Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil İle Ortak Basın Toplantısı, 21 Temmuz 2023, İstanbul

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Latin Amerika ve Karayipler’deki en önemli ortaklarımızdan Venezuela’nın Dışişleri Bakanı Sayın Yvan Gil’i ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum, kendisine hoşgeldiniz diyorum.

Sayın Gil, Sayın Cumhurbaşkanımızın göreve başlama törenine katılan Cumhurbaşkanı Sayın Maduro’ya refakaten geçtiğimiz aylarda Ankara’ya gelmişti. Daha sonra kendisiyle Azerbaycan’da Bağlantısızlar Hareketi toplantısında bulunduğum esnada tekrar biraraya gelme fırsatım oldu.

Bildiğiniz gibi Venezuela ile güçlü ve köklü ilişkilerimiz var. İlişkilerimiz son yıllarda artan üst üste temas ve ziyaretlerle ivme kazanmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın Venezuela ziyaretini önümüzdeki dönemde gerçekleştirme hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın ziyareti öncesinde hazırlık çalışmalarında bulunmak üzere benim de bir ziyaretim söz konusu.

Bugün Sayın Gil’le ikili gündemimizdeki konuları etraflıca görüştük. İlişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldığımız Ortak İşbirliği Komisyonunun dördüncü toplantısını en kısa sürede ülkemizde gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz.

Bugünkü görüşmelerimizde ekonomi ve ticaret alanında önümüzdeki dönemde atılabilecek somut adımları istişare ettik. Ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl yüzde 27 artarak 1 milyar dolara ulaştı. Tabi ki bu rakam Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından tespit edilen 3 milyar dolar hedefine yaklaşmaktan biraz uzak kalıyor. Biz bu rakamı 3 milyar dolara çıkartmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede bugün imzaladığımız yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması bu hedefi yakalamamıza büyük katkı sağlayacaktır.

Bugün ayrıca enerji, turizm, ulaşım, kültür ve kalkınma alanlarındaki ilişkilerimizi etraflıca ele alma imkanımız oldu. Enerji işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Turizm alanında tecrübe paylaşımı ve ortak proje imkanlarını değerlendirdik. Kendileri Sayın Turizm Bakanımızı Venezuela’ya davet ettiler, bu davete tabii ki en iyi şekilde icabet edilmesi sağlanacaktır.

Türk Hava Yolları’nın Venezuela’ya gerçekleştirdiği uçuşlar ülkelerimiz arasında bir köprü vazifesi görmekte. Biliyorsunuz Türk Hava Yolları’nın Karakas’a uçuşları haftada 7 sefer. Kasım ayından itibaren Türk Hava Yolları uçuş sayısını 8’e çıkartacak.

Ayrıca, eğitim alanındaki işbirliğimizi de ilerletme konusunda çeşitli adımlarımız var. Toplam 79 Venezuelalı öğrenci kardeşimiz Türkiye burslarından faydalandılar. Biz hem burstan faydalanan öğrenci sayısını artırmak istiyoruz, hem de Türkiye’deki üniversitelerde eğitim alan burs dışı öğrenci sayısını da artırmak istiyoruz.

Maarif Vakfımızın da üçüncü okulu geçtiğimiz yıl Karakas’ta faaliyete geçti.

Yunus Emre Türk Kültür Merkezi için bize bir bina tahsis edilmişti, bunun için kendilerine müteşekkiriz. En yakın zamanda Merkezimizi de orada açacağız.

Ülkemizin isminin Karakas’ın kalbinde yer alan önemli caddelerinden birine verilmesinden de büyük memnuniyet duymaktayız.

Kalkınma Ajansımız TİKA’ya Venezuela’da yeni projeler gerçekleştirme konusunda davetleri bulunmakta. TİKA Ofisinin de orada açılması için kendilerinin daveti var.

Ayrıca, savunma sanayi alanında işbirliğimizi ve potansiyelini görüştük.

Konut ve gemi inşası konularında etraflıca görüşmelerimiz oldu.

Gördüğünüz gibi her alanda gelişen ve derinleşen ilişkilerimiz mevcut.

Ayrıca, Sayın Bakanla görüşmemizde tabii ki bölgesel ve küresel gelişmeleri de ele alma imkanımız oldu. Türkiye olarak Venezuela’ya yönelik tek taraflı yaptırımlara ve dış müdahalelere karşıyız. Venezuela’da hükümet ile muhalefet arasında gerçekleşen diyalog sürecine destek veriyoruz. Bu konuda her zaman yapıcı bir rol oynamaya hazır olduğumuzu Sayın Bakana da ifade ettim.

Latin Amerika ve Karayipler açılımımızın kurumsallaştırılması ve yapısallaştırılması dış politika önceliklerimiz arasında. Bu bağlamda Venezuela ile işbirliğimizin daha da yoğunlaşarak süreceğini şimdiden söylemek istiyorum.

Ziyareti için tekrar mevkidaşıma çok teşekkür ediyorum.

Sağ olun.

VENEZUELA DIŞİŞLERİ BAKANI YVAN GİL- Sayın Bakan Hakan Fidan, İstanbul’da bugün heyetimizi ağırladığınız için çok teşekkür ediyoruz.

Nicolas Maduro adına Erdoğan hükümetine en içten, en kalbi selamlarımızı, sevgilerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Sizin de çok güzel dile getirdiğiniz gibi, ilişkilerimizi daha iyi seviyelere getirmeyi hedefliyoruz. Türkiye ve Venezuela’nın geçtiğimiz yıl ticaret hacmi 1 milyar dolar idi, fakat yakın bir süre içerisinde Venezuela’nın Türkiye’nin Latin Amerika’da en önemli ortağı olacağını düşünüyorum.

Sizin de bahsettiğiniz enerji olsun, turizm olsun, eğitim olsun, tarım olsun, bilim teknik olsun, bütün alanlarda, bizim altyapımızı, yapılarımızı, endüstrilerimizi, petrol, petrokimya ve gaz alanlarında kalkınmamızı geliştirmek için en önemli ortağımız olduğunuzu bilmenizi isteriz. Bu yıl dördüncü Ortak İşbirliği Komisyonu toplantımızda bu projeleri ele almayı hedefliyoruz. Bu toplantı çerçevesinde farklı bakanlıklardan teknik komisyonlar oluşturacağız ve bu konuları ele alacağız. Özellikle turizm konusunda, ulaşım konusunda, enerji ve tarım alanlarında çalışmalarımızı yapacağız ve bu işbirliği gündemimizi somutlaştırıp gelecek potansiyelimizi keşfedeceğiz.

Bugün burada ikili yatırım anlaşmasını imzaladık. Bu bizim ekonomik alanda Türkiye ve Venezuela arasında imzaladığımız üçüncü anlaşma. Bu anlaşmalar sayesinde Türk yatırımcılara Venezuela’da bir katkı ve garanti veriyoruz. Venezuelalılara da Türkiye’deki yatırımları için bir katkı ve garanti sunuyoruz. Bu sayede karşılıklı yatırımları önemli ölçüde artıracağımıza inanıyoruz.

2017’den itibaren Venezuela’da özellikle Türk yatırımları gıda ve ulaşım alanlarında artış sağladı. Gübre alanında da Türkiye ve Venezuela’nın çok önemli alışverişi oldu. Sonrasında yine gıda ve petrokimya alanında çok önemli işbirliğimiz oldu. Bu alanlarda çok güçlü gelişme sağladık, çok önemli hizmet yatırımları yapıldı. Türk şirketleri burada aynı zamanda denizcilik ve havacılık taşımacılığıyla da önemli bir ivme yakaladı.

Türk Hava Yolları uçuşlarını 7 seferden 8 sefere çıkacak sizin de dile getirdiğiniz gibi. Türkiye’nin stratejik olarak, jeopolitik olarak Latin Amerika’da en önemli ortağı Venezuela’dır ve işbirliğimizi daha da artırmaya çalışacağız.

Sizin de dile getirdiğiniz gibi Sayın Bakanım, biz aynı zamanda çok yönlü çalışmalarımızı da geliştireceğiz.

Özellikle de Venezuela’ya karşı olan tek taraflı yaptırımlara karşıyız. Yasa dışı olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin uyguladığı 900 küsur yaptırım var. Burada Türkiye’nin desteğini hissediyoruz, her zaman bu yaptırımları kınamıştır.

Biz aynı zamanda küresel barışa duyduğumuz adanmışlığı bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Türkiye ve Venezuela olarak aynı şeyleri savunuyoruz. Bütün çatışmaların, özellikle de Avrupa’da olan çatışmaların diyalogla çözülmesini diliyoruz. Latin Amerika’daki ilerici güçler de bunu istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgemizde çok önemli yatırım ve işbirliği politikaları geliştirdi, bunlar da son derece önemli. Önümüzdeki aylarda Sayın Bakanımızın da söylediği gibi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karakas’a ziyaretini bekliyoruz. Bu sayede anlaşmalardaki konular da ivme kazanacak.

Türkiye’yi biz stratejik bir dostumuz olarak görüyoruz. Türkiye’yi biz yükselen bir potansiyel olarak ve Sayın Erdoğan’ın liderliğinde güçlü bir ülke olarak görüyoruz. Barışın ve kalkınmanın garantisi olarak görüyoruz. Çünkü yeni bir dünya düzeni yükseliyor. Bugün oldukça ümitliyiz. Sayın Bakan bizi ağırladığınız için çok teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki haftalarda bu fikir teatimizin meyvelerini görmeye başlayacağız.

Teşekkürler.

SORU- Efendim, A Haber’den Hasan Zahid Ezim ben.

Biraz önce yatırımların karışlıklı teşviki ve korunması anlaşmasını imzaladınız. Bu anlaşmanın iki ülke arasında ne gibi fırsatlar yaratacağını düşünüyorsunuz? Ve bugün yaptığınız görüşmelerden ne gibi somut sonuçlar bekliyorsunuz?

Teşekkür ederim.

VENEZUELA DIŞİŞLERİ BAKANI YVAN GİL- Bu adım iki ülke için de çok önemli. Bu sayede Türkiye’den ve Venezuela’dan şirketlerin ve iş insanlarının karşılıklı yatırımları geliştirmesi mümkün olacak. Size de söylediğim gibi 2018’den bu yana ticari sözleşmeler üzerinde çalışıyoruz. Anlaşma sayesinde Türk ürünlerini Venezuela’da satabiliyoruz. Aynı zamanda birkaç yıl önce yürürlüğe giren bir anlaşma sayesinde de bu hizmetler satılıyor. Şimdi ise ikili yatırım anlaşması sayesinde bu alanlar ve yatırımcılar yasal bir koruma altına alınmış olacak. Türk sermayesi Venezuela’ya gelecek, aynı zamanda Venezuelalı yatırımcılar da Türkiye’ye gelecek. İstedikleri yatırım alanlarında bunu yapabilecekler. Sadece ulusal kanunlar tarafından değil, uluslararası kanunlar tarafından da koruma altına alınmış olacaklar.

Bu bir güven mekanizması, yatırımcılar için bir güvenlik anlaşmasıdır. Bu nedenle, finansal alanda da iki ülke uluslararası pazarda bir güvenlik çerçevesi kazanacaktır. Bu sayede ticari mallarımızın hızlı bir şekilde alım ve satımını daha güvenli bir şekilde yapabileceğiz. Bir sonraki aşama buradaki Türk yatırımcıları teşvik etmek olacaktır. Bununla birlikte çok farklı kurumlarla, kuruluşlarla irtibata geçtik ve başka bir toplantı daha düzenleyeceğiz. Ekonomi Bakanlarımızla bir araya geleceğiz ve bu hususları güçlendireceğiz.

Aynı zamanda enerjide, gaz ve petrol üretiminde önemli bir alan açıldı. Sayın Bakan’la da bunları görüştük. Geçtiğimiz gün Avrupa Birliği Global Gateway girişimi kapsamında bir projeyi onayladı ve Venezuela’nın bir bölgesinde gaz üretimini desteklemeye karar verdi. Türk şirketlerle birlikte burada çalışılabilir. Bence bu perspektifler oldukça ümit vaat ediyor. Biz burada bence amaçlarımıza doğru dörtnala gidiyoruz, 3 milyar dolarlık hedefimize erişeceğiz.

SORU- Efendim, TRT Haber’den muhabir Ferit Demirbaş, sorum her iki Bakana olacak.

Sayın Gil, Karadeniz tahıl girişimi bu hafta sona erdi, Venezuela olarak bu girişimin sona ermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Hakan Fidan, siz bu hafta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmeler gerçekleştirdiniz. Efendim bu süreç nasıl işleyecek? Türkiye bu girişime devam edilmesi için tekrar girişimlerde bulunacak mı?

Teşekkür ederim.

VENEZUELA DIŞİŞLERİ BAKANI YVAN GİL- Gıda güvenliği açısından ele alacak olursak, Türkiye ve Venezuela buraya çok fazla önem atfediyor. Hedefimiz bütün ülkelerin gıda güvenliğinin olması. Afrika Kıtası olsun, Asya Kıtası, Avrupa Kıtasında gıda güvenliğinin olmasını istiyoruz. Makul bir fiyatta gıdaya erişimin olmasını istiyoruz. Özellikle de bu bölgeden çıkan tahıla dünyanın ihtiyacı var. O nedenle biz bu anlaşmanın yeniden ele alınmasını talep ettik ki, bu ürünler hakikaten kimin ihtiyacı varsa onlara ulaşabilsin. Bunlar sadece bir ticari mala dönüşmesin. Sonrasında bu da bir pazara dönüşmesin. Çünkü bu özellikle gıda güvensizliği olan ülkelere çok zarar veriyor, bunun üzerinde çalışmaya devam etmek mecburiyetindeyiz ve buna da Birleşmiş Milletlerin güdümüyle devam etmek zorundayız. Girişimin yürürlüğe girmesini diliyoruz.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi Ukrayna tahılının dünya pazarlarına erişiminin sağlanması, dünya gıda güvenliği açısından fevkalade önemli. Aynı zamanda özellikle mahrumiyet içinde olan Afrika ülkelerinin, az gelişmiş ülkelerin gıda güvenliği açısından da büyük bir öneme haiz. Ukrayna savaşı başladığında tahılın özellikle Ukrayna limanlarından ayrılmasının savaş sebebiyle tehlikeye girmesinin ardından, Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimiyle ve arabuluculuğuyla başlatılan süreçte bildiğiniz gibi Birleşmiş Milletler’in de katılımıyla 4’lü bir mekanizmayla Karadeniz Tahıl Anlaşması yapıldı ve bu anlaşma etrafında bir rejim uygulanmaya başlandı. Bunun detayları vardı, hangi gemiler ne zaman girecek, hangi mekanizmayla kontrol edilecek, işte İstanbul’da bulunan merkez nasıl çalışacak, gemilerin güvenliği nasıl sağlanacak, bununla ilgili çok fazla detay vardı ve bu sistem 17 Temmuz’a kadar bir kesinti olmadan işledi. Seçimlerden birkaç hafta önce tekrar kesilmesi söz konusu idi, Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar araya girerek Sayın Putin’le konuşarak sürecin uzamasını sağlamıştı. Bu kez 17 Temmuz’dan itibaren sürecin uzatılmayacağına ilişkin Rusya tarafından bir beyanat var, niyet var. Buna mukabil Birleşmiş Milletler’in ve bizim tekrar süreci nasıl hayata geçirebiliriz diye ciddi arayışlarımız var. Ukrayna tarafının alternatif getirme çalışmaları var. Biz Türkiye olarak açıkçası Rusya Federasyonu’nun tekrar masaya getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Onun dışında olacak çözümlerin zorlama ve güvenliği de tehlikeye atacak bir çözüm arayışı olma ihtimali fevkalade yüksek. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres’le yaptığımız görüşmede de kendileriyle hemfikir kaldık bu konuda.

Sayın Lavrov’la da yaptığımız görüşmede Rusya tarafının neden bu anlaşmadan çekildiğini ve anlaşmayı uzatmadığı konusunda birtakım detaylı sebepler aldık. Bunlar üzerinde çalışıyoruz, bunları Birleşmiş Milletler ile de görüşüyoruz. Rusya’nın tekrar masaya gelmesi ve taleplerinin karşılanması ve bütün tarafların bundan kazanan olarak çıkması için neler yapılabilir buna çalışıyoruz, umarım en kısa zamanda bu kriz çözülür. Yoksa gerçekten şöyle düşünün: Tahıl anlaşmasıyla beraber 33 milyon ton tahıl dünya marketlerine ulaştı. Şimdi bu tahılın ulaşmaması durumunda dünya gıda güvenliği büyük tehlikeye girecek. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar ekonomileri çok ciddi şekilde etkileyecek. Bunun yanı sıra özellikle beslenme sorunu olan ülkelerdeki açlık problemi daha da şiddetli hale gelecek. Onun için var gücümüzle bunu tekrar hayata geçirmek için çalışıyoruz.

Şimdilik bu konudaki söyleyeceklerim bu kadar arkadaşlar.

SORU- Anadolu Ajansı’ndan Faruk Haneler. Sorum Sayın Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’a olacak.

Son dönemde İsveç dahil muhtelif Avrupa ülkelerinde mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı birtakım saldırılar gerçekleştiriliyor. Son olarak Danimarka’da bir saldırı gerçekleşti ve Kur’an-ı Kerim yakıldı. Bu konudaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli arkadaşlar bu artık bir salgın haline dönüşmeye başladı. Özellikle Batı’da, Batı’da da belli ülkelerde, genelde Nordik ülkelerinde oluyor. İslam ve yabancı düşmanlığında artış var, ama özel bir form olarak Kur’an-ı Kerim’e hakaret konusu özellikle Danimarka’da ve İsveç’te bir moda haline dönüştü. Bunu biz tabii şiddetle kınıyoruz. Kınamakla da kalmayıp çeşitli girişimlerimiz oldu. Geçtiğimiz dönemde bu konuda yapılan hakaretlere ilişkin Türkiye’nin ciddi tepkileri oluyordu, ama İslam dünyasından buna ciddi bir katılım olmuyordu. En son 28 Haziran’da bayramın ilk gününde yapılan hakarete verdiğimiz tepkinin akabinde İslam ülkelerinin ciddi oranda Türkiye’nin pozisyonunu sahiplendiğini ve kendilerinin de çok ciddi tavır koyduğunu gördük. İslam İşbirliği Teşkilatı 2 Temmuz’da olağanüstü toplandı ve sert bir bildiri yayınladı. Bu da gerçekten ortak tavır alma açısından önemli bir girişimdi.

Diğer taraftan, bunun etkileri Birleşmiş Milletler’de de kendisini gösterdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ilk defa 12 Temmuz’da bir karar kabul etti. Burada Kur’an-ı Kerim’e saldırıları dini nefret sınıfına soktu, bu fevkalade önemliydi.

Şimdi yine saldırılar devam ediyor. Stockholm’de dün 20 Temmuz’da, bugün de Kopenhag’da aynı türden saldırılar var. Dünkü saldırının akabinde Libya Başbakanı Sayın Dibeybe’yle, Irak Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Mısır Dışişleri Bakanıyla, bugün de Senegal Dışişleri Bakanıyla görüştük. Tekrar İslam İşbirliği Teşkilatı’nı acilen toplama, gerekirse Bakanlar düzeyinde toplama konusunda bir görüş birliğine vardık. Şimdi asıl gündemimiz topluca ne türden somut adımlar atabiliriz üzerine. Çünkü İslam dünyası bu konuya organize bir tepki koymadığı sürece Batılı ülkelerde bir farkındalık oluşmayacağını düşünüyoruz. Fikir özgürlüğüyle kutsal değerlere hakaretin artık sınırlarının ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu ayırma becerisini Batı’dan göstermesini bekliyoruz. Bunun için de her türlü tepkiyi koymaya devam edeceğiz.

Teşekkür ederim arkadaşlar, sağ olun.

* Interpress deşifresidir.