PYD/YPG/PKK terör örgütünün etnik temizlik politikasının ve insanlığa karşı
işlediği suçların ilk ve en büyük mağduru Suriyeli Araplar olmuştur.
Yüzbinlerce Arap, PYD/YPG/PKK tarafından Fırat'ın doğusundaki evlerinden ve
topraklarından sürülmüştür.
Arap dünyasının ve Arap sokağının sesi olması gereken Arap Ligi Genel
Sekreteri’nin, Suriyeli Arapların hak ve hukukunu savunmak yerine,
Suriye'de Araplara karşı işlenen suçların müsebbiplerine ve “Arap vatanını”
parçalamaya çalışan teröristlere arka çıkması ibret vericidir.
Barış Pınarı Harekatı, BM Şartı’nın 51. maddesi çerçevesinde Türkiye’nin
meşru müdafaa hakkı bağlamında yürütülmektedir.
Başta Kudüs olmak üzere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında yüzbinlerce
insanı etkileyen gayri meşru uygulamalar ve mezalim karşısında sesi
çıkmayan Arap Ligi Genel Sekreteri’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne
kasteden bir terör örgütü yerine ülkemizi işgalci olarak suçlaması, bu
örgütün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir.