DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları; bugün kardeş
Kosova Dışişleri ve Diaspora Bakanı Meliza Haradinaj-Stublla’yı ülkemizde
ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Kendisine hoş geldiniz demek
istiyorum.
Kosova’yla salgın döneminde de temaslarımız devam etti. Kısa süre önce
Kosova Savunma ve Kültür Bakanlarını ülkemizde ağırladık. Kasım’da
Antalya’da Başbakan Birinci Yardımcısı Besnik Tahiri’yi kısa süreliğine de
olsa ağırlamaktan mutluluk duyduk. Maalesef Meliza Haradinaj-Stublla o
toplantıya katılamamıştı. İnşallah en kısa zamanda ben de Kosova’yı ziyaret
ederek ilişkilerimizi daha da geliştirmek için görüşmelerimizi,
temaslarımızı devam ettirmek istiyoruz, tabii Kosova’daki seçimlerden
sonra.
Bugün ikili ilişkilerimizi baştan sona ele aldık hem baş-başa, hem
arkadaşlarımızla beraber. Her alanda ilişkilerimizi geliştirme arzumuz
tamdır. Ekonomik ilişkilerimiz iyiye gidiyor, ama daha da ileri noktaya
götürebiliriz, bunun için fırsatlar var. İki ülkenin potansiyelinin yanında
2019’da imzaladığımız serbest ticaret anlaşması bizim için büyük bir
avantaj. İkili ticaretimizde Türkiye lehine bir açık var, bunu dengelemek
için birlikte neler yapabiliriz, bunları da görüştük.
Kosova’da Türk yatırımlarının artması konusunda şirketlerimizi birlikte
teşvik etmeye devam edeceğiz.
Diğer taraftan, savunma sanayi ve askeri işbirliğimizi daha da güçlendirmek
için gerekli adımları yine birlikte atacağız.
Biraz önce iki tane mutabakat zaptını sizlerin huzurunda imzaladık ve bu
imzalarla beraber bakanlıklarımızın arasındaki bağı da güçlendireceğiz.
Diplomat değişimini önümüzdeki günlerde daha da sistematik hale
getireceğiz. Her düzeyde diplomatların değişimi ve eğitimi konusunda kardeş
Kosova ve Dışişleri Bakanlığıyla yakın işbirliği içinde olacağız.
Türkiye Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana
Kosova’nın tanınması için çok gayret sarf ettik ve bundan sonraki süreçte
de bu gayretlerimizi sürdüreceğiz. Ayrıca, Kosova’nın uluslararası örgütler
nezdinde statü elde etmesi için de elimizden gelen desteği verdik ve bundan
sonraki süreçte bu tür çalışmalarımızı birlikte koordine etmeye devam
edeceğiz.
Kosova’nın Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyonunu da destekliyoruz, bu
konuda tecrübe paylaşımı yaptık. Şöyle bir gözden geçirdik, aşağı yukarı
aynı sınamalarla karşı karşıyayız. Ama neticede Kosova’nın Avrupa Atlantik
kurumlarına entegrasyonu sadece Kosova ve ilgili kurumlar için faydalı
değil bölgenin istikrarı ve huzuru için de önemli bir katkı sağlayacaktır
diye düşünüyoruz.
Yine bölgenin istikrarını artırmaya yönelik Kosova-Sırbistan diyaloğu
başlatılmıştı. Biz bu süreci başından beri destekliyoruz. Her iki tarafla
da ilişkileri iyi olan bir ülke olarak katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ve bir
an önce bu anlayışa varılan mutabakatların ve imzalanan anlaşmaların tam
olarak uygulanmasıyla birlikte gerçekten iki ülke arasındaki diyaloğun da
kalıcı bir şekilde tesis edilmesini Türkiye olarak arzu ediyoruz.
Seçimden sonra Kosova’yı ziyaret etmek istiyorum dedim. Biliyorsunuz
Kosova’da bir erken seçim kararı çıktı ve seçimden sonra yeni meclis yeni
cumhurbaşkanını da seçecek. Kosova bugüne kadar demokratik seçimler
gerçekleştirdi, kapsayıcı bir sistemi var. Kosova’da biliyorsunuz
soydaşlarımız da var, onlar da hiçbir zaman kendilerini dışlanmış
hissetmediler bu sistem içinde. Ve bu seçimin de aynı anlayışla
gerçekleştirileceğinden hiç şüphemiz yok. Dolayısıyla bu seçimlerde de ülke
olarak başarılar diliyoruz.
Yine Türk firmalarının Kosova’daki yatırım miktarını artıracağız dedik,
rakamlara baktım biraz önce. Türk firmaları Kosova’da 10 bin kişiye
istihdam sağlıyor ve önümüzdeki süreçte bu sayıyı da inşallah artıracağız.
Tabii Kosova’daki FETÖ mevcudiyetiyle ilgili düşüncelerimizi de samimi bir
şekilde söyledik. Geçmişte Kosova’nın attığı bazı adımlar oldu, işbirliği
de yaptık. Bunun için Kosova’ya ne kadar saldırdıklarını da gördük,
görüyoruz. Ama bu işbirliğinin devam etmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak
kardeş bir ülkede Türkiye’de darbe yapmış bir terör örgütünün mevcudiyetini
görmek istemeyiz. Gördüğümüz zaman da üzülürüz, üzülüyoruz. Ama FETÖ
Kosova’daki mevcudiyetiyle belki Türkiye’ye fazla zarar veremez, ama Kosova
için çok ciddi bir tehdit ve tehlikedir. Dolayısıyla bu yapılanmanın
Kosova’dan çıkartılması gerekiyor. Bunun kolay olmadığını da biliyoruz,
çünkü aynı Türkiye’de olduğu gibi eğitim yoluyla tüm kurumlara sızdıklarını
biz görüyoruz.
Diğer taraftan bazı ülkelerin de bu networkü, bu terör örgütünü
desteklediklerini de biliyoruz, bu sır değil. Ama Kosova’nın geleceği için
bu çok önemli. Bugün Kosova’nın karşı karşıya kaldığı diğer sınamalarda biz
Kosova’yı destekliyoruz. Ama diğerleriyle ilgili bugün-yarın, ileride çözüm
bulunabilir. Ama bu terör örgütüne karşı bugün tedbir alınmazsa korkarım
yarın çok geç olur. Türkiye’de olanları yaşananları bir kere daha bugün
Sayın Bakana anlattım. Dolayısıyla bu konulardaki beklentilerimizi de aynı
şekilde dile getirdik.
Kosova’da insani ve kalkınma yardımlarımızı da sürdüreceğiz. TİKA’nın
bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerin toplam değeri 100 milyon Doların
üstünde. Pandemi döneminde de dayanışmamızı gösterdik ve tıbbi malzeme
yardımlarını iki defa kardeş Kosova’ya, Kosova halkına ulaştırdık.
Aşıyla ilgili nasıl işbirliği yapabiliriz, bunu da bugün değerlendirme
imkanımız oldu. Türkiye olarak biliyorsunuz Sağlık Bakanımızın ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın açıklamalarından takip ediyoruz, takip ediyorsunuz, biz
de Dışişleri Bakanlığı olarak her türlü desteği veriyoruz, inşallah
önümüzdeki süreçte aşılar gelmeye başlayacak. Kosova’ya da nasıl yardımcı
olabiliriz aşı konusunda veya diğer ihtiyaçları konusunda, bunları ele
aldık.
Diğer taraftan bu pandemi gösterdi ki Türkiye’de hastaların tedavi edilmesi
daha da cazip hale geldi. Yani sağlık turizmi bakımından Türkiye en
güvenilir ülkelerden bir tanesi, zaten dünyada da üçüncü sıradayız. Bu
anlamda da Kosovalı hastaların Türkiye’deki tedavisi konusunda da görüş
alışverişinde bulunduk.
Sonuçta kardeş Kosova ile her alanda dayanışmamızı sürdüreceğiz. Kısa süre
içinde bugün çok verimli toplantılar gerçekleştirdik.
Sayın Bakana bir kere daha hoş geldiniz diyerek sözü kendilerine bırakmak
istiyorum, buyurun lütfen.
KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI MELİZA HARADİNAJ-STUBLLA- Çok teşekkür
ediyorum sıcak bir şekilde karşıladığınız için Sayın Bakan. Bu zor dönemde
olsak bile gerçekten çok sınırlı bir seyahat etme kapasitesi olsa bile
fiziksel toplantıları gerçekleştirmek için gerçekten çok küçük bir kapasite
olsa bile bu ziyareti bu şekilde gerçekleştirebildik. Hem Kosova halkı
adına hem de şahsım adına size teşekkür etmek istiyorum. Ben de bu
vesileyle en içten taziyelerimi Sayın Bakan sizlere ve Türk halkına iletmek
istiyorum. Şimdiye kadar bu gerçekten zor pandemi döneminde kaybedilen tüm
hayatlar için aynı zamanda İzmir’de yaşanan 2 ay önceki deprem felaketinde
hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyoruz. Sizin acınızı tamamıyla
paylaşıyoruz ve bu zor dönemde sizlerin yanındayız. Aynı zamanda Bugün
Ankara’da ziyaretten dolayı çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin bizlere
pandemi döneminde gerçekten bu zor yıl boyunca hiçbir şekilde başka bir
ülkenin göstermediği dayanışmayı gösterdiği için teşekkür ediyorum.
Türkiye ile çok iyi ilişkilerimiz var ve bunun Kosova için Kosova halkı
için ne kadar önemli olduğunu vurgulasam yeterli olmaz. Kosova için Türkiye
sadece dostane bir ülke olmaktan çok daha fazlasıdır. Çok uzun zamandan
beri devam eden dostumuzdur ve her zaman Kosova’nın yanında olmuştur.
90’lardaki en zorlu dönemlerden bu yana ülkemizi savaş sonrasında yeniden
inşa etmek zorunda kaldığımızda, bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde siz de
hemen bunu tanıdınız. Devletimizi inşa ederken, kurumlarımızı inşa ederken,
uluslararası konumumuzu desteklerken Türkiye her zaman tanınmamızı
desteklemek üzere uluslararası üyeliklerde her zaman yanımızdaydı. Çok
teşekkürler tekrar Sayın Bakan. Bunun için derinden müteşekkiriz. Daha önce
söylediğim gibi Türkiye Kosova’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden
bir tanesiydi ve hatta uluslararası anlamda bizlere karşı çıkıldığında
hemen Uluslararası Adalet Divanı da bizim bağımsızlık ilanımızın
uluslararası hukuka tam uygun olduğunu söyledi ve bundan sonra da kuralları
temel alan uluslararası sistem içerisinde yer aldık. Amacımız evrensel bir
şekilde tanınma elde etmek ve tam anlamıyla uluslararası topluma entegre
olmuş bir uluslararası toplum üyesi olmaktı. Türkiye aynı zamanda NATO
üyesi bir ülke. Kosova olarak bizler de NATO’ya üye olmak istiyoruz,
katkıda bulunmak istiyoruz aynen NATO’ya üye olan Türkiye ve diğer ülkeler
gibi. Dolayısıyla sadece güvenlik anlamında bir tüketici değil güvenlik
anlamında bir tedarikçi de olmak istiyoruz. Sayın Bakan’a bu anlamda Kosova
halkı adına her zaman bizlere göstermiş olduğu destekten dolayı teşekkür
ediyorum. 2018 siyasi bir karar aldığımızda kendi güçlerimizden bir orduya
geçme konusunda karar aldığımızda sundukları destek için çok teşekkür
ediyorum. Kosova’da bu çok önemli bir dönemdi dolayısıyla biz de bundan
sonra bir NATO üye devleti olarak işbirliğini dört gözle bekliyoruz. Çok
yakın bir müttefikimiz olarak değerlendiriyoruz bu gündemimizi
gerçekleştirmemiz konusunda. Yine aynı şekilde istikrar, barış ve güvenlik
Kosova için çok önemli Batı Balkanlar’da. Kosova güçlü olduğunda bunlar
sağlanabilecektir aynı zamanda Türkiye için ve Batı Balkanlar için
güvenilir bir ortak olacaktır. Bu anlamda üzerinde çalışabileceğimiz ve
ikili ilişkilerimizi daha da derinleştirebileceğimiz aynen bugün
imzaladığımız iki mutabakat zaptında olduğu gibi bir çok imkan olduğunu
düşünüyorum.
Sırbistan ile de diyalog konusunu gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği’nin
kolaylaştırıcılığında. Yine aynı zamanda Amerikalıların da desteği ile
Kosova ve Sırbistan arasında bir anlaşma imzalanması konusunda. Bu konuda
aynı şekilde diyaloğa devam etme ve çözümlenmemiş tüm sorunları Sırbistan
ile diyalog üzerinden ve barışçıl çözümler üzerinden gerçekleştirme
konusunda kararlılığımızı devam ettiriyoruz. Sürekli bir şekilde kesintisiz
bir şekilde. Ama aynı zamanda bu diyalog için belirli ilkeler ve süre
olması gerektiğini de savunuyoruz. Avrupa Birliği’nin kolaylaştırıcı olarak
Sırbistan ile diyalogu tanımlamasını da istiyoruz çünkü diyalog içerisinde
10 sene geçti ve şimdiye kadar somut, elle tutulur sonuçlar göremedik ve
mevcut anlaşmaların da tam bir şekilde uygulandığını göremedik. Dolayısıyla
nihai bir anlaşmaya varılmasının amaçlanmasının burada mevcut sınırlar
içinde karşılıklı tanıma ve Kosova’nın sahip olduğu Anayasal çerçeve içinde
varılmasını destekliyoruz. Bu anlamda bu ilkelerin dışarısında herhangi bir
varılmak istenilen çözüm kabul edilmeyecektir ve bunlar uluslararası hukuka
ve bizim şimdiye kadar üzerinde hemfikir olduğumuz 10 yıllık diyalog
içerisinde hemfikir olduğumuz ilkelere karşı olacaktır.
Bir kez daha ben Sayın Bakan’a göstermiş olduğu misafirperverlik için ve bu
verimli görüşmeleri yapma fırsatını verdiği için her zaman görüşmeleri açık
tuttuğu için ve ülkelerimiz arasında bu diyalogu açık tuttuğunuz için
teşekkür ediyorum. Sayın Bakan Kosova’da sizleri görmeyi dört gözle
bekliyoruz. Sizi temin etmek isterim ki çok sıcak bir şekilde, evinizdeymiş
gibi karşılanacaksınız. Halk da sizlere gerçekten çok güçlü bir mesaj
gönderecektir diye düşünüyorum. Harika buradaki Türk toplumu da Kosova’daki
Türk toplumu da sizlere çok sıcak bir mesaj gönderecektir. Tekrar teşekkür
ediyorum.
SORU- Enes Polat, TRT Haber. Benim sorum Sayın Çavuşoğlu’na olacaktı.
Efendim, yarın Rusya’ya bir ziyaret gerçekleştireceksiniz, Rusya
Federasyonuyla ortak stratejik planlama toplantısı kapsamında bir dizi
temaslarınız olacak. Buradaki toplantıda ve temaslarınızda hangi konuları
ele alacaksınız, bizlerle paylaşabilir misiniz? Biraz da detay almamız
mümkün mü?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum. Sizin de
söylediğiniz gibi ortak stratejik planlama grubu toplantısının
sekizincisini gerçekleştirmek üzere yarın Soçi’ye gideceğim. Bir önceki
toplantı benim şehrim Antalya’da gerçekleştirmişti. Bu toplantıda bir
sonraki üst düzeyli işbirliği konsey toplantısının hazırlıklarını
yapacağız. İmzalayabileceğimiz anlaşmaları gözden geçireceğiz taslak
anlaşmaları. Daha önce imzaladığımız anlaşmaların uygulamasıyla ilgili yine
neler yaptık onları da inşallah gözden geçireceğiz. Ve bir sonraki konsey
toplantısı ülkemizde gerçekleşecek bir önceki Moskova’da gerçekleşmişti.
Ayrıca Dışişleri Bakanlıkları arasında 2021-22 istişareler planını da
imzalayacağız, iki yıllık istişare planları. Hangi konular bu istişarenin
içinde olacak? Yeni konular var mı? Bölgesel konular ya da ikili onları
ekleyecek miyiz? Bunları da hem nihai hale getirip imzalayacağız inşallah.
Diğer taraftan, tabii ikili ilişkilerimizin tüm boyutlarını
değerlendireceğiz. Bildiğiniz gibi ticaretten enerjiye, kültürden turizme
birçok alanda işbirliğimiz var. Ve bölgesel konularda da farklı taraflarda
da olsak Rusya’yla işbirliğimiz var. İşte Suriye’de farklı taraflardayız,
ama Astana süreciyle başlayan işbirliğimiz bugün Anayasa Komitesi
Toplantılarıyla da devam ediyor. Bir taraftan sahada sükûneti devam
ettirmek için çalışmalar var, diğer taraftan siyasi süreç, göçmenlerin geri
dönüşü gibi konularda da çalışıyoruz. Keza Libya’da da farklı
taraflardayız, ama yine Libya’da da ateşkesin kalıcı olması için Rusya’yla
yaptığımız çalışmaları heyetler arasında, üst düzeyde. Ocak’ta Sayın
Cumhurbaşkanımızla, Putin’in İstanbul’da başlattığı süreçte yaptığımız
çalışmaları sizlerle paylaştık, bunları da gözden geçireceğiz. Ayrıca
Karabağ meselesini, Azerbaycan, Ermenistan meselesini de ele alacağız.
Ateşkesin gözlemlenmesi için bir ortak merkez kurulması konusunda mutabakat
zaptını Rusya’yla imzaladık, şimdi bunun yeri ve uygulamalarıyla ilgili
konuları tabii ev sahibi Azerbaycan’la da birlikte görüşüyoruz. Ve bu
merkezin görevi ve bundan sonraki çalışmaları da ele alacağız. Yani
Kafkasya’da kalıcı bir çözüm, ateşkes ve barış. Tabii bu Azerbaycan’ın can
Azerbaycan’ın sınır ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ve mevcut BM Güvenlik
Konseyi kararları aynı şekilde AGIT ve diğer uluslararası örgütlerin
kararları ve uluslararası hukuk çerçevesinde olması lazım. Bu konularda da
yine görüş alışverişinde bulunduğumuz gibi, geleceğe yönelik atılacak
adımları ve uygulamaları da ele alacağız. Sanırım biraz detaylı oldu
teşekkür ediyorum.
SORU- Benim Sayın Kosovalı Bakana iki sorum olacaktı. AB öncülüğünde Temmuz
ayında yeniden başlayan Sırbistan-Kosova diyaloğunda son durum hakkında
bizimle paylaşacağınız ne tür hususlar vardır?
İkinci olarak da, Kosova’nın pandemiyle mücadelesi hakkında neler paylaşmak
istersiniz ve Türkiye’nin Kosova’ya yardımlarıyla alakalı neler
düşünüyorsunuz?
KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI MELİZA HARADİNAJ-STUBLLA- Çok teşekkür
ediyorum sorularınız için. Kosova- Sırbistan diyalogu gerçekten çok sıcak
bir konu. Çok uzun zamandır devam ediyor. Savaşın 1999’da sona ermesinden
bu yana Kosova sürekli olarak kendini yapıcı, güvenilir ve inanılır bir
ortak olarak anlaşmalara uyan, anlaşmalara riayet eden bir ortak olduğunu
kanıtlamıştır. Ama şunu itiraf etmem gerekir ki Sırbistan maalesef bu
anlaşmalara, ilkelere ve iyi komşuluk ilişkileri ruhuna çok uyan bir ortak
olmamıştır. Belki okumuşsunuzdur, belki biliyorsunuzdur, Sırbistan’ın bazı
bozucu eylemleri oldu. Dünya’nın farklı bölgelerinde çatışmaların olduğu
aynen Dağlık Karabağ’da olduğu gibi ve Ermenistan’a silah tedariki gibi.
Yani şuanda biz burada konuşurken bile halen saldırı sistemlerini almaya
devam ediyorlar. Etraflarında NATO üye devletleri varken. Bu da gerçekten
çok tartışmalı bir konu. Bundan sonra ileride Avrupa Birliği yöneticisi
olmak isteyen bir ülke açısında maalesef biz en yakın komşu ülke olduğumuz
için birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Yapıcı olmayan tavır ve tutumdan
dolayı. Şuan itibarıyla bizler toplu mezarları keşfettik. Bu mezarların
açılması sürecindeyiz. Kosova halkı gerçekten savaştan 21 yıl sonra halen
çok acı bir yara yani öldürülen Arnavutların Sırbistan’dan nakledilip daha
sonra toplu mezarlara atılmış kişilerin mezarlarını bulduk. Yani bu
realiteye rağmen, bu keskin gerçekliğe rağmen Sırbistan halen bunu
reddetmeye devam ediyor. Toplu mezarlarla ilgili bilgi sızdıran herkesle
ilgili olarak farklı bir yaklaşıma sahip olmak isteyen, Kosova’ya yapıcı
bir yaklaşıma sahip olmak isteyen herkesi yeni savaşlarla tehdit ediyorlar.
Dolayısıyla gerçekten çok zor bir ortakla Kosova Sırbistan diyalogunu
gerçekleştiriyoruz ama bu çok zor duruma rağmen biz halen Avrupa İlkelerini
uygulamaya devam ediyoruz çünkü AB’ye de üye olmak istiyoruz. Daha önce de
zaten ilk başta yaptığım konuşmamda söylediğim gibi biz halen şu inancı
paylaşmaya devam ediyoruz. Bizim nihai bir anlaşma üzerinde hemfikir
olmamız gerekiyor. Kosova ve Sırbistan’ın birbirini karşılıklı tanıdığı,
iki ülkenin AB’ye doğru yol alabileceği. Ancak Cumhurbaşkanı Vucic
görevdeyken böyle bir hareketin hem ondan hem de mevcut hükümetten
geleceğini pek değerlendirmiyoruz. Kosova güvenilir bir ortak olarak bu
diyaloga bağlılığını devam ettirecektir ve nihai bir anlaşmayı karşılıklı
tanıma içeren, mevcut sınırlar içerisinde daha önce de söylediğim gibi ve
mevcut Anayasa çerçevesinde elde etmek için çalışmaya devam edecektir.
İkinci salgın sorusu ile ilgili olarak, bu anlamda Kosova da salgının
etkisi altında kalmamış bir ülke değildir, dünyanın diğer tüm ülkelerinde
olduğu gibi. Burada aslında işbirliği yapma şeklimiz, çalışma şeklimiz,
birbirimize nasıl yardım ettiğimiz bizi diğer ülkelerden ayıran unsur
olmuştur. Türkiye, bu anlamda yardım elini Kosova’ya ve Kosova halkına
uzatan ilk ülkelerden biri olmuştur. Tıbbi koruyucu ekipman, tıbbi
kabiliyetleri ve yine aynı şekilde Sayın Bakan’ın vermiş olduğu yüksek
öncelikle aşıya erişim sağlanması. Kosova henüz aşıya erişim sağlayamadı
ancak gelecek senenin ilk yarısında aşıyı alacağımız ümit ediyoruz. Oldukça
zor bir durumdayız. Dolayısıyla dostlarımızın yardımına güveniyoruz.
Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Umuyoruz ki aşıya erişim konusunda da yakında
bir çözüm bulabileceğiz. Tekrar teşekkür etmek istiyorum Sayın Bakan’a bu
anlamda. Türkiye’nin de gelecekte bize yardım etmeye devam edeceğini
söylediği için.