Türkiye, uluslararası planda son yıllarda yaşanan olumsuzlukların ve bunlardan kaynaklanan yanlış algılamaların diyalog kanallarının açık tutulması ve bu kanalların daha da pekiştirilmesi yoluyla aşılması gerektiği anlayışı ile hareket etmiştir. Bu amaç dahilinde ülkemiz İslam Konferansı Örgütü ve Avrupa Birliği’ne üye, gözlemci ve aday ülkelerini 12-13 Şubat 2002 tarihinde bir araya getiren “AB-İKÖ Ortak Forumu” toplantısına ev sahipliği yapmıştır.  

Kasım 2003 te Napoli’de yapılan EUROMED toplantısında bazı AB ülkeleri Dışişleri Bakanları tarafından ortaya atılan ve ikili planda da desteklenen öneri sonrasında, tüm ülkelerin çok faydalı bir buluşma olarak niteledikleri anılan Forumun İstanbul’da tekrarlanması hususunda mutabakat oluşmuştur.  

Hükümetimiz bunun üzerine, Forum’un ikinci toplantısına ev sahipliği yapma kararını  AB ve İKÖ ile bilistişare alarak,  toplantının 4-5 Ekim 2004 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenmesini öngörmüştür. Toplantının gerek organizasyonu gerek içeriğine yönelik olarak aylardır çok yoğun bir çaba sürdürülmüştür.  

Ancak, AB Dönem Başkanlığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İKÖ tarafından “Kıbrıs Türk  Devleti “ ismiyle kabul edilmiş olan gözlemci statüsünü gerekçe göstererek, Forum’a katılmaktan imtina ettiğini ve diğer üye ülkeleri de bu karara uymaya davet ettiğini 30 Eylül 2004 akşamı tarafımıza bildirmiştir. Güney Kıbrıs Rum Hükümetinin AB bünyesinde diğer ülkeleri, kendi görüşleri doğrultusunda  etkilemek amacıyla yoğun çaba sarfettiği anlaşılmaktadır. 

Böyle bir sonucun ortaya çıkmaması için Türkiye olarak uzunca bir süredir yoğun çaba gösterilmiş ve uluslararası teamüllere uygun pratik öneriler sunulmuştur. Bu çerçevede, son olarak KKTC’nin anılan statü altında Forum’a katılımının kendileri açısından bir tanıma anlamına gelmeyeceği vurgulanarak, bu doğrultuda tarafımızdan veya AB tarafından bir açıklama da yapılabileceği şeklindeki önerimiz de  AB Dönem Başkanlığı tarafından kabul edilmemiştir. Keza, Dönem Başkanlığına,  gerek geçen Forum, gerek şimdiki Forum’a davet edilmiş bulunan GKRY için de aynı durum varit olmasına rağmen ülkemizin bunu bir sorun haline getirmediği hatırlatılmıştır. 

AB dönem başkanlığının katılmama kararı ve bu doğrultuda diğer üye ülkelere yaptığı çağrı , amacı kesinlikle politik olmayan ve değişik kültürler ve dinler arasında  dünya kamuoyunun uyum ve işbirliği içinde hareket etmesi ihtiyacından hareketle, siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlarda mekanizmaların tartışılmasına imkan sağlama amacına yönelik bu gayriresmi Dışişleri Bakanları toplantısının  iptali sonucunu vermiştir. Bu toplantı öncesinde Avrupa ve İslam Ülkelerinden akademisyen, aydın ve gazetecilerin katılımıyla düzenlenmesi öngörülen “Uygarlık ve Uyum: Küresel Düzenin Değerleri ve İşleyişi Uluslararası  Sempozyumu” ise planlandığı şekilde yapılacaktır.  

 Türkiye olarak , medeniyetler ve kültürler arası diyalog gibi dünya barışına katkı amacını taşıyan  bu önemli girişimin, esasa yönelik olmayan bir nedenle engellenmesinden üzüntü duymaktayız.  Bu vesileyle, Forum’a üst düzeyde katılmayı öngören tüm AB ve  İKÖ ülkelerine teşekkür etmekteyiz.