Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Ortak Basın Toplantısı, 12 Mayıs 2025

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Bugün Ankara’da çok değerli kardeşlerim, meslektaşlarım Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Ayman Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı değerli dostum, kardeşim Esad Şeybani’yle bir araya gelmekten duyduğumuz memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Bugün her iki dostumuzla da Suriye’nin mevcut sorunları, bölgemizin şu anda karşı karşıya kaldığı birtakım temel problemler ve bunlara beraber ne türden çözümler getirebiliriz, bunun arayışı içinde olduk ve kapsamlı görüşmelerde bulunduk.

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi Suriye 8 Aralık’tan sonra yeni bir sabaha uyandı, geçen süre zarfında çok yoğun bölgesel ve uluslararası diplomatik çabalar devam etmekte. Biz de bölge ülkeleri olarak, Suriye’nin komşuları olarak bölgesel sahiplenme bilinciyle var olan sorunları hep beraber nasıl çözeriz onun arayışı içerisindeyiz. Suriye’ye her alanda desteğimiz tamdır. Bugün yaptığımız görüşmelerde özellikle Ürdün, Türkiye olarak bunu bir kez daha Suriyeli kardeşimize vurguladık.

Suriye’nin karşı karşıya olduğu birtakım cari problemler var, bunlara yönelik desteğimiz ne olabilir, nasıl beraber çalışabiliriz? Biliyorsunuz bir süredir devam eden toplantılarımız var, bu da onun devamı niteliğinde oldu. Şu anda Suriye’nin karşı karşıya olduğu problemleri şöyle bir kısaca özetlediğimiz zaman, bir İsrail yayılmacılığı söz konusu, bu gerçekten Suriye’nin istikrarını, güvenliğini, geleceğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yayılmacılığın, bu provokasyonun bir an önce son bulması gerektiği noktasında ortak fikir sahibiyiz.

Diğer taraftan, Suriye’nin içinde bulunduğu durumdan terör örgütlerinin istifade etmemesi konusu da ciddi bir öncelik taşımakta. Bu, bölgesel güvenliğimiz açısından da fevkalade önemli. Kuzeyde Türkiye, güneyde Suriye bu konuları yakından takip ediyoruz. Özellikle DEAŞ’la mücadelenin bu konuda önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu konuda bir süredir yürüttüğümüz Beşli toplantı var, bugün bu Beşli grubun üç ülkesi olarak tekrar bir araya geldik, somut ne türden adımlar atabiliriz, neler yapılabiliriz onları konuştuk, onları da birazdan sizlerle paylaşacağız.

Diğer taraftan, Suriye’nin toprağının üçte birinin YPG işgali altında olması yine Suriye’nin karşı karşıya bulunduğu bir tehdit, bunun çözümüyle de ilgili ne tür tedbirler alabiliriz, Suriye Hükümeti bu konuda neler yapıyor, gelişmeler nelerdir, onu da kendilerinden dinleme imkânımız oldu.

Güvenlikle ilgili problemlerin yanı sıra, değerli arkadaşlar, Suriye’nin karşı karşıya olduğu uluslararası diplomatik birtakım yaptırımların kaldırılması, ekonomik sorunların aşılması konusunda da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Esad rejimi döneminde konulmuş yaptırımların kaldırılması konusunda neredeyiz, çabalarımız ne üretti, onu bir değerlendirme imkânımız oldu.

Daha sonra bölge ülkeleri olarak ne türden yardımlar yapıyoruz? Özellikle, burada bizimle beraber olmayan, bölgedeki diğer kardeşlerimiz de var. Enerji konusunda, yatırım konusunda neyi ne kadar beraber yapabiliriz, onu tekrar bir gözden geçirme imkânımız oldu.

Değerli kardeşim bize şu anda yeni kurulan Hükümetin Suriye’de yapmakta olduğu diğer alanlardaki çalışmalardan da bahsetti. Özellikle kurulacak olan yeni parlamento kompozisyonu, daha sonrasındaki anayasa çalışmaları, akabinde şu anda oluşturulmuş olan Hükümetin, mevcut bakanlıkların ortaya koyduğu çalışmalar, ki biliyorsunuz birçok konuyu sıfırdan yeni Hükümet ele almıştı ve giderek kendisini daha da toparlıyor. Biz, bu konudaki bütün gayretleri de destekliyoruz.

Diğer taraftan, tabii Suriye’ye dolaylı etkisi olan diğer konular var. Bölgede bizim yakından takip ettiğimiz, özellikle Ürdün’le beraber Gazze’deki mesele ciddi bir gündem maddesiydi bizim için. Gazze’de devam eden insanlık dramının bir an önce son bulması konusunda neler yapabiliriz, o konuda tekrar görüşlerimizi paylaştık. Değerli kardeşim Ayman Safadi’nin bu konudaki kıymetli görüşleri benim için gerçekten çok değerli. Burada atılması gereken ne tür adımlar var, bunları da değerlendirme imkânımız oldu.

Bölgede cereyan eden diğer olayları da yakından takip ettik, çalışmalara da devam edeceğiz. Ben tekrar bu konuya göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ediyorum.

Sözü şu anda kardeşlerime veriyorum, değerli kardeşim Ayman Safadi’yle başlamak istiyorum.

Buyurun.

ÜRDÜN BAŞBAKAN YARDIMCISI, DIŞİŞLERİ VE YUTRDIŞINDA YAŞAYAN ÜRDÜNLÜLER BAKANI AYMAN SAFADİ- [SİMULTANE TERCÜME]

https://www.youtube.com/live/EFpGsRGWjn4?si=RZnnhgiHvImjqu4m&t=336

SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI ESAD HASAN ŞEYBANİ- [SİMULTANE TERCÜME]

https://www.youtube.com/live/EFpGsRGWjn4?si=Fu7js673-z-SZlJU&t=784

SORU- Benim Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a iki sorum olacak.

Malum PKK bugün kendini feshettiğini açıkladı, bu konuda sizin değerlendirmeleriniz nelerdir? Türkiye’yi terör tehdidinden arınmış bir gelecek mi bekliyor?

İkinci olarak, Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’yla barış görüşmelerini İstanbul’da yapmaya ve bu görüşmelerin bu Perşembe günü yapılması için bir heyet göndermeye hazır olduklarını açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise Putin’i İstanbul’da bekleyeceğini duyurdu. Bu konudaki gelişmeler nelerdir? Türkiye’nin bu sürece katkısı nasıl olacak?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli arkadaşlar, bugün haberlere de yansıdığı gibi PKK’nın almış olduğu karar bence tarihi ve önemli bir karar. Özellikle, kalıcı barış ve istikrarın bölgemizde hakim olması açısından ben bu kararı oldukça önemli görüyorum. Tabii, bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var, onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye’de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye’den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir şekilde uygulanması ve diğer endişeleri de izale edici şekilde hayata geçirilmesi halinde gerçekten geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Bu konuda Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu, örgütün bu konuda da şu anda olumlu bir cevabı var. DEM’in ortaya koyduğu çalışma var, emeği geçen arkadaşlar var. Tabii ki bu tarihi sorumlulukta biz bu ülkenin evlatları olarak hep beraber kendi sorunumuzu kendi hikmetimizle, kendi sağduyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz. Bu, kendi milletim adına da bölgemiz adına da ait olduğumuz medeniyet adına da bence fevkalade önemli bir adım. İnşallah, dediğim gibi, bunun devamı gelecektir, yani pratikte yapılması gereken çok şey var, çok fazla detaylı konu var, ama bugün bu genel olumlu havanın üstüne daha başka bir şey söylemek istemiyorum. Bugün öğleden sonra Kabine’miz var orada Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanacağız, eminim bu konu gündeme gelecektir ve Cumhurbaşkanımız da bu konuyla ilgili nihai değerlendirmelerini milletimizle paylaşacaktır.

Diğer sorunuza gelecek olursak, Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşta en başından itibaren bizim perspektifimiz ortada, Cumhurbaşkanımızın sürekli bir barış ve ateşkes çağrısı var ve biz bunu bütün platformlarda savunduk, dile getirdik. Ama, son birkaç aydır bunun artık hem Ruslar hem Ukraynalılar hem Avrupalılar hem Amerikalılar tarafından da benimsendiğini görüyoruz, bu güzel bir şey. Şimdi, bu isteğin nasıl hayata geçeceği ve hangi modaliteyle ve hangi sıralamayla hayata geçeceği konusunda tartışmalar var, uzlaştırma arayışları var. Türkiye, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ve bütün kurumlarıyla bu konuda üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor. Şöyle bir geçtiğimiz haftayı sadece bir hatırlayın, Cumhurbaşkanımız dünya liderleriyle yoğun bir diplomasi ve telefon trafiğinde bulundu, Sayın Trump’la görüştü bu konuyu, daha sonra Sayın Trump’ın bu konuda açıklaması oldu Cumhurbaşkanımızla bu konuyu bir yere taşıyıp çözeceklerine ilişkin. Daha sonra Sayın Macron ile görüşüldü, sonra Sayın Putin ile görüşüldü ve bu arada liderlerin karşılıklı bu görüşmelerden sonra yaptığı açıklamalar oldu. Biz burada, başta durduğumuz yerde duruyoruz. Cumhurbaşkanımız barışa her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu, bu konuda gerek kolaylaştırıcı vazifesi, gerek ev sahipliği başta olmak üzere her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu bütün taraflar biliyor. Sayın Putin’in bu yönde bir teklifi oldu, daha sonra Sayın Trump’ın bu noktada bir teşviki oldu, daha sonra Sayın Zelenskiy’nin başka bir teklifi oldu, giderek eşik yükselten bir durum ama olumlu şekilde evriliyor. Tabii, bütün bunların merkezinde Türkiye’nin yer alıyor olması fevkalade önemli, Cumhurbaşkanımızın güçlü dünya liderliğini ve diplomasideki ağırlığını da tabii ki gösteriyor. Türkiye için bu önemli bir değer, ama dediğim gibi bizim için daha da önemli olan konu, bölgemizde barışın ve istikrarın hakim olması. Nasıl ki Suriye’deki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki Irak’taki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki PKK ile daha barışçıl bir yolla çözüm için uğraşıyorsak, nasıl ki Gazze için uğraşıyorsak aynı şekilde hem Karadeniz’deki, hem Balkanlar’daki, hem Ege’deki bütün sorunların barışçıl şekilde çözümlenmesi için uğraşıyoruz, kesintisiz mesai harcıyoruz. Cumhurbaşkanımızın vizyonu bu şekilde. Biz Bakanlık olarak, diplomatlar olarak bütün arkadaşlarımız bu şekilde çalışıyorlar.

Ben önümüzdeki günlerde tarafların bir uzlaşma etrafında bir araya geleceklerini düşünüyorum. Çünkü, şu anda uzlaşılması gereken bir konu var, o da biliyorsunuz Ukraynalılar, önce ateşkes sonra konuşma; Ruslar, önce konuşma sonra ateşkes gibi bir modalitede. Olay şu anda geldi, kilitlendi. Her iki tarafın da gözettiği bir kamuoyu algısı var. Her iki tarafın da Amerika’nın mevcut desteğini yanına alma çabası var, ama bütün bunlar normal, bu olayın akışı içerisinde cereyan eden hadiseler. Ama, bizim durduğumuz yer sabit, tarafları bir an önce bir araya gelmeye ve ateşkesi başlatmaya davet ediyoruz. İnşallah, bu gerçekleşecek diye ümit ediyoruz, çalışmalarımız da bu yönde.

SORU- Benim sorum Suriye Dışişleri Bakanına olacak. “SDG” ile imzalanan mutabakatın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Aynı zamanda İsrail’in askeri ve siyasi saldırganlığı devam ediyor, ülkenin güneyindeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Teşekkürler.

SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI ESAD HASAN ŞEYBANİ- [SİMULTANE TERCÜME]

https://www.youtube.com/live/EFpGsRGWjn4?si=TkpkN4B6zbgNb9Cc&t=27m52s

SORU- Benim sorum Ürdün Dışişleri Bakanına olacak. Öncelikle Gazze’de insani dram devam ediyor, o noktaya aslında insani yardımlar da kesildi, Refah Sınır Kapısı kapatıldı. Bu noktada uluslararası birtakım devletlerin alması gereken önlemler nedir, atması gereken adımlar nedir?

Diğer bir sorum da Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı okulları da kapatıldı. Neler söylersiniz?

ÜRDÜN DIŞİŞLERİ BAKANI AYMAN SAFADİ- [SİMULTANE TERCÜME]

https://www.youtube.com/live/EFpGsRGWjn4?si=TkpkN4B6zbgNb9Cc&t=30m49s

* Interpress deşifresidir.