Orta Doğu tekrar terör ve şiddetin girdabından kurtulamamaktadır. Dün akşam Tel Aviv ve Kudüs’te intihar eylemcileri, ilk belirlemelere göre 14 insanın ölümü ve birçok kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan iki terör saldırısında bulunmuşlardır. İsrail de Batı Şeria ve Gazze’de ciddi sivil kayıplara da yol açan şiddetli misilleme harekatını sürdürmektedir.
Masum sivillere yönelik terör eylemlerini şiddetle kınıyor, İsrail halkına ve Hükümeti’ne başsağlığı diliyoruz. Türkiye, bu tür terör eylemlerinin hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemeyeceği, Filistin davasına hizmet etmeyeceği ve sorunlara şiddet yoluyla çözüm bulunamayacağı inancındadır ve bunu her vesileyle açıklıkla ifade etmiştir. Filistin tarafından, terör eylemlerinin sorumlularının bulunmasını ve bu tür saldırıların vuku bulmaması için teröre başvuran gruplara karşı almakta olduğu tedbirleri daha da güçlendirmesini bekliyoruz. İsrail tarafına da, daha itidalle hareket edilmesi, Filistinliler’in ızdırabını artıran ve şiddet girdabını tırmandıracak adımlar atmaktan kaçınması çağrısında bulunuyoruz. Terör ve şiddet sarmalı, her şeye rağmen sürdürülmesi yaşamsal önem taşıyan barış sürecini rehin almamalıdır. Geçmiş tecrübeler, Filistin-İsrail ihtilafında diyalog yoluyla barışın tesisi dışında bir çözüm seçeneğinin mevcut olmadığını göstermiştir.
Diğer taraftan, içinde bulunulan bu hassas dönemde, Filistin tarafında yeni hükümeti oluşturma çabalarının biran önce sonuçlandırılmasını ümit ediyoruz. Ayrıca, bu kez, gerek İsrail’in, gerek uluslararası camianın kurulacak yeni Filistin Hükümeti’nin yol haritası sürecinde elini güçlendirecek, Filistinliler’in beklentilerine yanıt verecek ve böylece radikal terör gruplarını etkisizleştirecek somut adımlar atmaları, bölgede özlenen kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaların başarısı için belirleyici bir unsur olacaktır.