Birleşmiş Milletler Barış Operasyonlarına Yaklaşımımız Ve Katkılarımız

Barışı Destekleme ve Koruma Operasyonları kavramı, ilk kez 1948 yılında, BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararla, Orta Doğu’da ateşkesin muhafazası için oluşturulmuş, böylece çatışmaların önlenmesi ve kriz yönetimi için önemli bir araç olarak gündeme gelmiştir.

Aradan geçen zaman içinde, özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde, çatışmaların doğasında meydana gelen değişikliklere paralel olarak, Barışı Destekleme ve Koruma Operasyonlarının kapsamı, amaçları, niteliği değişmiş ve genişlemiştir. Çatışmaların önlenmesinden kalıcı barışın tesisi ve sürdürülmesine kadar uzanan geniş yelpazedeki faaliyetler, bu operasyonların içine dâhil edilmiştir. Buna bağlı olarak, askeri birliklerin yanı sıra önemli sayıda sivil personel ve polis gücü de operasyonlara katılmaya başlamıştır.

Barışı Destekleme ve Koruma Operasyonları bugün de uluslararası barış ve istikrarın korunmasında uluslararası toplumun elindeki en önemli araçlardan biri olma özelliğini korumaktadır.

Ülkemiz, Barışı Destekleme ve Koruma Operasyonlarına ilk kez Kore Savaşı sırasında katılmış, izleyen dönemde de bu operasyonlara imkânları ölçüsünde katkı sağlamaya gayret etmiştir.

BM Barış Operasyonlarına ülkelerin sağladığı asker ve polis katkısı, zaman içerisinde misyonların sorumlulukları veya harekâtların ihtiyaçlarında meydana gelen değişikliklere bağlı olarak değişmekte olup, ülkemiz dünyanın çeşitli yerlerine konuşlandırılmış BM barış operasyonlarına polis, askeri personel, askeri uzman ve karargâh subayı kategorilerindeki personel ile katkıda bulunmakta, aynı zamanda BM misyonlarının bütçelerine ve bu misyonların barışı tesis etme ve yeniden imar faaliyetlerine maddi katkı sağlamaktadır.

Dış politikamızın esas hedeflerinden biri, bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın tesis edilmesine ve güçlendirilmesine katkıda bulunmaktır. Barış Operasyonları da bu amacı gerçekleştirmenin meşru bir yöntemi olarak görülmektedir.

Türkiye, 2005’te yapılan Dünya Zirvesi sonrasında ihdas edilen ve çatışmaların sona erdiği ülkelere, özellikle sivil kapasitenin güçlendirilmesi bağlamında sürdürülebilir destek sağlanmasında önemli rol üstlenen BM Barışı İnşa Komisyonu’nun çalışmalarına katılmaktadır. Ülkemiz ayrıca, sözkonusu faaliyetleri finanse etmek üzere kurulan Barışı İnşa Fonu’na mali katkıda bulunmaktadır.