24 Mart 2005, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Arkadaşlar, bugünkü basın brifingimize hoşgeldiniz.  Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Size yarın ülkemizi ziyaret edecek olan Romanya Dışişleri Bakanı Razvan Ungureanu’nun programı hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Kendileri Ankara’ya bugün geleceklerdir. Yarın Saat:10.00’da Bakanlığımızda, Bakanımızla görüşeceklerdir. Bilahare heyetlerarası görüşmeler yapılacaktır. Saat 11:20’de ortak basın toplantısı icra edilecektir. Saat 12:00’de Sayın Cumhurbaşkanımız Romanya Dışişleri Bakanı’nı kabul edeceklerdir. Bunu takiben Sayın Bakanımız, konuk Bakan onuruna Dışişleri Konutu’nda bir öğle yemeği vereceklerdir. Konuk Bakan öğleden sonra Ankara’dan ayrılacaktır. Benim söyleyeceklerim bundan ibaret. Sorularınız varsa bunları yanıtlamaya gayret edeyim.

.............

SORU: Sayın Mercan’ın Amerika’da açıklamaları vardı. Bu açıklamalarda, İncirlik konusunun en kısa sürede çözümleneceği ifade ediliyordu. Bu çerçeve bizim medyamıza, basınımıza,  İncirlik’in kullanıma tamamen açılması şeklinde yorumlandı. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı’nın yorumu nedir? Ayrıca daha önce konuşmalarımızda, basın toplantılarımızda bu sorular gündeme geldiğinde sizin ve Bakanlığın yanıtı İncirlik’in NATO çerçevesinde zaten kullanıldığı, bunun dışında bir kullanımın söz konusu olmadığı, varsa onların taleplerinin bir kargo merkezi şeklinde olacağı ve bu konuyla ilgili çalışmaların devam ettiği yönündeydi. Ancak Sayın Mercan’ın açıklamaları bir anlamda çelişiyor bu açıklamalarla. Nasıl izah etmek gerekir?

CEVAP: Sayın Mercan’ın açıklamalarını bilmiyorum. Ancak, söylediğiniz hususlar itibariyle herhangi bir çelişki olduğunu da sanmıyorum. Zira size bundan birkaç basın toplantısı öncesinde bu konuda verdiğim bilgiler aynen geçerliliğini korumaktadır. Durumda bir değişiklik yoktur.

SORU: Kırgızistan’da malum bazı gelişmeler oluyor, bu son dönemde. Son günlerde oradaki Türklerin durumuna ilişkin bize bilgi verebilecek misiniz ve tabii ki olaylara Türkiye’nin bakış açısı nedir acaba?

CEVAP: Türkiye, Kırgızistan’da Parlamento seçimlerinin 13 Mart 2005 tarihinde yapılan ikinci turundan sonra meydana gelen gelişmeleri yakından izlemektedir. Bişkek’te muhalefet yanlılarının gösterileri devam etmekte olup, bazı hükümet binalarına girildiği haberleri alınmaktadır.  Sözkonusu olayların ve görüş ayrılıklarının, diyalog yoluyla ve demokratik çerçevede aşılması önem arzetmektedir. Bu bağlamda, tüm tarafları itidalli olmaya davet ediyoruz. Olayların silahlı çatışmaya dönüşmemesi olumlu bir unsur olarak görülmektedir.

Ülkemiz, olayların meydana geldiği bölgelerde bulunan vatandaşlarımızın durumunu dikkatle ve yakından izlemektedir. Tahliye dahil, her türlü önlemin alınabilmesi için muhtelif seçenekler üzerinde araştırmalar sürdürülmekte; Bakanlığımız ve Bişkek Büyükelçiliğimizce gerekli temaslar yapılarak, Türkiye’ye gelmek isteyecek vatandaşlarımızın tahliyesi için en uygun ve güvenli güzergahın belirlenmesine çalışılmaktadır.

Vatandaşlarımız ve öğrencilerimizin yoğun olarak bulunduğu Celalabad’daki Türk Özel Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı  ve yerel makamlarla temaslar sürdürülmektedir. Öte yandan görüşülen Oş İlahiyat Fakültesi Dekanı, durumun sakin olduğunu, buradaki öğrenciler arasında Bişkek üzerinden Türkiye’ye tahliye edilmek isteyen olacağını düşünmediğini ifade etmiştir. Celalabad’daki durumun da sakinleştiği duyumları alınmaktadır.

Temennimiz mevcut buhranın tüm Kırgız halkının iradesini yansıtan bir çözümle bir an önce aşılmasıdır.

Gelişmeler tarafımızdan yakından izlenmeye devam olunacaktır.

SORU: Kırgızistan’da kaç Türkün bulunduğuna dair rakam var mı elinizde?

CEVAP: Rakamsal olarak bir bilgim yok, ama öğrenir  size söylerim.

SORU: Bir de Batı Trakya’da bazı gelişmeler olmuştu. Bu İskeçe Türk Birliği veya derneği, tam olarak ismi hatırlamıyorum, onun kapatılması söz konusuydu. Hatta kapatılmıştı. Bununla ilgili bir süreç devam ediyor mu? Ne oldu, ne gibi bir tepkisi var Ankara’nın?

CEVAP: Batı Trakyalı soydaşlarımızca sosyal, kültürel ve sportif amaçlı bir dernek olarak 1927 yılında kurulan  ve Azınlığın en eski sivil  toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliğinin (İTB) isminde “Türk” kelimesi bulunduğu gerekçesiyle yasaklanması talebiyle 1984 yılında  başlatılan hukuk süreci Yunanistan Yargıtay Genel Kurulunun 7 Şubat 2005 tarihinde İTB’nin yasaklanması kararını onamasıyla  sonuçlanmıştır.

İTB davasına ilişkin Yargıtay’ın gerekçeli kararının 8 Mart’ta yazımının tamamlandığı, kararda özetle, ‘’Yunanistan’da bir  ‘’Türk‘’ azınlık varmış gibi gösterildiği; Lozan Andlaşmasına göre ise, ülkede sadece dini azınlığın mevcut olduğu;  İTB’nin  taşıdığı ‘’Türk’’ isminin kökene değil, bir başka devletin  çıkarlarını ön plana çıkarmaya çalışan etnik bir Azınlığın üyelerine, başka ülke vatandaşlığına işaret ettiği; Derneğin ‘’Türk’’ isminde ısrar etmekle Hristiyan ve Müslümanların barış içinde birarada yaşamalarına katkıda bulunmadığı’’ gibi hususlara yer verildiği öğrenilmiştir.

Yunan Yargıtayı’nın bu kararının  BM, Avrupa Konseyi, AGİT ve AB’nin  temel insan hak ve özgürlükleri alanında yerleşmiş normları ve standartlarıyla  bağdaşmadığı değerlendirilmektedir.

Sözkonusu karar, Türk Azınlığın çok taraflı ahdi düzenlemelerle teminat altına alınan haklarını yok sayan, hukuki mülahazalardan ziyade siyasi saiklerin ön plana çıktığı bir  anlayışı yansıtmaktadır. Türk-Yunan ilişkilerinin içinde seyrettiği olumlu atmosferle bağdaşmayan bu kararı üzüntüyle  karşıladığımızı belirtmek isterim.                                 

SORU: Ankara Antlaşması’nın yeni üyeleri genişletecek olan ek protokole ilişkin gelinen aşama hakkında bilgi verir misiniz? Brüksel’de bu konuda temaslar yapıldığını biliyoruz.

CEVAP: Bu aşamada size sürecin devam ettiğini söylemekle yetinebilirim.

SORU: Abdullah Öcalan’ın yeniden yargılanması konusunda Dışişleri Bakanlığı’nda bir hazırlık var mı? Varsa hangi çerçevede?

CEVAP: Bu konuda da, Hükümet Sözcüsü Sayın Cemil Çiçek hafta başında gerekli açıklamaları yapmışlardır. Benim bunlara ekleyecek bir sözüm yoktur.

SORU: Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarına katılan Norveç Büyükelçisi ile ilgili birtakım eleştiriler okuyoruz basında. Bu konuda Bakanlığın bir girişimi oldu mu?

CEVAP: Konu Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve diğer ilgili birimler nezdinde soruşturulmuş ve Sayın Büyükelçi’nin bazı basın yayın organlarında öne sürüldüğü şekilde tutum ve davranışlar sergilemediği tespit edilmiştir. Bu çerçevede Büyükelçi’nin Bakanlığımıza çağrılması da sözkonusu olmamıştır.

SORU: Bazı Alman vatandaşlarının, yine Diyarbakır’a ve Güneydoğu’ya Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İç Güvenlik Birimleri’nin yapacağı operasyonlara karşı canlı kalkan olarak geldikleri haberleri var. Bu konuda da bir soruşturma yürütüyor mu Dışişleri Bakanlığı?

CEVAP: Bu konuyla ilgili bir bilgim yok, onu araştırırım.

SORU: Namık Bey, tekrar ek protokol konusuna döneceğim. Önümüzdeki hafta bir mektup teatisiyle komisyonla müzakerelerin sona ereceği yönünde bazı haberler var. En azından bu haberlerin doğruluk payı var mı? Bu konuda bir şey söyleyebiliyor musunuz?

CEVAP: Söyleyebileceğim, sürecin devam ettiğidir.

SORU: Gümrük Birliği ek protokolü, bir başka deyişle Ankara Anlaşması konusundaki son değerlendirmeler nelerdir? Basına yansıyan birtakım farklı gelişmeler var. Sizin bir açıklamanız olacak mı bu konuda?

CEVAP: Biraz önce arkadaşların soruları bu yöndeydi ve daha fazla bir bilgi veremeyeceğimi söyledim. Bu konuda beni mazur görün.

SORU: Namık Bey, Irak’ta hükümet kurma çalışmaları devam ediyor. Aynı zamanda Ankara bir başka grupla temasını sürdürüyor. Bugün El-Hekim Ankara’da. Benzer temaslar olacak mı ve Türkiye Irak’ta hükümet kurma çalışmalarının kısa zamanda sonuçlandırılmasını bekliyor mu? En azından bu çalışmaların uzaması, sınırı ve bölgedeki istikrarı nasıl etkiliyor?

CEVAP: Biz Irak’taki siyasi süreci hepinizin bildiği gibi takip ediyoruz. Sorunuzun bir unsuru olarak söylüyorum, elbette bütün gruplarla  ilişkilerimiz vardır. Bundan sonra da olmaya da devam edecektir. Bizim yegane amacımız Irak’ta bir an önce huzurun, güvenin, istikrarın tam anlamıyla sağlanmasıdır.

SORU: Başbakan Erdoğan’ın Mayıs sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne bir ziyarette bulunacağına ait haberler var. Dışişleri’nde böyle bir bilgi var mı?  Bir hazırlık var mı?

CEVAP: Benim bu konuda bir bilgim yok. Ama bu konuyu da ilgili dairesinden araştırır,  size bilgi veririm.

SORU:  Namık Bey, İsrail ziyaretine ilişkin bir hazırlık var mı?

CEVAP: O konuda da benim bildiğim kadarıyla bir netlik yok.

Hepinize teşekkür ediyor, bugünkü basın brifingimizi kapatıyoruz.