15 Şubat 2006, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Değerli arkadaşlar, bugünkü basın brifingimize hoşgeldiniz. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Sorularınıza geçmeden önce ABD’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Schulte’nin Ankara ziyareti konusunda size bir açıklamamızı okuyacağım.

İran’ın nükleer programından kaynaklanan sorun, uluslararası gündemin ön sıralarına yerleşmiştir.

Ülkemiz, bu sorunun diplomasi yoluyla çözümlenmesi ve bölgemizde yeni bir krizin çıkmasının önlenmesi amacıyla uluslararası toplum tarafından ortaya konulan çabalara elinden gelen katkıyı yapmaktadır. Bu çerçevede, konuyla ilgili tüm taraflarla görüşmeler gerçekleştirmekteyiz.

İran’lı yetkililerle yaptığımız temaslarda, mevcut gerilimi tırmandırmamalarını, esnek bir tutum sergilemelerini, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tam ve daha şeffaf bir işbirliği içinde bulunmalarını ve nükleer programının münhasıran barışçıl amaçlara yönelik olduğunu kanıtlamak üzere ilave güven arttırıcı önlemler almalarını telkin etmekte ve bu amaçla Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın kararlarına tam olarak riayet etmeleri çağrısında bulunmaktayız.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, İran’ın nükleer programıyla ilgili dosyaya müdahil edilmiş olması nedeniyle, Güvenlik Konseyi’nin Daimi Üyeleri ile de istişarelerde bulunmaktayız. ABD’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Schulte başkanlığındaki ABD heyetinin 15-17 Şubat tarihli Ankara ziyareti de sözkonusu istişarelerin bir parçasıdır.

Önümüzdeki dönemde, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin diğer daimi üyeleri ile de görüş alış verişinde bulunmayı öngörmekteyiz.

Benim belirteceklerim bundan ibaret. Sorularınız varsa cevaplandırmaya gayret edeyim.

......................................

SORU: Schulte’nin ziyareti sırasında kimlerle temas edecek, örneğin Türkiye’de TAİK ile görüşecek mi? Askeri kurumlar, Dışişleri var mı? Hangi düzeyde olacak bu temaslar?

CEVAP: Programını henüz bilmiyorum. Ancak, arkadaşlarım bunu ilgili daireden sorar ve size bilgi verirler.

SORU: Namık Bey, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı 4 Şubat’ta yaptığı toplantıda yönetim kurulu kararı almış ve İran’a kendileriyle işbirliği yapması için 6 Mart’a kadar süre tanımıştı. Fakat son günlerde görülüyor ki İran nükleer faaliyetlerine hız kazandırıyor. Türkiye’nin bu konudaki tutumu nedir?

CEVAP: Komşumuz İran ile uluslararası toplum arasındaki krizin ulaşmış olduğu boyutları endişeyle izlemekteyiz. Yapmış olduğumuz tüm temaslarda İranlı dostlarımıza, İran’ın nükleer programının bazı veçhelerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan gizlenmiş olmasının uluslararası camiada bir güven kaybına neden olduğunu belirttik ve İran’ın bu güven noksanlığını telafi etmesi için Ajans’la tam ve daha şeffaf bir işbirliği içinde bulunması ve ilave güven arttırıcı önlemler alması çağrısında bulunduk. Ajans Yönetim Kurulu toplantısının gerçekleştirildiği 2-4 Şubat tarihlerinde İran Dışişleri Bakanı Sayın Mottaki ile temas ederek, mevcut gerilimi tırmandırmamaları, toplantıdan çıkacak karara aşırı tepki vermemeleri ve itidalli davranmaları çağrısında bulunduk.

Buna rağmen, İran’ın Ajans Yönetim Kurulu’nun kararına verdiği tepkiyi ve bu çerçevede, Ek Protokol’ün gönüllü uygulamasını durdurma ve nükleer faaliyetlerine yeniden başlama kararını kaygıyla karşılıyoruz.

Biz, baştan beri bu sorunun müzakereler ve diplomasi yoluyla çözümlenebileceğine inanıyoruz. 4 Şubat tarihli Ajans Yönetim Kurulu kararı, İran’a, AB Üçlüsü ile görüşme sürecini tekrar başlatması için yeni bir fırsat tanımaktadır. İranlı dostlarımıza, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Sorunun ulaştığı bu aşamada sağduyu, tam bir şeffaflık ve işbirliği anlayışı ile hareket edilmesi, esasen muhtelif sorunlarla mücadele etmekte olan bölgemizi yeni bir sıkıntıdan kurtaracaktır.

SORU: Namık Bey, Dışişleri Bakanı Gül’ün bu yılın ilk yarısında Tahran’ı ziyaret edeceği yönünde bazı haberler var. Böyle bir proje var mı? Ziyaretin tarihi konusunda bir netlik oluştu mu?

CEVAP: Sayın Bakanımızın böyle bir ziyareti olduğuna ilişkin bilgim yok. Ancak, önümüzdeki günlere ilişkin programını da bilmiyorum. Bunu da araştırır size bilgi veririm.

SORU: Namık Bey, Hamas’la Türkiye’nin diplomatik temaslar kurması nedeniyle İsrail Dışişleri Bakanı’nın Bakan Gül’ü aradığı yönünde de birtakım haberler var. Acaba böyle bir telefon görüşmesi gerçekleşti mi? Gerçekleştiyse içeriğine dair bize bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Evet, böyle bir telefon görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Zaten buna ilişkin haberler bugünkü basında yer almaktadır. Bu görüşmede Filistin’deki seçimler sonrasında bölgedeki gelişmeler değerlendirilmiş ve görüş alışverişinde bulunulmuştur. Hepinizin bildiği üzere Türkiye barış sürecinin akamete uğramaması amacıyla hem Filistin tarafıyla hem İsrail tarafıyla bu tür görüşmeleri gerçekleştirmekte ve gerekli telkinlerde bulunmaktadır. Bundan sonra da bu telkinlerimizi sürdürmemiz tabiidir.

SORU: Namık Bey, İran’ın Ankara Büyükelçisi Nükleer Programların barışçıl amaçlı olduğunu ve gerektiği takdirde de Türkiye’den denetçilerin kendi ülkelerine gelmelerine hiçbir engel çıkarılmadığını belirtti. İran’ın bu görüşüne Türkiye katılıyor mu? Yani Türkiye’den İran’ın talebi doğrultusunda bir denetçi gitmesi sözkonusu olabilir mi? Türkiye bu teklife nasıl bakıyor?

CEVAP: Böyle bir teklifin Bakanlığımıza iletildiğine dair bir bilgim yok. Bu konuda da gerekli bilgileri almam ve size ondan sonra tepki vermem uygun olur.

SORU: Namık Bey, dün Yunanistan’da bir kabine değişikliği oldu ve Dışişleri Bakanı değişti. Acaba bu değişiklikten sonra Bakan düzeyinde ya da daha alt düzeyde herhangi bir temas gerçekleşti mi? Bir telefon görüşmesi şeklinde de olabilir.

CEVAP: Benim böyle bir temasın gerçekleştiğine dair bilgim yok. Ancak Yunanistan’ın yeni Dışişleri Bakanı’na Bakanımız tarafından bir tebrik mesajı gönderilecektir.

SORU: Namık Bey, dün Bakan Gül’ün Steinmeier’la yaptığı görüşmede de gündeme gelen bir iddia vardı. Türkiye Hamas ile temasta bulunarak, hem AB, hem ABD ve hem de uluslararası toplumun beklentilerinin karşılanması için bir arabuluculuk rolüne soyunacak mı?

CEVAP: Bu konu, gerçekten de gerek dünkü basın toplantısı, gerek daha önceki temaslar çerçevesinde bize yöneltilen soruların başında geliyor. Ancak bu konuda dün benim bir açıklamam olmuştu. Size, bölgedeki taraflarla ki bunlar Filistin ve İsrail tarafıdır, temaslarımızın hangi çerçevede olduğunu açıklıkla anlatmaya ve belirtmeye gayret ettik. Bunun ötesinde şu aşamada ayrıntılı bir açıklama gerektiği düşüncesinde değilim.

SORU: Dün, Kırgız Dışişleri Bakanıyla basın toplantısında Rusya’daki Türk okullarının kapatılmasıyla ilgili Sayın Bakan’a da sorduk; dün Sayın Bakan bilgisi olmadığını söylüyordu, ama sizde şu anda bu okulların akıbetiyle, kapatılıp kapatılmadıklarına ilişkin bilgi var mı acaba?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz, bu okullar özel okullardır. Özel okulların bulundukları ülkelerdeki mevcut yasalara ve kurallara uygun şekilde faaliyet göstermeleri esastır. O ülkenin yasaları çerçevesinde özel okullara ne uygulanıyorsa onlar geçerlidir. Bunun dışında bizim resmi makamlarımızın bu sürece bir müdahalesi veya bununla ilgili bir girişimi olmamıştır.

SORU: Dün, bir arkadaşımızın Alman Dışişleri Bakanı’na Kıbrıs’la ilgili sorusu olmuştu. Jack Straw’un “Rumlar bu şekilde davranmaya devam ederlerse, KKTC tanınabilir. Almanya da İngiltere’yle aynı görüşü paylaşıyor” sözlerine ilişkin. Alman Dışişleri Bakanı da bu konuyu yemekte daha ayrıntılı konuşacağız demişti. Kıbrıs konusu yemekte ne anlamda gündeme geldi? Bu soru çerçevesinde öğrenebilir miyiz acaba?

CEVAP: Kıbrıs konusu gerçekten de görüşmelerin yemek bölümünde ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu çerçevede, gerek Sayın Bakanımız gerek heyetimizde yer alan uzmanlar, Alman heyetini görüşlerimiz, son açılımımız, Birleşmiş Milletler çerçevesinde devam eden süreç ve konunun AB’ndeki boyutları hakkında bilgilendirmişler ve onların sorularını yanıtlamışlardır.

SORU: Alman Bakan, Kıbrıs Eylem Planı konusunda herhangi bir şey söyledi mi? Herhangi bir destek verdi mi, herhangi bir görüş belirtti mi?

CEVAP: Belirttiği görüş, soruya cevaben söylediği çerçevededir.

SORU: Kıbrıs Eylem Planı konusunda, BM ve AB Komisyonu da Planı değerlendirecekleri yönünde akabinde açıklamalar yapmışlardı. Acaba bu değerlendirmeler tamamlandı mı? Ankara’ya ulaşmış herhangi yeni bir bilgi var mı?

CEVAP: Bu konuda elbette muhataplarımızla yoğun temas içerisindeyiz. Bu temaslarımız çerçevesinde, Eylem Planının daha da ileriye götürülmesi bakımından alınabilecek önlemler, yapılabilecek girişimler gözden geçirilmektedir. Ancak, takdir edersiniz ki bu birkaç günün veya haftanın konusu değildir. Size önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak somut sonuçlar hakkında bilgi veririm.

Ancak, hepinizin izlediği gibi Eylem Planına çok güçlü destek açıklamaları gelmiştir. Değerli arkadaşlarım, sizden gözden kaçırılmamasını istediğim bir husus var. Son iki hafta içerisinde Türkiye’yi İngiltere, Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları ziyaret etmişlerdir. Bu, Türkiye’nin son dönemde bölgesinde güçlü bir aktör olduğunun önemli bir göstergesidir. Gerek AB’nin, gerek dünyanın ileri gelen ülkeleri Türkiye’nin görüşlerine son derece önem vermekte ve bu ziyaretlerin gösterdiği üzere desteklerini ifade etmektedirler. Bunu da bir not olarak dile getirmek isterim.

SORU: Namık Bey, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin özellikle karikatür kriziyle ilgili girişimlerine ikili olarak devam edeceğini belirtmiştiniz. Almanya Dışişleri Bakanı da geldi bu çerçevede. Bundan sonra beklediğiniz, planladığınız ziyaretler, görüşmeler var mı? Bu konuda Türkiye hala girişimlerini sürdürüyor mu?

CEVAP: Türkiye, krizin yatıştırılmasına ilişkin olarak elinden gelen gayreti göstermektedir. Bu saydıklarınızın ötesinde son olarak Cidde’de düzenlenen Ekonomik Forum vesilesiyle, Sayın Bakanımız birçok dünya lideriyle biraraya gelmiştir. Orada da bu konu çeşitli veçheleriyle görüşülmüştür. Sayın Bakanımız gerek Forum’da ve Abdülaziz Üniversitesi’nde yaptığı konuşmalarda, gerek temaslarına ilişkin olarak basına muhatap olduğunda bu konudaki görüşlerimizi ifade etmişlerdir. Bundan sonra da temaslarımızda krizin yatıştırılmasına yönelik olarak gerekli telkinlerde bulunmaya devam edeceğimiz tabidir.

SORU: Efendim, Almanya Dışişleri Bakanı’yla görüşmelerde, Almanya’da Alman vatandaşlığına geçen Müslümanlara yönelik uygulanan sualname gündeme getirildi mi? Bu konuda bir gelişme bekliyor musunuz?

CEVAP: Bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Bu konu gündeme geldi. Gerçekten görüşmelerin önemli bir konusuydu. Alman Bakan bunun ülkesinde de tepkiyle karşılandığını ifade etti ve tartışıldığını söyledi. Önümüzdeki günlerde bu sualnamenin bir dini hedef alıcı biçimdeki bölümlerinin düzeltilmesi konusunda süratle adım atmayı öngördüklerini belirtti.

Evet, başka sorunuzun olmadığını anlıyor, hepinize teşekkür ediyor, toplantımızı kapatıyorum.