Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 04 Kasım 2014, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Hepinize her şeyden önce hoş geldiniz demek istiyorum.

Soru-cevaba geçmeden önce Sayın Bakanın geçtiğimiz haftaki ziyaretleri ve önümüzdeki döneme ilişkin kısa bir bilgi vereyim isterseniz.

Geçtiğimiz hafta BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı Barth Eide Ankara’ya geldi, hem Sayın Bakanla, hem Sayın Başbakanımızla görüştü. Tabi bu Rum tarafının müzakere masasından kalkmasından sonra ilk görüşme oldu. Biz kendi pozisyonumuzu BM Genel Sekteri Özel Danışmanına açık bir şekilde ifade ettik; Türkiye her iki tarafın mutabakatına ve siyasi ilişkilerine dayalı bir çözüm istiyor, bizim ilkelerimiz adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm. Tabii Türkiye kuvvetli bir şekilde müzakerelerin devam etmesini de istiyor. Bu konudaki görüşlerimiz de detaylı olarak BM Genel Sekteri Özel Danışmanına iletildi.

Benzer şekilde bugün KKTC Müzakere Heyetinin Başkanı Ergün Olgun da Ankara’daydı, Sayın Bakanla bir görüşme yaptı; bunu siz de biliyorsunuz. Yine benzer konular gündeme geldi, Türkiye’nin pozisyonu gündeme geldi, fikir alış verişi oldu.

Bunun dışında, geçtiğimiz Cuma Pekin’deydik, Sayın Bakan Afganistan’la İlgili İstanbul Süreci Toplantısına katıldı. Afganistan bizim için öncelikli bir ülke, tarihi ilişkilerimiz var, 1921’den beri süregelen ilişkilerimiz var, Türkiye’nin ilk yaptığı anlaşmalardan bir tanesi Afganistan’la. Hatırlarsanız, geçtiğimiz haftalarda Sayın Cumhurbaşkanımız 46 yıl aradan sonra Afganistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi, Cumhurbaşkanlığı seviyesinde 3. ziyaret oldu bu. Bu ziyaret sırasında da stratejik ortaklık ve dostluk anlaşması imzalandı.

İstanbul Süreci 2011 yılında bizim inisiyatifimizle başlatılmış bir süreç. Daha sonra toplantıları Kabil’de, Almatı’da ve son toplantısı da Pekin’de yapıldı. Afganistan’da temel olarak bizim istediğimiz, istikrarın, güvenliğin sağlanması ve geniş tabanlı bir hükümetin kurulması. Tabii Afganistan çok önemli, çok nüfuzlu bir ülke, fakat aynı zamanda ekonomik açıdan da BM endekslerinde çok geride olan bir ülke. Afganistan’daki bir istikrarsızlık aynı zamanda bölgeye de istikrarsızlık sağlayabiliyor. Bunun için Türkiye hem istikrarın sağlanması, hem de bu tarihi ilişkiler bağlamında Afganistan’a her zaman yardım elini uzattı.

İstanbul Süreci çerçevesinde Pekin’deki toplantıya Sayın Bakanımız da katıldı ve bir konuşma yaptı. Bizim altını çizdiğimiz husus şudur; önümüzdeki dönemde Afganistan’a yine yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Bu sürecin sinerji kazanarak devam etmesi bizim için öncelikli hedeflerden bir tanesi tabii. Özellikle terörizmle mücadele konusunda -ki bunlar İstanbul süreci çerçevesinde belirlenmiş güven artırıcı önlemler- bu çerçevede önümüzdeki dönemlerde bazı adımlar atabiliriz, bazı toplantılar organize edebiliriz. Türkiye’nin Afganistan’a olan desteği önümüzdeki dönemde de sürecek.

Biliyorsunuz 2014’ün sonunda ISAF süresini dolduruyor, fakat buna rağmen Türkiye yine hem Kabil’in güvenliğini sağlamak, hem de Afganistan’daki Kabil Hava Limanı’nın işletimini sağlamak gibi bazı girişimlerde bulunacak.

Yarın Irak Dışişleri Bakanı Caferi Türkiye’ye geliyor.

Önümüzdeki dönemde Sayın Bakan aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkmenistan’a yapılacak ziyaretine de katılacak.

Önümüzdeki günlerdeki programımız bu şekilde. Bunun dışında ben sizin sorularınızı dinleyeyim isterseniz, sorular üzerinden hızlıca devam edelim.

Buyurun.

SORU- İki soru sormak istiyorum izninizle.

Birincisi, dün akşam Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıkladığı Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali Tezkerelerinin Meclise getirilmesine yönelik detaylı bilgi alabilir miyiz?

İkincisi de, dün yanılmıyorsam Peşmerge Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklamada geçtiğimiz günlerde Türkiye üstünden Kobani’ye geçen Peşmerge güçlerinin askeri mühimmat desteğinin sağlaması için yeni bir mühimmatın geçebileceğine ya da geçtiğine ilişkin bir açıklaması vardı, daha doğrusu bununla ilgili Ankara’yla bir anlaşma yapıldığını söylüyor Peşmerge Bakanlığı. Bu konularla ilgili karşılıklı mutabakat zaptı ya da özel bir anlaşma yapıldı mı acaba?

Bir de, Kobani yeniden bir mühimmat ya da silah geçişiyle ilgili bir gelişme olacak mı?Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- İlk önce ilk sorunuzdan başlayayım, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali’ye asker gönderilmesine ilişkin tezkere hakkında. Tabi Türkiye Avrupa ve Atlantik güvenliğinin bölünmezliği prensibinden hareket etmektedir ve Avrupa’nın güvenliğini ilgilendiren her konuda gerekli tedbirleri alma idaresine sahip. Bu konuda zaten bütüncül bir politika izlemekteyiz ve AB’nin ortak güvenlik ve savunma politikasına katkıda bulunmaktayız.

Türkiye 2003 yılından bu yana 6’sı tamamlanmış, 3’ü sürmekte olan toplam 9 ortak güvenlik ve savunma politikası harekat ve misyonuna katkıda bulunmuştur. Örneğin şu anda Türkiye, Bosna Hersek EUFOR ALTHEA’ya en çok katkı sağlayan ikinci ülke konumundadır. Hem Orta Afrika Cumhuriyeti, hem Mali’ye ilişkin olarak BM Güvenlik Konseyi’nin zaten kararları var ve bu kararlar çerçevesinde AB EUFOR RCA adı altında, yani Orta Afrika Cumhuriyeti için, Mali konusunda da EUTM MALI altında bir askeri misyon kurmuştur ve Türkiye’yi de bu misyonlara katkıda bulunmaya davet etmiştir.

Bu çerçevede Sayın Başbakan Yardımcımızın da dün ifade ettiği gibi, Başbakanlık tarafından Meclise bir tezkere gönderilmiştir. Tabi bu spesifik olarak sorduğunuz soru, askeri katkı ne kadar olacak, nasıl olacak, tabi bu tezkerenin çıkmasının akabinde hem askeri makamlar, hem siyasi makamlar tarafından değerlendirilip daha sonra belirlenecek bir husustur.

Dün Peşmerge Bakanlığı’nın yaptığı bir açıklama vardı, silah ve mühimmat geçişine ilişkin olarak. Daha önce de söyledik, aslında bunu daha önce de telefonla sormuştunuz, arkadaşlar da sormuştu, bu istihbarat ve güvenlik konularına ilişkin olarak biz bir yorum yapmıyoruz, ama basında bu yönde haberler çıktı, buna ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı olarak herhangi bir yorumda bulunmuyorum.

Son sorunuz daha vardı ilave peşmergenin geçip, geçmeyeceğini sormuştunuz. Bu konuya ilişkin olarak zaten Milli Savunma Bakanımız bugün bir açıklamada bulundu, bu yönde herhangi bir talep bu aşama yok.

SORU- Pardon, Peşmerge değil, bahsedilen silah ve mühimmat.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Silah ve mühimmata ilişkin olarak, söylediğim gibi, yani operasyonel askeri ve güvenlik konularına ilişkin olarak herhangi bir yorum yapmıyorum.

Evet, buyurun.

SORU- Uzun süredir Suriye nedeniyle gergin ilişkiler nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretini iptal ettiği yönünde iddialar var, o ziyaret olacak mı, gündemde böyle bir şey var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Yani bu gündemde, fakat bunun tarihinin açıklanması hem Sayın Cumhurbaşkanımızın, hem Vladimir Putin’in programına bağlı olarak değişir. İki ülke arasında Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi ve pek çok işleyen mekanizma var, bu mekanizmalar çerçevesinde liderler bir araya gelir. En son yanılmıyorsam Kasım ayında St Petersburg’da Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Rusya’yı ziyaret etmişti, önümüzdeki dönemde de bu tarz bir ziyaret beklenebilir, ama tarih açısından şu aşamada bir şey söylemek doğru değil.

SORU- ABD Başkan Yardımcısı Biden’in açıklamaları vardı, özür dilemedim dedi. Bu gelecek ziyareti nasıl etkiler? Ayrıca bu konuda Dışişleri Bakanlığının bir açıklaması olacak mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Aslında buna çok fazla bir şey söylemek doğru değil. Çünkü Sayın Biden’in yaptığı açıklamadan sonra hem Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, hem de Biden’in kendi sözcüsü Kendra Barkoff açıklama yaparak Sayın Biden’in özür dilediğini söylediler. Yani bu çerçevede buna ilişkin olarak herhangi bir yorum yapmak doğru değil. Zaten bu konuda basın yayın organlarında daha sonra özür dilenmesinin akabinde yeni şekilde işlenmişti. Ziyarete ilişkin herhangi bir sıkıntı doğacağını zannetmiyorum zaten bu konuya ilişkin olarak.

SORU- Sayın Sinirlioğlu’nun Kuzey Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdiği yönünde haberler var; doğru mudur? Kimlerle görüştü, ziyaretin maksadı neydi acaba?
Ayrıca, Papa Francis’in bu ay içinde yine Türkiye’ye gelmesi bekleniyor, ziyaretin detayları belli oldu mu?
Son olarak da, Türkiye’nin IŞİD karşı koalisyona katılması gündemdeydi ve bu çerçevede müzakereler yürütülüyor. Bu müzakereler şu an ne aşamada? Türkiye’nin bazı şartları vardı.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Sayın Sinirlioğlu Kuzey Irak’a bir ziyarette bulundu, bunlar aslında mutat ziyaretler, ilk defa değil, daha önce de benzer ziyaretler olmuştu. Sayın Müsteşarımız tabi ilgili pek çok kişiyle görüştü, ikili ilişkilere ilişkin her konu gündeme geldi.
Bir diğer sorunuz…

SORU- Papa ziyareti…

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Papa ziyaretine ilişkin olarak, evet, hazırlıklarımız devam ediyor, bunun için bir görev gücü oluşturduk, o çerçevede hazırlıklarımız devam ediyor, program üzerinde çalışılıyor, Vatikan Büyükelçiliğimizle beraber devam ediyoruz.

Koalisyona katılım konusunda ise herhangi bir şüphe yok, Türkiye IŞİD terör örgütüyle mücadeleye devam ediyor. Zaten spesifik olarak Türkiye’nin yaptıkları da ortada, fakat hem müttefiklerimizle, hem de koalisyon ortaklarıyla bazı konularda müzakerelerimiz devam ediyor. Bu konuya ilişkin, zaten siz de biliyorsunuz bazı taleplerimiz var, uçuşa yasak bölge, güvenli bölge oluşturulması gibi ve benzer şekilde yine eğit-donat faaliyetlerine ilişkin olarak prensip anlaşması var, fakat detaylar hala müzakere edilmeye devam ediyor.

Buyurun.

SORU- Almanya’da ders kitaplarında yer alana bir karikatürle ilgili birtakım girişimleriniz olmuştu. Bu konuda bir gelişme var mıdır, ya da Alman makamlarından alınan bir yanıt?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Herşeyden önce dün zaten bu konuya ilişkin olarak bir basın açıklaması yaptık, bunu görmüşsünüzdür. Bu tarz bir karikatürün ders kitaplarında yer alması bizim için kabul edilmez, bunu kuvvetli bir şekilde ifade ettik ve bunun altını çizdik.

Ayrıca, bizim görüşümüz bunun ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının bir yansıması olduğu yönünde. Bu tarz karikatürler maalesef toplumsal nefreti, yabancı düşmanlığını ve İslamofobiyi körüklüyor ve biz bunun herhangi bir demokraside yerinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu mazur görmediğimizi ifade ettik açıklamamızda, aynı şekilde bunun demokrasilerde yerinin olmadığını da söyledik.

Almanya’da pek çok siyasetçi yeri geldiğinde entegrasyon çabalarının başarısızlığını vurguluyor. Aslında bu tarz yaklaşımlar, bu tarz karikatürler niye başarısız olunduğunun da aslında en iyi yanıtı. Çünkü bunlar bir dışlanmışlık hissi yaratıyor. Bizim istediğimiz tabi bu yanlışın bir an evvel düzeltilmesi, hem Sayın Cumhurbaşkanımıza, hem Türklere ve genelde Müslüman toplumuna hakaretler içeren bu tarz karikatürlerin ders kitaplarında yer almaması ve düzeltilmesi ve Alman makamlarınca da gerekli hassasiyetin gösterilmesi.

Bunların dışında dün Alman Büyükelçisini Bakan Yardımcımız Naci Koru davet ederek zaten hassasiyetimizi iletti. Aynı zamanda, Türkiye’de bulunan Alman Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü de Müsteşar Yardımcımızla bir araya geldiler, bu hassasiyet ona da iletildi. Keza, Türkiye’de bulunan Alman parlamenterler var, onlarla da bir görüşme gerçekleşti, hassasiyetimiz iletildi.

Bunun dışında tabi Almanya’da da girişimlerde bulunduk, Dışişleri Bakanlığı nezdinde bir girişimde bulunduk, Dışişleri Bakanlığı’nda da bu konuyu gündeme getirdik.

Aynı zamanda, bu kitabın kullanıldığını tespit ettiğimiz Baden Württemberg Eyaletindeki Başkonsolosluğumuz Eyalet Eğitim Bakanı ve Uyum Bakanıyla da temas etti.
Tabi bu konuya ilişkin olarak Almanya’daki sivil toplum örgütleri de, özelikle Türk dernekleri de tepki göstermekte.

Uzun sözün kısası, en kuvvetli şekilde hassasiyetimiz ve tepkimiz Alman makamlarına dün ve bugün ilettik.

SORU- Caferi’nin ziyaretinin Çarşamba günü olacağını söylemiştiniz, yarın değil mi?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Doğru, evet.

Zaten daha önce Sayın Bakanımız Caferi’yle bir uluslararası toplantı vesilesinde yanılmıyorsam Cidde’de görüşmüştü, orada zaten bu ziyaret konusu gündeme gelmişti.

Yeni Hükümetin kurulmasından sonra Irak Dışişleri Bakanının ülkemizi ziyaret etmesi önemli, konuşulacak çok konu var. İki ülke arasında hem işbirliği alanları mevcut, hem de üzerinde konuşulması gereken alanlar var. Bu çerçevede Sayın Caferi’nin ziyaretini önemsiyoruz. Yani kapsamlı görüşmelerde bulunulacak tabi Caferi’yle. Yarın programı zaten size ileteceğim.

SORU- Daha önce, Irak Başbakanı Abadi’nin resmi ziyaretine ilişkin bir planlama vardı, tarihleriyle ilgili bir netleşme var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şu aşamada yok tabi, ama ilk aşamada tabi Dışişleri Bakanının ziyaretinin olması gerek, ondan sonra tabi Başbakan ziyareti de olabilir,

SORU- Dün Enerji Bakanı Ermenek’teki kazada kullanılan yöntemlerin artık sonuna gelindiğini ve yabancı ülkelerden destek, yeni bir yöntem beklediklerini açıkladı. Bu çerçevede herhangi bir ülkeden bu maden kazasında işçilerin çıkarılmasına yönelik yardım etmeye yönelik bir yanıt geldi mi acaba Dışişleri Bakanlığı’na?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Tabi bunun için Enerji Bakanlığı da kendi başına bu talepte bulunabilir ve bilgi alabilir. Ama benim bilgim dahilinde herhangi bir şey şu aşamada yok, tabi olmadığı anlamına da gelmez, bunu araştırıp size döneceğim.

SORU- Tanju Bey, eğit-donat faaliyetinin detaylarına dair netleşen unsurlar var mı? Kaç kişi eğitilecek, eğitimi kim verecek, nerede eğitim verilecek?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şu aşamada çok fazla detay paylaşamıyorum, ama buna ilişkin olarak prensip kararının olduğunu söyleyebilirim. Detaylar müzakereler sonrasında ortaya çıkacak, netleştiği zaman tabi ki sizle paylaşacağız bunları.

Teşekkür ederim arkadaşlar, sağolun.