Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Musul’daki Son Gelişmelere İlişkin Olarak Yaptıkları Basın Açıklaması, 12 Haziran 2014
Değerli basın mensupları,

Sizler de bizimle birlikte bugün yoğun bir gün yaşadınız.

Bildiğiniz gibi, Musul’da yaşanan vahim olaylardan sonra, dün Sayın Başbakanımızın Başkanlığında bir değerlendirme toplantısı yapılmıştı, daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında bir toplantı daha yapıldı, bütün bu süreç içinde biz de Sayın Başbakanımızla sürekli temas halinde idik. Bu sabah Ankara’ya intikal eder etmez sabahın erken saatlerinde Sayın Başbakanımızla tekrar bir değerlendirme görüşmesi yaptık. Arkadaşlarımdan bilgileri aldıktan sonra, gerek Dışişleri Bakanlığı mensupları arkadaşlarımızdan, gerekse Müsteşarlığımızdan ve ilgili birimlerimizden, Sayın Başbakanımızla yaptığımız değerlendirmede bugün haklı olarak hem kamuoyunun beklentilerini - bilgi alma anlamında - karşılamanın, hem de siyasi partilerin liderlerini doğrudan bilgilendirmenin faydalı olacağı kanaatine vardık.

Çünkü bu mesele değerli arkadaşlar, herhangi bir siyasi ihtilaf konusu değildir, Türkiye’nin âli menfaatleri açısından, ama en önemlisi de şu anda Musul’da bulunan Dışişleri mensuplarımız ve diğer mensuplarımız, vatandaşlarımız açısından, toplam 49 vatandaşımız, onların can güvenliği açısından hayati bir konudur. Siyasi ihtilaflar, görüş ayrılıkları olabilir ama böylesine önemli bir konuda hepimizin ulusal birlik bilinci ve vatandaşlarımızın can güvenliği açısından olayları değerlendirmesi önemlidir.

Ben burada bir kez daha bugün ziyaret ettiğim Sayın Genel Başkanlara - Sayın Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi’nde bir toplantı olması dolayısıyla Genel Başkan Yardımcısı Sayın Türkeş’i gönderdiler - bütün siyasi parti temsilcilerine ve özellikle de Grup Başkan Vekillerine, - çünkü ilk istişareleri Grup Başkanvekilimiz kendileriyle yaparak böyle bir bilgilendirmenin faydalı olacağı kanaati bizde hâsıl oldu - hepsine teşekkür ediyorum, anlayışları ve kısa bir süre içinde görüşme imkanını sundukları için.

Çünkü son derece hassas bir süreç işliyor. Takdir ederseniz ki, kamuoyunda bu tür hassas konularda çok fazla açıklama yapmak, detaylara girmek doğru olmayabilir, o bakımdan dikkat ederseniz bütün açıklamalarımız son derece dikkatle ve özenle yapıldı. O bakımdan, doğrudan genel başkanları bilgilendirmek suretiyle bütün siyasi partilerimizi, Meclis’te grubu bulanan siyasi partilerimizin konuya vakıf olmaları ilkesel olarak bizim şimdiye kadar da diğer benzer konularda sürdürdüğümüz bir tutumun gereğidir.

Tabii çok önemli, kritik bir konu, ancak daha önce de hatırlayacaksınız, birçok benzer kritik süreçlerde yürüttüğümüz kriz yönetimiyle zor durumda olan vatandaşlarımızı ülkemize sağ salim getirmek imkânına kavuşmuştuk. Son yıllarda özellikle çevre bölgelerde ve çevre ülkelerde kamu düzeni ve güvenlik şartları o kadar kötüleşti ki, bu tür olaylarla sadece Türkiye Cumhuriyeti olarak biz değil, birçok ülke karşı karşıya kalıyor. Birçok diplomatik misyonda benzer durumlar yaşanıyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün kurumlarıyla şimdiye kadar vatandaşlarının can güvenliğini temin etmek açısından da tedbirler almıştır. Bu tür durumlarda da vatandaşlarımızı salimen evlerine döndürmemize de herkes şahittir. O bakımdan, Sayın Liderleri ve siyasi partileri doğrudan bilgilendirme bağlamında Sayın Başbakanımızın talimatı da bu olmuştur; bizim bildiğimiz bütün detayları Sayın Genel Başkanlara ve yetkililere aktarın, bu mesele siyasi bir konunun ötesinde bir meseledir, hem ulusal itibar bağlamında, hem de can güvenlikleri bağlamında.

Ben şunu açık bir şekilde ifade etmek isterim: Elimizdeki bütün bilgileri ve olayın gelişim seyrini, Irak’taki siyasi konjonktürdeki değişimi bütün detaylarıyla muhataplarımla bugün paylaştım. Bütün detaylarıyla ve o anlamda olabilecek sorularına da cevaplar verdik. Bu açıdan bilgilendirme bakımından herhangi bir eksiklik olmamıştır.

Ancak tabii önümüzde hem kritik, hem dinamik bir süreç var. Bir taraftan bu bilgilendirmeleri yaparken, kamuoyumuzu aydınlatırken, diğer taraftan da şu anda Musul’da bulunan kardeşlerimizin her biri bizim için büyük değer taşımaktadır. Ben olaydan bir gece önce, gece 1,5’ta Başkonsolosumuzu ve bütün oradaki çalışanlarımıza hitap ettim, onlara da hitaben konuştum. Onların her birinin can güvenliği, emniyeti bizim için altın değerindedir, hayati önem taşır. Dolayısıyla, yaptığımız yorumların, açıklamaların, onların bu durumları üzerinde yapacağı etkiyi hepimizin düşünmesi, görmesi lazım; bugün bilgilendirmede bu konuları da sayın yetkililerle paylaştım. Tabii her zaman Meclisi bilgilendireceğiz önümüzdeki dönemde de, görüşmeler yapılacak. Ama şu anda en önemli husus, salimen bu vatandaşlarımızın ailelerine kavuşmalarıdır.

Ben Başkonsolosumuzun eşiyle de konuştum, ben yoldayken Başbakan Yardımcımız da kendileriyle konuştu ve ayrıca bütün ailelerle tek tek görüşüldü, hepsine şu anki durumla ilgili bilgiler aktarıldı. Şu anda elhamdülillah sağlıkları ve durumlarıyla ilgili herhangi bir olumsuzluk yok. Temaslarımız bütün birimlerimizin gayretleriyle sürüyor, yoğun bir çalışma içindeyiz. Tabii gönlümüz bu mübarek Berat Gecesinde onların ailelerinin yanında olmasıydı. Onların da, ailelerin de, bütün milletimizin de Beraat Kandilini tebrik ediyorum.

Dualarımız onlarla birliktedir, bütün dünyadaki zor şartlardaki gönüldaşlarımızla olduğu gibi gönüllerimiz, fikirlerimiz, zihinlerimiz onlarla birlikte. Son 4 günde neredeyse uykusuz geçen, bütün birimlerimiz açısından söylüyorum, gecelerimiz ve zihinlerimiz de hep onlarla birlikte. İnşallah güzel ve hayırlı bir haberi en kısa zamanda alabilmek için gayretlerimizi sürdüreceğiz.

Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımızla da, dediğim gibi gün içinde 2-3 kez Sayın Başbakanımızla da tekrar gelişmelerle ilgili bilgi aktardık. Önümüzdeki dönemde herhangi bir yeni gelişme olduğunda da kamuoyumuzu bilgilendireceğiz. Ama bütün kamuoyumuzdan temel talebimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne güvensinler. Herhangi bir vatandaşımızın başına herhangi bir yerde benzer bir durum söz konusu olduğunda olduğu gibi de, kurduğumuz kriz masasıyla, bütün birimlerimizle 24 saat çalışıyoruz. Bu kardeşlerimiz, bu vatandaşlarımız, bu memurlarımız ülkemize dönene kadar da bu gayretimiz sürecek, bundan herkes emin olsun.

Soğukkanlılıkla ve gönüllerimizde onlarla beraber olarak bu süreci birlikte takip edelim, şu veya bu şekilde çıkan haberler, yorumlar konusunda herkes dikkatli olmalıdır, müteyakkız olmalıdır. Bizden bir haber geldiğinde, inşallah güzel bir haberi paylaşırız, ona itibar edilmelidir, onun dışında nihai kertede önemli olan bu vatandaşlarımızın can güvenliğidir. İnşallah en kısa zamanda hayırlı bir haberi size iletmek dileğiyle.

Bugün bizi gün boyu takip ettiniz, sizlere de teşekkürü bir borç biliyorum.

İyi akşamlar.

SORU- Efendim, sorumuz olabilir mi acaba?

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU- İsterseniz bu aşamada detaylara ve sorulara girmeyelim. Dediğim gibi hassas bir süreç yürüyor, sorulara verdiğimiz her cevap başka şekilde yorumlanabilir, ama…

SORU- ... (Mikrofonsuz Konuşma) … cephesi sizle görüşme yaptıktan sonra tır şoförlerinin serbest bırakıldığı…

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU- Şimdi o konuda birtakım haberler intikal ediyor, bizde de bazı haberler var ama benim şimdiye kadar uyguladığım bir prensip var arkadaşlar - ki bu gerek Lübnan’da kaçırılan pilotlarımız, gerek Suriye’de kaçırılan gazeteci kardeşlerimiz, gerek Afganistan’da 1,5 yıl, 2 yıl takip ederek tek tek Afgan dağlarından çıkarıp getirdiğimiz vatandaşlarımız, gerek Libya’da en zor şartlarda tahliye yaptığımızda o vatandaşlarımızla ilgili yürüttüğümüz politikada - ben muhatabım olan, yani kurtarmaya çalıştığımız vatandaşımızın sesini duymadan, onun doğrudan sesini ya da görüntüsünü duymadan ve görmeden hiçbir açıklama yapmadım şimdiye kadar. O anlamda inşallah bizden bir gün açıklama duyduğunuzda o demektir ki, bizzat ben ya da tabi hemen benden sonra da Başbakanımız mutlaka o vatandaşımızla konuşmuştur ve bilgi kesindir. O vakte kadar sadece bizden gelecek bilgilere bakın.

Peki, teşekkür ederim.

SORU- Efendim, en azından düne göre daha güvenli bir noktadalar diyebiliyor musunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU- Evet evet, onu diyebiliriz, ama dediğim gibi daha detaya girmeyelim.

Çok teşekkür ederim, iyi akşamlar.