Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile yaptığı Ortak Basın Toplantısı, 15 Şubat 2023, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu sabah Bosna Hersek Dışişleri Bakanı’nı ağırlamıştık ve şimdi de Ermenistan Dışişleri Bakanı mevkidaşım Ararat Mirzoyan’ı Ankara’da misafir etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Kendilerine bu dayanışma ziyareti için huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Biliyorsunuz Ararat Mirzoyan geçen sene Antalya Diplomasi Forumu’na katılmak için yine ülkemizi ziyaret etmişti ve kendisiyle orada da ikili bir görüşme gerçekleştirmiştik. İlişkilerimizi normalleştirmek için atabileceğimiz adımları değerlendirdik. Yine farklı platformlarda kendisiyle bir araya geldik. Ve bugün de kendisini burada ağırlamamız, misafir etmemiz, yani bizi ziyaret etmesi bence son derece anlamlıdır.

Depremin hemen arkasından taziye mesajlarını aldık, dayanışma mesajlarını. Paşinyan’ın Cumhurbaşkanımıza gönderdiği mesaj geldi. Ve Başbakan Paşinyan yine Cumhurbaşkanımızı telefonla arayarak destek ve dayanışma ifadelerini aktardılar.

Ardından hemen Ermenistan ülkemize 28 kişilik bir arama-kurtarma ekibi gönderdi. 8 Şubat’tan bu yana Adıyaman’da canla başla çalışıyorlar. Bir küçük kızımızı ve genç bir kadımızı bu ekip kurtardı. Onlara da çok teşekkür etmek istiyorum, gerçekten canla başla çalıştılar ve vatandaşlarımızı kurtarırken de ne kadar mutlu olduklarını gördük.

Ermenistan ayrıca 100 tonluk bir insani yardım yolladı ve ilave yardımlar da göndereceklerini bugünkü görüşmemizde de Ararat Mirzoyan söyledi. Sürekli de zaten soruyorlar ilave bir isteğiniz var mı diye, bunun için de teşekkür ediyoruz. Ermenistan bu zor günümüzde insanımıza dostluk elini uzattı, dayanışma ve işbirliği sergiledi. Ermenistan 1999’da Gölcük depremi sırasında da yine ülkemize insani yardım malzemesi göndermişti.

Ermenistan da maalesef deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. 1988 yılında Spitak depremi halen hafızamızdaki yerini koruyor, çünkü çok sayıda insan vefat etmişti o depremden sonra. Ve o depremin ardından Türkiye’nin yardımları Alican Sınır Kapısı’ndan geçirilerek Ermenistan’a ulaştırılmıştı. Yıllar sonra yine aynı sınır kapasından bu kez Ermenistan’ın insani yardımları ülkemize geldi ve bu dayanışmamızı devam ettirmemiz gerekiyor.

Güney Kafkasya’da normalleşme süreci devam ediyor. Bugün insani alanda ortaya koymuş olduğumuz işbirliği anlayışının bu sürece destek olacağına inanıyoruz. Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan’la normalleşeme sürecinde yaşanacak ilerleme bölgemizin huzur ve refahına katkı sağlayacaktır.

Mevkidaşım Mirzoyan’la bugün Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde atılacak adımları görüştük, ayrıca devam eden Azerbaycan-Ermenistan arasındaki görüşmeler, kapsamlı barış anlaşması, müzakereler hakkında da kendilerinden bilgi aldık.

Ben burada özellikle şunu söylemek istiyorum: Bu 3 ülke samimi adımlar atarsa Güney Kafkasya’da kalıcı barışı ve huzuru tesis edebiliriz ve Güney Kafkasya’nın kalıcı istikrarı bu bölgenin ekonomik kalkınması bakımından da son derece önemlidir. Özellikle Kovid’den sonra ve Ukrayna savaşından sonra Doğu-Batı Orta Koridoru son derece önem kazandı. Dolayısıyla bu güzergahta olan ülkeler olarak sadece kendi bölgemizin istikrarı ve kalkınması için değil, özellikle Asya ve Avrupa’nın işbirliğinin artırılması yönünde atacakları adımlara da önemli katkılar sağlayabiliriz.

Bizim bugün yine normalleşme sürecinde hangi adımları atabileceğimizi konuştuğumuzu söylemiştim. Bunlardan bir tanesi de tarihi İpek Yolu Köprüsü’nün yeniden inşasıdır. Bir taraftan geleceğe yönelik hazırlıklarımız devam ediyor, sınış geçişlerinde köprülerle ilgili her iki tarafın da analizleri, tespitleri var ve bu sınır kapısına gidecek yollarla ilgili atabileceğimiz adımlar var. Bu adımları daha da hızlandırmak konusunda bugün mutabık kaldık.

Ayrıca, bu tarihi 9. yüzyılda, bazılarına göre 10. yüzyılda inşa edilen sadece iki ayağı var, bir tarafı Ermenistan tarafında, bir tarafı Türkiye tarafında. Dolayısıyla bu İpek Yolu Köprüsü’nün de yeniden inşa edilmesi, ihya edilmesi son derece anlamlı olacak, bu konuda da birlikte çalışacağız ve arkadaşlarımız, Özel Temsilcilerimiz de önümüzdeki süreçte atılacak adımlar konusunda çalışmalarını sürdürecekler.

Ama bugünkü ziyaret ve bu zor günlerde göstermiş oldukları dayanışma ve bize verdikleri destek son derece anlamlıdır. Bir kere daha teşekkür ederek sözü Ararat Mirzoyan’e bırakmak istiyorum.

ERMENİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI ARARAT MİRZOYAN- [Simultane Tercüme] …… Ermenistan Cumhuriyeti adına yıkıcı depremde mahsur kalan kurbanların ailelerine, Türkiye halkına ve Türk Hükümetine bir kez daha taziyelerimi iletmek istiyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Halkımın tarihinin en acı sayfalarından birisi 1988 yılındaki Spitak depremiydi ve şimdi de bizim için bu deprem hiç yabancı değil, bu depremin verdiği acı. Benzer doğal afetler tabii ki bir devletin sınırları içinden dışarı çıkıyorlar ve tüm insanlık için trajiğe dönüşüyorlar. Dünya, bu afetlerin üstesinden gelmek için tek bir cephe olmalı. Ve inanıyorum ki, uluslararası kamuoyu, dünyanın herhangi bir noktasında meydana gelen insani kriz durumunda tarafsız ve ilgisiz kalmamalı. İşte bu prensipten yola çıkarak, Ermenistan Cumhuriyeti Hükümeti bu korkunç depremden hemen sonra Türkiye’ye arama-kurtarma ekipleri ve insani yardım göndermeye karar verdi.

Bir kez daha Sayın Çavuşoğlu’nun bizim arama-kurtarma ekiplerine yönelik ve genel olarak Ermeni tarafının faaliyetleri ve desteğiyle ilgili takdir sözlerinden ötürü teşekkür etmek istiyorum.

Çok mutluyum ki, bizim Ermeni arama-kurtarma ekiplerimiz ortaklarıyla birlikte işbirliği içinde bulunarak çok önemli iş yapmışlar, bu durumda en önemli işi yapmışlar ve insanların hayatını kurtarmışlar.

Sembolik bir olay daha yaşandı, Cumartesi günü yaklaşık 30 yıldır kapalı olan sınır Adıyaman’a insan yardım götüren Ermeni TIR’ları için açıldı.

Şunu da bilgilendirmek istiyorum ki, dün akşam kara sınırından Ermenistan’dan Türkiye’ye gönderilen insani yardımının ikinci kısmı birazdan Adıyaman’a, depreme mahsur kalanlara ulaşacak.

Saygıdeğer katılımcılar, tabii bugün bizim görüşmemiz birçok insanın hayatının kaybına yol açan afetle ilgilidir. Fakat bu zor anda Türkiye’de bulunarak bir kez daha bölgede barış inşa etme konusunda ve özellikle Türkiye’yle ilişkilerin tamamen normalleşmesi, diplomatik ilişkilerin kurulması ve Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırın tamamen açılması konusunda Ermenistan Cumhuriyeti’nin hazırlığını ve isteğini bir kez daha burada teyit etmek istiyorum.

* Interpress deşifresidir.