Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun İrlanda Cumhuriyeti Dışişleri ve Savunma Bakanı Sayın Simon Coveney ile Ortak Basın Toplantısı, 27 Ocak 2021, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, bugün bu akşam İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney’i ülkemizde Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Simon yarın Hatay bölgesini de ziyaret edecek. Kendisine Hatay’a yapacağı bu ziyarette de arkadaşlarımız eşlik edecekler, her türlü lojistik desteği sağlıyoruz.

Esasen bu ziyaret daha öncede planlanmıştı, fakat farklı sebeplerden dolayı ertelenmek durumunda kalmıştı. Bugün Simon’la özellikle bundan sonra ülkelerimiz arasında daha düzenli bir şekilde ziyaretlerin her seviyede gerçekleşmesi konusunda hemfikir kaldık ve en kısa zamanda ben de İrlanda’yı ziyaret edeceğim. Amerika yolculuklarımızda yakıt almak için İrlanda’da havaalanında bulunduk, ama henüz İrlanda’yı ziyaret etmedim ve bu ziyareti gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyacağım. Cumhurbaşkanı düzeyinde en son İrlanda’dan 2010’da ziyaret ülkemize gerçekleşmişti, dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın da İrlanda’yı ziyaretinin gündemde. İlişkilerimiz köklü geçmişe sahip. İrlanda’daki büyük kıtlık zamanında Sultan Abdülmecit tarafından gönderilen yardım, İrlanda’da halen hatırlanıyor, güçlü bağlarımıza da güzel bir örnek.

Bugün Simon’la ikili ilişkilerimizi ele aldık, özellikle ticari, ekonomik iş birliğimizi geliştirme konusunda daha fazla çalışmamız gerekiyor. Bugün yaklaşık geçen sene 1,5 miyar Dolar bir ticaret hacmimiz gerçekleşti ve bunu 3 milyar Dolara kolayca çıkarabiliriz.

Aynı şekilde ikili ilişkilerimizin yanında bölgesel konuları da değerlendirdik. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ele aldık, ki Simon Brüksel’deki Dışişleri Bakanları Toplantısına katıldıktan sora ülkemize geldi. Benim de Brüksel’deki ziyaretim gerçekleşmişti ve bu pozitif atmosferi devam ettirmek konusunda herkes üzerine düşeni yapacak. İrlanda’ya en başından beri Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdikleri destek için bir kere daha çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca, bölgesel ve uluslararası konuları da ele aldık. İran meselesi, yeni yönetimle beraber nükleer anlaşmaya geri dönülmesi konusunu ele aldık. Geçmişte olduğu gibi Türkiye bu sürece elinden gelen desteği, katkıyı verecektir.

Suriye’deki son gelişmeler hakkında Simon’a bilgi verdik. Hem Suriye’de, hem Libya’da tek çözüm siyasi çözümdür. Dolayısıyla Cenevre’de devam eden Anayasa Komisyonu toplantılarını, bu süreci biz destekliyoruz yardımcı oluyoruz, özellikle muhalefeti de sürekli teşvik ediyoruz. Libya’da devam eden siyasi süreç ve seçim süreci, önce yeni daha kapsayıcı geçici yönetimlerin seçilmesi ve daha sonra daha önce ilan edilen Aralık’ta gerçekleşecek muhtemel seçim için ülkenin hazırlanması konusunda sarf edilen tüm çabaları ve Birleşmiş Milletler’in çabalarını güçlü bir şekilde Türkiye olarak destekliyoruz. Tekrar ediyoruz, tek çözüm siyasi çözümdür.

Turizm bizim aramızda önemli bir ekonomik ilişkilerimiz bakımından da, insandan insana temas bakımından da önemli bir sektör. 2019’da 95 bine yakın İrlandalı turist ülkemizi ziyaret etti. Tabii kovid sebebiyle seyahatte kısıtlamalar oldu, ama güvenli turizm konseptiyle geçen sene de 15 milyon turist ülkemizi ziyaret etti. Ve güvenli turizm konusundaki aldığımız tedbirler bugün dünya için bir model. Türkiye-Almanya anlaşması da -o gün Heiko Maas da söyledi- gerçekten herkes için örnek bir anlaşma oldu.

Umuyoruz, bugün bu konuyu da ele aldık, kovidden kısa bir süre içinde kurtuluruz, gerek aşı sürecini, gerekse alınan tedbirler ve kovidle mücadele konusunda tecrübelerimizi birbirimizle bugün paylaştık. Ama önümüzdeki süreçte insanların özgürce hareket edebilmesi için siyasetçiler, yöneticiler olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız ve biz ülkemizde daha fazla İrlandalı turisti ağırlamayı bekliyoruz.

Önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği konusunda, özellikle oraya tekrar dönmek istiyorum, pozitif ortam iyi, güzel, atmosfer iyi, mesajlar da pozitif, ama somut adımlarla bunu kalıcı hale getirmemiz gerekiyor.

Ayrıca, Doğu Akdeniz meselesi ve iki gün önce Yunanistan’la başlattığımız, eski adıyla istikşafi, artık istişari diyoruz, çünkü uzun zamandır devam ediyor, gerçekleştirdiğimiz toplantılar hakkında da yine Simon’a bilgi verdim.

İrlanda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne seçildi, hem de farklı adayların olduğu bir seçimde ciddi ve güçlü bir destekle seçildi. Biz de İrlanda’nın üyeliğini destekledik. Ve İrlanda’nın BM Güvenlik Konseyi’nde çok önemli roller üstlendiğini şimdiden görüyoruz, bir kere daha tebrik ediyoruz ve buradaki çalışmalarına Türkiye olarak da destek vereceğiz.

Özellikle Suriyeli göçmenlere insani yardımların ulaştırılması konusunda başından beri destek veren ve hassas olan İrlanda, yine BM Güvenlik Konseyi çatısı altında da bu faaliyetlerini devam ettiriyor, yarın da zaten bu yardımların Suriyelilere ulaştırılması konusunda sınırda aldığımız tedbirler ve uluslararası örgütlerle yaptığımız iş birliğini de yerinde görmüş olacak.

Yine Ortadoğu konusu, yani Filistin-İsrail barış süreci ve bu konuda da bizim görüşlerimiz tamamen en başından beri örtüşüyor ve ikili devletli çözüm konusunda mevcut parametreler çerçevesinde biz bundan sonraki süreçte de bu iş birliğimizi ve çabalarımızı sürdüreceğiz, bu konuda neler yapabileceğimizi de bugün değerlendirdik.

Gördüğünüz gibi hem ikili konular, hem Türkiye-AB ilişkileri ve bölgesel konuları samimi bir ortamda ele alma fırsatımız oldu. Biraz sonra akşam yemeğinde, çalışma yemeğinde ele alamadığımız konuları ya da ele aldığımız bazı konuları daha geniş bir şekilde derinlemesine ele alma fırsatımız olacak. Ben bu düşüncelerle Simon’a hoş geldin diyerek sözü kendisine bırakıyorum.

İRLANDA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANI SİMON COVENEY- Çok teşekkürler sevgili dostum Mevlüt.

Ankara’da burada bulunmak benim için gerçekten son derece büyük bir mutluluk. Birkaç farklı ortamlarda biraraya gelmiş olsak da birbirimizin ülkelerinde biraraya gelmemiştik, burada bulunmak gerçekten bu anlamda son derece önemli. Ve ümit ediyorum ki bu yılın ikinci yarısında sizi de İrlanda’da ağırlayabileceğiz bu pandemi kısıtlamaları biraz da hafiflediğinde ve seyahat etmek daha kolay hale geldiğinde.

Gerçekten mükemmel bir görüşme gerçekleştirdik, son derece önemli bölgesel konuları ele aldık, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdik ve tabii ki ikil ilişkilerimizi değerlendirdik.

İrlanda 1 Ocak itibarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde geçici üyeliğe seçildi ve benim bu çerçevede ilk planlandığım ziyaretlerden bir tanesi Türkiye ziyaretiydi ve Türkiye’nin bu konudaki bakış açısını da değerlendirme önceliklerimden biriydi.

Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliğimiz boyunca 3 temel ilke üzerinde duracağız, barışın oluşturulması, çatışmaların önlemesi konusundaki çalışmaların güçlenmesi ve hesap verebilirliğin artırılması.

Özellikle Konseyin Suriye’deki insani durum ve siyasi durumla ilgili olarak sorumluluğun farkındayız. Bunun tabii ki sizin ülkenizde son derece büyük etkileri var, bunun da bilincindeyiz. Biz Türkiye’nin milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparken gösterdiği cömertlikten dolayı da tebrik ediyoruz. Tabii ki İrlanda ve Avrupa Birliği sizi desteklemeye devam edecek.

İrlanda Birleşmiş Milletler öncülüğünde bu çatışmaya barışçıl ve sürdürülebilir bir son vermek için elinden gelen her türlü çabayı gösterecek. Aynı zamanda Suriye konusunda insani hususların öncülüğünü yapacak Norveç’le birlikte. Biz insani yardımların da burada ihtiyacı olan kişilere ulaşabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız.


İrlanda gerçekten Suriye krizine son derece önemli insani yardımlar sağlamış durumda. Son yıllarda yaklaşık 170 milyon Euroluk bir katkımız oldu, bu da gerçekten dünyanın her yerindeki insani krizlere sağlamış olduğumuz en büyük desteği oluşturuyor. Yarın yerinde giderek bu çalışmaları görme fırsatım olacak Hatay’ı ziyaret ettiğimde ve burada sınırdaki insani operasyonları yerinde görebileceğim.

Aynı zamanda Güvenlik Konseyi’ni ilgilendiren İran ve Libya gibi son derece kilit noktaları da değerlendirme fırsatımız oldu. İrlanda ile ilgili olarak bizim nükleer anlaşma konusundaki temel yaklaşımımız, bu çerçevede nükleer silahların yayılmasının engellenmesi ve barışın bu şekilde korunması yönünde. İrlanda Güvenlik Konseyi’nde 2231 sayılı kararın kolaylaştırıcısı olarak son derece önemli bir rol oynayacak. Bu anlaşmanın korunması ve tam anlamıyla bütün taraflarca uygulanması için elinden geleni yapacak.

Önümüzdeki aylarda gerçekten son derece önemli bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyorum, yeni bir Amerikan idaresi var karşımızda, Başkan Biden ve ekibi bu çerçevede nükleer anlaşmanın tekrar değerlendirilmesi konusunda niyetlerini beyan ettiler, İrlanda bu çabaları da desteklemeye devam edecek.

Aynı konuyu İran Dışişleri Bakanı Sayın Zarif’le de geçtiğimiz hafta değerlendirme fırsatı buldum. İran’ın bu anlaşmaları ihlal ettiği noktalarla ilgili olarak endişelerimizi dile getirdim ve uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirme konusundaki kararlarında ne kadar endişeli olduğumuzu ifade ettim. İran’ın herhangi bir gecikme olmadan bu yoldan geri dönmesini telkin ettim kendilerine.

Aynı şekilde bu akşam Libya konusunu da değerlendirme fırsatımız oldu. Biz bu 3 kanallı barış sürecinin yürürlükte olması gerektiğine inanıyoruz, bu hem siyasi, hem ekonomik, hem de güvenlik alanlarını değerlendirmeli. Özellikle siyasi alandaki gelişmeleri son derece önemli buluyorum. Türkiye ve İrlanda Libya’daki siyasi diyalog forumunun desteklenmesi gerektiğine inanan iki ülke, bu çerçevede bir geçiş dönemi yönetimi seçilmesi ve bu çerçeve bu yılın sonunda seçimlerin gerçekleştirilmesini desteklemeye devam edeceğiz.

İrlanda halihazırda bu bölgedeki yabancı terörist savaşçıların da bulunmasından dolayı endişelerini ifade etmek istiyor. Biz bu çerçevede bir ateşkes anlaşmasının uygulanmasını destekliyoruz ve Libya’daki tüm tarafların bu konuyla ilgili olarak yabancı terörist savaşçılardan da bir an önce kurtulmalarını ve bunların ülkelerine geri dönmelerini telkin etmek istiyoruz.

Sayın Bakanla birlikte Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini de değerlenirdik. Tabii ki geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri için aslında zorlu bir yıldı ve bunun da tabii ki belli faktörlerden kaynaklandığını biliyoruz. Açık olmam gerekirse, bizim 2021 yılında kayda değer oranda bu ilişkinin gelişmesi hedefimiz mevcut. Son haftalarda bazı pozitif adımlar atıldı, bu çerçevede Türkiye ve Yunanistan arasında istikşafi görüşmeler başladı, aslında bu görüşmelerin de iyi başladığının duyumlarını aldık.

Aynı şekilde 5+1 görüşmelerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin himayesinde devam ettirilmesiyle ilgili olarak da olasılık bizi son derece umutlandırıyor. Biz İrlanda’da çatışmaların çözümlenmesini ve barışa ulaşmanın ne kadar zor ve karmaşık bir süreç olduğunu biliyoruz, farklı zamanlarda bizler bunu yaşadık. Kendi adamızdaki deneyimlerimiz bize şunu gösteriyor: Gerçekten bu yıllar boyu sürebilecek bir çalışma. Ama aynı zamanda karalılık ve belli siyasi iradelerle ve karşılıklı taviz vererek çözümlere ulaşabileceğine inanıyoruz.

Daha geniş kapsamlı değerlendirmek gerekirse, Avrupa Birliği’yle Türkiye arasındaki ilişkilerin daha iyileşmesi için çaba sarf edilmeli. Bu ilişki herhangi bir şekilde negatif bir alana kaymadan mutlaka değerlendirilmesi ve toparlanması gereken bir ilişki. Yapıcı ve iş birliğine dayanan bir ortaklık son derece gerekli birçok farklı alanda, sadece göç alanı değil birçok farklı alanda bunun uygulanması lazım. İrlanda burada pozitif bir siyasi gündemin Avrupa Birliği ve Türkiye arasında geliştirilmesi gerektiğine inanıyor. Benim bugünkü görüşmelerde temel olarak odaklandığım nokta, bu karşılaştığımız durumun nasıl iyileşebileceği, ilişkilerimizin nasıl daha sağlam bir temel oluşturabileceğini değerlendirmek. İrlanda ister Ankara’da olsun, ister Brüksel’de olsun ya da Avrupa Birliği’nin başka ülkelerinde olsun bunu her gün ele almaya hazır bir ülke.

Son olarak da kısaca ikili ilişkilerimizi değerlendirme fırsatımız oldu ve Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu önümüzdeki aylarda İrlanda’da görmek istediğimizle ilgili resmi daveti illetim kendisine, ümit ediyorum ki çok uzun bir zaman geçmez.

Ülkenizi çok seven onbinlerce İrlandalı burada tatillerini geçirme fırsatı bulurlar ve bir kez daha büyük rakamlarla ülkenizi ziyaret etmeye başlarlar bu pandemi korkularını attığımız gün. Ümit ediyorum ki o aşamada özellikle bu pandemi sebebiyle durum çok daha halklar arasında, akademisyenler arasında, iş adamları arasında ve kültürel bağlamda son 12 ayda kısıtlandığımız ilişkileri çok daha farklı bir ortama taşıyabiliriz.

Türkiye-İrlanda ilişkilerinin gerçekten Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinin gelişmesinden de faydalanabileceğine inanıyorum. Bu bizim 2021’de değerlendirebileceğimiz bir fırsat diye düşünüyorum.

Daha kişisel bir nokta belirtmek istersem, benim İrlanda’da geldiğim yerden bir Türk aşçı aslında kendi restoranı için ödüllendirildi ve artık kendisi benim ülkemde, benim şehrimde çok tanınan bir isim haline geldi. Eğer İrlanda’yı ziyaret etme fırsatınız olursa belki kendisinin yemeklerini tatma fırsatımız da olabilir ve eminim ki kendisi sizi orada ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyacaktır.

Üzerinde çalışacağımız çok şey var, birçok pozitif gelişme var üstünde odaklanabileceğim ve gerçekten karşılıklı saygı ve açıklıkla oluşan bir ilişki burada ortada olan bazı hususları çözmek için de temel bir çıkış noktası oluşturacaktır. Ve son 12 ayda olduğu gibi değil Türkiye-AB ilişkilerini çok daha farklı bir platforma taşıyabileceğimize inanıyorum. Eminim ki çok daha iyi ve çok daha yeni bir yöne doğru ilerleyeceğiz. Teşekkürler.

SORU- Efendim, istikşafi görüşmelerin 61. turu İstanbul’da.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstişari görüşme.

SORU- Tabii, biraz önce öyle söylediniz. İstişari görüşmelerin 61. turu 25 Ocak’ta İstanbul’da tamamlandı. Görüşmeler nasıl geçti, Yunanistan çözümden yana mıydı, değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Bir de, 62. tur Atina’da olacak diye bir açıklama geldi, tarih belli mi? Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum. Beş yıldır yapılamayan istişari görüşmeler, eski adıyla istikşafi görüşmeler Pazartesi günü İstanbul’da gerçekleşti ve bu toplantıda fotoğrafta da gördünüz heyetlerimiz bulundu her iki taraftan da. Arkadaşlarımız daha sonra bize anlattılar, son derece olumlu bir ortamda toplantı gerçekleştirildi. Ve daha önce 60 tur görüşmeler olmuştu, 61. turu gerçekleştirdik ve 60 turda görüşülen konuları tabii ki arkadaşlarımız bir gözden geçirdi, yani daha önce ne görüşüldüyse bunlar bu toplantıda da görüşüldü. Tabii bir toplantıda bir veya sorunların hepsinin çözülmesi beklenmez, tekrar başlaması önemliydi. Ve tabii ev sahipliği sırası şimdi Yunanistan’da, en kısa zamanda tarih de belirlenecek, bir sonraki toplantı Yunanistan’da gerçekleşecek ve bunun devam etmesi tabii bizim arzumuz. Özellikle anlaşamadığımız konular eskiden beri var, bunların nasıl çözülebileceği konusunda istişarelerde bulunmak iki komşu arasında en azından tansiyonun şimdilik düşmesine ve de belki ileride bu sorunlara kalıcı çözüm bulma konusunda faydalı olacaktır. Türkiye olarak biz başından beri zaten bu toplantılara katıldık, diğer taraftan 5 yıldır yapılmazken de ara ara, yani bu son gerilimlerden sonra değil öncesinde de bunları yapalım diye tekliflerde bulunmuştuk. Ayrıca, diğer mekanizmaların da toplanması önemli. Örneğin askerler arasındaki güven artırıcı önlemler toplantılarının tekrar başlaması, daha önce açıklayamadığımız ortak böyle eylem planında dışişleri bakanlıkları arasında siyasi istişarelerin de başlaması öngörülüyordu. Önümüzdeki süreçte daha önce de söyledim, biz her zaman görüşmeye hazırız, Dendias’la bir görüşme, Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman dediği gibi, daha önce de görüştükleri gibi Miçotakis’le daha önce görüşmüştü, yine görüşmeye hazırız, yeter ki karşılıklı olarak bu olumlu adımları atalım. Tabii Yunanistan’ın da aynı zamanda provokasyonlardan vazgeçmesi gerekiyor ki Avrupa Birliği ziyaretimde ve bugünkü görüşmelerde onlardan bazı örnekler verdim, onun da kimseye bir faydası yok, olumlu gündeme bizim devam etmemiz gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.

SORU- SORU- Behlül Çetinkaya, Anadolu Ajansı. Ben Sayın Konuk Bakana bir soru soracağım. İrlanda’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde çatışmaları önleme, diyalog inşa etme gibi bir rolü var, böyle bir rol üstleniyor. Bu rolüyle ilgili attıkları adımlar ve bu konuda yaptıkları çalışmalarla ilgili detaylı bir bilgi verebilirse sevinirim. Teşekkür ederim.

İRLANDA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANI SİMON COVENEY- Evet, faaliyetlerimiz, önceliklerimiz takip ediliyor. Biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne geçici üye olarak seçildik önümüzdeki iki yıl boyunca. Bildiğiniz gibi güvenlik konseyinde 15 üye devlet var. Bunlardan 5 tanesi daimi üye, geri kalan 10 üye ise ikişer yıllık daimi olmayan üye olarak seçiyorlar. Biz Güvenlik Konseyine adaylığımızı duyurduğumuzda üç temel ilkemizin ne olacağını çok net bir şekilde ortaya koyduk. Bunlardan birincisi barışın teşvik edilmesiydi. İrlanda bu anlamda kendi deneyimlerini de tabii ki paylaşabiliyor ve bu konuyla ilgili olarak da inanırlılığı var. Çünkü bizim özellikle çatışma bulunan bölgelerde Avrupa Birliği’ndeki tüm diğer ülkelerden daha fazla barış gücü misyonlarına katılımımız var ve buradaki deneyimimiz son derece önemli ve burada bir inanırlılık oluşturmuş durumdayız.

Aynı zamanda İrlanda’nın net bir biçimde çatışmaların önlenmesiyle ilgili sesini yükselteceğini de ifade ettik. Bu da şu anlama geliyor: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çatışmalara çok daha erken bir biçimde müdahale etmesini sağlamak istiyoruz ve çatışmaların başlangıçta daha önlenmesi ve böyle bir çatışma ortaya çıktığında da daha yapıcı bir rol oynaması gerektiğini düşünüyoruz.

Son olarak da hesap verebilirlik. Bu son derece aslında siyasi olarak zor bir alan biliyorsunuz, özellikle Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyinde. Biz burada sadece uluslararası mekanizmaların değil, yani uluslararası Adalet Divanı ve diğerleri gibi değil bunların desteklenmesini ve görevlerini yapmalarını istiyoruz. Ama aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin uluslararası hukuku herhangi bir ülke ihlal ettiğinde onların hesap verebilmelerini sağlamasını istiyoruz. Bu son derece zor bir alan, çünkü birçok güçlü tabii ki çıkarlar söz konusu ve onların uluslararası hukukla ilgili kendi yorumları olabiliyor. Biz burada tutarlı olmaya çalışacağız, adil olmaya çalışacağız ve zaman zaman da cesur olmaya çalışacağız. Zaman zaman dostlarımıza karşı sesimizi yükselteceğiz, eğer uluslararası hukukla ilgili olarak bazı unsurların ihlal edildiğini düşünürsek sesimizi yükseltmeye cesaret edeceğiz.

130 ülkeden İrlanda’nın birçok küçük devlet de dahil olmak üzere, küçük ve orta ölçekli birçok devletin bizi desteklediğini ifade etmek istiyorum. Onlar İrlanda’yı güçlü ve tarafsız bir ses olarak Güvenlik Konseyine seçmeyi tercih ettiler. Özellikle de bizim bugün gördüğümüz bazı çatışmalar, Yemen olsun, Suriye olsun, Libya olsun, bütün bunlar son derece aslında karmaşık, insani boyutları olan krizler ve son derece, hatta daha da karmaşık siyasi sorunları beraberinde getiriyorlar ve biz onların sesi olmaya çalışacağız.

İşte onun için ben Ankara’yı ziyaret etmekte daha başta, bu Güvenlik Konseyi görevimizin başında ziyaret etmek istedim, çünkü Türkiye’nin buradaki bakış açısını öğrenmek istiyordum. Çünkü Türkiye birçok farklı alanda hem kendi öz çıkarları sebebiyle, ama aynı zamanda birçok farklı bölgesel çatışmada da aktif bir rol oynuyor. İşte bu bizim ilişkilerimizi daha iyi geliştirmek ve Türkiye’nin bakış açısını anlayabilmemiz için bu sebeple son derece önemliydi. Sayın Dışişleri Bakanıyla ve Türkiye’yle Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliğimiz devam ettiği sürece birlikte çalışmak istiyoruz. Gerçekten birçok konuda desteğinizi, iş birliğinizi isteyeceğiz bu süre içerisinde ve sizin için de adil bir ses olacağımıza inanıyorum Güvenlik Konseyinde.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sanırım akşam yemeğini hak ettik.