18 Mayıs 2005, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Değerli arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz.  Her zaman olduğu gibi sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sorulara geçmeden önce kısa bir açıklamam olacak.

Biliyorsunuz, Irak Geçiş Hükümeti Başbakanı İbrahim Caferi’nin Türkiye’ye gelmesi öngörülmektedir. Geçiş Hükümeti Başbakanı İbrahim Caferi bir son dakika engeli çıkmadığı takdirde Sayın Başbakanımızın davetine icabetle 20-21 Mayıs 2005 tarihleri arasında ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir. Irak Geçiş Hükümeti Başbakanı sıfatıyla ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirecek olan İbrahim Caferi’ye Irak Maliye Bakanı Ali Allawi, Petrol Bakanı İbrahim Bahr El Ulum, Elektrik Bakanı Muhsin Seleş, Sanayi Bakanı Usame El Nuceyfi ve Su Kaynakları Bakanı  Latif Reşit ve bazı üst düzey yetkililerden oluşacak bir heyetin refakat etmesi beklenmektedir.
 
Ziyaret sırasında ikili ilişkilerimiz gözden geçirilecek, ayrıca, Irak’ın yeniden imar ve yapılanması ile iki ülke arasında işbirliği yapılabilecek alan ve projeler konusunda görüş alışverişinde bulunulacaktır.  
 
Başbakan Caferi siyasi sürecin bir önceki aşamasında 1-2 Aralık 2004 tarihlerinde Geçici Cumhurbaşkanı Yardımcısı sıfatıyla da Ankara’yı ziyaret etmişti.

Benim söyleyeceklerim bundan ibaret. Sizlerin soruları olacaksa bunları cevaplandırmaya gayret edeyim.

--------------------------

SORU: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki davalar konusunda biraz kafa karışıklığı var. Öcalan davasında hükümetten gelen “bu devletin meselesidir” açıklaması vardı. Türban davasında ise hükümetin “bizim bu konudaki görüşlerimiz farklıdır, özgürlüklerden yanayız” açıklamaları var. AİHM’deki davalarda Türkiye aleyhine davalarda hükümetin görüşleri mi iletilir yoksa devletin görüşleri mi  iletilmekte? Yani hükümetin savunması mı yapılıyor AİHM’de yoksa devletin savunması mı iletiliyor?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, bu savunmalar zemini ilgili kuruluşlarımızın görüş ve değerlendirmelerine dayanan bir muhtevada ve hükümetin verdiği direktifler çerçevesinde hazırlanmış savunmalardır. Özetle söylemek gerekirse, bunlar Hükümetimizin savunmalarıdır.

SORU:  Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan’ın Erdoğan’ın mektubuna cevaben gönderdiği mektubun değerlendirmeleri tamamlandı mı? Herhangi bir gelişme var mı bu konuda?

CEVAP: Henüz tamamlanmadı. Tamamlandığında, daha önce de ifade etmiştim sizlere, gerekli çerçevede açıklamalar yapacağız.

SORU:  Dün akşam Serdar Denktaş’la yapılan görüşmeler konusunda bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Biliyorsunuz, Sayın Serdar Denktaş burada bir başka vesileyle bulunmakta idi. Kendilerinin de talebiyle, Sayın Bakanımız Serdar Denktaş’la dün bir istişare görüşmesi yapmışlardır. Mevcut durumu ve ileriye yönelik gelişmeleri değerlendirmişlerdir.

SORU. Mülk sorunuyla ilgili ortak bir tutum belirlendi mi? Rum kesimi tarafından davalar açılmasına ilişkin olarak.

CEVAP: Rumların bu tür mülkiyet iddiaları  güvensizliği arttırmaktadır. Bu yönde ortaya attıkları iddiaları, Kıbrıslı Rumların Türklere yönetimlerini empoze etme girişimleri olarak değerlendirmekteyiz. Bu, kapsamlı çözüm çabaları ve süreciyle de bağdaşmamaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu konuda bir takım hukuki çalışmalar yürütmekte ve biz de Türkiye olarak kendilerine destek olmaktayız. Kıbrıs Türklerine bir yandan ambargo uygularken bir yandan da bu tür baskı yöntemlerine başvurulması hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir durumdur. Nitekim, hatırlayacaksınız, Komiser Rehn de, en son ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda, bu davaları anlamsız olarak nitelemiş ve bu yöntemle hiçbir yere varılamayacağını açıklıkla vurgulamıştır.

SORU: Avrupa Komisyonu’nun KKTC’deki Magaso limanının komisyon kontrolü altında işletilmesine yönelik teklifi var. Buna karşı Ankara’nın görüşü nedir acaba?

CEVAP: Bu konuda, benim şahsen bilgim yok. Müsaade ederseniz ona bakayım, size bilahare bilgi veririm.

SORU: Namık Bey, iki sorum olacak. Öncelikle Caferi’ye PKK ile ilgili beklenti iletilecek mi? İkinci sorum da,  bugün sabah yapılmakta olan Leyla Şahin duruşması ile ilgili. Siz, Hükümetin direktifleri çerçevesinde savunmaların yapıldığını, hazırlandığını söylediniz. Dolayısıyla, Türk tarafının mahkemeden çekilmemesi, dostane çözüme gitmemesi ve bir şekilde de savunma yapmak üzere duruşmaya gitmesini Hükümetin bir direktifi olarak algılıyoruz. Böyle algılamamız gerekiyor değil mi? Yani Türban yasağının bir ihlal oluşturmadığı savunmasının yapılmasına Hükümet olur verdi.

CEVAP:  Son sorduğunuzla ilgili olarak, size biraz önce söylediklerimi tekrar etmek isterim. Benim söylediğim bu savunmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımızın görüş ve değerlendirmeleri zemininde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin direktifleriyle hazırlandığıdır.

Sayın Caferi’yle PKK konusunun ele alınıp alınmayacağı yolundaki sorunuza ise şöyle cevap verebilirim. Elbette Irak’la ilişkilerimiz bağlamında mevcut bütün konular ele alınacak ve tabiatıyla PKK terör örgütüyle mücadele konusu da kendisiyle görüşülecektir. Nitekim, bugünkü basında hepiniz görmüşsünüzdür,  kendisinin de bu yönde açıklamaları vardır.

SORU: Onur Hava Yolları’yla ilgili devam eden mevcut soruna ilişkin Dışişleri Bakanlığı da sanırım devrede. Dışişleri Bakanlığı’nın tutumu nedir? Bu konuyla ilgili olarak Hollanda tarafına bir dosya sunulmuş mudur? Sunulmuş ise içerisinde bizimle paylaşabileceğiniz ne tür bilgiler vardır?

CEVAP: Bu konudaki temas ve girişimlerimiz ilgili ülkeler nezdinde devam etmektedir. Bu sadece Dışişleri’nin değil, diğer ilgili kurumlarımızın da işbirliğiyle yürütülen bir süreçtir. Henüz sonuçlanmamıştır. Dolayısıyla şu anda size söyleyebilecek somut bir takım hususlar bulamıyorum. Ama önümüzdeki günlerde, kısa zaman içerisinde, sizlere bu konuda daha kapsamlı bilgi veririm.

SORU: Birleşmiş Milletler’e Kıbrıs Rum  Yönetimi bir temsilci gönderdi ve orada istikşafi düzeyde görüşmelerin başladığını biliyoruz. Acaba bu görüşmelerin seyrine ilişkin Ankara’ya ulaşmış herhangi bir bilgi var mı? Ne kadar sürmesi öngörülüyor. Ya da içerikte herhangi bir aşama kaydedildiğine dair size gelmiş bilgiler var mı?

CEVAP: Bende şahsen böyle bilgiler yok. Ancak, bu konudaki görüşlerimiz hepinizin malumudur. Biz, kapsamlı çözümün Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde olmasını destekliyoruz. Bu yöndeki çabalara  da her zaman destek verdik. Ancak sizin belirttiğiniz  görüşmelerin mahiyeti hakkında benim bilgim yok,

SORU: İstanbul’da yapılacak olan Avrupa Şampiyonlar Ligi Karşılaşması ile ilgili olarak hem Milan hem Liverpool yani iki ülke nezdinde güvenlik önlemlerinin alınması için bir ortak çalışma yapıyor musunuz? Bununla ilgili olarak bir ortak masa kuruldu mu? Çünkü daha önce işte Galatasaray ile yine bir İngiliz takımı arasında yapılan karşılaşmada bazı olaylar çıkmıştı. Bundan sonra da Dışişleri Bakanlığı devreye girmişti.

CEVAP: Elbette, sadece Bakanlığımız değil, öncelikle ilgili kuruluşlarımız bu konudaki temas ve girişimlerini sürdürüyorlar. Nitekim bunlar yeni başlamış temas ve girişimler değildir. Bir süredir devam etmektedir. Bu karşılaşmaların huzur ve güven içerisinde, barış ortamında, sportmenliğe yakışır bir biçimde gerçekleşmesini sağlamak üzere elimizden gelen her türlü gayreti göstermekteyiz.

SORU: Irak’a Komşu Devletler İçişleri Bakanları Toplantısının ne zaman yapılacağına dair bir bilgi var mı acaba, bir gelişme var mı?

CEVAP: Zamanını bilmiyorum, ancak en son toplantıda alınan karar uyarınca biliyorsunuz Türkiye’de yapılacaktı. Sanıyorum ön hazırlıkları devam etmekte. Bunları öğrenir size söylerim.

SORU: Bakanın önümüzdeki dönemde yapacağı yurtdışı ziyaretlere ilişkin bilgi var mı acaba?
 
CEVAP: Sayın Bakanımızın bu ay sonuna kadar iki ziyareti gündemdedir. Bunlardan bir tanesi İsveç’te yapılacak  NATO toplantısıdır. NATO  üyesi ve NATO’nun ortaklık ilişkisinin bulunduğu ülkelerin katılımıyla oluşan 46 üyeli Avrupa Atlantik Ortaklık Konseyi Güvenlik Forumu’nun Müttefik ve Ortak Ülke Dışişleri Bakanları’nı gayriresmi ortamda bir araya getirerek siyasi diyaloğun geliştirilmesini amaçlayan toplantısı 24-25 Mayıs 2005  tarihlerinde İsveç’in Are kentinde gerçekleştirilecektir. Sözkonusu toplantıya Sayın Bakanımızın da katılmaları öngörülmektedir. Ayrıca Körfez Ülkeleriyle gelişen ilişkilerimiz bağlamında Sayın Bakanımızın ay sonunda Bahreyn’i ziyaret etmesi öngörülmektedir. Ziyarete ilişkin ayrıntılı bilgiler ziyaret tarihinin kesinleşmesini takiben açıklanacaktır.

SORU:  Özbekistan’daki gelişmeler konusunda, bir heyet gönderilmesi, temas gibi şeyler görünüyor mu?

CEVAP:  Bir heyetin gönderilmesinin sözkonusu olduğunu dair  bende bir bilgi yok.

Evet değerli arkadaşlarım, başka sorunuz olmadığını anlıyorum. Hepinize teşekkür ediyor ve basın toplantısını kapatıyorum.