Uluslararası toplumla birlikte yaptığımız tüm uyarılara ve itidal çağrılarına rağmen İsrail-Filistin ihtilafında mevcut krizin şiddetlenerek sürmesinden derin kaygı duyuyoruz.

Türkiye, krizin başından beri aktif diplomatik girişimlerde bulunmuş ve her aşamada iki tarafla, BM Genel Sekreteri’yle ve 3. ülkelerle temas kurmuş, şiddetin sona erdirilmesine ve sükunetin tesisine katkı sağlamaya çalışmıştır.

Gerek İsrail gerek Filistin taraflarının girişimlerimize verdikleri cesaret verici karşılıklara rağmen bölgede krizin tırmanarak ihtilafın daha da derinleşmesini endişeyle izlemekteyiz.

Bölgede geçmişte üzüntüyle şahit olduğumuz çatışmalar İsrail-Filistin ihtilafına askeri yöntemlerle çözüm bulunamayacağını açıkça ortaya koymuştur.

Bu çerçevede, krizin tırmanmasına mahal verilmemesi ve daha fazla kan dökülmesinin önlenmesi için tarafları bir kez daha sorumluluklarının bilincinde hareket etmeye, ivedilikle ve koşulsuz olarak şiddete son vermeye çağırıyoruz.