Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile Ortak Basın Toplantısı, 22 Ağustos 2023

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Mariya Gabriel’i ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum, kendisine bir kez daha hoş geldiniz diyorum, hoş geldiniz Sayın Bakan.

Türkiye ve Bulgaristan iki gerçek dost, yakın komşu ve güçlü müttefiktir. Balkanlar, Avrupa, Karadeniz ve Akdeniz havzalarının kesişim noktası olması nedeniyle, bu bölgelerdeki tüm gelişmelerin hemen hissedildiği bir bölge. Bu yüzden bölgesel sorunlara bölgesel sahiplenme temelinde çözümler üretme vizyonunun belki de en çok geçerli olması gereken yer Balkanlar’dır. İşte biz de bu gerçekten hareketle, Türkiye ve Bulgaristan olarak tarihsel süreç içerisinde Balkanlar’da işbirliği ve dayanışmanın güçlenmesi için ortak çaba göstermekteyiz.

Birlikte kurucu üyeleri olduğumuz Güney Doğu Avrupa Ülkeleri İş Birliği Süreci gibi bölgemizden neşet eden özgün ve kapsayıcı girişimlerle barış ve huzur arayışında olduk. Başta Ukrayna savaşı olmak üzere, içinde bulunduğumuz uluslararası şartlarda Balkanlar’da güvenliği ve istikrarı önceleyen sağduyulu politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu anlamda, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki çok boyutlu dostluk ve müttefiklik Balkanlar’da istikrarın temel unsurdur. İkili ilişkilerimizi her alanda daha da derinleştirmek ve güçlendirmek sadece ülkelerimizin değil, bütün bölgenin, hatta Avrupa’nın da yararınadır.

Gündemimize baktığımızda, ekonomiden ulaştırmaya, enerjiden savunma sanayiine, kültürden eğitime geniş bir yelpazede işbirliğini güçlendirme potansiyelimiz var.

Ticaret hacmimiz, ortak hedefimiz olan 10 milyar Avro’ya her geçen gün daha da yaklaşmakta. Bulgaristan’daki iş insanlarımızın yatırımlarının çok özel bir konumu var. İş dünyamız dünya pazarında yer edinmiş şirketlerden oluşmakta. Cam ürünlerinden alüminyuma, enerjiden otomotive farklı sektörlerde faaliyet göstermekteler. Bu şirketlerimizin çalışmaları hem Türkiye’nin, hem Bulgaristan’ın ihracat temelli büyümesine katkı sağlamakta.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin bildiğiniz gibi ihracatı 254,2 milyar Dolar ile bir rekor kırmıştı. Karayoluyla Avrupa’ya yönelik ihracatımızın neredeyse tamamı Bulgaristan üzerinden yapılmakta. Tırlarımızın beklemeden geçişlerini sağlamak için yatırımlar yapılması, ilave personel görevlendirilmesi dahil her konuda Bulgar makamlarının verdiği destek için kendilerine teşekkür ediyorum.

Avrupa çapında stratejik öneme sahip ulaştırma bağlantımızı demiryolu ve Ro-Ro gibi araçlarla çeşitlendirmek ve güçlendirmek için de çalışmaktayız.

Ayrıca, biliyorsunuz Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’ye karayoluyla ulaşımlarında ana güzergahları da Bulgaristan’dır. Özellikle yaz aylarında sadece sınır kapılarımızda değil, Sırbistan-Bulgaristan sınırında da yoğunluğun mümkün olduğunca azaltılması için yakın işbirliği yapmaktayız.

Stratejik öneme sahip bir diğer işbirliği alanımız ise enerji. Ukrayna savaşı küresel bir enerji krizi yarattı, piyasalarda belirsizliklere yol açtı ve birçok ülkeyi de zor durumda bıraktı. Bulgaristan’la enerji alanında işbirliğimiz yalnızca ticari bir faaliyet değil, bölgedeki enerji arz güvenliği için de büyük önem taşımakta.

Ayrıca, güvenlik alanında da kendileriyle bir işbirliğimiz var. Terörizm ve düzensiz göç gibi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde, Bulgaristan’la birlikte atabileceğimiz adımları da görüştük.

Çok boyutlu ilişkilerimizin başlı başına öneme ve eşsiz bir değere sahip bir diğer boyutu ise elbette Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman nüfustur. Dünyanın her yerindeki soydaşlarımızın mutluluğu ve huzuru, ülkemizin her zaman en öncelikli dış politika konuları arasında olmuştur. Bu buluşma vesilesiyle ben de Bulgaristan’daki soydaşlarımızı gönülden selamlıyorum.

Kültürel mirasımızın yüzyıllara direnen nadide eserlerinin, aramızdaki işbirliği ruhuna yakışır şekilde restore edilerek ayağa kaldırılmasına büyük önem vermekteyiz. Bunun kültür ve turizm alanındaki ilişkilerimizi daha da geliştireceğini düşünüyoruz. Tüm bu konularda Bulgaristan’la birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu kendilerine de ilettim.

Sayın Gabriel ile ülkelerimizi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları da görüştük. Kendileri Dışişleri Bakanlığı öncesinde 13 yıldan fazla Avrupa Birliği konularında aktif olarak çalışmış deneyimli bir siyasetçidir. Ayrıca, Avrupa Komisyonu üyeliği de yapmıştır. Dolayısıyla, Türkiye-Avrupa Birliği üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasının stratejik önemini ziyadesiyle bilen bir mevkidaşımız. Bulgaristan’ın Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri konusunda her zaman sergilediği güçlü desteğin kendisinin rehberliğinde daha da artacağına inanıyorum.

Görüşmelerimizde Ukrayna Savaşını ve Tahıl Girişimi’ni de ele aldık. Bölgenin önde gelen iki ülkesi ve Karadeniz’e kıyısı olan 2 NATO müttefikiyiz. Karadeniz’in güvenliği ve istikrarı ülkelerimiz için hayati önem taşımakta. Montrö Sözleşmesi’nin uygulayıcısı bir ülke olarak, Karadeniz’de sükunetin muhafaza edilmesi ve bunu tehlikeye sokacak girişimlerin engellenmesi temel önceliğimizdir. Önümüzdeki süreçte Bulgaristan’la bölgesel ve uluslararası konulardaki istişarelerimize devam edeceğiz.

Değerli basın mensupları, gördüğünüz gibi Türkiye-Bulgaristan gündemi çok katmanlı ve yoğun bir gündem.

Sayın Gabriel’e ziyareti için tekrar çok teşekkür ediyorum. Ben de en yakın zamanda Bulgaristan’ı ziyaret etmek istiyorum.

Tekrar hoş geldiniz Sayın Bakan. Dobre doşli (Hoş geldiniz).

BULGARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI MARIYA GABRIEL- [SİMULTANE TERCÜME] Her şeyden önce size misafirperverliğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Davetiniz için teşekkür ediyorum.

Bugün burada davetiniz üzerine sizin misafirinizim. Ben de en samimi duygularımla, sizin de ifade ettiğiniz gibi, sizi Bulgaristan’a davet ediyorum.

Bu görüşme için çok teşekkür ediyorum.

Ben de bu işbirliğimizi nasıl takdir ettiğimizi ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu ilişkiler yıllar boyunca tesis edildi. Bu bir temeldir ve bu temelin üzerinde, gelecekteki meydan okumalara birlikte karşı çıkabilecek durumdayız ve vatandaşlarımız için olabildiğince güzel işbirliği imkanları sağlayacağız.

Yine teşekkür etmek istiyorum. Görüldüğü üzere, ikili diyaloğumuz karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde tesis edilmiştir.

Sayın Bakan Fidan bugün gündemimizin çok yoğun olduğunu ifade etti ve bu da bize çok güzel fırsatlar yaratıyor. Stratejik, önemli alanlarda işbirliğine imkan yaratılmakta. Ben de Bulgaristan için özellikle göç konuları, ortak sınırımızın güvenliğinin korunması, enerji güvenliğinin sağlanması, altyapının karşılıklı olarak genişletilmesi, ulaşım ilişkileri, yatırım alanında ve ekonomideki işbirliğine değinerek bu alandaki işbirliğimizi daha da geliştirmek istiyorum.

Bulgaristan ve Türkiye yenilikçi ülkelerdir ve yetenekli bir kuşağa sahipler. İşbirliğimizin derinleştirilmesi için kültür ve turizm alanının da gelişmesini temenni ediyorum.

Doğrudan ikili gündemimize ilişkin olanları da belirtmek istiyorum.

Sayın Bakan Fidan’ın belirttiği gibi, minnettarlığımı ifade etmem lazım. Bölgedeki bu ziyaret özellikle son derece önemli bir dönemde gerçekleşmekte. Sayın Dışişleri Bakanının ifade etiği gibi karşımızda ciddi meydan okumalar var. Jeopolitik süreçler neticesinde önümüzde ciddi sorunlar bulunuyor. Görüşmemiz sırasında, çok net olarak stratejik ve ortak çıkarlarla bağlantılı konuları ele aldık.

Tabii ki komşu ülkeler olarak, NATO üyeleri olarak, NATO paydaşları olarak, Türkiye ve Bulgaristan, her şeyden önce Karadeniz Bölgesinde güvenliğin tesis edilmesi ve korunmasından sorumludur.

Türkiye, ayrıca Avrupa Birliği üyeliğine adaylık sürecindedir. Bulgaristan da üye olarak, Ankara’nın Avrupa yolundaki bu girişimini desteklemektedir. Sayın Bakana da teşekkür etmek istiyorum. Birlikte çalışacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nden ve Avrupa’ya Türkiye’den bahsederken, yapılanlar daha görünür hale gelmeli, daha iyi tanıtılmalı …çalışmaların birlikte yapılması önemli. Avrupa misyonu kapsamında çok güzel çalışmalar yürütülüyor. Biz müspet örnekleri, başarılı öyküleri önplana çıkaracağız. Bulgaristan-Türkiye arasında çok güzel örnekler var. Bunlar sadece bizim için görülen, vatandaşlarımız için görülen başarılar değil. Avrupa’ya da bu başarılar ulaşmalı. Bütün dünyaya ulaşmalı.

Son olarak, Sayın Bakana bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Buradaki soydaşlarınıza ilgi gösteriyorsunuz. İşbirliğimiz gelişecektir. Bu alandaki işbirliğimiz stratejik konuların ve büyük değişimlerin dışındadır. Türkiye-Bulgaristan arasında beşeri bağlar en önemli unsurdur. İnsandan insana etkileşimin yerini hiçbir şey alamaz. Bizler daha fazlasını göstermiş olduk. Bu, zamanın sınamasından da geçti ve bize yeni fırsatlar yaratıyor.

Ve bugünkü görüşmeden sonraki mesajlarınıza katılıyorum. Meydan okumalar var ama Bulgaristan ve Türkiye, güzel bir işbirliğiyle bunları ülkelerimiz, bölgemiz ve vatandaşlarımız için birer fırsata dönüştürebilecektir.

Canıgönülden teşekkür ediyorum.

SORU- Doğancan Aksoy, TRT Haber.

Benim sorum Sayın Hakan Fidan’a olacak.

Efendim, Kıbrıs’ta son günlerde Pile-Yiğitler yolu inşası bağlamında yaşanan hadiseleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Arazide çıkan gerginlikte Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün payı nedir? BM Güvenlik Konseyi dün bir basın açıklaması yapmıştı. Bu konudaki görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ediyorum.

Değerli basın mensupları, biliyorsunuz Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni her alanda sonuna kadar desteklemekteyiz. Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesinin dünya çapında tanınması için de var gücümüzle çalışmaktayız.

Son olan olaylar maalesef bir kez daha Birleşmiş Milletler’in Ada’daki bazı uygulamalarının, aslında ne kadar Birleşmiş Milletler’in kuruluş ruhuyla uyuşmadığını göstermiş oldu. Malumunuz, Pile’de bulunan Türk toplumuna gerekli insani yardımı götürmek için Yiğitler Köyü’nden bir yol yapımı projesi her zaman gündemdeydi. Bu çok uzun zamandır gündemde olan bir proje. Pile’de bulunan Rum nüfusa yönelik Rum tarafından yapılan yol hiçbir zaman için Birleşmiş Milletler’in engellemesine ve kınamasına tabi olmadı. Fakat aynısı Türk tarafına olunca, birdenbire, Birleşmiş Milletler’in Ada’daki görevlilerinin adeta Birleşmiş Milletler görevlisi rolünü bırakıp birer şahin edasıyla bu insani yol projesini engelleme yönünde ciddi adımlar attığını görüyoruz. Maalesef ayın 18’inde de istenmeyen olaylar vuku bulmuştur. Birleşmiş Milletler’in Ada’daki sivil ve askeri varlığının kendi içerisinde bir koordinasyonsuzluk içerisinde olduğunu biz uzaktan gözlemlemekteyiz. Çünkü özellikle sivil temsilci ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri arasında çok uzun süredir bu yol yapımıyla ilgili devam eden görüşmeler var. Onlara, bu yola ne zaman başlanacağı bildirilmiş. Buna rağmen, hiç alışılmadık bir şekilde, tartışmalı bölgeye -Birleşmiş Milletler’in ara bölge, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise kendi toprağı olarak nitelendirdiği- tartışmalı bölgeye, birdenbire, teamüllere aykırı bir şekilde Birleşmiş Milletler araçlarının yığılması açıkçası bizim hoş karşıladığımız bir tavır değil. Biz, bu hareketle, Birleşmiş Milletler’in tarafsızlığını bu olayda yitirdiğine inanıyoruz. Onun için bu konudaki çalışmalarımız devam edecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu konudaki haklı pozisyonunu sonuna kadar destekliyoruz arkadaşlar.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Sayın Fidan Beyefendi, yakın zamanda Türkiye, Avrupa Birliği’nin temsilcilerine, yol haritasının Eylül ayında gözden geçirilmesi konusunda duyuruda bulundu. Yeni yol haritasından ne beklenmekte ve yakın bir zamanda, en azından kısmen, engeller ortadan kaldırılacak mı? Tam üyeliğin önündeki engeller kaldırılabilecek mi kısa zamanda?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ederim bu soru için. Önemli bir soru.

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri Sayın Bakanla da görüşmelerimizde konuştuğumuz bir konu. Daha önceki beyanatımda da söylemiştim. Kendileri Avrupa Birliği kurumlarında uzun yıllar çalıştılar. Bu konuda da tecrübeli bir politikacı.

Değerli arkadaşlar; Mayıs seçimlerinden sonra, biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız tekrar seçildikten sonra, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki taahhüdünü güçlü bir şekilde tekrar vurguladı. Bu yolda atılması gereken adımların atılması konusunda Türkiye’nin iradesini ortaya koydu ve aynı iradenin Avrupa Birliği kurumları ve üye ülkeleri tarafından da gösterilmesi konusunda bir çağrıda bulundu. Tabii bu politikanın uygulanması konusunda bütün devlet kurumlarımıza önemli görevler düşmekte. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak bu politikanın uygulanması konusundaki koordinasyon görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için gerek kendi devlet sistemimiz içerisinde, gerekse Avrupa kurumlarıyla ve ülkeleriyle görüşmelere tekrar başladık.

Burada bizim Avrupa Birliği’nden beklediğimiz, önceki yıllarda katılaşmış tutumlarının tekrar gözden geçirilmesi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecini özellikle iki noktadan ele almalarını önemsiyoruz. Birincisi; rasyonel kriterlere ve şartlara uyma meselesi. Bu konuda, biliyorsunuz, Türkiye uzun yıllar çok önemli adımlar attı. Ama birdenbire, siyasi nedenlerden dolayı, fasılların açılması durduruldu. Olay siyasi bir renge büründü. Avrupa Birliği kriterlerinin rasyonel değerlendirilmesi süreci askıya alınarak, siyasi değerlendirmeler süreci başladı. Bunlarda da ağırlıklı olarak Avrupa Birliği’nde kimlik politikalarını esas alan yaklaşımlar gördük. Özellikle merkez Avrupa ülkelerinin kendi iç politikalarında, Türkiye’nin Avrupa Birliği meselesini bir siyasi malzeme olarak kullanması ve sürekli tartışmaya açması, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin rasyonel ve stratejik bir konu olmaktan ziyade tamamıyla iç politikada bir kimlik siyaseti meselesi olarak ele alınmasına yol açmıştır. Tabii bu, esas itibariyle, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ciddi bir krizi, çünkü biz hep, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin, Avrupa Birliği’nin gerçekten küresel aktör olma konumunu pekiştireceğini değerlendirmiştik. Stratejik bir hamle olabilirdi, ama bu konu Avrupa Birliği üye ülkeleri tarafından bu şekilde görülmedi ve tercih de edilmedi.

Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar bu konunun altını çizerek, bu girişimi hatırlatarak aslında hem Avrupa Birliği’ne, hem de bölgemize çok büyük, yeni bir fırsat sunmakta. Ben aslında, bu fırsat penceresinin kapanmadan, daralmadan, Avrupa Birliği yetkilileri tarafından, Avrupalı liderler tarafından kullanılmasını tavsiye ediyorum.

Teşekkür ederim.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Sorum Sayın Mariya Gabriel Hanımefendi’ye. Gabriel Hanımefendi, ortak sorunlarımızdan bir tanesi son zamanlarda karşılaştığımız göç sorunu. Bulgaristan gibi, Türk tarafı da bu alanda büyük çaba harcamakta. Sınırların yasadışı geçilmemesi konusunda bir çaba harcıyor. Ama yine de büyük göçmen grupları Bulgaristan’a girebiliyor. Hakan Fidan bugün bu konuyu da ele aldığınızı ifade etti. Düzensiz göçle ilgili olarak, bu konuda ilave tedbirler öngörülüyor mu?

Teşekkür ederim.

BULGARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI MARIYA GABRIEL- [SİMULTANE TERCÜME] Özellikle yasadışı göçle ilgili meydan okumalar, esasında gündelik hayatımıza ilişkindir ve bu yönde bilgi mübadelesi gelişmekte. Evet, Sayın Bakanla görüşmemizde bu konuya büyük bir önem verdik. Özellikle düzensiz göç konusunu önplanda tuttuk. Bulgaristan için bu öncelikli bir alan. Özellikle, bizim Schengen Bölgesine dahil olma konusunda önceliğimiz, Türkiye için de önceliktir. Çünkü bu konuda anahtar, kilit paydaş konumdadır. Sadece Bulgaristan’ın değil, Avrupa ülkelerinin önemli bir paydaşıdır.

Bir kez daha ifade etmek istiyorum: Ankara bu konuda çok ciddi çabalar harcamakta. Düzensiz göçmenlerin sınırı geçmesini büyük ölçüde engellemekte. Bu takdir edilecektir diye düşünüyorum. Avrupa Birliği de bu konuda destek verecektir. Türkiye’deki mültecileri destekleyecektir.

Net olarak ifade etmek istiyorum: Her düzeyde çok iyi bir işbirliğimiz var. Bu işbirliği her şeyden önce güvene dayanmaktadır. Bu konuda pratik olarak da kararlar alınmakta, mevcut durumlarda çözüm üretilmektedir. Bununla ilgili olarak ifade etmek isterim ki, bugün de ev sahibimiz, verimli işbirliği için bir kez daha iradelerini ifade etti. Ben de canıgönülden ifade etmek istiyorum. Sayın İçişleri Bakanının ziyareti kapsamında da bu konular ele alınabilecektir. Yeni ortaya çıkan durumlarda esneklik ve ortak çaba gerektiren konular ele alınabilecektir diye düşünüyorum.

Net olarak şükranlarımı ifade ediyorum.

Biz ileride birbirimize güvenebileceğiz diye düşünüyorum. Çünkü, düzensiz göçle mücadeledeki her bir müspet netice, bizim için başarı, Avrupa Birliği için de bir önceliktir.

* Interpress deşifresidir.