Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile yaptığı Ortak Basın Toplantısı, 9 Şubat 2023, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’yla birlikteyiz.

Tarihimizin en büyük felaketini yaşıyoruz. Yaşadığımız bu felaket karşısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. O sebeple bugün bizi ziyaret eden Tahsin Ağabeye de huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 7 gün milli yas ilan ederek dayanışmasını, Kıbrıs Türk halkının dayanışmasını gösterdi. Her zaman söylüyoruz; Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizle acımız da, kederimiz de, sevincimiz de birdir. Tüm Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarına ve Kıbrıs Türk halkına bu zor günlerde verdikleri destek için de ayrıca teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Depremin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve sivil savunma ekipleri ve arama kurtarma ekipleri hemen Türkiye’ye geldiler ve halen sahada yoğun bir çalışma içindeler ve sahadaki çalışmalara da çok önemli katkılar sağlıyorlar. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığımız da yine deprem bölgesinde çalışmalara güçlü bir destek veriyor.

Deprem felaketinde ülkemizde bulunan ve hayatını kaybeden Kıbrıs Türkü kardeşlerimize de Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Yaralanan kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz, tedavilerini sürdürüyoruz.

Yine Adıyaman’da ve Hatay Kırıkhan’da enkaz altında bulunan yavrularımız var, sporcu kafilelerimiz var, onlardan da güzel haber almayı umut ediyoruz, dua ediyoruz. Yoğun çalışmalar o bölgelerde de devam ediyor, dualarımız, kalplerimiz bu öğrenci kardeşlerimizle ve şu anda enkaz altında bulunan tüm vatandaşlarımızla.

Ve tüm dünyadan da güçlü bir dayanışma gördük, bunun için de teşekkür ediyoruz, uluslararası topluma da bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. 95 ülke ve 16 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldık. Birçok ülke arama-kurtarma ekiplerini, doktorlarını, sahra hastanelerini, yardım malzemelerini ülkemize sevk ediyor. 9 Şubat itibariyle 56 ülkeden 6.479 personel sahada, yani bugün saat 11 itibariyle bize gelen bilgiyi sizlerle paylaşıyoruz. Yine 19 ülkeden daha ekipler 24 saat içinde ülkemizde olacaklar, bazıları yola çıktı, bazılarında hazırlık devam ediyor. Uzun mesafelerden, Latin Amerika bölgesinden yola çıkan, çıkmakta olan heyetler de var, yine Uzak Doğu Asya’dan da yola çıkan heyetler var. Hepsine çok çok teşekkür ediyoruz. Deprem bölgesinde bu çalışmalara katılan, malzeme desteği gönderen ve özellikle sağlık ekipleri, arama-kurtarma ekiplerini gönderen ve diğer çeşitli destekleri veren ve taahhütte bulunan herkese huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.

Bu duygularla Tahsin Ağabeye bir kere daha hoş geldin diyerek sözü kendisine vermek istiyorum, hoş geldin Tahsin Ağabey.

KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI TAHSİN ERTUĞRULOĞLU- Sağ olun Sayın Bakanım.

Değerli arkadaşlar; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir Türk devletidir. Her Kıbrıs Türkünün kalbi Anavatanıyla birlikte atmakta, Anavatandaki acıları en az anavatandaki kardeşlerimiz kadar hissetmektedir. Anavatanla üzülmekte, Anavatanla sevinmekte olan bir Kıbrıs Türk halkından bahsediyorum. Her Kıbrıs Türkünün kalbi de, aklı da Anavatanıyladır. Az önce dediğim gibi, bizim yaşamımız Anavatanımızla birlikte gülme, Anavatanımızla birlikte üzülme, Anavatanımızla birlikte kahrolma, Anavatanımızla birlikte coşma. Bu gerçekler ışığında tarihin en büyük deprem felaketini yaşayan Anavatanımızdaki kardeşlerimizle dayanışmamızı vurgulama adına bu ziyareti bugün gerçekleştiriyoruz. Kıbrıs Türk halkının, Anavatanına olan bağlılığını, birliğini ve tekliğini vurgulama adına buradayım. Gücümüz, kapasitemiz oranında buradaki acılara çare olabilme adına elimizden geleni yapıyoruz, helal olsun. Tabii ki çok daha fazlasını yapma arzumuz her zaman vardır, bütün kapasitemizi zorlayarak bunları yerine getirmek için sabah-akşam, her gün Bakanlar Kurulunu toplayarak çeşitli projeler üzerinde çalışıyoruz. Hatta sadece bugünü değil çok daha uzun vadeli projelere katkı koyma adına çeşitli planlarımız, çeşitli tartışmalarımız yaşanmaktadır. Bunlar netleştikçe Anavatanımızla, kamuoyuyla bunları tabii ki paylaşacağız.

Burada siz-biz yokuz, hep beraber, Türk milleti olarak hep beraber varız. Gerekirse detaylandırmayı da yapmaya varım, ama işin özü şudur: Kıbrıs Türk’ü olmayan Türkiye Cumhuriyeti olmaz, Türkiye Cumhuriyeti olmadan Kıbrıs Türk’ü olmaz. Kıbrıs Türk’ü derken, adadaki statüsünün egemen devlet sahibi bir halk olmasını kastediyorum. Karşı karşıya bulunduğumuz uluslararası camianın sergilediği politikalara baktığınızda esas üzerinizde oynanan oyun da budur değerli kardeşlerim. Yani Kıbrıs Türk’ünü egemen devlet sahibi bir halk olmaktan çıkarmak ve bizi çözüm, sözde eşitlik, siyasi eşitlik gibi ifadelerle toplum düzeyine indirmeye çalışan bir yapıyla mücadele ediyoruz. Ve bu yapının çok sinsi emelleri olduğuna ben bir kez daha atıfta bulunmak istiyorum, çünkü bu sinsi emellerin hedefi Kıbrıs Türk’ü ile anavatanı Türkiye’yi birbirinden ayırmaktır. Kıbrıs Türkünü Anavatanından ayırdığınız anda, Kıbrıs Türk’ünü adada bitirmek ve Türk ulususun Doğu Akdeniz’deki hak, çıkar ve güvenliğini tüketmek anlamı oluşacaktır. Zaten Batının şımarık çocuğu Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’taki Rum toplumunun hedefi de budur. Böylesi sinsi planlara karşı mücadele ediyoruz, çeşitli ambargolara karşı, çeşitli ayak oyunlarına karşı mücadele ediyoruz. Ama bunların hiçbirinin bir anlamı yok, bugün Anavatanda insanımızın, kardeşlerimizin, gerek Anavatan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olsun, gerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olsun, hepsi bizim insanımız. Bunların yaşamakta olduğu felaket, ıstırap her şeyin üstesindedir. Dolayısıyla bunları aşma adına bizler de elimizden gelen katkıları koymaktayız, koymaya devam edeceğiz, bunları ifade etmek ve bunları vurgulamak üzere burada Ankara’dayım.

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Sağolun Sayın Bakanım.

SORU- Sorum Sayın Bakan Çavuşoğlu’na.

Efendim, hepimizi hüzne boğan depremin ardından Dışişleri Bakanlığı hummalı bir çalışma sürecine girdi. O ilk andan itibaren Bakanlıktan neler yapıldı adım-adım?

Öte yandan, siz bazı rakamlar paylaştınız, o rakamları güncellemeniz mümkün müdür, ilave bilgiler var mıdır?

Bir de, Salı günü Antalya’daydınız orada afetzedelerin barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik yeni bir oluşum içerisine girildi, çalışmalar yapıldı. Kapasite nedir, oradaki temaslarınızın sonuçları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

Sadece Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığı değil devletin tüm kurumları, tüm Bakanlarımız, Bakanlıklarımız, ilgili kurumlarımız, tüm kurumlarımız seferber oldu. Sadece devletimizin kurumları değil Türkiye’de tüm sivil toplum örgütleri aynı şekilde seferber oldu, yerel yönetimler, yani halkımız-milletimiz birlik-beraberlik içinde seferber oldular. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak daha önce Kovid-19 zamanında Bakanlığımızda kurduğumuz, oluşturduğumuz Koordinasyon ve Destek Merkezimizi hemen tekrar faal hale getirdik. 7 gün 24 saat esasıyla nöbetleşe Büyükelçilerimiz ve farklı dairelerden arkadaşlarımız burada yapılan çalışmalara ve uluslararası desteklerin koordinasyonuna katkı sağlıyorlar. Ayrıca, AFAD’da biliyorsunuz bir koordinasyon merkezimiz var, kriz merkezimiz var, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Beyin Başkanlığında, biz de o çalışmalara katılıyoruz, dört büyükelçimizi de, diplomatlarımızı, memurlarımızı da oraya görevlendirdik ki yerinde bu koordinasyonu oradaki arkadaşlarla beraber gerçekleştirsinler.

Diğer taraftan tabii sahada yapılan çalışmalar var. Bu sahadaki çalışmalara da yerinde katkı sağlamamız lazım. Deprem bölgesinde bizim Temsilciliklerimiz var Gaziantep’te, Diyarbakır’da ve de Hatay’da Temsilcilerimiz var. Türkiye’nin farklı yerlerindeki Temsilciliklerimiz, bir de İstanbul’da Temsilciliğimiz var. Bazı yardımlar İstanbul üzerinden geliyor, oradaki Temsilciliğimiz, Büyükelçimiz ve arkadaşlarımız 7 gün 24 saat esasıyla havaalanında nöbetleşe görev yapıyorlar. Antalya’ya inen yardımlar var ve ilk başta tabii pistlerdeki sorun sebebiyle belli bir sırayla gönderiyorduk, Antalya Temsilciliğimiz de aynı şekilde orada görevini yürütüyor, fakat bu deprem bölgelerine bizim gönderdiğimiz arkadaşlar var. Hatay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Kilis’te 11 Büyükelçimizi görevlendirdik, zaten bölgede 17 personelimiz vardı. Yine Büyükelçilerimizle beraber ilave 14 personel daha gönderdik. Yurtdışından gelen yardımların ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılabilmesi için o koordinasyonun içinde arkadaşlarımız diğer arkadaşlarımızla AFAD’dan, Kızılay’dan, diğer kurumlardan arkadaşlarımızla beraber sahada çalışıyorlar.

Yine maalesef Hatay Temsilcimiz, Büyükelçimiz Devrim Öztürk ve orada görev yapan bir personelimiz Gökhan Aytaç maalesef halen enkaz altındalar. Büyük bir bina, yoğun çalışma var. Yurtdışından gelen heyetlerin bir kısmı, yani kurtarma ekiplerinin bir kısmı, askerlerimiz, AKUT gibi kuruluşlarımızın yoğunlaştığı bir alan, ama henüz daha Büyükelçimizden bir haber alamadık. Tabii depremin birde uluslararası yardım boyutu var dedik. Yurtdışından da bu yardımların koordinasyonunun sağlanması lazım. Yani devletlerin gönderdiği yardımların koordinasyonunu buradan yapıyoruz, ama yurtdışında da çok sayıda sivil toplum örgütlerinin, sadece bizim vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerde değil, dünyanın her yerinde var. Ya da yardımseverlerin Türkiye’ye göndermek istediği ayni ve nakdi yardımların da koordine edilmesi gerekiyor. Nakit olarak yardımda bulunmak isteyenlere ilgili hesap numaralarını aktarıyoruz. Yine Büyükelçiliklerimiz, bir hesabın açılması ve oradan aktarılması konusunda da gerekli çalışmaları yaptılar. Çünkü bazı yerlerde ciddi kesintiler oluyor Türkiye’ye gönderdikleri zaman. Dolayısıyla, öyle kesintilerin olmaması için vatandaşlarımıza ya da farklı ülkelerin vatandaşlarına böyle bir destek vermek için harekete geçtik.

Diğer taraftan, tabii bu yurtdışından gelecek ayni yardımların Türk Hava Yollarıyla gelmesi. Bu sabah Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bey’le tekrar görüştük ve özel kargo uçaklarını da tahsis ettiler şimdi. Yolcu uçaklarının kargo kapasitesini de kullanıyoruz. Onların işte değişik merkezlerde toplanması, ihtiyaç olanların getirilmesi, yani öncelikli olanların. Mesela şu anda en çok çadıra ihtiyaç var, çadırların Türkiye’ye bir an önce gelmesine öncelik veriyoruz. İlk başta arama kurtarma ekipleri ve tıbbi acil müdahale ekiplerine ihtiyaç vardı, yani bu yönlendirmeleri de yaparak bunların Türkiye’ye gelmesi için sahada çalışıyoruz. Tabii sürekli arayanlar var, ilk gelen Tahsin Ağabey oldu, önümüzdeki günlerde ziyarete gelmek isteyenler var. Pakistan Başbakanı da gelmek istiyordu, ama Sayın Cumhurbaşkanımız deprem bölgesini ziyaret ettiği için onu başka bir tarihe erteledik. Bugün Jeyhun kardeşimiz aradı, Azerbaycan Dışişleri Bakanı, gelmek istediğini söyledi. Yine Avrupa’dan da birçok Bakan, ilgili arkadaşlarımız gelmek istediler, gelecek hafta onları da planlama imkânımız olacak. Gelen taziye mesajlarının cevaplandırılması, koordinasyonu Cumhurbaşkanlığıyla beraber bunları yapıyoruz. Yani neticede görevimizi yapıyoruz aslında bunları siz sorduğunuz için anlatıyoruz.

Tabii bir taraftan da devletimiz deprem bölgesinde evi yıkılan insanlara barınmaları için imkânlar sağladı. Yaklaşık 500 bin kişilik bir imkân sağlandı. Ama deprem bölgesinde herhangi bir artık şu anda işi olmayan acil durumda ve çıkmak isteyen insanlara da gerekli desteği vermemiz gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanımız Malatya’da sahada çalışırken bu işin organizasyonuna da oradan destek veriyor, kendisiyle de sürekli temastayız. Ve farklı illerimizde vatandaşlarımızın gelip barınması ve de her türlü imkânın sağlanması konusunda da çalışıyoruz. Dün akşamdan sabaha kadar yaklaşık 30 bin kişi tahliye edildi. Kendiliğinden gelenler de var, kendi imkânlarıyla ayrılanlar var. Tabii gelen herkesi bizim yurtlara, devletin sosyal tesislerine ve de sağ olsunlar otellerini birçok işletmemiz açtı, mevcut açık olanlar kapasite ayırdı. Normalde Nisan’da ya da Mart’ın 15’i gibi açacak olanlar da otellerinin tamamını ya da bir kısmını açtılar, açıyorlar, tabii bir hazırlık lazım temizlik işte, kazan dairesinin ısıtılması, suyun vesaire, ama epeyce hızlı bir şekilde açılan oteller var.

Türkiye genelinde 15 bin 729 kişi kamu misafirhaneleri, öğrenci yurtları ve konaklama tesislerine yerleştirildi. Sadece Antalya’da biraz önce söylediğim çerçevede 80 binden fazla kişiyi barındırabilecek bir kapasiteye 1 günde ulaşmış durumdayız. 4.300’ü bunun devlet misafirhanesi, yaklaşık 18 bini yurtlar, ama bunun yaklaşık 60 bin kişilik bir kapasitesi de otellerden ayrılan odalardır. Ve Antalya’ya da an itibariyle 11 bin 165 afetzedemiz, yani depremzedemiz gelmiş durumda. Bunları işte Antalya bölgesi, Manavgat-Side bölgesi ve Alanya bölgesine yerleştirdik.

Ayrıca, Mersin bölgesine, tabii deprem bölgesine yakın olduğu için bir yığılma var, yurtlara yerleştirme oldu. Vali Beyle bu sabah görüştük, kendisi de sahada Hatay Kırıkhan ilçemizde, orada da çok, yani depremin etkisini en çok hissettiğimiz, yıkımın en çok olduğu ilçelerden bir tanesi. Bölge Valisi olarak tabi oraya görevlendirildi, oradan takip ediyor. O bölgede açık olmayan otellerin açılması… Tabi bunların bir kontrolünün da yapılması lazım, Mersin deprem bölgesine yakın olduğu için. Çevre Bakanımızı da aradık sabah, onlar da bu kontrolleri yapıyorlar. Yani sonuçta herkes bir taraftan işin ucundan tuttu, elini uzattı tüm kurumlarımız.

Tabii ki diplomasi bugün önemli, birçok meseleler var, ama birinci önceliğimiz bir an önce bu depremin etkisinde kalan tüm vatandaşlarımızın yanında olmak, kurtarmak, hastalananları, yaralananları iyileştirmek ve daha çok yapacağımız iş var. Bu şehirlerimizin yeniden ayağa kaldırılması konusunda da zaten Sayın Cumhurbaşkanımız gerekli açıklamaları yaptı, herkes gibi biz de üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Biraz uzun oldu ama, bunları da anlatmak istedim.

Teşekkür ederim.

SORU- Ecem Toplar, Bengütürk Televizyonu.

Sorum konuk Bakan Sayın Tahsin Ertuğruloğlu’na olacak.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye’ye bu afetin ardından yardım elini uzatan ilk ülke oldu. Ve KKTC’den gönderilen 15 tır insani yardım depremden etkilenen illere ulaştırıldı. Bunun yanı sıra, 200 kişilik de arama-kurtarma ekibinin geldiğini biliyoruz. Hem bu, hem de bu süreçte Türkiye’ye desteklerinizi esirgemediniz, ancak Kuzey Kıbrıs Voleybol Takımı da Adıyaman’daydı, hem onların son durumunu aktarmanızı, hem de enkazda arama-kurtarma çalışmalarına sunduğunuz bu katkılardan bahsetmenizi rica edeceğim.

KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI TAHSİN ERTUĞRULOĞLU- Teşekkür ederim.

Dediğiniz gibi Adıyaman’da bir spor kafilemiz kaldıkları otelin yıkıntısı altında mahsur kalmışlardır, günlerdir onlara yetişebilme mücadelesi, çalışması yapılıyor, şu ana kadar 3 tanesine ulaşıldı. Sabahleyin Ankara’daki elçimizin orada da bulunuyor olmasından dolayı kendisiyle konuştum, hala daha o otelin çöküntüsünün altında 80 kişinin bulunduğu bilgisini verdi, demek ki bizim öğrenci kafilesi de 38 kişiydi galiba, 38 kişiye ilaveten başka müşteriler de hala daha o moloz yığının altında kalmışlar. Çalışmalar devam ediyor, Sivil Savunma Teşkilatı ekibimiz de orada, inşallah mucizevi dahi olsa o bölgeden de alınmakta olan mucize haberleri oradan da alma fırsatını bulacağız.

Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak deprem haberi gelir gelmez çok acil bir kriz masasını oluşturduk, soğuk iklim çadırları, dış mekân ısıtıcıları, battaniye, kışlık giyim ve kullanım eşyaları ve uydu haberleşme ekipmanlarından oluşan 9’u 6 Şubat’ta, 17’si 8 Şubat’ta ve 19’u 9 Şubat’ta olmak üzere 45 tır malzemenin yanısıra, aralarında çok sayıda vinç, kaynak makinesi, iş makinesinin bulunduğu bir büyük gemiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sivil Savunma Teşkilatı’ndan 30 kişilik ekip ve 8 özel donanımlı araç, 100’ün üzerinde özel eğitimli arama-kurtarma gönüllüsü ve 50’nin üzerinde sağlık görevlisi deprem bölgesine gönderilmiştir.

Deprem bölgesindeki arama-kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere Kıbrıs Türk Barış Kuvvetlerinden 2 birlik ve bir ekip 6 Şubat’ta, 4 arama-kurtarma taburu da 7 Şubat gecesi Türkiye’ye sevk edilmiştir.

Depremzedelere destek kampanyası kapsamında 8 Şubat saat 15:00 ile Kuzey Kıbrıs Turkcell ve Telsim üzerinden neredeyse 30 bin kişi tarafından gönderilen 64 bin 100 kısa mesaj ile bağış tutarı neredeyse 1,5 milyon TL olmuştur.

Ayrıca, Türkiye’de depremzedelere yönelik düzenlenen bağış kampanyaları başta olmak üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden çok sayıda kişi, dernek, kurum ve firma Türkiye’ye nakdi yardımda bulunmuştur. Bu çerçevede, 8 Şubat itibarıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankasından alınan verilere göre, 1805 gerçek ve tüzel kişi tarafından 7 milyon TL nakdi yardım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki bankalardan AFAD tarafından duyurulan bağış kampanyasına dair hesap numaralarına gönderilmiştir ve bu kampanya halen de devam etmektedir.

Bunlara ilaveten, başlangıçta da söylediğim gibi, çok daha uzun vadeli, kalıcı projelere yönelik çalışmalarımız da devam ediyor, bunlar netleştikçe, Bakanlar Kurulunda her gün toplanıyoruz, bu projeler kesinlikçe kamuoyuyla bunları paylaşmaya devam edeceğiz.

Ben sözü çok daha fazla uzatmak istemiyorum.

Bu arada hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyorum, saygılar sunuyorum

* Interpress deşifresidir.