No: 128 -;2 Ekim 2004, Türkiye-AB Gümrük Birliği Rejiminin Hangi Ülkelere Uygulanacağını Düzenleyen 3 Eylül 2002 Tarih ve 2002/4616 Sayılı Kararın Kapsamında Yapılan Değişiklikler Hk. ;;;

Gümrük Birliği’nin tamamlanmasına ilişkin 22 Aralık 1995 tarih ve 1/95 sayılı Türkiye-AB Ortaklık Konseyi Kararının 3. maddesi, Gümrük Birliği rejiminin bir yanda Türkiye topraklarında, diğer yanda AB gümrük alanında uygulanması yükümlülüğünü getirmektedir. 
 
10 yeni üyenin (Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya) 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle AB’ye katılmaları üzerine, Bakanlar Kurulumuzun aldığı kararla, iç hukukumuz bakımından Türkiye-AB Gümrük Birliği rejiminin hangi ülkelere uygulanacağını düzenleyen 3 Eylül 2002 tarih ve 2002/4616 sayılı Kararın kapsamına  tüm yeni üyeler de dahil edilmiş bulunmaktadır. Bu suretle, yeni üyelerden ülkemize gelecek malların Gümrük Birliği kapsamında işlem görmesi imkan dahiline girmiştir.
 
Bu karar, AB’yle ilişkilerimiz ve Gümrük Birliği kapsamındaki karşılıklı hukuki vecibelerimizden kaynaklanan idari bir tasarruftur. GKRY’nin AB’ye katılımı konusunda tarafımızdan 1 Mayıs 2004 tarihinde yapılan ve resmi kanallardan AB organlarına ve üyelerine de iletilen basın açıklamasında kayıtlı görüş ve tutumumuz aynen muhafaza edilmektedir. İç mevzuatımızdaki sözkonusu tadilat, herhangi bir şekilde GKRY’nin tanındığı anlamına gelmemektedir.
 
Keza GKRY de, AB’yle imzaladığı Katılım Antlaşması hükümleri uyarınca, ülkemizden gönderilen malları Gümrük Birliği kapsamında kabul etmek yükümlülüğü altındadır. Nitekim GKRY de Türkiye’den gidecek  mallara  ilişkin tüm kısıtlamaları, 11 Aralık 1998 tarihinde çıkardığı bir Kararname’yle kaldırmış bulunmaktadır. GKRY’nin, 1 Mayıs 2004’den itibaren ülkemizden giden malların Gümrük Birliği çerçevesinde serbest dolaşımını kabul ettiği, AB Komisyonu’nca  tarafımıza  yazılı olarak teyit edilmiştir. 
 
Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’yle arasındaki özel ilişkilere ve bunlardan kaynaklanan yükümlülüklerine bağlı kalmayı sürdürecektir.
 
Diğer taraftan AB, Kıbrıs Türkleri’nin tecridinin giderilmesine yönelik olarak verdiği taahhütleri maalesef hâlâ yerine getirmemiştir. 7 Temmuz 2004 tarihinde açıkladığı mali yardıma ve doğrudan  ticarete dair Tüzük taslaklarıyla, AB Komisyonu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Türkiye, Komisyonun çabalarını takdirle karşılamaktadır. Ancak, bunlar Üye Ülkeler tarafından henüz olumlu birer ilk adım olmaktan öteye götürülememiştir. AB Dışişleri Bakanları’nın 26 Nisan 2004 tarihinde 15’ler düzeyinde aldıkları siyasi kararı, 25’ler düzeyinde hayata geçirmeleri beklenmektedir.
 
Türkiye, çözüm yönündeki iradesini açıkça sergilemiş olan Kıbrıs Türk tarafının hiçbir şekilde hak etmediği kısıtlamalarla karşı karşıya bırakılmasına son verilmesinin zamanı geldiğini bir kez daha vurgulamak istemektedir.