Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Irak Dışişleri Bakanı Sayın Fuad Hüseyin ile Ortak Basın Toplantısı 16 Aralık 2020, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok kıymetli basın mensupları; bugün kıymetli kardeşim ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’i Ankara’da ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yarın da Sayın Cumhurbaşkanımızın davetlisi olarak Başbakan Sayın Kazımi Ankara’da olacak. Bugünkü görüşmelerimizde yarınki toplantının hazırlığını da kendi aramızda yapmış olduk.

Irak’ta önceki hükümetlerde olduğu gibi Sayın Kazımi Hükümetiyle de ve kardeşim Fuad Hüseyin’le de her alanda ilişkilerimizi geliştirmek için birlikte çalışacağız.

Bugün Sayın Fuad Hüseyin’le, sevgili dostumla başta terörle mücadele olmak üzere güvenlik konularını ele aldık. Terörle mücadele ve güvenlik, bölgemizin istikrarı hem Irak, hem de Türkiye için çok önemli.

Diğer taraftan ilişkilerimizin farklı boyutlarını da değerlendirdik. Özellikle yatırım, ticaret, enerji gibi konularda bundan sonraki atacağımız adımları değerlendirdik. Türk firmalarının Irak’ta daha fazla yatırım yapmasını biz teşvik ediyoruz. Bazı firmalarımızın yaşadığı sorunlar vardı, bunları da kendilerine liste olarak ilettik. Ve yatırımcıların önündeki engelleri kaldırmak için de gerekli adımları atacağız, anlaşmaları imzalayacağız, çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasını da inşallah yarın imzalamış olacağız.

Enerji konusunda bir tahkim meselesi var. Tahkim şu anda ertelendi, ama dostane çözümü biz tercih ediyoruz ve kendi aramızda dostane çözüme ulaşmak içinde önümüzdeki günlerde çabalarımızı arttıracağız.

Bugün ayrıca bölgesel gelişmeleri de değerlendirdik. Bölgesel konularda Türkiye’yle Irak arasında esasen görüş ayrılığı yok. Biz İran’ın istikrarını istiyoruz, İran’ın istikrarı hem Irak için hem Türkiye için önemli. Suriye’nin istikrara kavuşması aynı şekilde her iki ülke için de hayati derecede önemli. Bu bölgelerdeki olumsuz gelişmelerin bizlere de negatif yansımaları var. Ve bölgenin istikrarı için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca Türkiye olarak Irak’ın farklı güçler ya da ülkeler arasında bir rekabet alanı olmasını istemiyoruz, bunu daha önce de defalarca söyledik, vurguladık. Ve Irak’ın istikrarı ve refahı hepimiz için önemli. Bu nedenle Körfez bölgesindeki bazı olumlu gelişmelerden de her ikimiz de memnuniyet duyduk Türkiye ve Irak olarak. Biz Irak’ın her zaman toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini savunduk, bundan sonra da savunmaya, desteklemeye devam edeceğiz. Ve Irak’tan tüm terör örgütlerinin temizlenmesini arzu ediyoruz. Irak’ın DEAŞ’a yönelik mücadelesine somut destekler verdik. Ve Irak’ta bizzat Türkiye olarak en az 800 teröristti etkisiz hale getirdik. Irak’ın bundan sonra da DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadelesini destekleyeceğiz, yani terörle mücadele tamamen bitmiş değildir. Son zamanlarda PKK’ya yönelik de Irak’ta bir mutabakat var, özellikle Sincar’ın PKK’dan temizlenmesi için bir anlaşma var. Bu anlaşmanın uygulanması Irak’ın geleceği için önemli. Son zamanlarda yine PKK terör örgütünün Kuzey Irak’ta Kürtlere saldırdığını, peşmergeye saldırdığını görüyoruz. Biz her zaman şunu açık yüreklilikle, samimi bir şekilde söyledik, tekrar ettik: PKK terör örgütü Kürtleri temsil etmiyor ve PKK terör örgütü herkesten, her şeyden önce Kürtlerin düşmanıdır. Ve kendine biat etmeyen tüm Kürtlere Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de saldırmaktadır. İşte son zamanlarda Kuzey Irak’ta Kürtlere saldırmasının da sebebi budur. Süleymaniye’de de aynı şekilde saldırıları arttırmaya devam etti.

Yine Suriye’de PKK-YPG bunlar aynı örgüttür adının ne olduğu önemli değil. Kendine biat etmeyen oradaki Kürt kardeşlerimize de saldırmaya başladı. Zaten diğer etnik gruplara Aramilere, Ezidilere, aynı şekilde Araplara, Sünni, Şii ayrımı yapmaksızın herkese zulüm eden bir terör örgütü. Bu terör örgütünden ülkenin tamamen temizlenmesi için de Türkiye olarak elimizden gelen desteği vereceğiz.

Bugün Ovaköy-Fişabur Kapısını açmak için neler yapacağımızı da değerlendirdik. Burada özellikle Bağdat-Erbil-Türkiye olarak hiç kimse dışlanmadan ve ticaretimizi artırmak için ve Irak’ı bölgesel bir hub, bir transit ülke yapmak için bu kapıların açılması da önemli. Bu konuları da önümüzdeki günlerde değerlendirmeye devam edeceğiz.

Pandemi döneminde başlattığımız temassız ticaret, iki ülke arasındaki ticareti azaltmadı artırdı. 20 milyar Dolarlık ticaret hacmi hedefimiz var, bugün 17 milyar Dolara ulaşmış durumdayız. Bu hedefi revize etmemiz gerekir, önümüzdeki günlerde bunu da değerlendiririz.

Diğer taraftan bugün kendi aramızda vize konusunu da değerlendirdik. Bildiğiniz gibi 2009 yılında imzaladığımız bir anlaşmayla karşılıklı olarak vizeleri kaldırmıştık. Fakat maalesef daha sonra DEAŞ terör örgütü, aynı şekilde PKK terör örgütleri yüzünden güvenlik problemi oldu. DEAŞ ülkenin yaklaşık yüzde 40’ı kontrol altında tutuyordu Irak’ın ve Suriye’nin de yüzde 50’sini. Elbette DEAŞ’a karşı büyük bir zafer kazandı Irak, bundan memnuniyet duyuyoruz, biz de destekledik. Bu terör endişesi, güvenlik endişesi sebebiyle tekrar vize uygulamasını geri getirmek durumunda kaldık maalesef. Yoksa biz Iraklı kardeşlerimize vize uygulamaktan memnuniyet duymuyoruz. Ticaret açısından, bir Antalyalı olarak söylüyorum turizm açısından da bize bir faydası yok. Şimdi önümüzdeki süreçte tekrar o 2009 anlaşmasına geri dönebilmek için ne yapmamız lazım, güvenlik endişelerini nasıl gidereceğiz? Bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda hemfikir olduk ve güvenlikle ilgili, istihbaratla ilgili arkadaşlarımızı bir araya getireceğiz. Bir yol haritası üzerinde çalışsınlar ve güvenlik endişelerini karşılamak için neler yapabiliriz, bunları değerlendirerek ileride tekrar bunu gözden geçirebiliriz; bunu da buradan söylemek istedim.

Ben hem bu ziyaret için, hem de çok samimi dostane, iki ülkeye yakışır bir şekilde gerçekleştirdiğimiz toplantılar için kardeşim Fuad Hüseyin’e çok çok teşekkür ediyorum. En kısa zamanda iade-i ziyaret yapmak istiyorum Irak’a. Ve bir sonraki zirve de yine Irak’ta gerçekleşecek, Dördüncü Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey Toplantısından bahsediyorum, bunun da hazırlıklarını yapmış oluruz. Aramızdaki temasları, diyaloğu daha da sıklaştıracağız ve aramızdaki kardeşlik duygularını pekiştireceğiz, işbirliğimizi her alanda güçlendireceğiz, derinleştireceğiz. Ben çok teşekkür ediyorum ve sözü Fuad Hüseyin’e bırakıyorum.

IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI FUAD HÜSEYİN- Sayın Bakan, kardeşim Mevlüt Çavuşoğlu çok teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’na bu davet için çok teşekkür ediyoruz. Tabii ki geniş kapsamlı bir görüşme yaptık, ikili ilişkilerle ilgili konuları ele aldık. Ticaret ve ikili ticaret hacmini ele aldık, kardeşim, dostum Bakan ile.

Kendisinin de dile getirdiği gibi tabii ki pandemi neyeniyle ve iki ülke arasındaki ticaret gerilmedi ve tamamen arttı. 2019’da ikili ticaret hacmimiz 15,8 milyar Dolardı ancak şu ana kadar bunun yaklaşık 16-17 milyara varabilecek düzeye gelmiştir diye biliyoruz. İkili ilişkileri ele aldık ve bu çerçevede Sayın Bakan ile vize meselesini ele aldık. Tabii ki bu da doğrudan ticari ve sosyal ilişkileri de etkilemektedir. Bildiğiniz gibi çok sayıda Iraklı Türkiye’de yaşamaktadır, ikamet etmektedir. Bu konu tabii ki hassas bir meseledir, Iraklı vatandaşları da ilgilendiriyor. 2009 yılında bir anlaşmamız vardı ve burada bazı sorunlar varsa bunu engelleyen, teknik çalışmalar ortak komite tarafından yürütülecektir ve 2009 yılının uygulanmasına belki başlanacaktır bu sayede. Bu noktaların dışında başka konuları ele aldık. Mesela Sincar Anlaşması çok önemli bu konuda hem bölgesel anlamda hem de Irak için çok önemli. Aynı zamanda, Sincar Anlaşmasının uygulanması ve o anlaşmada hangi aşamalar var o konuları ele aldık. Önümüzdeki yıl başlangıcında toplantılar yapacağız. Bütün bu dosyaları ele alacağız ve güvenlik meselesine gelince bizim tutumumuz açık. Irak Anayasası burada şunu söylemektedir, Irak’ın içinden komşularına karşı hiçbir saldırı benimsenmez ve bunu engelliyor. Anayasamız buna izin vermez. Dolayısıyla özellikle komşu ülkeler, bunun için de tabii ki Türkiye. Anayasamız, ilkelerimiz buna karşı ve buna izin vermiyoruz. Biz aynı zamanda ikili ilişkilerin dışında bölgesel konuları ele aldık. Suriye-Irak politikası burada açık yine. Biz her zaman Suriye’nin istikrarı için çalışıyoruz ve oradaki güvenliğin güvence altına alınmasını istiyoruz çünkü Suriye’de meydana gelen her şey Irak’taki güvenliğe doğrudan etki eder. Dolayısıyla Suriye’de durumun istikrara kavuşmasını beklemekteyiz. Yine aynı şekilde Suriye toplantılarında Irak’ın da yer almasını istedik. Dediğim gibi oradaki gelişmeler bizi etkilemektedir.

Bu görüşmemizde başka bölgesel meseleleri de ele aldık ve İran-Amerikan ilişkileri bütün bölgeyi genel olarak etkiliyor ve özel olarak Türkiye ve Irak’ı da etkilemekte. Bu konuda da koordineli çalışacağız ve bu bölgeden gerginliği uzaklaştırmak için çalışacağız. Toplantımızda şuan işaret ettik, Azerbaycan-Ermenistan anlaşmazlığına değindik ve güvenlikle, barışla ilgili Moskova’da imzalanan anlaşmayı desteklediğimizi belirttik. Körfez Bölgesindeki durumu ele aldık ve Körfez Bölgesindeki ülkeler arasındaki barışma girişimlerinin önemli olduğunu, ilişkilerimiz iyidir oradaki ülkelerle ve inşallah yakında gerçekleşir.

Sayın Bakan, yeni yılın ilk ayında kendisini Bağdat’a bekliyoruz ve çok mutlu olacağız ve aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanını da Bağdat’a beklemekteyiz. Sayın Başbakanımız Kazımi ve ona eşlik eden heyet yarın Ankara’da olacak ve çok temenni ediyoruz ki olumlu neticeler elde ederiz ve bir dizi anlaşmalara imza koyarız.

Ben bir kez daha kardeşim, dostum Bakan’a çok teşekkür ediyorum bizi kırmadığı için, kabul ettiği için ben ve Iraklı heyet, çok teşekkür ediyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şükran.