17 Ağustos 2006, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN:  Değerli arkadaşlar, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi her zaman olduğu gibi içten sevgiyle selamlıyorum. Sizlerin olası soruları öncesinde herhangi bir açıklamam olmayacak. Sorularınız varsa, cevaplandırmaya gayret edeyim.

…………….


SORU: Irak’tan gelen haberlerde İran’ın, PKK kamplarına karşı bir operasyon düzenlediği ve çok sayıda PKKlının öldürüldüğü iddia ediliyor. Bu konudaki bilgileriniz nedir, paylaşır mısınız?

CEVAP: Elbette. Bu konuda çeşitli vesilelerle açıklamalarımız olmuştu. Bizim İran’la PKK’ya karşı herhangi bir ortak harekatımız olmamıştır. Bunun altını çizerek söylüyorum. İran’la sınırlardan geçiş ve sınırların güvenliğine yönelik bir işbirliğimiz mevcuttur. Bunun dışında PKK’ya yönelik operasyonel zeminde bir işbirliğimiz mevcut değildir.

SORU:  İran’ın tek taraflı bir operasyonu söz konusu mu? Bu konuda bilginiz var mı?

CEVAP: Bilemiyorum, onu İranlılara sormak gerekir.

SORU: Namık Bey, İsrailli yetkililer İran’ın Hizbullah’a silah gönderilmesinin engellenmesi için Türkiye’den İran’a yönelik olarak kara ve hava blokajı uygulamasını talep ettiklerini söylüyorlar. Acaba sizde bu yönde bir bilgi var mı? Bu bağlamda, İran’dan gelen  iki uçağın engellendiği yönünde bir haber var. Bunu bize değerlendirir misiniz?

CEVAP: Evet, o haberi bizler de gördük. Değerli arkadaşlarım, Türkiye daima uluslararası kurallar ve mutabakatlar çerçevesinde hareket etmeye özen gösteren bir ülkedir. Hürriyet gazetesinin haberinde sözü edilen konu da bu çerçevede gerçekleşen bir husustur. Bizim uluslararası kuralların dışında herhangi bir uygulamamız sözkonusu olamaz. Bu her iki ülke tarafından da bilinen bir husustur. Rutin bir faaliyettir. İki ülke arasında bu konuda herhangi bir siyasi sorun da mevcut değildir.

SORU: İsrail’den bu yönde bir talep geldi mi? İran’dan gelen uçak ya da diğer yöntemlerle gelen bazı araçlarda arama yapılmasına yönelik?

CEVAP: Hepiniz biliyorsunuz her ülke kendi kararlarını kendisi alır. Karar verir ve uygular.

SORU: Namık Bey, bir süre önce PKK konusunda ABD’nin bir koordinatör ya da temsilci atama önerisi getirdiğine yönelik haberler çıkmıştı. Şimdi bu haberin devamı olarak da Türkiye’nin de bir temsilci atamayı planladığına dair bilgiler var. Bu konuyla ilgili biraz detay verebilir misiniz?

SORU: Bu konuda bir karar alındı mı?

CEVAP: Bu konu da bugünkü basında yine geniş şekilde işlenmiş. Bu hususta bazı açıklamalar yapmak yararlı olur. Biliyorsunuz, ABD çok geniş müesseseler zincirinden oluşmaktadır. Bunlardan bir bölümü de terörle mücadeleyle ilgilenmektedir. Bu kurumlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması amacıyla bir yetkilinin atanmasının, esasen biraz da bizim talebimiz üzerine, ABD tarafından değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu ABD’nin aynı zamanda terörle mücadele  konusuna atfettiği önemin de bir parçasıdır. Bunu en üst seviyede bir toplantı yaparak ve bizlerle bu toplantının sonuçlarını paylaşarak kararlaştırmışlardır. Bu yönde bir atama yapılması konusundaki karardan söz ediyorum. Bu henüz gerçekleşmemiştir. Kimin atanacağı veya kimin görevlendirileceği belli değildir. Bu belli olduktan sonra biz de kendi değerlendirmemizi uygun bir şekilde yapacağız ve kararımızı alacağız.

SORU: Taraflar arasında üçlü toplantının Eylül ayında yapılacağına ilişkin de yine taraflardan açıklamalar geliyordu. Bu netleşti mi? Üçlü toplantının ne zaman yapılacağına dair bir karar var mı?

CEVAP: Hayır henüz bir karar yoktur. Bu da değerlendirilmektedir. Size tarihi belli olduğunda bilgi vereceğiz.

SORU: Namık Bey, Bakan Bey Pazar günü İsrail’e gidecek mi acaba? Bir de Suriye’ye bir gezi düşünülüyor mu? Eğer böyle bir şey varsa planda acaba tarih belli oldu mu?

CEVAP: Sayın Bakanımızın Pazar günü İsrail’i ziyaret etmesi öngörülmektedir. Bu konuda açıklamayı yaptık. Hepiniz hatırlayacaksınız. Bölge ülkeleriyle yoğun bir temas trafiği içindeyiz. Dolayısıyla, gerekli görüldüğü takdirde diğer ülkelere, bu meyanda bahsettiğiniz ülkeye de, gidilmesi sözkonusu olabilecektir.

SORU: Namık Bey, Lübnan’daki BM Gücü’ne katkıda bulunacak ülkelerin temsilcileri bugün Türkiye saatiyle 22.00 sularında New York’ta biraraya gelecekler. Bu toplantıda Türkiye’de temsil edilecek mi acaba? Bakan Gül’ün dün Lübnan’a yaptığı ziyaretin ardından diğer ülkeler ile herhangi bir temas gerçekleşti mi? Lübnan ziyaretiyle ilgili bilgi verildi mi diğer ülkelere?

CEVAP: Bu toplantı benim bildiğim kadarıyla BM nezdinde görevli Daimi Temsilcilerin katılacağı bir toplantı. Tabii ki bizim temsilcimiz de hazır bulunacak. Biz bu süreci çok yakından takip etmekteyiz. Biliyorsunuz dünkü ziyaretimiz de bunun bir parçasıdır. Biz, tarafların kabul edeceği BM kararlarının meşru zeminine oturacak bir kuvvetin oluşturulması sürecine katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Kuvvet gönderilmesine dair bir kararımız henüz mevcut değildir. Konuyu etraflı bir şekilde değerlendirmekteyiz,  temaslarımız bu yöndedir. Türkiye şayet Lübnan’a bir güç gönderme kararı alırsa bu asla muharip bir güç olmayacaktır. Oradaki grupların silahsızlandırılması gibi birtakım faaliyetlere katılması sözkonusu olmayacaktır. Orada barışı koruma amacıyla görev yapacaktır. Birliğimiz insani ve lojistik bir  yapıya sahip olacaktır. Bu taraflardan gelecek istek, kabul ve o yönde bize verilen bilgiler tahtında gerçekleşecektir. Bunun altını bir kez daha çiziyorum. Biz bu yöndeki kararımızı henüz vermedik. Olayları gayet soğukkanlı bir şekilde ve yakından takip etmekteyiz. Memleketimizin yararı, memleketimizin çıkarı doğrultusunda, tarihi sorumluluklarımızın bilinci içerisinde atılması gereken her türlü adımı elbette atacağız. Ancak, henüz kararımızı vermiş değiliz. Bunun da altını özellikle çizmek istiyorum.

SORU: Namık Bey, Amerika’nın ortaya attığı “Yeni Ortadoğu” kavramı, Condoleezza Rice en son söylemişti, üzerinde çok ciddi bir tartışma yaşanıyor. En son, Beşar Esad bu projenin iflas ettiğini söyledi. Türkiye’nin projeye bakışında bir değişiklik var mı?

CEVAP: Elbette kendimize göre değerlendirmelerimiz mevcut. Bugün Lübnan’da olanları dakika dakika sizler de televizyonlardan izlendiniz.  Ortaya çıkan değişiklikler  herkesin malumudur.  Biz de bu çerçevede değerlendirmelerimizi yapıp, politikalarımızı ona göre belirleyeceğiz.

SORU: Namık Bey, bazı yayın organlarında terörle mücadele konusunda koordinatör atanmasının  PKK’yı muhatap almak anlamına geleceği yönünde  yorumlar var. Bu konuda ne diyeceksiniz?

CEVAP: Terörle iç içe olan bir takım çevrelerin spekülatif mahiyetteki haberlerine itibar etmememiz gerekir. Bu siteler, doğrudan terör örgütüyle bağlantılı sitelerdir. Böyle bir şey asla söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti, asla ve asla, PKK gibi bir terör örgütünü muhatap kabul etmez. Bundan sonra da etmeyecektir. Kimsenin endişesi olmamalıdır.
 
SORU: Namık Bey, hem Irak Cumhurbaşkanı hem de Irak Başbakanı Türk tarafıyla yaptıkları temaslarda PKK’nın yandaş örgütleriyle ilgili olarak çok ciddi kararlar aldıklarını ifade ettiler. Acaba bunu uygulamaya koydular mı? Yani PKK’nın Irak genelindeki bürolarının kapatılması sözkonusu mu? Size bu konuda bir bilgi geldi mi? Benim bildiğim kadarıyla Bağdat, Erbil, Kerkük ve Musul’da PKK yanlısı partilerin büroları var. Hatta kısa bir süre önce de Türk basınında yeniden orada bayrak çekildiğine dair fotoğraflar da vardı. Herhangi somut bir gelişme var mı?

CEVAP: Bu süreci asla kısa dönemli siyah-beyaz bir süreç gibi görmemek gerekir. Bu yönde atılacak adımlar zaman alan adımlardır. Elbette bizim beklentilerimiz gayet kapsamlı ve yoğundur. Bunları kendilerine bildirdik. Üçlü düzeyde bu çalışmalar yürütülmektedir. Bazı olumlu adımlar attıklarını izlemekteyiz. Ancak bunlar bizi tatmin etmekten uzaktır. Biz daha fazlasını, çok daha somut olarak beklemekteyiz ve bütün girişimlerimiz hem ABD nezdinde hem de Irak nezdinde bu yöndedir. Esasen, bu ülkeler de Türkiye’nin hassasiyetinin bilinci içerisindedirler. Yalnız Irak’taki durum hepimizin malumudur. Makul bir çerçevede belli bir süreci geçirmemiz sözkonusu olabilecektir. Gelişmeleri yakından takip etmekteyiz ve bundan sonra da biraz önce belirttiğim gibi, bu konudaki taleplerimizi dile getirip onlardan bir an önce adım atmalarını bekleyeceğiz.

SORU: Namık Bey,  Nasrallah’ın  yakalanması için Türkiye’nin istihbarat verdiği bilgisini Bakan yalanladı. Bu konu acaba Bakanın Lübnan temasları sırasında gündeme geldi mi?

CEVAP: Her ne kadar Sayın Bakanımız bu konuyu gayet açık ifadelerle yalanlamışlarsa da ben bir kez daha aynı hususu tekrarlamayı uygun görüyorum. İddia edildiği şekilde bir bilgilendirme ilgili kuruluşlarımız tarafından asla yapılmamıştır. Yapılması da sözkonusu olamaz. Biraz önce sizin de belirttiğiniz gibi, bu konu Sayın Bakanımızın oradaki temaslarında uygun çerçevede gündeme getirilmiştir ve gündeme getirenlere de bu cevaplar verilmiştir.

SORU: PKK’yla ilgili Koordinatör atanmasıyla ilgili acaba Türkiye benzer bir talebi Irak makamlarına da iletti mi? Irak’ın da koordinatör ataması düşünülüyor mu? Ya da oradan ne yanıt geldi?

CEVAP: Böyle bir talebin Irak’a iletildiğine dair bende bilgi yok.

SORU:  Namık Bey birkaç gün önce ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün yaptığı yazılı bir açıklamada terör örgütünün terör faaliyetlerine başlamasının 22. yıldönümü vesilesiyle bu faaliyetlerin durdurulması ve silah bırakılması çağrısında bulundu. Bu açıklamayı olumlu karşılayanların yanı sıra örgütü muhatap alması eleştirisini getirenler de oldu. Siz açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz acaba?

SORU: ABD, PKK terörünün durdurulması konusunda bizim gayet kapsamlı işbirliğimizin bulunduğu  bir ülkedir. ABD, PKK terörünün ne olduğunu gayet iyi bilmektedir. Aslında, en başından itibaren PKK’yı terör örgütü olarak niteleyen ve bundan sonraki politikalarını da bu doğrultuda belirleyen ABD’ne bu konuda gerçekten şükran duygularımız vardır. Ancak, bu açıklamayı bir ölçüde yadırgadığımızı söyleyebiliriz. Zira, biz ABD’den bu şekilde malumun ilamına yönelik bir açıklama yerine, daha ziyade daha somut adımlar atmasını beklerdik.

SORU: Namık Bey, ben Kıbrıs  konusunda bir soru sormak istiyorum. Bugün gazetelerde vardı. Bir İngiliz gazetesinin bir iddiası var. Daha doğrusu Independent’ın. KKTC limanlarının BM kontrolüne geçmesi ya da geçeceğine dair bazı fikirler var. Böylece limanları Türkiye açmamış olacak ve bu sorunun da bu şekilde aşılabileceği söyleniyor. Bu konuda sizde bizimle paylaşabileceğiniz hangi bilgiler var acaba?

CEVAP: Bu konu da bugünkü basında yer almaktadır. Öncelikle bu konunun aslının olmadığını belirtmek isterim. Şu sırada KKTC ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında bir müzakere süreci devam etmektedir. Bizce bütün dikkatler, bütün enerji bu görüşmeler üzerine yoğunlaştırılmalıdır. Bu şekilde Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı açıklamalarına veya yönlendirmelerine dayanan haberlere itibar edilmemesi gerekir. Öte yandan, Eylem Planımız ortadadır. Biz Eylem Planımızın bu konuda gayet uygun bir çerçeve oluşturduğunu ve kapsamlı çözüm yolunda da önemli bir adım teşkil ettiğini bütün muhataplarımıza belirttik. Bu çerçevedeki taahhütlerimize de sadığız. Dolayısıyla, bu haberin herhangi bir mesnedi yoktur.

SORU: Namık Bey, Irak yönetiminin PKK’ya karşı aldığı önlemleri anlatırken bazı olumlu adımlar attığını ifade ettiniz. Bu atılan bazı olumlu haberleri öğrenebilir miyiz?

CEVAP: Bunları size bu toplantı bittikten sonra anlatırım.

SORU: Kıbrıs’ta bir koalisyon krizi olduğu söyleniyor. Sizin bir müdahaleniz olacak mı buna. Dışişleri Bakanlığı kapsamında bir müdahale?

CEVAP: Bu konudaki gelişmeleri ben şahsen bu sabah basından gördüm. Dün biliyorsunuz Lübnan’daydık. Dolayısıyla o konuda ilgili birimlerimizle istişare etme imkanım olmadı. Bilahare tepkimizi size söylerim.

SORU: Namık Bey, Gümrük Birliği Ek Protokolü’nün Meclis’te onaylanıp uygulanmasına dair Dışişleri Bakanlığı’ndan Bakanlar Kurulu’na gönderilmiş bir karar taslağı var mıdır?

CEVAP: Benim böyle bir karar taslağından haberim yoktur.

SORU: Namık Bey, resmi ağızlardan da duyuldu. Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki Fransa Büyükelçisinden. Fransa ve Rum Kesimi arasında Fransa’nın Baf üssünü kullanabilmesine ilişkin Savunma ve İşbirliği anlaşması imzalanması gündemde. Bu anlaşmaya ilişkin Türkiye’nin bazı girişimlerde bulunduğunu biliyoruz, bu girişimler hakkında bilgi verebilir misiniz? Resmi ağızlardan açıklandıktan sonra herhangi bir Nota tarzı bir girişim oldu mu Türkiye’den?

CEVAP: Bu konudaki girişimlerimiz devam etmektedir. Bunlar belli bir aşamada elbette sizinle paylaşılacaktır. Şu anda yeni bir gelişme yoktur.


Evet, başkaca bir sorunuz olmadığını anlıyorum, hepinize teşekkür ediyor ve toplantımızı kapatıyorum.