yüzyılın en büyük insani trajedilerinden biri yaşanmaktadır.
Türkiye, bir yandan bölgede ortaya çıkan güvenlik tehditlerine karşı
önlemler alırken, diğer taraftan başta kadın ve çocuklar olmak üzere, gayrı
insani koşulların kurbanlarına destek olabilmek için elinden gelen çabayı
göstermektedir.
İrlanda vatandaşı kadının ve çocuğunun en süratli şekilde, güvenli ve
insani koşullarda ülkelerine dönüşlerinin sağlanabilmesi için İrlanda
makamlarıyla yakın ve yoğun bir mesai yürütülmektedir. Nitekim İrlanda
makamları da yürütülen bu işbirliğinin olumlu ve mahrem seyrine
atfettikleri önemi vurgulamaktadırlar.
Başta anne ve çocuğun mahremiyetinin ihlal edilmemesi ve güvenlik olmak
üzere, konunun taşıdığı farklı boyutlar nedeniyle bu süreç bugüne kadar
özenle ve hassasiyetle yürütülmüştür. BM Özel Raportörlerinin ise, aynı
özeni göstermek konusunda bir kaygılarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Konu hakkında ilgili ülkelerden bilgi almayı beklemeden, hatalı bilgiler ve
mesnetsiz iddialar içeren bir basın açıklaması yoluyla çabalarımıza zarar
vermekte bir beis görmemişlerdir. Sorumsuz bir davranışla kadının ve
çocuğunun mahremiyeti de ihlal edilmiştir.
BM Özel Raportörlerinin insan haklarının korunmasındaki rolünü ve
güvenilirliğini ciddi şekilde zedeleyen bu açıklama, Özel Raportörlerle
bugüne kadar yürüttüğümüz işbirliği ruhuna ters düşmüştür. Özel
Raportörlerin bu hatayı başta annenin ve çocuğun yararına olacak şekilde
düzeltmelerini, işbirliği irademizi gözden geçirmemize sebep olabilecek bu
tür hatalardan kaçınmalarını bekliyoruz.