DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları; bugün
Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı değerli dostum Peter Szijjarto’yu
Ankara’da misafir ediyoruz.
Bu zor günlerimizde bize destek veren Stratejik Ortağımız ve Müttefikimiz
Macaristan’a huzurlarınızda canıgönülden teşekkür ediyorum. Macaristan her
zaman olduğu gibi yine bu zor günlerimizde bizim yanımızda.
Macaristan Cumhurbaşkanı Sayın Novak ve Başbakan Sayın Orban depremin ilk
gününde taziye ve destek mesajlarını ilettiler. Dostum Peter beni hemen
telefonla aradı ve neye ihtiyaç varsa gerekli desteği vereceklerini
söylediler.
Macaristan 167 personelden oluşan arama-kurtarma ekiplerini Türkiye’ye
gönderdi. İlk ekip 24 saat içinde, hatta 22 saat içinde Türkiye’deydi,
sahadaydı. Macar ekipler Hatay ve Kahramanmaraş’ta 35 vatandaşımızı
kurtardı. Biraz önce yukarıda görüşmede de söyledim, 1999 depreminde de
Macaristan yanımızdaydı, Macaristan Devleti, Hükümeti ve halkı. O depremde
arama-kurtarma köpeği Mancs 3 yaşındaki bir kız çocuğunu kurtarmıştı. Ve
şimdi de bu depremde Mancs’ın sahibi Laszlo Lehoczki 4 yaşında bir
çocuğumuzu hayata döndüren ekipteydi. Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs’ın kızı
Ilka da köpeği Nila’yla birlikte arama-kurtarma ekiplerinin içindeydi.
Ayrıca, Macar Hükümeti hemen askeri çadır gönderdi, acil barınma
ihtiyaçlarını karşılamamıza destek vermek için.
Diğer taraftan, ayni yardımlar sürekli olarak Macaristan’dan ülkemize
geldi. Bugün yine Peter’la beraber tıbbi malzeme, yatak, battaniye ve uyku
tulumundan oluşan bir ayni yardım Türkiye’ye getirildi. Ve bunun için çok
teşekkür ediyoruz gerçekten.
Biraz önce dostum Peter toplantıda bir liste verdi, yani bizim elimizde
şunlar şunlar var, tıbbi malzemeler, ilaç vesaire, bunlardan neye ihtiyaç
olursa hemen Türkiye’ye gönderebiliriz dedi. Bu hassasiyet için de çok çok
teşekkür ediyorum.
Budapeşte Büyükelçiliğimizin başlattığı bir kampanya vardı, burada çok
sayıda Macar dostumuz bu kampanyaya güçlü destek verdiler. Aynı şekilde bu
destekler de ülkemize getirildi. Sonuçta tüm bu destekler için, bu zor
günlerimizde bize verdikleri destek ve dayanışma için, dostluğu için
Macaristan Hükümetine ve Macar halkına huzurlarınızda bir kere daha
teşekkür etmek istiyorum.
Tabii görüşmemizde Avrupa Birliği’nin düzenleyeceği konferans hakkında da
görüş alışverişinde bulunduk. Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz yine buradan
basın toplantısı düzenlediğimiz Macar üye, Lomiser daha doğrusu, AB
Komisyonunun Macar üyesi Varhelyi ve İsveç Dış Ticaret Bakanı da buradaydı,
bu konferans hakkında bilgiler vermişlerdi.
Değerli basın mensupları; Macaristan’la tarihi, güçlü bağlarımız var, özel
ilişkilere sahibiz. Deprem felaketinden hemen önce Macaristan’ı ziyaret
etmiştim dostum Peter’ın daveti üzerine ve burada ilişkilerimizi
Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık seviyesine çıkaracağımızı duyurmuştuk.
Şimdi arkadaşlarımız metin üzerinde çalışıyorlar, hangi konuları dahil
edebileceğimizi Peter’la Budapeşte’de değerlendirmiştik ve en kısa süre
içinde, hazırladığımız bu belgeyi imzalayarak ilişkilerimizi daha üst
seviyeye inşallah çıkaracağız.
Karşılıklı ziyaretlerimiz aynı şekilde devam ediyor.
Tabii Sayın Orban’ı Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde ağırlamaktan
büyük bir mutluluk duyacağım. Budapeşte’de bizi kabul ettiği zaman hem
Antalya Diplomasi Forumu’na, hem de 16 Mart’ta düzenlenecek Türk Devletleri
Teşkilatları Olağanüstü Zirvesi’ne katılacaklarını söylemişlerdi. Deprem
sebebiyle Antalya Diplomasi Forumu’nun üçüncü toplantısını, 10-12 Mart
tarihlerinde biliyorsunuz düzenleyecektik, erteledik. Ama Türk Devletleri
Teşkilatı Zirvesi 16 Mart’ta inşallah gerçekleşecek. Ve Cumhurbaşkanı Sayın
Novak’ı da yine 29 Mart’ta ülkemizde ağırlayacak olmaktan büyük bir
mutluluk duyuyoruz.
Ben sevgili dostum Peter’a bu zor zamanlarda verdikleri destek için ve bu
dayanışmayı yerinde göstermek için Ankara’ya gerçekleştirdikleri bu ziyaret
için çok teşekkür ediyorum.
Hoş geldin Peter.
MACARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI PETER SZİJJARTO- [Simultane Tercüme] Saygıyla
selamlıyorum sizleri.
Şimdi evlerinde canlı olarak bizi izleyenleri de selamlıyorum.
Macaristan’da, deprem haberi hepimizi derinden sarstı, zira kardeş bir halk
ve millet büyük bir sorun yaşadı ve bize tasa verdi. Bizim için bir soru
değildi derhal yardım sunmamız Türkiye’ye. Tabii ki böylesine büyük afete
tamamen hazırlanılamaz, devasa bir afete. Bunun için ilk günlerde
insanların hayatını kurtarmaya odaklanıldı. Macaristan’dan en iyi
arama-kurtarma ekipleri ulaştı. Bir gün geçmeden deprem sonrasında ilk
ekiplerimiz ulaştı buraya. 167 arama-kurtarma üyesi çalıştı depremin
vurduğu bölgelerde ve 29 köpekle 35 insanın hayatını kurtarabildik.
Kurtarma çalışmaları sonrasında şimdi evlerini kaybedenlerin desteklenmesi
en önemli. Bunun için, bu zor dönemi atlatmak için evler, barınma yerleri
almak için, bunun için bugün büyük bir hibeyle geldik. Zira soğuk geçinceye
kadar, soğuğun atlatılması için geçici barınma için ve doktor tedavisi için
gerekli malzemeler, ilaçlar getirdik ve bunlarla bir askeri uçak dolusu
malzeme getirdik, 10 tonluk toplam yardım malzemesi getirdik. Bunların
arasında 1,5 ton ilaç, 600 uyku tulumu, yataklar ve çeşitli medikal
ekipmanlar. Evlerini kaybeden Türk insanları için Türk Hükümeti geçici
barınma yeri sağlıyor bu çok zor dönemde onlara.
Bunun yanında koordinasyon sağladık daha fazla tıbbi ekipman sağlamak için,
ilaçlar sağlanması için, böyle bir afet sonrasında hastanelerin,
tedavilerin gereksinim duyduğu. Türk Sağlık Bakanlığı ve AFAD tarafından
belirlenen tıp malzemelerini de bugünkü gibi gecikmeksizin getirmeye çaba
göstereceğiz.
Macaristan dostu Türkiye, doğal olarak zorda olduğunda dostlarımızın
yanındayız ve gelecekte de her yardımı sunmaya devam ediyoruz, edeceğiz ki
Türk insanlarının yeniden normalleşmesi için.
Dostum Mevlüt doğru söyledi, Stratejik Ortaklığımız mevcut ve işbirliğimiz
mevcut, bunu şu olgu da destekliyor: Enerji arzımızın güvenliği bugün reel
olmazdı Türkiye olmaksızın, gerçek olmazdı. Çünkü Türkiye, Macaristan doğal
gaz arzının büyük bir kısmını transit olarak sağlamakta ve gelecekte de
doğal gaz çeşitlendirme planlarımız da Türkiye’siz olamazdı, olamaz. Zira
Azerbaycan’dan gelen doğal gaz alımı ancak Orta Avrupa’ya Türkiye üzerinden
transit olarak geçerek mümkün. Ve ticari görüşmeler de başladı doğrudan
Türkiye’den de doğal gazı önümüzdeki dönemde enerji arzını sağlamak için.
Son olarak sizlere şunu söylemek istiyorum: Türkiye ve Macaristan dayanışma
içinde ve gelecekte de işbirliği yapacak, güç birliği yapacak. Ki
uluslararası politikada barışın gücünü artıralım, sesini artıralım bizim
için kritik önemde bu. Zira biz doğrudan Ukrayna’nın komşusuyuz ve
Türkiye’nin barış sesini artıran pozisyonuna saygı duyuyoruz, değer
veriyoruz ve biz de doğrudan komşuluktayız. Ve bizim menfaatimiz
Ukrayna’daki savaşın bir an evvel sona ermesi, çünkü ancak böyle insan
hayatlarını kurtarmak mümkün olabilir. Biz hemen ateşkes yapılmasını ve
barış görüşmelerinin başlamasını istiyoruz. Ve görüşmelerin aracılığı
ümitsiz değil bunu Türkiye kanıtlıyor. Çünkü Türkiye aracılık görüşmesinde
tahıl naklinde olduğu gibi başarılı. Ve bu dostumun bunda da katkısı var.
Ben bugün tekrar görüştüğümüze çok seviniyorum, ama Macaristan bundan sonra
da Türkiye’ye bütün desteğini sunmaya devam edecek.
SORU- [Simultane Tercüme] Sayın Bakan’a sormak istiyorum ben. Acaba
Macaristan insani yardımlar konusunda NATO katılımıyla ilgili Finlandiya ve
İsveç’in ben Sayın Bakan’a soruyorum Szijjarto’ya soruyorum.
MACARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI PETER SZIJJARTO- [Simultane Tercüme] Dışişleri
Dış Ticaret Bakanlığı deprem sonrasındaki günlerde de on milyonlardan fazla
destekte bulundu ki bu ekipler buraya gelebilsinler arama-kurtarma
ekipleri. Şimdi ilaç hibesiyle de “Malteser Charity Service” sağladı.
Gelecekte de Türk Hükümeti gerekli görürse Macar sivil grup ekipleri tabii
ki Macar Dışişleri Bakanlığı Hungary Helps Programı çerçevesinde desteğini
devam ettirecektir, devam edecektir.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda Türkiye’nin tutumu gayet
açıktık, şeffaftır. Her zaman söylüyoruz, NATO için iki tehditten bir
tanesi terörizmdir. Bu benim görüşüm değildir, Madrid belgelerinde,
NATO’nun tüm belgelerinde yer alıyor. Dolayısıyla, terörle ilgili
endişelerimizin bu iki aday ülke tarafından karşılanması gerektiğini
başından beri söylüyoruz. Bu nedenle de diğer müttefiklerimizin de
katkılarıyla Madrid’de üçlü bir mutabakat muhtırası imzaladık Finlandiya ve
İsveç’le beraber. O günden bu yana özellikle bu üçlü muhtıranın uygulaması
konusunda maalesef İsveç tarafından tatmin edici adımlar gelmedi. Bazı
açıklamalar, evet kararlılık yeni hükümette bunları görüyoruz.
Diğer taraftan, anayasa ve bazı kanunlarda, özellikle terörle mücadele
kanunlarında değişiklikler de yaptılar. Bu değişikliğin amacı, mutabakat
muhtırasında açıkça yer aldığı gibi terörizmin finansmanı, aynı şekilde
terör örgütüne insan devşirme ve terör propagandası gibi hukuka aykırı
eylemlerin durdurulmasını amaçlıyordu. Ama bugün İsveç’te bu faaliyetlerin
hepsi aynen devam ediyor. Biz bunu sadece kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’e
yönelik kabul edilemez hakaret, Kur'an-ı Kerim yakma eylemine bağlamıyoruz,
o her zaman söylüyorum bir nefret suçudur, insanlık suçudur, hangi dine
olursa olsun, hangi kutsal kitaba yönelik olursa olsun bu tür eylemler
kabul edilemez ve insanlık suçudur. Bununla tüm uluslararası toplum olarak
birlikte mücadele etmemiz lazım. Ama NATO üyeliği konusunda taahhütler var,
biz bu adımları görmeden İsveç’in NATO üyeliğine evet dememiz mümkün değil.
Bu muhtırada bir mekanizma, daimi mekanizmanın kurulması da
kararlaştırıldı, daimi komitenin, aslında bu İsveç’in ve Finlandiya’nın
teklifiydi, biz de bunu faydalı gördük. Bunun amacı ne? Üç ülke bir araya
gelecek, bu üçlü muhtıranın unsurlarının uygulanıp uygulanmadığı iki ülke
tarafından gözden geçirilecek. İki toplantı oldu, üçüncü toplantıyı biz bu
Kur'an-ı Kerim’e yönelik kabul edilemez eylemden dolayı, Kur’an yakma
eyleminden sonra ortam da uygun değildi, erteledik. Şimdi üçüncü
toplantının Brüksel’de olmasında fayda var, çünkü NATO Genel Sekreteri de,
bazı dostlarımız, müttefiklerimiz de işte İsveç’te kanun değişti, işte
İsveç açıklama yaptı, dolayısıyla üye olsunlar diye söylemlerde
bulunuyorlar. Açıkça görsünler, arkadaşlarımız oraya katılacak, 9 Mart’ta
düzenlenecek, açıkça herkesin İsveç’in özellikle yükümlülüklerini yerine
getirmediğini görsün, o nedenle Brüksel’de yapılmasına biz evet dedik. Bu
bir müzakere değildir aslında, yani onların üyeliği için müzakere amacıyla
kurulmamıştır. Bu muhtıranın uygulanıp uygulanmadığını görmek ve anlamak
için bu mekanizma kurulmuştur. İki toplantıda da arkadaşlarımız açıkça
ortaya koydular.
Yani sonuçta toparlayacak olursak, Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkça
söylediler, bunu bugün dostum Peter’a da söyledim, Blinken’a da söyledik,
NATO Genel Sekreterinin kendisine hem ben, hem de Sayın Cumhurbaşkanımız
söylediler, burada basın toplantısında da söyledik, İsveç’le Finlandiya’nın
üyelik sürecini ayırabiliriz. Yani Finlandiya’nın üyeliğine İsveç’e göre
daha olumlu baktığımızı bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız söylemişlerdir.
Sonuçta sorunlu olanla az sorunlu olanı da ayırıyoruz, objektif
değerlendiriyoruz. Bu iki ülkeye yönelik bizim, yani ikili ilişkilerimizde
bunun dışında başka bir problem de yok, yani bu ülkelerle ilişkilerimiz
kötü de değil bizim, düşman da değiliz onlarla, ama bu ciddi bir
problemdir, aslında NATO için bir problemdir. İsveç özellikle bu
yükümlülüklerini yerine getirmeden İsveç’in üye olması mümkün değil, bizim
onay vermemiz tabi mümkün değil.
Teşekkürler.
SORU- Doğan Can Aksoy, TRT Haber.
Sorum Sayın Çavuşoğlu, size olacak. Deprem süresince birçok konuk geldi,
sizler de eşlik ettiniz deprem bölgesinde onlara. Bugün de yine önemli
ziyaretler var, Sayın Bakan burada, Macaristan Dışişleri Bakanı Ankara’da.
Ayrıca, uzun bir aranın ardından ilk kez Mısır’dan üst düzey bir ziyaret de
gerçekleşecek. Bu ziyaret nasıl oluştu, neler görüşülecek? Bunu sormak
istiyorum efendim size.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
Depremin ilk gününden itibaren tüm uluslararası toplum Türkiye’ye yardım
etmek için seferber oldu, bunun için teşekkür ediyoruz. Tabii depremden
sonra Türkiye’yi ziyaret ederek destek ve dayanışmalarını göstermek için
gelen başta Peter olmak üzere tüm dostlarımıza da çok teşekkür ediyoruz.
Söylediğiniz gibi çok sayıda Dışişleri Bakanı, uluslararası örgütlerin
temsilcileri, NATO Genel Sekreteri, aynı şekilde İslam İşbirliği Teşkilatı
Genel Sekreteri, AGİT Genel Sekreteri, AB Komiseri … Irak Kürt Bölgesel
Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani ve çok sayıda Dışişleri Bakanı dostumuz
geldi. Ayrıca, Cumhurbaşkanımızı ziyaret eden Devlet ve Hükümet Başkanları
da oldu.
Bazı Bakanlar bölgeye gittiler, mesela Almanya Dışişleri ve İçişleri Bakanı
Kahramanmaraş bölgesinde bir ziyaret gerçekleştirdiler. Sonuçta çok sayıda
misafirimiz geliyor. Biz de bu yoğunluk içinde tabii buraya gelen
misafirlerimizle yakından ilgileniyoruz, teşekkür ediyoruz,
değerlendirmeler yapıyoruz ve deprem bölgelerini ayağa kaldırmak için
bundan sonra ne yapacağız, yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar hakkında da
bilgi veriyoruz, bugün dostum Peter’a da verdik.
Bugün öğle civarında Mısır Dışişleri Bakanı sizin de söylediğiniz gibi
Sameh Shoukry Adana’ya gelecek. Ve Mısır da ilk günden itibaren Türkiye’ye
destek gösteren bir ülke, kendilerine çok teşekkür ediyoruz, bugünkü
görüşmemizde de elbette edeceğiz, basına da kısa bir demeç vereceğiz.
Ve ilk gemi daha önce gelmişti, insani yardım getiren gemi, şimdi ikinci
gemi de bugün Mersin’e ulaşıyor. Kendisi de bölgeye gelip bir ziyarette
bulunmak istedi. Deprem bölgesine de ziyarette bulunacağız, kendisini
Adana’da gidip karşılayacağım.
Şimdiden gerçekleşecek bu ziyaret için de Sameh Shoukry’ye de çok teşekkür
ediyorum.
* Interpress deşifresidir.