Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ortak Basın Toplantısı, 31 Ağustos 2023

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [SİMULTANE TERCÜME] … Biz çok faydalı ve anlamlı görüşmeler yaptık Türk mevkidaşım Hakan Fidan ile.

İkili ilişkimiz yoğun bir şekilde, en yüksek seviyede de devam etmektedir. Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düzenli olarak telefonla temas halinde bulunuyorlar. Birkaç telefon görüşmeleri ve yüz yüze görüşmeler var. En yakın zamanda gayriresmi bir zirve beklenmektedir ve ilişkimizin bütün boyutları da ele alınacaktır.

Ticari ve ekonomik girdilerimiz dinamik bir şekilde geliştirilmektedir. Geçen yıl ticaret hacmimiz, iki ülke arasındaki ticaret hacmi neredeyse yüzde 90 artışla 62,4 milyar Dolara ulaştı.

Geçtiğimiz günlerde Türk tarafından Rusya-Türkiye hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu’na yeni bir eşbaşkan atandı ve en yakın zamanda Türkiye’de bir toplantı yapacağız, mutabık kaldık.

Enerji sektöründe de işbirliğimiz devam etmektedir. İlişkimizde geleneksel olarak lokomotif rolü oynayan enerji sektöründe iki stratejik projelerin hayata geçirilmesini kapsamlı bir şekilde inceledik. Akkuyu Nükleer Santrali’nin 4 güç ünitesinin inşaatı programa uygun olarak devam ediyor.

Rusya’nın … Türkiye’de bir gaz dağıtım merkezi oluşturma girişiminin uygulamasını dahil olmak üzere Rus gazı ihracatını artırmaya yönelik mevcut anlaşmalara bağlılığını doğruladı. Görüşmelerimizde Türkiye’de tatil yapan Rus vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması konusuna özel önem veriyoruz. Sayın Bakan teşekkürlerini de iletti. Rus tarafı hızlı bir biçimde yardımları sağladı depremle mücadelede. Şubat ayında yaşanan depremin ardından biz hızlı bir biçimde orman yangınlarını söndürmek amacıyla 200 amfibik uçak taleplerine de yanıt verdik.

Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkasya, Orta Asya ve Karadeniz bölgesindeki duruma dahil olmak üzere güncel bölgesel konular hakkında ayrıntılı bir değerlendirme gerçekleştirdik. Suriye-Türkiye ilişkilerinin normalleşme sürecini dikkatle değerlendirdik. Kazakistan’da 20. Uluslararası Astana Formatı Toplantısı’nda varılan anlaşmalar dikkate alındığında Ankara ve Şam’ın diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmesine yardımcı olacak ek adımlar tartışıldı. Biz diğer yönergede özellikle Kafkasya’da faaliyet gösteriyoruz ve Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi değerlendirdik ve Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya varılan anlaşmalara göre ilk önce ulaşım bağlantılarının ve iletişimin iyileşmesinin yanısıra çatışma sonrası yeniden yapılanma konuları sözkonusuydu ve Türkiye’de çok pozitif rol oynuyor bu konuda.

Ukrayna’daki durumu da ayrıntılı bir şekilde ele aldık. Farklı girişimler bazı girişimler Zelensky’nin barış formülü de sözkonusu biz yanıt verdik. Bu yöndeki biz burada eşitlik temelinde güvenliği sağlayacak ve aynı zamanda ihtilafları önleyecek tedbirlerin alınmasını beklemekteyiz. Tabii ki bizler halihazırda 18 Temmuz’da Karadeniz Girişimi kapsamında çalışmalar durduruldu biliyorsunuz. Bu konuda bizim anlayışımız burada Batı’da her şeyden önce bu koridor kapsamındaki çalışmanın canlandırılması için adımlar atılması gerekiyor. Putin defalarca net bir şekilde ifade etti, burada tedbirler alacağız dedi. Rusya kısmıyla ilgili görüşmeler değil de, tedbirler bütün sorunların çözümlenmesine yönelik olacaktır. Yerine getirilmemiş yükümlülüklerin yerine getirilmesini istiyoruz dedi. Birleşmiş Milletler’in çabalarını takdirle karşılıyoruz, ama konuşmalar somut karara dönüşmesi durumunda biz Ukrayna kısmıyla ilgili olarak da bu Karadeniz Girişimi’ni ele almaya hazır olacağız.

Aynı zamanda Rusya … Türkiye-Rus tahılının 1 milyon tona kadar uygun bir fiyatla verilmesi konusunu ele aldık. Türk işletmelerinde bunların buğday haline getirip dünyadaki ihtiyaç sahibi diğer ülkelere gönderilmesi için konuştuk. Katarlı meslektaşlarımız da mali açıdan bu girişime katılmak istiyor.

Şunun altını çizmek istiyorum: Biz Türkiye’nin dış politika yaklaşımını takdirle karşılıyoruz, kendimiz şahidiz. Batı ülkeleri her türlü bu istikameti şüphe altında bırakmaya çalışıyor ve bu kapsamda bizler yapıcı olarak eşit hak ve partner olarak bizim ülkemizle çalışıyor. Bu çalışmaların karşılıklı olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye açısından da bunların faydalı olduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik temelindeki dış politikasını takdirle karşılıyoruz. Aynı zamanda Rus enerji kaynakları konusunda uzun vadeli tedariklerde indirimler yapıyoruz. Aynı zamanda turizm alanında Rusya’dan çok sayıda turist gelmekte ve aynı şekilde Türkiye’den meyve, sebze alımını arttırmayı hedefliyoruz. Cumhurbaşkanlarımızın mutabakatları kapsamında Türk paydaşlarımız bundan sonra karşılıklı olarak bizim attığımız adımlara karşılık verecektir. Batılı müttefiklerin engelleme çabalarına rağmen bunlar olacaktır ve olumsuz girişimler sonuç vermeyecektir. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Zafer Bayramı kapsamında yaptığı açıklamada Türkiye hiçbir zaman güvenliği tehdit altında bırakmayacaktır dedi. Biz de Rusya Federasyonu’na ilişkin aynı ilkeleri kılavuz ediyoruz ve birbirimize destek vereceğiz. Uluslararası arenada ilkesel yaklaşımlarımızı sürdürmede destek olacağız. Bizim siyasi, ekonomik işbirliğimiz yanısıra önümüzdeki dönem de karşılıklı olarak tarafların kaygılarını anlamaya devam edeceğiz ve bu konuda bizim bu konuda Türk meslektaşlarımızın strateji görüşü var. Bugün de ifade ettiğimiz gibi karşılıklı saygı ve çıkar dengesi temelinde bunlara devam edeceğiz.

Çok faydalı görüşme yaptık, meslektaşıma çok teşekkür ediyorum, sağolun.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ediyorum Sergey.

Değerli basın mensupları, Dışişleri Bakanı olarak Rusya’ya yaptığım ilk ziyarette değerli mevkidaşım Sergey Lavrov’la biraraya gelmekten memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için ayrıca teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle, konuşmamın başında, özellikle deprem sonrasında Rus dostlarımızın gösterdiği dayanışma, ayrıca ülkemizdeki orman yangınlarıyla mücadele amacıyla gönderdikleri iki yangın söndürme uçağı için de ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Bildiğiniz gibi Rusya’yla ilişkilerimizin köklü bir geçmişi var. Bölgede birbirini en iyi tanıyan iki ülkeyiz. İkili ve bölgesel meselelerde daima temas halindeyiz. Yaptığımız görüşmelerde ortak gündemimizi etraflıca ele alıyoruz. Diyaloğumuz, bölgemiz ve mücavir coğrafyamız açısından da oldukça kritik önem taşımakta. Samimiyete dayanan güçlü iletişim kanallarımız mevcuttur.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Putin arasındaki dostluk ve güven duygusu, ilişkilerimizin istikametini belirlemekte kritik rol oynuyor. Bugün de gerek ikili, gerekse bölgesel konularda hayli yoğun istişarelerde bulunduk. Karadeniz Girişimi’nin canlandırılması, gündemimizin üst sıralarında yer aldı. Girişimin hem küresel gıda güvenliği hem de Karadeniz bölgesinin istikrarı açısından kritik rolünü vurguladık. Girişimin canlandırılmasının her iki alanda istikrarı geri getireceğine olan inancımızı tekrar ettim. Rusya’nın kendi tahıl ve gübresinin kesintisiz ihracına ilişkin talepleri var, bunların karşılanmasının önemini de teyit ettik. Ülkemizin yoğun çaba ve katkılarıyla Birleşmiş Milletler yeni bir öneri paketi hazırladı, bunun, Girişim’in canlandırılması için uygun bir zemin teşkil ettiğini düşünmekteyiz.

Savaşın gidişatı da gündemimizde önemli bir yer tuttu. 1,5 yıldır devam eden savaşın etkileri katlanarak büyüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz. Bu nedenle bu çatışmanın diplomatik yollarla sona erdirilmesi hedefinden hiç vazgeçmedik. Bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesini istiyoruz. Bu beklentilerimizi Sayın Lavrov’la olan görüşmelerimizde yineledim. Elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu da teyit ettim. Daha önce taraflar arasında doğrudan müzakerelere evsahipliği yapmıştık. Gerekli şartlar oluştuğunda kolaylaştırıcı veya arabulucu rolünü sürdürmeye devam ettiğimizi söyledim.

Geçen hafta ziyaret ettiğim Kiev’deki temaslarımda da benzer mesajları paylaşmıştım.

Değerli basın mensupları, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Putin yakında Soçi’de biraraya gelecekler. Bu görüşmede liderlerimiz ikili ve bölgesel gündemimizde bekleyen konuları etraflıca değerlendirecekler.

Bugünkü ziyaretim de liderlerimiz arasındaki görüşmeye bir hazırlık niteliğindeydi. Sayın Lavrov’la ekonomiden enerjiye, turizmden konsolosluk ilişkilerimize varana kadar genel bir değerlendirme yaptık.

Kırım Tatar Türklerinin durumunu da gündeme getirdik.

Ülkemizin ulusal ve uluslararası yükümlülükleri dahilinde işbirliğimizi ilerletmek için neler yapabileceğimizi ele aldık.

Terörle mücadelede iki ülkenin birlikte çalışmasının önemini vurguladık.

Ayrıca, Sayın Lavrov’la bölgesel ve uluslararası meseleler üzerinde de durma fırsatımız oldu. Ülkelerimiz açısından önem taşıyan, kendisinin de konuşmasında beyan ettiği, özellikle Suriye, Orta Asya, Afrika, Kafkasya ve bu coğrafyalardaki gelişmelere dair perspektiflerimizi karşılaştırdık.

Önümüzdeki dönemde de Sayın Lavrov’la istişarelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Yarın Savunma Bakanı Sayın Şoygu’yla bir görüşmem olacak.

Ve son olarak Sayın Lavrov’a bizleri Moskova’da ağırladığı için bir kez daha teşekkür ediyorum.

SORU- Anadolu Ajansı, Aydın Kanabay.

Sayın Bakanım, sorum size olacak müsaadenizle.

Bilindiği gibi 17 Temmuz itibariyle tekrar hayata geçirebilmesi için son derece yoğun diplomatik girişimlerde ve çabalarda bulundu. Bugün de Moskova’dasınız. Hem bugünkü Moskova temaslarınız kapsamında somut bir ilerleme sağlandı mı anlaşmanın canlandırılması için, hem de önümüzdeki süreçte nasıl bir süreç bizi bekliyor? Biraz detaylandırabilirseniz, anlatabilirseniz seviniriz.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim.

Bildiğiniz gibi Türkiye, Tahıl Anlaşması’nın yeniden hayata geçmesi için yoğun bir çaba göstermekte. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu konuyla ilgilenen bütün kurumlarımız, Tahıl Anlaşması’nın tekrar hayata geçmesi için ilgili muhataplarıyla görüşmelerde bulunmakta, konuya yönelik ciddi adımlar atılması için ne türden fırsatlar oluşabilir buna dikkatlice bakmaktayız. Burada özellikle Birleşmiş Milletler’in şu anda yoğun bir faaliyeti var. Sayın Guterres ve onun ekibiyle bizim arkadaşlarımız da yoğun bir temas halinde. Özellikle Rusya’nın pozisyonunu ve taleplerini daha iyi anlamaya çalışan ve karşılamaya çalışan şu anda bir süreç var. Daha önceki süreçte ilk uygulama döneminde ortaya çıkan aksaklıkların ve alınan derslerin bu dönemde tekrar etmemesi için neler yapabiliriz, daha kalıcı bir Tahıl Anlaşması nasıl devreye girebilir, bununla ilgili yürütülen çalışmalar var. Tabii bu oldukça karmaşık, zahmet gerektiren bir iş, çok fazla teknik detay var, finansal işlemlerden sigorta işlemlerine kadar birçok konu var. Bu konuların tabii detayına burada girmek mümkün değil, Sayın Bakan’la ve ekibiyle bu konuları tartıştık, liderlerimiz Sayın Erdoğan’la Sayın Putin biraraya geldiğinde bu konuya daha stratejik çerçeveden muhakkak bir bakışta bulunacaklardır. Biz bugün konunun teknik detaylarına biraz daha girerek liderlerimize sunacağımız brifingin ön hazırlığını yapmış olduk.

Çalışmalarımız devam edecek, bu anlaşma konuşmamda da ifade ettiğim gibi hem dünya gıda güvenliği için, hem de Karadeniz’in istikrarı ve barışı için fevkalade önemli, bu konudaki çabalarımıza devam edeceğiz.

Teşekkür ederim.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Size sorum olacak, Moskova’nın Tahıl Girişimi’ndeki koşullarının yerine getirilmesi durumunda çalışmalar yeni bir formatta mı olacak, yoksa eski düzene geri mi dönülecek, bu konuda yeni fikirler mi olacak ve sizin kanaatinize göre Putin ve Erdoğan’ın yapacakları görüşmede hangi konular ele alınacak?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- [SİMULTANE TERCÜME] Cumhurbaşkanımız defalarca ifade etti, bütün bahsettiğiniz güvenceler ki bu güvenceler daha önceden de Rus Birleşmiş Milletler memorandumunda yer almıştı. Guterres’in belirttiği vaatler yerine getirildiğinde biz kesinlikle bu paketin Ukrayna kısmında belirtilen konulara döneceğiz. Sayın Bakan ifade etti, Guterres bu konuda ilerlemek için çaba harcıyor. Ben de, Cumhurbaşkanımız da Guterres’in çabalarını destekliyoruz, tamam bunda sıkıntı yok, Johannesburg’da da kendisiyle görüştük, kendi yeni girişimlerinden de bahsetti, bana bu konuda mesajlarını da iletti. Ama dürüstçe olarak ifade etti, Genel Sekreter olsun, Türk meslektaşlarımız olsun, önceden ifade ettiğimiz gibi bu mesajlarda tek bir güvence yok, sadece vaatler var, daha süratli olacağını, daha aktif olacağını söylüyorlar ve bütün bunlar da sorunun çözümüne aktif bir şekilde Rus tahılının ve gübresinin yurtdışına çıkarılmasına engel olan konulardı, Batı engel oluyor. Birleşmiş Milletler elemanları bir şey yapamaz, sadece Batı’dan istirhamda bulunabilirler, aklıselim, saygılı olun diyebilirler, Batı bunu yapmak istemiyor ve bütün bunlar sadece vaatlerle sınırlı kalıyor. Sadece şunu ifade edebilirim: Güvence, teminat olmadığı sürece yarın güvence gelirse yarın hemen bunları uygulayabiliriz, ama güvence olmazsa ilerleme olamaz.

Şunu da ifade etmek isterim: Benim kanaatime göre suni olarak Batı basını bunu körüklüyor, burada önemli ölçüde ortaya çıkan durum abartılıyor. Bizler bugün Türk mevkidaşımla istatistikleri ele aldık, Birleşmiş Milletler Gıda Programındaki rakamlara battık, tahıl konusunda dünyada fiyat sıçrayışı yok dedi. Yani bazen fiyatlar aşağı iniyor, yukarı çıkıyor, ama genelde 2021 rakamlarından daha yüksek rakamlar yok ortada. İlave olarak ifade ettim, Sayın Cumhurbaşkanı güvence verdi, dedi ki, Ukrayna tahılı, Karadeniz Girişimi kapsamında dışarı çıkan tahılın sadece yüzde 3’ü hedef ülkelere ulaştı, biz bu kısmı bütünüyle kapatacağız dedi ve Rusya-Afrika Zirvesi’nde, St. Petersburg’da, en yoksul Afrika ülkesine, her bir ülkeye, 50 bin ton tahıl gönderilecek dendi, yol masraflarını da biz ödeyeceğiz dedik ve 1 milyon ton tahılı Katar projesi kapsamında muhtemel proje kapsamında ihtiyaç sahiplerine ulaşacaktır.

Putin’le Erdoğan’ın ele alacağı konular arasında malum tabii onların bileceği şey, gündemlerini kendileri belirleyecektir, yani bizim onların konusunda fal açmamıza gerek yok.

Teşekkür ederim.

* Interpress deşifresidir.