Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kosova Dışişleri ve Diaspora Bakanı Sayın Meliza Haradinaj-Stublla ile Ortak Basın Toplantısı, 28 Aralık 2020, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları; bugün kardeş Kosova Dışişleri ve Diaspora Bakanı Meliza Haradinaj-Stublla’yı ülkemizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Kendisine hoş geldiniz demek istiyorum.

Kosova’yla salgın döneminde de temaslarımız devam etti. Kısa süre önce Kosova Savunma ve Kültür Bakanlarını ülkemizde ağırladık. Kasım’da Antalya’da Başbakan Birinci Yardımcısı Besnik Tahiri’yi kısa süreliğine de olsa ağırlamaktan mutluluk duyduk. Maalesef Meliza Haradinaj-Stublla o toplantıya katılamamıştı. İnşallah en kısa zamanda ben de Kosova’yı ziyaret ederek ilişkilerimizi daha da geliştirmek için görüşmelerimizi, temaslarımızı devam ettirmek istiyoruz, tabii Kosova’daki seçimlerden sonra.

Bugün ikili ilişkilerimizi baştan sona ele aldık hem baş-başa, hem arkadaşlarımızla beraber. Her alanda ilişkilerimizi geliştirme arzumuz tamdır. Ekonomik ilişkilerimiz iyiye gidiyor, ama daha da ileri noktaya götürebiliriz, bunun için fırsatlar var. İki ülkenin potansiyelinin yanında 2019’da imzaladığımız serbest ticaret anlaşması bizim için büyük bir avantaj. İkili ticaretimizde Türkiye lehine bir açık var, bunu dengelemek için birlikte neler yapabiliriz, bunları da görüştük.

Kosova’da Türk yatırımlarının artması konusunda şirketlerimizi birlikte teşvik etmeye devam edeceğiz.

Diğer taraftan, savunma sanayi ve askeri işbirliğimizi daha da güçlendirmek için gerekli adımları yine birlikte atacağız.

Biraz önce iki tane mutabakat zaptını sizlerin huzurunda imzaladık ve bu imzalarla beraber bakanlıklarımızın arasındaki bağı da güçlendireceğiz. Diplomat değişimini önümüzdeki günlerde daha da sistematik hale getireceğiz. Her düzeyde diplomatların değişimi ve eğitimi konusunda kardeş Kosova ve Dışişleri Bakanlığıyla yakın işbirliği içinde olacağız.

Türkiye Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana Kosova’nın tanınması için çok gayret sarf ettik ve bundan sonraki süreçte de bu gayretlerimizi sürdüreceğiz. Ayrıca, Kosova’nın uluslararası örgütler nezdinde statü elde etmesi için de elimizden gelen desteği verdik ve bundan sonraki süreçte bu tür çalışmalarımızı birlikte koordine etmeye devam edeceğiz.

Kosova’nın Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyonunu da destekliyoruz, bu konuda tecrübe paylaşımı yaptık. Şöyle bir gözden geçirdik, aşağı yukarı aynı sınamalarla karşı karşıyayız. Ama neticede Kosova’nın Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyonu sadece Kosova ve ilgili kurumlar için faydalı değil bölgenin istikrarı ve huzuru için de önemli bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyoruz.

Yine bölgenin istikrarını artırmaya yönelik Kosova-Sırbistan diyaloğu başlatılmıştı. Biz bu süreci başından beri destekliyoruz. Her iki tarafla da ilişkileri iyi olan bir ülke olarak katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ve bir an önce bu anlayışa varılan mutabakatların ve imzalanan anlaşmaların tam olarak uygulanmasıyla birlikte gerçekten iki ülke arasındaki diyaloğun da kalıcı bir şekilde tesis edilmesini Türkiye olarak arzu ediyoruz.

Seçimden sonra Kosova’yı ziyaret etmek istiyorum dedim. Biliyorsunuz Kosova’da bir erken seçim kararı çıktı ve seçimden sonra yeni meclis yeni cumhurbaşkanını da seçecek. Kosova bugüne kadar demokratik seçimler gerçekleştirdi, kapsayıcı bir sistemi var. Kosova’da biliyorsunuz soydaşlarımız da var, onlar da hiçbir zaman kendilerini dışlanmış hissetmediler bu sistem içinde. Ve bu seçimin de aynı anlayışla gerçekleştirileceğinden hiç şüphemiz yok. Dolayısıyla bu seçimlerde de ülke olarak başarılar diliyoruz.

Yine Türk firmalarının Kosova’daki yatırım miktarını artıracağız dedik, rakamlara baktım biraz önce. Türk firmaları Kosova’da 10 bin kişiye istihdam sağlıyor ve önümüzdeki süreçte bu sayıyı da inşallah artıracağız.

Tabii Kosova’daki FETÖ mevcudiyetiyle ilgili düşüncelerimizi de samimi bir şekilde söyledik. Geçmişte Kosova’nın attığı bazı adımlar oldu, işbirliği de yaptık. Bunun için Kosova’ya ne kadar saldırdıklarını da gördük, görüyoruz. Ama bu işbirliğinin devam etmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak kardeş bir ülkede Türkiye’de darbe yapmış bir terör örgütünün mevcudiyetini görmek istemeyiz. Gördüğümüz zaman da üzülürüz, üzülüyoruz. Ama FETÖ Kosova’daki mevcudiyetiyle belki Türkiye’ye fazla zarar veremez, ama Kosova için çok ciddi bir tehdit ve tehlikedir. Dolayısıyla bu yapılanmanın Kosova’dan çıkartılması gerekiyor. Bunun kolay olmadığını da biliyoruz, çünkü aynı Türkiye’de olduğu gibi eğitim yoluyla tüm kurumlara sızdıklarını biz görüyoruz.

Diğer taraftan bazı ülkelerin de bu networkü, bu terör örgütünü desteklediklerini de biliyoruz, bu sır değil. Ama Kosova’nın geleceği için bu çok önemli. Bugün Kosova’nın karşı karşıya kaldığı diğer sınamalarda biz Kosova’yı destekliyoruz. Ama diğerleriyle ilgili bugün-yarın, ileride çözüm bulunabilir. Ama bu terör örgütüne karşı bugün tedbir alınmazsa korkarım yarın çok geç olur. Türkiye’de olanları yaşananları bir kere daha bugün Sayın Bakana anlattım. Dolayısıyla bu konulardaki beklentilerimizi de aynı şekilde dile getirdik.

Kosova’da insani ve kalkınma yardımlarımızı da sürdüreceğiz. TİKA’nın bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerin toplam değeri 100 milyon Doların üstünde. Pandemi döneminde de dayanışmamızı gösterdik ve tıbbi malzeme yardımlarını iki defa kardeş Kosova’ya, Kosova halkına ulaştırdık.

Aşıyla ilgili nasıl işbirliği yapabiliriz, bunu da bugün değerlendirme imkanımız oldu. Türkiye olarak biliyorsunuz Sağlık Bakanımızın ve Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarından takip ediyoruz, takip ediyorsunuz, biz de Dışişleri Bakanlığı olarak her türlü desteği veriyoruz, inşallah önümüzdeki süreçte aşılar gelmeye başlayacak. Kosova’ya da nasıl yardımcı olabiliriz aşı konusunda veya diğer ihtiyaçları konusunda, bunları ele aldık.

Diğer taraftan bu pandemi gösterdi ki Türkiye’de hastaların tedavi edilmesi daha da cazip hale geldi. Yani sağlık turizmi bakımından Türkiye en güvenilir ülkelerden bir tanesi, zaten dünyada da üçüncü sıradayız. Bu anlamda da Kosovalı hastaların Türkiye’deki tedavisi konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Sonuçta kardeş Kosova ile her alanda dayanışmamızı sürdüreceğiz. Kısa süre içinde bugün çok verimli toplantılar gerçekleştirdik.

Sayın Bakana bir kere daha hoş geldiniz diyerek sözü kendilerine bırakmak istiyorum, buyurun lütfen.

KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI MELİZA HARADİNAJ-STUBLLA- Çok teşekkür ediyorum sıcak bir şekilde karşıladığınız için Sayın Bakan. Bu zor dönemde olsak bile gerçekten çok sınırlı bir seyahat etme kapasitesi olsa bile fiziksel toplantıları gerçekleştirmek için gerçekten çok küçük bir kapasite olsa bile bu ziyareti bu şekilde gerçekleştirebildik. Hem Kosova halkı adına hem de şahsım adına size teşekkür etmek istiyorum. Ben de bu vesileyle en içten taziyelerimi Sayın Bakan sizlere ve Türk halkına iletmek istiyorum. Şimdiye kadar bu gerçekten zor pandemi döneminde kaybedilen tüm hayatlar için aynı zamanda İzmir’de yaşanan 2 ay önceki deprem felaketinde hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyoruz. Sizin acınızı tamamıyla paylaşıyoruz ve bu zor dönemde sizlerin yanındayız. Aynı zamanda Bugün Ankara’da ziyaretten dolayı çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin bizlere pandemi döneminde gerçekten bu zor yıl boyunca hiçbir şekilde başka bir ülkenin göstermediği dayanışmayı gösterdiği için teşekkür ediyorum.

Türkiye ile çok iyi ilişkilerimiz var ve bunun Kosova için Kosova halkı için ne kadar önemli olduğunu vurgulasam yeterli olmaz. Kosova için Türkiye sadece dostane bir ülke olmaktan çok daha fazlasıdır. Çok uzun zamandan beri devam eden dostumuzdur ve her zaman Kosova’nın yanında olmuştur. 90’lardaki en zorlu dönemlerden bu yana ülkemizi savaş sonrasında yeniden inşa etmek zorunda kaldığımızda, bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde siz de hemen bunu tanıdınız. Devletimizi inşa ederken, kurumlarımızı inşa ederken, uluslararası konumumuzu desteklerken Türkiye her zaman tanınmamızı desteklemek üzere uluslararası üyeliklerde her zaman yanımızdaydı. Çok teşekkürler tekrar Sayın Bakan. Bunun için derinden müteşekkiriz. Daha önce söylediğim gibi Türkiye Kosova’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden bir tanesiydi ve hatta uluslararası anlamda bizlere karşı çıkıldığında hemen Uluslararası Adalet Divanı da bizim bağımsızlık ilanımızın uluslararası hukuka tam uygun olduğunu söyledi ve bundan sonra da kuralları temel alan uluslararası sistem içerisinde yer aldık. Amacımız evrensel bir şekilde tanınma elde etmek ve tam anlamıyla uluslararası topluma entegre olmuş bir uluslararası toplum üyesi olmaktı. Türkiye aynı zamanda NATO üyesi bir ülke. Kosova olarak bizler de NATO’ya üye olmak istiyoruz, katkıda bulunmak istiyoruz aynen NATO’ya üye olan Türkiye ve diğer ülkeler gibi. Dolayısıyla sadece güvenlik anlamında bir tüketici değil güvenlik anlamında bir tedarikçi de olmak istiyoruz. Sayın Bakan’a bu anlamda Kosova halkı adına her zaman bizlere göstermiş olduğu destekten dolayı teşekkür ediyorum. 2018 siyasi bir karar aldığımızda kendi güçlerimizden bir orduya geçme konusunda karar aldığımızda sundukları destek için çok teşekkür ediyorum. Kosova’da bu çok önemli bir dönemdi dolayısıyla biz de bundan sonra bir NATO üye devleti olarak işbirliğini dört gözle bekliyoruz. Çok yakın bir müttefikimiz olarak değerlendiriyoruz bu gündemimizi gerçekleştirmemiz konusunda. Yine aynı şekilde istikrar, barış ve güvenlik Kosova için çok önemli Batı Balkanlar’da. Kosova güçlü olduğunda bunlar sağlanabilecektir aynı zamanda Türkiye için ve Batı Balkanlar için güvenilir bir ortak olacaktır. Bu anlamda üzerinde çalışabileceğimiz ve ikili ilişkilerimizi daha da derinleştirebileceğimiz aynen bugün imzaladığımız iki mutabakat zaptında olduğu gibi bir çok imkan olduğunu düşünüyorum.

Sırbistan ile de diyalog konusunu gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği’nin kolaylaştırıcılığında. Yine aynı zamanda Amerikalıların da desteği ile Kosova ve Sırbistan arasında bir anlaşma imzalanması konusunda. Bu konuda aynı şekilde diyaloğa devam etme ve çözümlenmemiş tüm sorunları Sırbistan ile diyalog üzerinden ve barışçıl çözümler üzerinden gerçekleştirme konusunda kararlılığımızı devam ettiriyoruz. Sürekli bir şekilde kesintisiz bir şekilde. Ama aynı zamanda bu diyalog için belirli ilkeler ve süre olması gerektiğini de savunuyoruz. Avrupa Birliği’nin kolaylaştırıcı olarak Sırbistan ile diyalogu tanımlamasını da istiyoruz çünkü diyalog içerisinde 10 sene geçti ve şimdiye kadar somut, elle tutulur sonuçlar göremedik ve mevcut anlaşmaların da tam bir şekilde uygulandığını göremedik. Dolayısıyla nihai bir anlaşmaya varılmasının amaçlanmasının burada mevcut sınırlar içinde karşılıklı tanıma ve Kosova’nın sahip olduğu Anayasal çerçeve içinde varılmasını destekliyoruz. Bu anlamda bu ilkelerin dışarısında herhangi bir varılmak istenilen çözüm kabul edilmeyecektir ve bunlar uluslararası hukuka ve bizim şimdiye kadar üzerinde hemfikir olduğumuz 10 yıllık diyalog içerisinde hemfikir olduğumuz ilkelere karşı olacaktır.

Bir kez daha ben Sayın Bakan’a göstermiş olduğu misafirperverlik için ve bu verimli görüşmeleri yapma fırsatını verdiği için her zaman görüşmeleri açık tuttuğu için ve ülkelerimiz arasında bu diyalogu açık tuttuğunuz için teşekkür ediyorum. Sayın Bakan Kosova’da sizleri görmeyi dört gözle bekliyoruz. Sizi temin etmek isterim ki çok sıcak bir şekilde, evinizdeymiş gibi karşılanacaksınız. Halk da sizlere gerçekten çok güçlü bir mesaj gönderecektir diye düşünüyorum. Harika buradaki Türk toplumu da Kosova’daki Türk toplumu da sizlere çok sıcak bir mesaj gönderecektir. Tekrar teşekkür ediyorum.

SORU- Enes Polat, TRT Haber. Benim sorum Sayın Çavuşoğlu’na olacaktı. Efendim, yarın Rusya’ya bir ziyaret gerçekleştireceksiniz, Rusya Federasyonuyla ortak stratejik planlama toplantısı kapsamında bir dizi temaslarınız olacak. Buradaki toplantıda ve temaslarınızda hangi konuları ele alacaksınız, bizlerle paylaşabilir misiniz? Biraz da detay almamız mümkün mü?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum. Sizin de söylediğiniz gibi ortak stratejik planlama grubu toplantısının sekizincisini gerçekleştirmek üzere yarın Soçi’ye gideceğim. Bir önceki toplantı benim şehrim Antalya’da gerçekleştirmişti. Bu toplantıda bir sonraki üst düzeyli işbirliği konsey toplantısının hazırlıklarını yapacağız. İmzalayabileceğimiz anlaşmaları gözden geçireceğiz taslak anlaşmaları. Daha önce imzaladığımız anlaşmaların uygulamasıyla ilgili yine neler yaptık onları da inşallah gözden geçireceğiz. Ve bir sonraki konsey toplantısı ülkemizde gerçekleşecek bir önceki Moskova’da gerçekleşmişti. Ayrıca Dışişleri Bakanlıkları arasında 2021-22 istişareler planını da imzalayacağız, iki yıllık istişare planları. Hangi konular bu istişarenin içinde olacak? Yeni konular var mı? Bölgesel konular ya da ikili onları ekleyecek miyiz? Bunları da hem nihai hale getirip imzalayacağız inşallah.

Diğer taraftan, tabii ikili ilişkilerimizin tüm boyutlarını değerlendireceğiz. Bildiğiniz gibi ticaretten enerjiye, kültürden turizme birçok alanda işbirliğimiz var. Ve bölgesel konularda da farklı taraflarda da olsak Rusya’yla işbirliğimiz var. İşte Suriye’de farklı taraflardayız, ama Astana süreciyle başlayan işbirliğimiz bugün Anayasa Komitesi Toplantılarıyla da devam ediyor. Bir taraftan sahada sükûneti devam ettirmek için çalışmalar var, diğer taraftan siyasi süreç, göçmenlerin geri dönüşü gibi konularda da çalışıyoruz. Keza Libya’da da farklı taraflardayız, ama yine Libya’da da ateşkesin kalıcı olması için Rusya’yla yaptığımız çalışmaları heyetler arasında, üst düzeyde. Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımızla, Putin’in İstanbul’da başlattığı süreçte yaptığımız çalışmaları sizlerle paylaştık, bunları da gözden geçireceğiz. Ayrıca Karabağ meselesini, Azerbaycan, Ermenistan meselesini de ele alacağız. Ateşkesin gözlemlenmesi için bir ortak merkez kurulması konusunda mutabakat zaptını Rusya’yla imzaladık, şimdi bunun yeri ve uygulamalarıyla ilgili konuları tabii ev sahibi Azerbaycan’la da birlikte görüşüyoruz. Ve bu merkezin görevi ve bundan sonraki çalışmaları da ele alacağız. Yani Kafkasya’da kalıcı bir çözüm, ateşkes ve barış. Tabii bu Azerbaycan’ın can Azerbaycan’ın sınır ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ve mevcut BM Güvenlik Konseyi kararları aynı şekilde AGIT ve diğer uluslararası örgütlerin kararları ve uluslararası hukuk çerçevesinde olması lazım. Bu konularda da yine görüş alışverişinde bulunduğumuz gibi, geleceğe yönelik atılacak adımları ve uygulamaları da ele alacağız. Sanırım biraz detaylı oldu teşekkür ediyorum.

SORU- Benim Sayın Kosovalı Bakana iki sorum olacaktı. AB öncülüğünde Temmuz ayında yeniden başlayan Sırbistan-Kosova diyaloğunda son durum hakkında bizimle paylaşacağınız ne tür hususlar vardır?

İkinci olarak da, Kosova’nın pandemiyle mücadelesi hakkında neler paylaşmak istersiniz ve Türkiye’nin Kosova’ya yardımlarıyla alakalı neler düşünüyorsunuz?

KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI MELİZA HARADİNAJ-STUBLLA- Çok teşekkür ediyorum sorularınız için. Kosova- Sırbistan diyalogu gerçekten çok sıcak bir konu. Çok uzun zamandır devam ediyor. Savaşın 1999’da sona ermesinden bu yana Kosova sürekli olarak kendini yapıcı, güvenilir ve inanılır bir ortak olarak anlaşmalara uyan, anlaşmalara riayet eden bir ortak olduğunu kanıtlamıştır. Ama şunu itiraf etmem gerekir ki Sırbistan maalesef bu anlaşmalara, ilkelere ve iyi komşuluk ilişkileri ruhuna çok uyan bir ortak olmamıştır. Belki okumuşsunuzdur, belki biliyorsunuzdur, Sırbistan’ın bazı bozucu eylemleri oldu. Dünya’nın farklı bölgelerinde çatışmaların olduğu aynen Dağlık Karabağ’da olduğu gibi ve Ermenistan’a silah tedariki gibi. Yani şuanda biz burada konuşurken bile halen saldırı sistemlerini almaya devam ediyorlar. Etraflarında NATO üye devletleri varken. Bu da gerçekten çok tartışmalı bir konu. Bundan sonra ileride Avrupa Birliği yöneticisi olmak isteyen bir ülke açısında maalesef biz en yakın komşu ülke olduğumuz için birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Yapıcı olmayan tavır ve tutumdan dolayı. Şuan itibarıyla bizler toplu mezarları keşfettik. Bu mezarların açılması sürecindeyiz. Kosova halkı gerçekten savaştan 21 yıl sonra halen çok acı bir yara yani öldürülen Arnavutların Sırbistan’dan nakledilip daha sonra toplu mezarlara atılmış kişilerin mezarlarını bulduk. Yani bu realiteye rağmen, bu keskin gerçekliğe rağmen Sırbistan halen bunu reddetmeye devam ediyor. Toplu mezarlarla ilgili bilgi sızdıran herkesle ilgili olarak farklı bir yaklaşıma sahip olmak isteyen, Kosova’ya yapıcı bir yaklaşıma sahip olmak isteyen herkesi yeni savaşlarla tehdit ediyorlar. Dolayısıyla gerçekten çok zor bir ortakla Kosova Sırbistan diyalogunu gerçekleştiriyoruz ama bu çok zor duruma rağmen biz halen Avrupa İlkelerini uygulamaya devam ediyoruz çünkü AB’ye de üye olmak istiyoruz. Daha önce de zaten ilk başta yaptığım konuşmamda söylediğim gibi biz halen şu inancı paylaşmaya devam ediyoruz. Bizim nihai bir anlaşma üzerinde hemfikir olmamız gerekiyor. Kosova ve Sırbistan’ın birbirini karşılıklı tanıdığı, iki ülkenin AB’ye doğru yol alabileceği. Ancak Cumhurbaşkanı Vucic görevdeyken böyle bir hareketin hem ondan hem de mevcut hükümetten geleceğini pek değerlendirmiyoruz. Kosova güvenilir bir ortak olarak bu diyaloga bağlılığını devam ettirecektir ve nihai bir anlaşmayı karşılıklı tanıma içeren, mevcut sınırlar içerisinde daha önce de söylediğim gibi ve mevcut Anayasa çerçevesinde elde etmek için çalışmaya devam edecektir.

İkinci salgın sorusu ile ilgili olarak, bu anlamda Kosova da salgının etkisi altında kalmamış bir ülke değildir, dünyanın diğer tüm ülkelerinde olduğu gibi. Burada aslında işbirliği yapma şeklimiz, çalışma şeklimiz, birbirimize nasıl yardım ettiğimiz bizi diğer ülkelerden ayıran unsur olmuştur. Türkiye, bu anlamda yardım elini Kosova’ya ve Kosova halkına uzatan ilk ülkelerden biri olmuştur. Tıbbi koruyucu ekipman, tıbbi kabiliyetleri ve yine aynı şekilde Sayın Bakan’ın vermiş olduğu yüksek öncelikle aşıya erişim sağlanması. Kosova henüz aşıya erişim sağlayamadı ancak gelecek senenin ilk yarısında aşıyı alacağımız ümit ediyoruz. Oldukça zor bir durumdayız. Dolayısıyla dostlarımızın yardımına güveniyoruz. Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Umuyoruz ki aşıya erişim konusunda da yakında bir çözüm bulabileceğiz. Tekrar teşekkür etmek istiyorum Sayın Bakan’a bu anlamda. Türkiye’nin de gelecekte bize yardım etmeye devam edeceğini söylediği için.