SC:28 - 3 Aralık 2008, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün Bir Soruya Cevabı

SC-28, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ’NÜN BİR SORUYA CEVABI, 3 ARALIK 2008

Soru:
19 Kasım 2008 tarihinde Rusya Federasyonu (RF) ile GKRY arasında bir Ortak Deklarasyon imzalanmıştır. Sözkonusu Deklarasyonun Kıbrıs’ta devam eden müzakere sürecine olabilecek etkileri konusundaki değerlendirmeniz nelerdir?

Cevap:
Sözkonusu Deklarasyon’da müzakere süreci çerçevesinde her iki tarafın üzerinde anlaştıkları ortak parametreler yok sayılarak, Kıbrıs sorununun 1977 ve 1979 Doruk Anlaşmaları temelinde çözümlenmesi ve bu çerçevede üniter “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin iki toplumlu, iki bölgeli federal bir devlete dönüştürülmesi gerektiği öne sürülmektedir.

Oysa, ne 1977–79 Doruk Anlaşmaları’nda, ne de BM Güvenlik Konseyi kararlarında, artık var olmayan, üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin federal bir devlete dönüştürülmesi şeklinde bir yaklaşım bulunmamaktadır. Öte yandan, anılan Deklarasyon’da, çözüm sonrası ortaya çıkacak Federasyon’un iki Kurucu Devletten oluşacağı yönündeki iki liderin 23 Mayıs 2008 tarihli Ortak Açıklaması’na da atıfta bulunulmamaktadır. Bu yaklaşım, GKRY’nin, Ada’daki müzakere süreci çerçevesinde varılan karşılıklı mutabakatı uluslararası platformda değiştirmeye çalışmasının yeni bir göstergesidir.

Ortak Deklarasyon’da, 1996 tarihli askeri-teknik işbirliği anlaşmasına atıf da mevcuttur. Rum basınında çıkan haberlere yansıdığı üzere, GKRY’nin silah alımları için yüklü miktarda ödenek ayırdığı göz önünde bulundurulduğunda, Kıbrıs Türkleri üzerinde tedirginlik yaratan ve geçmişte ciddi bunalımlara yol açan bu silahlanma çabalarının çözüm süreci ile bağdaşmadığı açıktır.

GKRY’nin, Kıbrıs’da kapsamlı bir çözüme ve kalıcı barışa ulaşılmasının ancak adadaki iki taraf arasında iyi niyetle ve BM çözüm parametrelerine sadık kalınarak sürdürülecek müzakerelerle mümkün olabileceğini anlaması gerekmektedir.