Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Libya Dışişleri Bakanı Necla El Manguş ile yaptığı Ortak Basın Toplantısı, 13 Şubat 2023, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- ……… Biraz sonra Necla kardeşim Hatay’a giderek Libya ekibini sahada ziyaret edecek, onlara moral verecek. Kendisine bundan dolayı da teşekkür ediyoruz.

Yine tıbbi cihazlar gönderildi. Önümüzdeki günlerde de yine buna benzer yardımları göndereceklerini bildirdiler.

Trablus Büyükelçiliğimiz ve Misurata Başkonsolosluğumuza Libya halkı tarafından çok sayıda yardım ulaştırıldı, özellikle barınma malzemeleri, battaniye, ısıtıcı, gazlı ocak, bunlar Türkiye’ye gönderildi. Biraz önce Necla kardeşim de söyledi, havaalanında da halen gönderilmeyi bekleyen buna benzer malzemeler var, bunları da en kısa zamanda ülkemize getireceğiz.

Tabii Libya halkının dayanışmasından bahsetmiştim, Cuma günü Cuma namazından sonra Trablus’ta gıyabi cenaze namazı kıldılar; bu işte ne kadar yakın iki halk olduğumuzu gösteriyor.

Diğer taraftan dünyanın her yerinden destekler gelmeye devam ediyor kardeş Libya’ya ilaveten. Bugüne kadar 61 mevkidaşım telefonla aradı, ama bir o kadar sayıda mevkidaşım da mesajlarıyla taziyelerini ve destek ifadelerini bizlere ilettiler; 100’den fazla mesaj ve toplam mektup aldık. Yine 99 ülke, 16 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldık.

13 Şubat itibariyle, 77 ülkeden 9401 personel sahada, 747 ilave personel de şu an yolda. Tabii arama-kurtarma ekiplerinin rotasyonlu çalışmasında da çok fayda var, gece gündüz uyumadan çalışıyorlar, çünkü her an herhangi bir yerden bir ses geliyor, bire emare oluyor, gece 3’te de, 4’te de kalkıp hepsi tekrar çalışmaya başlıyor. Dolayısıyla bu yeni gelen personelle mevcut çalışanları rotasyonlu çalıştırmakta fayda olduğunu sahadaki arkadaşlarımız, uzmanlar dün sahada ziyaretleri yaparken bize de söylediler.

Yine 7 ülkeden daha arama-kurtarma ekiplerinin ulaşmasını bekliyoruz. Çalışmalarımızı özellikle çadır ve konteyner teminine yoğunlaştırdık arkadaşlarımızla beraber.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu çalışmalarımızı bizzat yönetiyor, takip ediyor, birçok lidere özellikle kargo uçakların gönderilmesi konusunda gerekli mesajlarını ilettiler. Ve bu konuda çeşitli ülkeler Pakistan gibi, Bangladeş, Katar, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Çin ve uluslararası kuruluşlarla, BM, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, OCHA, NATO, Avrupa Birliği, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Federasyonu gibi birçok kuruluşla da temas halindeyiz. Çadırların ülkemize taşınması konusunda çalışıyoruz, Türk Hava Yolları sağ olsun, kargo uçaklarını tahsis ettiler, hem de en büyüklerinden. Bazı ülkelerden de ilave kargo uçağı biraz önce söylemiştim geliyor. Azerbaycan elindeki uçakları zaten seferber etti. Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, aynı şekilde Rusya’dan da bir kargo uçağının tahsis edildiğini görüyoruz. Farklı ülkelerden buna benzer kargo uçakları da tahsis ediliyor, kendilerine çok teşekkür ediyoruz.

Şu ana kadar 23.878 çadır ülkemize ulaştı, 43.482 çadırın sevkiyatı şu anda sürüyor, gün içinde 9 bin çadır daha ülkemize yurt dışından ulaşmış olacak. Tabii Türkiye içinde de tüm bölgelerden çadırlarımızı bölgeye yönlendirdik. AFAD ve ilgili arkadaşlarımız bu konularda bilgileri aktarıyorlar. Yabancı ülke ve kuruluşlar toplamda 96.561 çadır taahhüdünde bulundu, bunları da ülkemize getirmek için çalışıyoruz.

Diğer taraftan 15 bin çadırın satın alınması konusunda da gerekli çalışmaları yaptık, özellikle daha önce BM’nin sipariş verip de şu anda BM’ye geçmeyen Pakistan’da 15 bin çadır olduğunu tespit ettik, onun da parasını ödüyoruz ve ülkemize getiriyoruz.

Diğer taraftan, tabii konteyner çalışmamız da sürüyor. Çadırlar daha çabuk getirileceği için, acil olarak çadır, daha sonra konteyner, aynı şekilde mobil mutfak, mobil tuvalet gibi sahada ihtiyaç olan tüm ürünlerin ülkemiz içinden ve dışından temini için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz çalışıyoruz.

İşte bu anlamda bizlere önemli destek veren, her şeyden önce samimi dayanışmasını gösteren Libya Hükümetine, kardeşim Necla’ya, Başbakan Dibeybe’ye ve kardeş Libya halkına teşekkür ediyoruz.

Bugünkü ziyaretlerinden dolayı bir kere daha Necla kardeşime teşekkür ederek sözü kendisine vermek istiyorum.

LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- [Simultane tercüme] Bu zor zamanda Türkiye zor durumdan geçmektedir. Yine aynı şekilde Başbakanımız Sayın Dibeybe’nin, Milli Birlik Hükümetinin Başbakanının ve bizim Başbakanın, Hükümetinize ve Türk halkına taziyelerini iletmek istiyorum. Ve gerçekten bildiğiniz gibi, bu doğal felaketler zamanında hep birlikte çalışmalıyız, tek el olmalıyız ve işbirliği içerisinde olup birbirimize bu zor dönemde yardım etmeliyiz. Türkiye de tabii ki bize, Libya halkına bütün durumlarda, tarih boyunca çok büyük desteklerde bulunmuştur ve bizim de tabii ki şimdi görevimiz bu zor dönemde yanınızda olmaktır.

Burada ben hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar dilemek istiyorum ve bir an önce toprak altında olanların çıkartılmasını, enkaz altında olanların çıkartılmasını temenni ediyorum.

Libya olarak, maddi ve manevi olarak çok size yardımcıyız. Ancak büyük üzüntü duyuyoruz ve birçok insan Türkiye’de hayatını kaybetti. Allah’tan dileğimiz; bir an önce öyle bir döneme gelelim ki Türk Hükümeti bütün bu zor dönemin üstesinden gelebilsin. Biz tekrarlıyoruz; tam olarak Türk Hükümetini, Türk halkını destekliyoruz, desteğimizi vereceğiz.

Yine aynı şekilde ulusal ekiplerimizle gurur duyuyoruz, hemen talimat verdikten sonra Türkiye’ye geldiler, kardeşleri Türklere yardım etmek amacıyla ve Sayın Çavuşoğlu’nun da söylediği gibi, arama-kurtarma ekibi ve sağlık personellerinden oluşan bir ekibimiz var. Yine aynı şekilde bir ekibimiz de yola çıkacaktır yakında.

Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe adına da 50 milyon Dolar ilk olarak Türkiye’ye yatırım amacıyla gönderilecektir ve 10 gün veya 1 hafta içerisinde bu yardım parasını hemen Türkiye’ye göndereceğiz, yine aynı şekilde bütün Türk halkına taziyelerimizi iletmek istiyorum. Allah’ın izniyle bu yaralar sarılacaktır çok yakında. Yine imar çalışmaları yapılacaktır ve yeni Türkiye’yi de bu şekilde görmüş olacağız.

Çok teşekkür ediyorum.

SORU- Selçuk Böke, Hürriyet Gazetesi.

Efendim, sosyal medyada bazı iddialar var, depremden sonra Türkiye-Suriye arasındaki…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bana mı soru?

SORU- Evet efendim, sorum size.

Türkiye-Suriye arasındaki sınır kapılarının açıldığı ve çok sayıda Suriyelinin Türkiye’ye giriş yaptığı, ikincisi de bu açılan kapıların PKK/YPG bölgelerine açıldığına yönelik iddialar var. Bu konuya açıklık getirebilir misiniz?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.

Gerçekten içinden geçtiğimiz şu zor günlerde dayanışmaya ve işbirliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde enerjimizi böyle sosyal medyada ve değişik mecralarda dolaştırılan dezenformasyona cevap vermeye harcadığımız için de çok üzgünüz. Elbette muhalefet veya bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlığındaki Hükümete, bize karşı olanlar olabilir, bu doğaldır, eleştirebilirler de, o da doğaldır. Ama özellikle halkı provoke etmek için yanlış bilgileri yaymak herhalde iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Sorunuza bir kere daha, konuya cevap vermek istiyorum, bu konular tamamen depremle ilgilidir. Türkiye’de deprem oldu, Suriye’yi de etkiledi, uluslararası toplum Türkiye’ye güçlü bir şekilde destek veriyor, teşekkür ediyoruz. Uluslararası toplumun bir kısmı Suriye ve Suriye halkına da destek vermek istiyor, bunun için de teşekkür ediyoruz. Çünkü oradaki depremden etkilenenler de can. Dolayısıyla bu yardımların bazıları doğrudan havadan gidiyor ve hava sahamızı bu uçaklara açıyoruz.

İki; BM insani yardımları yıllardır Cilvegözü Bab el-Hava geçişinden, gümrük kapısından geçiyor. Bu geçişin gümrük kapısının diğer tarafında yol ve köprülerde hasar olmuştu ve bunlar şu anda tamir ediliyor ve her geçen gün buradan geçen TIR sayısı, BM insani yardımlarını taşıyan TIR sayısı artıyor, tamir edildikçe sayı artıyor. Bu dönemde uluslararası topluma ve BM’ye, Kilis’te iki tane şu anda bizim kontrolümüzde olan kapı var, bu kapıdan da insani yardımları gönderebileceklerini söyledik, yani bu kapıları, mevcut açık olan kapıları insani yardımlara da açabileceğimizi, yani kullandırtabileceğimizi söyledik; olay bundan ibaret. PKK’nın, YPG’nin kontrol ettiği yerlerde kapı açılması sözkonusu değildir. Ayrıca, yoğun bir şekilde Türkiye’ye Suriye’den mülteci geliyor, akını var bilgisi de doğru değildir. Yani bunları yayan insanlara bakıyoruz normalde ciddiye almamız gereken insanlar, öyle düşündüğümüz insanlar, yani bilgi almak istiyorlarsa bize sorsunlar, biz gerekli bilgileri veririz. Ve bu kapılar, yani bizim BM için yıllardır açık olan insani yardımlar için, Güvenlik Konseyi kararında da var, ve diğer iki kapılar tek yönlüdür, yani insani yardımların götürülmesidir. Bu kapıların açık olması, buradan yoğun bir şekilde Suriyelilerin ülkemize gelmesi anlamına gelmez, bunları defalarca açıklamamıza rağmen her gün yeni yeni versiyonlarıyla yalan ve yanlış bilgileri yaymak gerçekten iyi niyet değildir. O yüzden bir kere daha siz de sordunuz, açıklamak istedim. Bizim söylediklerimiz gayet açık-net, kimse bunu başka bir yere çekmesin, halkımızın duygularıyla da oynamasın. Çünkü şu zamanda hepimizin deprem bölgesine, depremzedelere birlikte odaklanmamız lazım.

Başka var mıydı sorunuzla ilgili bir şey, cevaplamadığım kısmı kaldı mı?

SORU- Belçika Başbakanından bu olayla ilgili bir açıklama gelmiş miydi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi arkadaşlar, Belçika Başbakanından açıklama gelebilir. Eğer Belçika ya da Avrupa ülkeleri, Suriye’deki Suriyelileri veya bizdeki Suriyelileri ülkelerine götürmek istiyorlarsa biz onlara yardımcı oluruz. Zaten insani yardımların bir kısmı doğrudan uçuşlarla o bölgeye gerçekleşiyor, nasıl şimdi bizim uçaklarımız hem Türk Hava Yolları, hem de işte diğer özel şirketlerimizden hepsi, teşekkür ederiz hepsine, deprem bölgelerine gidiyorlar, yardım götürüyorlar ya da oraya gitmek isteyen gönüllüleri, hayırseverleri götürüyorlar, dönüşte de ücretsiz bir şekilde deprem bölgesinden ayrılmak isteyen vatandaşlarımızı getiriyorlar. Dolayısıyla Suriye’ye gidecek uçaklara biz hava sahamızı açarız, gitsin oradan alsınlar getirmek istedikleri Suriyelileri, kendi ülkelerine getirsinler, yani o onları bağlar. Dolayısıyla bize, yani oradan bir Suriyeli akınının gelmesi söz konusu değildir, buna da müsaade etmemiz sözkonusu değildir. Orada Suriye için de Suriyelilere gidecek yardımları kolaylaştırmak da bizim her şeyden önce insani görevimizdir, bu ikisini ayırt etmek lazım. O Avrupa ülkeleri de almak istiyorlarsa giderler Suriye’den alırlar, ülkelerine götürürler.

SORU- Şaduman Türkay, Demirören Haber Ajansı.

Benim sorum Sayın konuk Bakana. Türkiye-Libya arasındaki ilişkiler çok iyi. Depremden sonra Libya, Türkiye’yle dayanışma gösterdi, somut destekler verdi, siz de bahsettiniz teşekkür ediyoruz.

Bu yardımlardaki motivasyonunuz nedir ve Türkiye’nin Libya’daki çabalarının bu yardımlara bir etkisi oldu mu?

Teşekkür ederim.

LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- [Simultane tercüme] Soru tam anlaşılmamıştır.

SORU- Türkiye ile Libya arasındaki ilişkiler çok iyi, depremden sonra da Libya Türkiye ile bir dayanışma gösterdi. Motivasyonunuz nedir bu yardımlardaki ve Türkiye’nin Libya’daki çabalarının bu yardımlara bir etkisi oldu mu?

LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- So, you know, about the financial assistance and support to our brothers and sisters in Türkiye, it is a part of the history, it is not just about our government. Along all the years, Türkiye was very close to Libya historically but also regionally. Also, as Muslim nations, we have, you know, we feel obligated to support each other and to support each other in time of need. Türkiye was always there for Libya and this is, I think, an opportunity to show our sincere condolonces and our solidarity with Turkish people and the Turkish government. And I hope anything we can contribute or do could help Türkiye now and also in the future. Thank you so much.

* Interpress deşifresidir.