7 Haziran 2006, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Değerli arkadaşlar, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi her zaman olduğu gibi en içten duygularla selamlıyorum. Bugün benim herhangi bir açıklamam olmayacak. Dolayısıyla sorularınız varsa, onları cevaplandırmaya gayret edeyim.

……………

SORU: Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Abdullah Öcalan’la ilgi verdiği karardan sonra Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bu gündem maddesiyle toplandı mı, bugün veya yarın toplanacak mı?

CEVAP: Bu konuda hiçbir bilgim yok. Ama arkadaşlarım bu konuyu araştırır size bilgi sunarlar.

SORU: AB ile müzakerelerde Kıbrıs’ın son bir atağa kalktığını biliyoruz. Ortaklık Konseyi Belgesini AB tutum belgesini Türkiye’nin üyelik müzakereleriyle Kıbrıs yükümlülüklerini yerine getirmesi arasında direk bir bağlantı kurulması yönünde. Acaba bununla ilgili görüşleriniz nedir ve Bakanlık olarak herhangi bir girişim başlattınız mı? Bir de Fransa’nın müzakerelerin açılması ve kapanması bilim ve araştırmada itiraz ettiği yönünde haberler var. Bununla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, hepinizin bildiği üzere, AB teşkilatı 25 üyelidir. Elbette pozisyon tespiti amacıyla aralarında bir müzakere cereyan etmektedir. Bu müzakereleri biz izliyoruz. Gerek Brüksel’de gerek Türkiye’de gerekli girişimleri de yapmaktayız. Bizim amacımız, bilim ve teknolojide müzakerelerin açılması ve aynı zamanda kapanması, bunun yanı sıra eğitim ve kültürde de müzakerelerin açılması şeklindedir. Bunu sağlamaya yönelik temaslarımız devam etmektedir. AB içerisinde ortak tutumunun tespiti bakımından bazı çalışmalar yapıldığını sizler de bilmektesiniz. Biz bu çalışmaları biraz önce belirttiğim üzere gayet yakından takip etmekteyiz. Gerekli görüldüğü takdirde dönem başkanı ve diğer yetkililer nezdinde bizzat Bakanımız tarafından bazı girişimlerde bulunulması beklenebilir. Yine hepiniz süreci takip ederken, muhtemelen görmüş olacağınız üzere, bu hafta sonuna doğru, diğer bir ifadeyle yarından başlamak üzere, AB içerisindeki bu ortak tutumun tespiti bakımında bazı toplantıların yapılması sözkonusudur. Bu toplantıların sonuçlarının beklenmesi gerekir. Bizlerde bunları izlemekteyiz ve bunlardan alınacak neticelere göre hareket tarzımız açısından gerekli sonuçları çıkaracağız.

SORU: İran’a sunulan Teşvik Paketi ve İran tarafından verilen ilk tepkileri değerlendirilebilir misiniz?

CEVAP: Yine hepinizin bildiği üzere AB üçlüsü bir teşvik paketi hazırlamış ve AB Konseyi Genel Sekreteri Solana ve beraberinde yer alan bir heyet tarafından bu paket 6 Haziran’da Tahran’da İran tarafına sunulmuştur. Tahran’daki görüşmelerin samimi ve yapıcı bir atmosferde gerçekleştiği yönünde bazı duyumlar almaktayız. Bu durum bizi memnun etmektedir. İran’ın diplomatik çözüm için önemli bir fırsat yaratan bu teşvik paketine olumlu yaklaşacağını ve bu önemli fırsatı kaçırmayacağını umut etmekteyiz.

SORU: Bu çerçevede, bu görüşme gerçekleşmeden önce Bakanın oldukça yoğun bir telefon diplomasisi yürüttüğünü biliyoruz. Acaba görüşme sonrası da herhangi bir telefon görüşmesi gerçekleşti mi? Solana’nın ... paket hakkında bilgi vermesinin ardından.

CEVAP: Hayır. Böyle bir görüşme gerçekleşmedi, ancak önümüzdeki günlerde gerek görüldüğü takdirde benzer bir takım temasların yapılması doğaldır.

SORU: Namık Bey, Arestis davası ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir süre vermişti Arestis’e iç hukuk yollarını tüketmesi için. Acaba tazmin komisyonuna başvurdu mu, bir bilginiz var mı? Ve başvurmazsa bu tutum Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bakış açısını nasıl etkiler Davaya ilişkin bilginiz var mı?

CEVAP: Bu konuda benim dairesine danışmam icap edecek. Size ancak bundan sonra bilgi verebilirim.

SORU: ABD ile hazırlanan Vizyon Belgesi’ndeki son durumla ilgili bilgi verebelir misiniz, bir de Sayın Başbakan sonbaharda ancak Amerika’ya gidebilecek gibi gözüküyor. Öncesinde Sayın Bakanın bir ziyareti, en azından planlama safhasına gelindi mi? Teşekkürler.

CEVAP: Vizyon Belgesi, daha önce defaten söylediğim üzere, son aşamalarına gelmiştir. Bu sanıyorum önümüzdeki günlerde hepinize açıklanacaktır. Sayın Başbakanımızın programı konusunda esasen kendilerinin sözcüsünden bilgi almanız daha doğru olur diye düşünmekle birlikte size şunu söyleyebilirim: Biz Sayın Başbakanımızın da, Sayın Bakanımızın da muhtemel ABD ziyaretleri konusunda ABD nezdinde gerekli temasları yaptık. Bize bu konuda söylenen ve bir ölçüde Sayın Başbakanımız tarafından da basına cevaben belirtilen husus bu ziyaretin tamamen bir takvim meselesi olduğu, diğer bir ifadeyle, ABD Başkanının ve diğer yetkililerin programlarından kaynaklanan bir durumun sözkonusu olduğu yolundadır. Yine Sayın Başbakanımız tarafından dün ifade edildiği üzere önümüzdeki dönemde bu ziyaretlerin gerçekleşmesi gündemdedir.

SORU: Sayın Bakanın ziyareti de aynı tarihlerde mi gerçekleşecek?

CEVAP: Bu konuda henüz bir açıklık yok ama büyük bir olasılıkla o da o tarihlerde olabilir. Neden diye sorarsınız yine hepinizin bildiği üzere Sayın Bakanımızın o tarihlerde BM Genel Kurulu vesilesiyle ABD’ni ziyaretleri söz konusudur. Dolayısıyla, muhtemeldir ki o da o tarihlerde gerçekleşir.

SORU: Namık Bey, Financial Times da bir haber var: Ortaklık Konseyinde AB tarafının Türkiye’ye sunacağı bir belgenin taslağına ilişkin, görmüşsünüzdür herhalde. Türkiye’nin limanlarını Rumlar’a açmaması durumunda müzakerelerin askıya alınacağı ifadesinin yer aldığı belirtiliyor bu taslak belgede. Birincisi size AB tarafıyla yaptığınız görüşmelerde hiç bu yönde bir bilgi verildi mi, böyle bir mesajı ilettiler mi? Ve Türkiye’nin tutumu nedir? Limanlar konusunda yılsonuna kadar herhangi bir açılım gündeme gelebilir mi? İkinci olarak da, KKTC Dışişleri Bakanının bugün Ankara’ya yapacağı ziyaret ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Biraz önce bahsettiğim konu, yani 25’lerle ilgili konu esasen bu sorunuzun cevabını teşkil ediyor. Evet biz bu konudaki bütün gelişmeleri, sizin belirttiğiniz unsurlar da dahil olmak üzere, yapılan temasları izlemekteyiz. Orada 25’lerin kendi aralarında cereyan eden danışmaların mahiyetini de elbette bilmekteyiz. Söylediğim gibi bunlar sona ermemiştir. Sona erdiğinde tutum alma imkânımız ortaya çıkacaktır. KKTC Dışişleri Bakanı Sayın Serdar Denktaş, Sayın Bakanımızın davetine icabetle ülkemizi ziyaret etmektedir. Yapacağı görüşmelerin herhangi spesifik bir gündemi bulunmamaktadır. Elbette Kıbrıs’la ilgili çok çeşitli meseleler gündemdedir. Bunların topluca ele alınması bu görüşmede beklenmektedir.

SORU: Bugün bir gazetede Almanya Dışişleri Bakanının Talat’ı kabul ettiği bunun için de Dışişleri Bakanlığı’nın ve Cüneyt Zapsu’nun devreye girdiği haberi yer alıyor. Öncelikle bu haberi doğrulayabiliyor musunuz? Randevuyla ve Almanya’nın tutumuyla ilgili de yorumlarınızı alabilir miyiz?

CEVAP: Bu konuda sadece Almanya ile değil, biliyorsunuz çok çeşitli ülkelerle yapılan temaslarda doğrudan taleplerimiz olmuştur ve bu talepler karşılığında yine bir çok ülkenin Dışişleri Bakanı veya diğer yetkilileri Sayın KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı kabul etmiş ve görüşmüşlerdir. Bundan çok büyük bir memnuniyet duymaktayız. Biz aynı adımın Almanya tarafından da atılmasını elbette yine çok büyük bir memnuniyetle karşılarız. Görüşümüz bunun diğer ülkelere de bir anlamda ışık tutması ve onlarında KKTC gerek Cumhurbaşkanını gerek diğer yetkililerini uygun zamanlarda, programlarına uygun düşen zamanlarda, kabul ederek görüşlerini dinlemeleridir.

SORU: Sayın Tan, birkaç gün önce gazetelerde yine daha önce de size sorulan bir soru vardı. Ege denizinde Türk ve Yunan uçaklarının düşmesinin ardından bir tazminat üzerinde çalışıldığı, çünkü açıkca Yunan uçağının Türk uçağına çarptığı belirtiliyordu. Bu konudaki bir çalışmanız var mıdır, son durum nedir bu konuda?

CEVAP: O konuyla ilgili çalışmalarımız sürmektedir. Henüz bir netice alınmamıştır. Alındığında elbette sizleri bilgilendireceğiz.

SORU: Namık Bey, iki sorum olacak: birincisi, Hoşyar Zebari’nin Ankara’ya gelmesinin gündemde olduğunu söylemiştiniz. Bir tarih saptandı mı? İkinci olarak da, Amerikan ulusal kaynaklar savunma konseyi’nin bir raporu bugün bir gazeteye yansıdı ve bu rapor İncirlik’te 90 kadar bir nükleer bomba bulunduğuna işaret etti. Bununla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?

CEVAP: Hoşyar Zebari’nin veya diğer Iraklı yetkililerinin Türkiye’yi ziyaretine ilişkin somut tarihler henüz ortaya çıkmamıştır. Çıktığında elbette sizlere bilgi vereceğiz. Diğer konu ise, eskidir. O iddialar çok uzun bir süredir gündemdedir. Onların hepsini vakti zamanında gayet açıklıkla cevaplandırmıştık. Bu tür haberlere çok dikkatle yaklaşılması ve spekülatif değerlendirmelere girilmemesi uygun olur.

SORU: Namık Bey, bugün gazetelere yansıyan bir haber vardı. Ege’de batan gemilerin, yanlış söylüyor olabilirim, tam ayrıntılarını anımsamıyorum, Yunan Kıta Sahanında olduğu için….. Türk sahiline gelmelerine rağmen kabul edilmedikleri yönünde. Ege’de evet yazla birlikte yeniden bir hareketlilik yaşanıyor. Böyle bir gemi Yunan Kıta Sahanlığında battığında Türkiye’nin kabul etmemesi sözkonusu olabilir mi? Bir de Bakoyanni’nin Ankara’ya gelmesi sözkonusu mu? Bu ziyaret sırasında bir maratoryum ilan edilmesini bekliyor musunuz?

CEVAP: Sayın Bakoyanni’nin Ankara’ya gelmesi sözkonusu değildir. Hiçbir zaman da olmadı. Bu ziyaret, hepinizin yine gayet iyi bildiği üzere, benim de çok çeşitli kereler sizlere ifade ettiğim gibi, gayriresmi bir ziyarettir. İki bakan İstanbul’da bir araya geleceklerdir. Bu ziyaretin herhangi bir spesifik gündemi yoktur. Sadece İstanbul’da yapılacak olan Türk Yunan medya buluşmasında açılış konuşmalarını yapmak üzere iki bakan İstanbul’da olacaklardır. Sayın Bakanımız da Yunanistan Dışişleri Bakanıyla sözkonusu toplantının marjında gayrıresmi bir görüşme gerçekleştirecektir. Bu görüşmede ikili ilişkilerimizin tüm veçhelerinin ele alınması sözkonusudur. Öbür sorunuza gelince: Ege’de Noordam isimli ve Hollanda bayraklı bir gemide 22 kişinin bulunduğu anılan geminin Kuşadası limanına gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Netice itibariyle şu anda ilgili güvenlik makamlarımız gemide bazı incelemeler yapmakta ve ilgili kişilerle konuşmaktadırlar. Bu incelemelerin bugün veya önümüzdeki en kısa zamanda sonuçlanmasını beklemekteyiz. Buna göre gerekli karar verilecektir. Bu karar ne olacaktır derseniz, onu şimdiden belirlememiz mümkün değil. Yapılacak incelemeler ve görüşmeler neticesinde bizim tutumumuz da ortaya çıkacaktır.

Başkaca sorunuzun olmadığını anlıyorum, hepinize içtenlikle teşekkür ediyor ve toplantımızı kapatıyorum.