Kıbrıs´taki Kısıtlamaların Kaldırılması Önerisi Hakkında Sayın Bakanımızın Açıklaması, 30 Mayıs 2005

Türkiye, Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyiniyet misyonu çerçevesinde kapsamlı bir çözüme ulaşılması sürecini desteklemektedir. Bu yönde üzerimize düşeni esasen yapmaktayız ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Geçen yıl 24 Nisan referandumlarında Kıbrıs Türk tarafının olumlu oy kullanmasını takiben AB Konseyi, Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyon politikalarına son verme yükümlülüğünü üstlenmiştir. Bu çerçevede, AB Komisyonu tarafından doğrudan ticaret ve mali yardımlarla ilgili gerekli hazırlıklar da yapılmış, ancak bu tüzükler şu ana kadar yürürlüğe konmamıştır.

Biz, Kıbrıs’ta her iki tarafa uygulanan kısıtlamaların tüm ilgili taraflarca aynı anda kaldırılması çağrısında bulunuyoruz.

Esasen, Türk tarafı bu doğrultuda olumlu adımlar atmış bulunmaktadır. 23 Nisan 2003 tarihinde KKTC makamlarının tek taraflı kararı doğrultusunda sınırdan geçişlerin serbest bırakılması ve hükümetimiz tarafından GKRY vatandaşlarının ülkemizi seyahatlerinde sağlanan kolaylıklar, bunun somut örnekleridir.

Bu anlayışımız çerçevesinde, aşağıdaki düzenlemelerin bir bütün halinde yürürlüğe konulmasını öneriyoruz:

a) KKTC’ne, ve Kuzey ile Güney arasında karşılıklı olarak kişi, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının sağlanması;

b) Doğrudan uçuşlar dahil, hava ve deniz limanlarına uygulanmakta olan tüm kısıtlamaların kaldırılması; 

c) Üçüncü ülke uyruklarına uygulanan kısıtlamaların tümüyle kaldırılması;

d) Kuzey Kıbrıs’ın da özel bir düzenlemeyle bir ekonomik birim olarak doğrudan AB Gümrük Birliği’ne dahil edilmesi ve bunun tüm getirilerinden yararlanması;

e) Kıbrıs Türklerinin sportif, kültürel ve benzeri uluslararası etkinliklere katılmasının önündeki engellerin kaldırılması.

Bu çağrımız, başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam Konferansı Örgütü  ve Avrupa Konseyi olmak üzere, referandum sonrası tüm uluslararası camianın her vesileyle yinelemiş olduğu, Kıbrıs Türklerinin dünya ile bütünleşmelerine yönelik beklenti ve çağrılarla uyum içindedir. Bu çerçevede, özellikle ekonomik ve insani konulardaki mevcut kısıtlamaların her iki taraf için ve herkes tarafından bütünüyle kaldırılmasının, kapsamlı çözüme ve siyasal uzlaşıya giden yolda önemli bir aşama oluşturacağına inanıyoruz.