No:13 - 28 Ocak 2005, Irak´ta 30 Ocak´ta Düzenlenecek Seçimler Hk.

Irak’ta ülkenin ve Orta Doğu’nun tarihi bakımından bir dönüm noktası teşkil eden rejim değişikliğinin üzerinden iki yıla yakın bir süre geçmiş bulunmaktadır.

30 Ocak  seçimlerinin ardından Irak’ın geleceği açısından önemli bir aşamaya girilecektir. Bu seçimlerin sonucunda oluşacak Geçici Parlamento ve Hükümet, Irak’ın geleceği bakımından belirleyici olabilecek bir anayasal süreci de yürütme sorumluluğunu üstlenecektir.

30 Ocak seçimleri, Irak’ta siyasi geçiş sürecinin önünü açabilecek, Irak’ın ulusal birlik ve toprak bütünlüğünün sağlam temeller üzerine oturtulması, bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi, keza Irak halkının toplumsal barış ve esenliğe, demokratik ve temsili bir yönetime kavuşması için bir fırsattır.

Seçimlerin son derece güç koşullar altında gerçekleşmekte olduğunun ve Irak halkının ayrılmaz parçası olan bazı kesimlerin seçimlere katılmaları konusunda ciddi sorunlar bulunduğunun bilincindeyiz. Irak’ta toplumsal barış ve istikrar için bu sorunların adil ve gerçekçi bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekecektir. Halkın seçimlere ne ölçüde katılabildiği, ulusun demokratik iradesinin seçim sonuçlarına adil ve dengeli bir biçimde yansıyıp yansımadığı gibi hususlar, ancak seçimlerin sonuçları görüldükten sonra değerlendirilebilecektir.

Türkiye, gerek Irak’ın komşuları toplantılarında, gerek Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO, AGİT ve İKÖ gibi üyesi olduğu çok taraflı platformlarda, keza ikili düzeydeki temas ve görüşmelerinde, Irak’ın ulusal birlik ve bütünlüğünün muhafaza edilmesi temeli üzerinde, siyasi sürece destek vermiştir. Aynı anlayışla, Irak Bağımsız Seçim Komisyonu ve Uluslararası Göç Örgütü arasında varılan mutabakat çerçevesinde, Türkiye’de bulunan Irak vatandaşlarının da oy kullanmalarına imkan verecek düzenlemeler yapılmıştır.

30 Ocak seçimlerinden sonraki dönemde, asayiş ve güvenliğin sağlanmasının, siyasi ve anayasa yazım sürecine katılımın ve kurulacak yeni düzende Irak halkının tüm kesimlerinin en geniş şekilde temsilinin, öncelikle ele alınması gereken konular arasında yer alacağı görülmektedir.

İçinde bulunduğumuz aşamada, uluslararası toplumun Irak halkının hakları ve beklentilerine duyarlı olması kadar, Irak halkının da başta komşu ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun barış, güvenlik ve istikrar beklentilerine yanıt verecek şekilde sağduyulu hareket etmesi önem taşımaktadır. Kardeş Irak halkının tüm kesimlerini, sorumlu vatandaşlık ve ulus bilinci içerisinde hareket ederek, ülkelerinin ve toplumlarının geleceği bakımından hayati önem taşıyan bu süreçte, meşruiyetin temel şartlarından ve en başta gelen vatandaşlık haklarından birisi olan “seçme hakkı”nı en geniş şekilde kullanmaya, Irak’ta yeni bir ulusal uzlaşının kaynağı olabilecek bu fırsatı iyi değerlendirmeye ve ülke çıkarlarını dar grup menfaatlerinin üzerine yükseltmeye davet ediyoruz.

Aynı şekilde Geçici Irak Yönetimini, Irak halkının tüm siyasi liderlerini, Irak’taki koalisyon güçlerini, Birleşmiş Milletler Örgütü’nü ve  genelde uluslararası toplumu, mevcut şartlardan kaynaklanabilecek eksiklik ve pürüzlerin, siyasi süreci tehlikeye düşürebilecek ve Irak’ta iç barışı olumsuz etkileyebilecek boyutlar kazanmadan giderilmesi hususunda duyarlı hareket etmeye ve etkili önlemler almaya çağırıyoruz.