DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- ……… Biraz sonra Necla kardeşim Hatay’a
giderek Libya ekibini sahada ziyaret edecek, onlara moral verecek.
Kendisine bundan dolayı da teşekkür ediyoruz.
Yine tıbbi cihazlar gönderildi. Önümüzdeki günlerde de yine buna benzer
yardımları göndereceklerini bildirdiler.
Trablus Büyükelçiliğimiz ve Misurata Başkonsolosluğumuza Libya halkı
tarafından çok sayıda yardım ulaştırıldı, özellikle barınma malzemeleri,
battaniye, ısıtıcı, gazlı ocak, bunlar Türkiye’ye gönderildi. Biraz önce
Necla kardeşim de söyledi, havaalanında da halen gönderilmeyi bekleyen buna
benzer malzemeler var, bunları da en kısa zamanda ülkemize getireceğiz.
Tabii Libya halkının dayanışmasından bahsetmiştim, Cuma günü Cuma
namazından sonra Trablus’ta gıyabi cenaze namazı kıldılar; bu işte ne kadar
yakın iki halk olduğumuzu gösteriyor.
Diğer taraftan dünyanın her yerinden destekler gelmeye devam ediyor kardeş
Libya’ya ilaveten. Bugüne kadar 61 mevkidaşım telefonla aradı, ama bir o
kadar sayıda mevkidaşım da mesajlarıyla taziyelerini ve destek ifadelerini
bizlere ilettiler; 100’den fazla mesaj ve toplam mektup aldık. Yine 99
ülke, 16 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldık.
13 Şubat itibariyle, 77 ülkeden 9401 personel sahada, 747 ilave personel de
şu an yolda. Tabii arama-kurtarma ekiplerinin rotasyonlu çalışmasında da
çok fayda var, gece gündüz uyumadan çalışıyorlar, çünkü her an herhangi bir
yerden bir ses geliyor, bire emare oluyor, gece 3’te de, 4’te de kalkıp
hepsi tekrar çalışmaya başlıyor. Dolayısıyla bu yeni gelen personelle
mevcut çalışanları rotasyonlu çalıştırmakta fayda olduğunu sahadaki
arkadaşlarımız, uzmanlar dün sahada ziyaretleri yaparken bize de
söylediler.
Yine 7 ülkeden daha arama-kurtarma ekiplerinin ulaşmasını bekliyoruz.
Çalışmalarımızı özellikle çadır ve konteyner teminine yoğunlaştırdık
arkadaşlarımızla beraber.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu çalışmalarımızı bizzat yönetiyor, takip ediyor,
birçok lidere özellikle kargo uçakların gönderilmesi konusunda gerekli
mesajlarını ilettiler. Ve bu konuda çeşitli ülkeler Pakistan gibi,
Bangladeş, Katar, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Çin ve
uluslararası kuruluşlarla, BM, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, OCHA,
NATO, Avrupa Birliği, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Federasyonu gibi birçok
kuruluşla da temas halindeyiz. Çadırların ülkemize taşınması konusunda
çalışıyoruz, Türk Hava Yolları sağ olsun, kargo uçaklarını tahsis ettiler,
hem de en büyüklerinden. Bazı ülkelerden de ilave kargo uçağı biraz önce
söylemiştim geliyor. Azerbaycan elindeki uçakları zaten seferber etti.
Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, aynı şekilde Rusya’dan da bir kargo
uçağının tahsis edildiğini görüyoruz. Farklı ülkelerden buna benzer kargo
uçakları da tahsis ediliyor, kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Şu ana kadar 23.878 çadır ülkemize ulaştı, 43.482 çadırın sevkiyatı şu anda
sürüyor, gün içinde 9 bin çadır daha ülkemize yurt dışından ulaşmış olacak.
Tabii Türkiye içinde de tüm bölgelerden çadırlarımızı bölgeye yönlendirdik.
AFAD ve ilgili arkadaşlarımız bu konularda bilgileri aktarıyorlar. Yabancı
ülke ve kuruluşlar toplamda 96.561 çadır taahhüdünde bulundu, bunları da
ülkemize getirmek için çalışıyoruz.
Diğer taraftan 15 bin çadırın satın alınması konusunda da gerekli
çalışmaları yaptık, özellikle daha önce BM’nin sipariş verip de şu anda
BM’ye geçmeyen Pakistan’da 15 bin çadır olduğunu tespit ettik, onun da
parasını ödüyoruz ve ülkemize getiriyoruz.
Diğer taraftan, tabii konteyner çalışmamız da sürüyor. Çadırlar daha çabuk
getirileceği için, acil olarak çadır, daha sonra konteyner, aynı şekilde
mobil mutfak, mobil tuvalet gibi sahada ihtiyaç olan tüm ürünlerin ülkemiz
içinden ve dışından temini için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz
çalışıyoruz.
İşte bu anlamda bizlere önemli destek veren, her şeyden önce samimi
dayanışmasını gösteren Libya Hükümetine, kardeşim Necla’ya, Başbakan
Dibeybe’ye ve kardeş Libya halkına teşekkür ediyoruz.
Bugünkü ziyaretlerinden dolayı bir kere daha Necla kardeşime teşekkür
ederek sözü kendisine vermek istiyorum.
LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- [Simultane tercüme] Bu zor zamanda
Türkiye zor durumdan geçmektedir. Yine aynı şekilde Başbakanımız Sayın
Dibeybe’nin, Milli Birlik Hükümetinin Başbakanının ve bizim Başbakanın,
Hükümetinize ve Türk halkına taziyelerini iletmek istiyorum. Ve gerçekten
bildiğiniz gibi, bu doğal felaketler zamanında hep birlikte çalışmalıyız,
tek el olmalıyız ve işbirliği içerisinde olup birbirimize bu zor dönemde
yardım etmeliyiz. Türkiye de tabii ki bize, Libya halkına bütün durumlarda,
tarih boyunca çok büyük desteklerde bulunmuştur ve bizim de tabii ki şimdi
görevimiz bu zor dönemde yanınızda olmaktır.
Burada ben hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara
acil şifalar dilemek istiyorum ve bir an önce toprak altında olanların
çıkartılmasını, enkaz altında olanların çıkartılmasını temenni ediyorum.
Libya olarak, maddi ve manevi olarak çok size yardımcıyız. Ancak büyük
üzüntü duyuyoruz ve birçok insan Türkiye’de hayatını kaybetti. Allah’tan
dileğimiz; bir an önce öyle bir döneme gelelim ki Türk Hükümeti bütün bu
zor dönemin üstesinden gelebilsin. Biz tekrarlıyoruz; tam olarak Türk
Hükümetini, Türk halkını destekliyoruz, desteğimizi vereceğiz.
Yine aynı şekilde ulusal ekiplerimizle gurur duyuyoruz, hemen talimat
verdikten sonra Türkiye’ye geldiler, kardeşleri Türklere yardım etmek
amacıyla ve Sayın Çavuşoğlu’nun da söylediği gibi, arama-kurtarma ekibi ve
sağlık personellerinden oluşan bir ekibimiz var. Yine aynı şekilde bir
ekibimiz de yola çıkacaktır yakında.
Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe adına da 50 milyon Dolar
ilk olarak Türkiye’ye yatırım amacıyla gönderilecektir ve 10 gün veya 1
hafta içerisinde bu yardım parasını hemen Türkiye’ye göndereceğiz, yine
aynı şekilde bütün Türk halkına taziyelerimizi iletmek istiyorum. Allah’ın
izniyle bu yaralar sarılacaktır çok yakında. Yine imar çalışmaları
yapılacaktır ve yeni Türkiye’yi de bu şekilde görmüş olacağız.
Çok teşekkür ediyorum.
SORU- Selçuk Böke, Hürriyet Gazetesi.
Efendim, sosyal medyada bazı iddialar var, depremden sonra Türkiye-Suriye
arasındaki…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bana mı soru?
SORU- Evet efendim, sorum size.
Türkiye-Suriye arasındaki sınır kapılarının açıldığı ve çok sayıda
Suriyelinin Türkiye’ye giriş yaptığı, ikincisi de bu açılan kapıların
PKK/YPG bölgelerine açıldığına yönelik iddialar var. Bu konuya açıklık
getirebilir misiniz?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
Gerçekten içinden geçtiğimiz şu zor günlerde dayanışmaya ve işbirliğine en
çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde enerjimizi böyle sosyal medyada ve
değişik mecralarda dolaştırılan dezenformasyona cevap vermeye harcadığımız
için de çok üzgünüz. Elbette muhalefet veya bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Başkanlığındaki Hükümete, bize karşı olanlar olabilir, bu doğaldır,
eleştirebilirler de, o da doğaldır. Ama özellikle halkı provoke etmek için
yanlış bilgileri yaymak herhalde iyi niyetli bir yaklaşım değildir.
Sorunuza bir kere daha, konuya cevap vermek istiyorum, bu konular tamamen
depremle ilgilidir. Türkiye’de deprem oldu, Suriye’yi de etkiledi,
uluslararası toplum Türkiye’ye güçlü bir şekilde destek veriyor, teşekkür
ediyoruz. Uluslararası toplumun bir kısmı Suriye ve Suriye halkına da
destek vermek istiyor, bunun için de teşekkür ediyoruz. Çünkü oradaki
depremden etkilenenler de can. Dolayısıyla bu yardımların bazıları doğrudan
havadan gidiyor ve hava sahamızı bu uçaklara açıyoruz.
İki; BM insani yardımları yıllardır Cilvegözü Bab el-Hava geçişinden,
gümrük kapısından geçiyor. Bu geçişin gümrük kapısının diğer tarafında yol
ve köprülerde hasar olmuştu ve bunlar şu anda tamir ediliyor ve her geçen
gün buradan geçen TIR sayısı, BM insani yardımlarını taşıyan TIR sayısı
artıyor, tamir edildikçe sayı artıyor. Bu dönemde uluslararası topluma ve
BM’ye, Kilis’te iki tane şu anda bizim kontrolümüzde olan kapı var, bu
kapıdan da insani yardımları gönderebileceklerini söyledik, yani bu
kapıları, mevcut açık olan kapıları insani yardımlara da açabileceğimizi,
yani kullandırtabileceğimizi söyledik; olay bundan ibaret. PKK’nın, YPG’nin
kontrol ettiği yerlerde kapı açılması sözkonusu değildir. Ayrıca, yoğun bir
şekilde Türkiye’ye Suriye’den mülteci geliyor, akını var bilgisi de doğru
değildir. Yani bunları yayan insanlara bakıyoruz normalde ciddiye almamız
gereken insanlar, öyle düşündüğümüz insanlar, yani bilgi almak istiyorlarsa
bize sorsunlar, biz gerekli bilgileri veririz. Ve bu kapılar, yani bizim BM
için yıllardır açık olan insani yardımlar için, Güvenlik Konseyi kararında
da var, ve diğer iki kapılar tek yönlüdür, yani insani yardımların
götürülmesidir. Bu kapıların açık olması, buradan yoğun bir şekilde
Suriyelilerin ülkemize gelmesi anlamına gelmez, bunları defalarca
açıklamamıza rağmen her gün yeni yeni versiyonlarıyla yalan ve yanlış
bilgileri yaymak gerçekten iyi niyet değildir. O yüzden bir kere daha siz
de sordunuz, açıklamak istedim. Bizim söylediklerimiz gayet açık-net, kimse
bunu başka bir yere çekmesin, halkımızın duygularıyla da oynamasın. Çünkü
şu zamanda hepimizin deprem bölgesine, depremzedelere birlikte odaklanmamız
lazım.
Başka var mıydı sorunuzla ilgili bir şey, cevaplamadığım kısmı kaldı mı?
SORU- Belçika Başbakanından bu olayla ilgili bir açıklama gelmiş miydi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi arkadaşlar, Belçika Başbakanından
açıklama gelebilir. Eğer Belçika ya da Avrupa ülkeleri, Suriye’deki
Suriyelileri veya bizdeki Suriyelileri ülkelerine götürmek istiyorlarsa biz
onlara yardımcı oluruz. Zaten insani yardımların bir kısmı doğrudan
uçuşlarla o bölgeye gerçekleşiyor, nasıl şimdi bizim uçaklarımız hem Türk
Hava Yolları, hem de işte diğer özel şirketlerimizden hepsi, teşekkür
ederiz hepsine, deprem bölgelerine gidiyorlar, yardım götürüyorlar ya da
oraya gitmek isteyen gönüllüleri, hayırseverleri götürüyorlar, dönüşte de
ücretsiz bir şekilde deprem bölgesinden ayrılmak isteyen vatandaşlarımızı
getiriyorlar. Dolayısıyla Suriye’ye gidecek uçaklara biz hava sahamızı
açarız, gitsin oradan alsınlar getirmek istedikleri Suriyelileri, kendi
ülkelerine getirsinler, yani o onları bağlar. Dolayısıyla bize, yani oradan
bir Suriyeli akınının gelmesi söz konusu değildir, buna da müsaade etmemiz
sözkonusu değildir. Orada Suriye için de Suriyelilere gidecek yardımları
kolaylaştırmak da bizim her şeyden önce insani görevimizdir, bu ikisini
ayırt etmek lazım. O Avrupa ülkeleri de almak istiyorlarsa giderler
Suriye’den alırlar, ülkelerine götürürler.
SORU- Şaduman Türkay, Demirören Haber Ajansı.
Benim sorum Sayın konuk Bakana. Türkiye-Libya arasındaki ilişkiler çok iyi.
Depremden sonra Libya, Türkiye’yle dayanışma gösterdi, somut destekler
verdi, siz de bahsettiniz teşekkür ediyoruz.
Bu yardımlardaki motivasyonunuz nedir ve Türkiye’nin Libya’daki çabalarının
bu yardımlara bir etkisi oldu mu?
Teşekkür ederim.
LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- [Simultane tercüme] Soru tam
anlaşılmamıştır.
SORU- Türkiye ile Libya arasındaki ilişkiler çok iyi, depremden sonra da
Libya Türkiye ile bir dayanışma gösterdi. Motivasyonunuz nedir bu
yardımlardaki ve Türkiye’nin Libya’daki çabalarının bu yardımlara bir
etkisi oldu mu?
LİBYA DIŞİŞLERİ BAKANI NECLA EL MANGUŞ- So, you know, about the financial
assistance and support to our brothers and sisters in Türkiye, it is a part
of the history, it is not just about our government. Along all the years,
Türkiye was very close to Libya historically but also regionally. Also, as
Muslim nations, we have, you know, we feel obligated to support each other
and to support each other in time of need. Türkiye was always there for
Libya and this is, I think, an opportunity to show our sincere condolonces
and our solidarity with Turkish people and the Turkish government. And I
hope anything we can contribute or do could help Türkiye now and also in
the future. Thank you so much.
* Interpress deşifresidir.