No:60 -;10 Nisan 2003, Türkiye´nin AB´ye Katılım Süreci

Son günlerde Türk ve Avrupa medyasında yer alan bazı haber ve yorumlarda, Kopenhag Zirvesi sırasında bazı AB siyaset adamlarınca gayrıresmi çerçevede ifade edildiği iddia olunan bir takım görüşlerden hareketle, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin normal mecrasında seyretmediği izlenimine yol açıldığı gözlenmektedir.


Türkiye-AB ilişkilerinin, üye ülke siyasetçilerinin gayrıresmi platformlarda yapmış olabilecekleri kişisel görüş beyanlarından ziyade, AB’nin resmi forumlarında alınan kararlar ve benimsenen resmi belgelerde öngörülen mecrada yürüyüp yürümediği açısından değerlendirilmesi önem arzetmektedir.


Bilindiği üzere, 1999 AB Helsinki Zirvesi’nde, hem Türkiye, hem de Avrupa Birliği, ortaklığın tam üyelik hedefine yönelik olduğunu teyid etmişlerdir.


12-13 Aralık 2002 tarihlerinde gerçekleştirilen Kopenhag Zirvesi’nde de, AB Konseyi Aralık 2004’te AB Komisyonu’nun rapor ve tavsiyesine dayanarak Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğine karar verdiği takdirde, AB’nin Türkiye’yle katılım müzakerelerini gecikmeksizin başlatacağı ifade edilmiştir.


Bu karar çerçevesinde tesis edilen mekanizmalar, bugüne değin öngörüldüğü şekilde işlemiştir.


AB Komisyonu’nun hazırladığı gözden geçirilmiş Katılım Ortaklığı belgesinin (KOB) 14 Nisan 2003 tarihinde Lüksemburg’da düzenlenecek AB Genel İşler Konseyi toplantısında 15 AB üyesi ülke tarafından onaylanması beklenmektedir. Belgenin elimize geçen taslağında beklentilerimizin ötesinde unsurlar bulunmamaktadır. Bunun ardından “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı”nın gözden geçirilmiş metni Komisyon’a tevdi edilecektir.


Öte yandan, ülkemize yönelik katılım-öncesi yardımların önemli ölçüde artırılması yönündeki Kopenhag Zirvesi kararı doğrultusunda, AB Komisyonu, ülkemize 2004 yılında 250 milyon €, 2005 yılında 300 milyon € ve 2006 yılında 500 milyon € olmak üzere toplam 1 milyar 50 milyon € hibe yardımı yapılmasını önermiştir.

Kopenhag Zirvesi’nin ardından Hükümetimiz, 2003 yılı İlerleme Raporu’nda AB Komisyonu’nun ülkemizin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiği yolunda olumlu görüş beyan etmesini ve en geç 2004 sonuna kadar müzakerelere başlanmasını hedeflemektedir. Bu amaçla Aralık 2002‘den bu yana, öncekilerin devamı olarak yürürlüğe konulan iki kapsamlı reform paketine ilaveten, uygulamaya yönelik birçok yeni önlem de alınmaktadır.


Türkiye-AB ilişkileri, ortak değerler ve karşılıklı çıkarlar temelinde bugünkü aşamaya ulaşmış olup, gene bu değerler ve çıkarlar esas alınarak tam üyelik hedefi doğrultusunda geliştirilmeye devam edecektir. Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından son olarak yapılan açıklama da bu çerçevede mütalaa edilmektedir.


Türkiye, siyasi kriterlerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle, AB’yle ilişkilerinde ilk kez müzakerelere başlanıp başlanmayacağını gerçekten sınama imkanına kavuşmuş olacaktır.