DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, bugün bu
akşam İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney’i ülkemizde
Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Simon yarın Hatay
bölgesini de ziyaret edecek. Kendisine Hatay’a yapacağı bu ziyarette de
arkadaşlarımız eşlik edecekler, her türlü lojistik desteği sağlıyoruz.
Esasen bu ziyaret daha öncede planlanmıştı, fakat farklı sebeplerden dolayı
ertelenmek durumunda kalmıştı. Bugün Simon’la özellikle bundan sonra
ülkelerimiz arasında daha düzenli bir şekilde ziyaretlerin her seviyede
gerçekleşmesi konusunda hemfikir kaldık ve en kısa zamanda ben de
İrlanda’yı ziyaret edeceğim. Amerika yolculuklarımızda yakıt almak için
İrlanda’da havaalanında bulunduk, ama henüz İrlanda’yı ziyaret etmedim ve
bu ziyareti gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyacağım. Cumhurbaşkanı
düzeyinde en son İrlanda’dan 2010’da ziyaret ülkemize gerçekleşmişti,
dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın da İrlanda’yı ziyaretinin gündemde.
İlişkilerimiz köklü geçmişe sahip. İrlanda’daki büyük kıtlık zamanında
Sultan Abdülmecit tarafından gönderilen yardım, İrlanda’da halen
hatırlanıyor, güçlü bağlarımıza da güzel bir örnek.
Bugün Simon’la ikili ilişkilerimizi ele aldık, özellikle ticari, ekonomik
iş birliğimizi geliştirme konusunda daha fazla çalışmamız gerekiyor. Bugün
yaklaşık geçen sene 1,5 miyar Dolar bir ticaret hacmimiz gerçekleşti ve
bunu 3 milyar Dolara kolayca çıkarabiliriz.
Aynı şekilde ikili ilişkilerimizin yanında bölgesel konuları da
değerlendirdik. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ele aldık, ki Simon
Brüksel’deki Dışişleri Bakanları Toplantısına katıldıktan sora ülkemize
geldi. Benim de Brüksel’deki ziyaretim gerçekleşmişti ve bu pozitif
atmosferi devam ettirmek konusunda herkes üzerine düşeni yapacak.
İrlanda’ya en başından beri Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdikleri
destek için bir kere daha çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bölgesel ve uluslararası konuları da ele aldık. İran meselesi, yeni
yönetimle beraber nükleer anlaşmaya geri dönülmesi konusunu ele aldık.
Geçmişte olduğu gibi Türkiye bu sürece elinden gelen desteği, katkıyı
verecektir.
Suriye’deki son gelişmeler hakkında Simon’a bilgi verdik. Hem Suriye’de,
hem Libya’da tek çözüm siyasi çözümdür. Dolayısıyla Cenevre’de devam eden
Anayasa Komisyonu toplantılarını, bu süreci biz destekliyoruz yardımcı
oluyoruz, özellikle muhalefeti de sürekli teşvik ediyoruz. Libya’da devam
eden siyasi süreç ve seçim süreci, önce yeni daha kapsayıcı geçici
yönetimlerin seçilmesi ve daha sonra daha önce ilan edilen Aralık’ta
gerçekleşecek muhtemel seçim için ülkenin hazırlanması konusunda sarf
edilen tüm çabaları ve Birleşmiş Milletler’in çabalarını güçlü bir şekilde
Türkiye olarak destekliyoruz. Tekrar ediyoruz, tek çözüm siyasi çözümdür.
Turizm bizim aramızda önemli bir ekonomik ilişkilerimiz bakımından da,
insandan insana temas bakımından da önemli bir sektör. 2019’da 95 bine
yakın İrlandalı turist ülkemizi ziyaret etti. Tabii kovid sebebiyle
seyahatte kısıtlamalar oldu, ama güvenli turizm konseptiyle geçen sene de
15 milyon turist ülkemizi ziyaret etti. Ve güvenli turizm konusundaki
aldığımız tedbirler bugün dünya için bir model. Türkiye-Almanya anlaşması
da -o gün Heiko Maas da söyledi- gerçekten herkes için örnek bir anlaşma
oldu.
Umuyoruz, bugün bu konuyu da ele aldık, kovidden kısa bir süre içinde
kurtuluruz, gerek aşı sürecini, gerekse alınan tedbirler ve kovidle
mücadele konusunda tecrübelerimizi birbirimizle bugün paylaştık. Ama
önümüzdeki süreçte insanların özgürce hareket edebilmesi için siyasetçiler,
yöneticiler olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız ve biz ülkemizde daha
fazla İrlandalı turisti ağırlamayı bekliyoruz.
Önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği konusunda, özellikle oraya tekrar dönmek
istiyorum, pozitif ortam iyi, güzel, atmosfer iyi, mesajlar da pozitif, ama
somut adımlarla bunu kalıcı hale getirmemiz gerekiyor.
Ayrıca, Doğu Akdeniz meselesi ve iki gün önce Yunanistan’la başlattığımız,
eski adıyla istikşafi, artık istişari diyoruz, çünkü uzun zamandır devam
ediyor, gerçekleştirdiğimiz toplantılar hakkında da yine Simon’a bilgi
verdim.
İrlanda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne seçildi, hem de farklı
adayların olduğu bir seçimde ciddi ve güçlü bir destekle seçildi. Biz de
İrlanda’nın üyeliğini destekledik. Ve İrlanda’nın BM Güvenlik Konseyi’nde
çok önemli roller üstlendiğini şimdiden görüyoruz, bir kere daha tebrik
ediyoruz ve buradaki çalışmalarına Türkiye olarak da destek vereceğiz.
Özellikle Suriyeli göçmenlere insani yardımların ulaştırılması konusunda
başından beri destek veren ve hassas olan İrlanda, yine BM Güvenlik Konseyi
çatısı altında da bu faaliyetlerini devam ettiriyor, yarın da zaten bu
yardımların Suriyelilere ulaştırılması konusunda sınırda aldığımız
tedbirler ve uluslararası örgütlerle yaptığımız iş birliğini de yerinde
görmüş olacak.
Yine Ortadoğu konusu, yani Filistin-İsrail barış süreci ve bu konuda da
bizim görüşlerimiz tamamen en başından beri örtüşüyor ve ikili devletli
çözüm konusunda mevcut parametreler çerçevesinde biz bundan sonraki süreçte
de bu iş birliğimizi ve çabalarımızı sürdüreceğiz, bu konuda neler
yapabileceğimizi de bugün değerlendirdik.
Gördüğünüz gibi hem ikili konular, hem Türkiye-AB ilişkileri ve bölgesel
konuları samimi bir ortamda ele alma fırsatımız oldu. Biraz sonra akşam
yemeğinde, çalışma yemeğinde ele alamadığımız konuları ya da ele aldığımız
bazı konuları daha geniş bir şekilde derinlemesine ele alma fırsatımız
olacak. Ben bu düşüncelerle Simon’a hoş geldin diyerek sözü kendisine
bırakıyorum.
İRLANDA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANI SİMON COVENEY- Çok
teşekkürler sevgili dostum Mevlüt.
Ankara’da burada bulunmak benim için gerçekten son derece büyük bir
mutluluk. Birkaç farklı ortamlarda biraraya gelmiş olsak da birbirimizin
ülkelerinde biraraya gelmemiştik, burada bulunmak gerçekten bu anlamda son
derece önemli. Ve ümit ediyorum ki bu yılın ikinci yarısında sizi de
İrlanda’da ağırlayabileceğiz bu pandemi kısıtlamaları biraz da
hafiflediğinde ve seyahat etmek daha kolay hale geldiğinde.
Gerçekten mükemmel bir görüşme gerçekleştirdik, son derece önemli bölgesel
konuları ele aldık, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdik ve tabii ki ikil
ilişkilerimizi değerlendirdik.
İrlanda 1 Ocak itibarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde geçici
üyeliğe seçildi ve benim bu çerçevede ilk planlandığım ziyaretlerden bir
tanesi Türkiye ziyaretiydi ve Türkiye’nin bu konudaki bakış açısını da
değerlendirme önceliklerimden biriydi.
Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliğimiz boyunca 3 temel ilke üzerinde duracağız,
barışın oluşturulması, çatışmaların önlemesi konusundaki çalışmaların
güçlenmesi ve hesap verebilirliğin artırılması.
Özellikle Konseyin Suriye’deki insani durum ve siyasi durumla ilgili olarak
sorumluluğun farkındayız. Bunun tabii ki sizin ülkenizde son derece büyük
etkileri var, bunun da bilincindeyiz. Biz Türkiye’nin milyonlarca Suriyeli
mülteciye ev sahipliği yaparken gösterdiği cömertlikten dolayı da tebrik
ediyoruz. Tabii ki İrlanda ve Avrupa Birliği sizi desteklemeye devam
edecek.
İrlanda Birleşmiş Milletler öncülüğünde bu çatışmaya barışçıl ve
sürdürülebilir bir son vermek için elinden gelen her türlü çabayı
gösterecek. Aynı zamanda Suriye konusunda insani hususların öncülüğünü
yapacak Norveç’le birlikte. Biz insani yardımların da burada ihtiyacı olan
kişilere ulaşabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
İrlanda gerçekten Suriye krizine son derece önemli insani yardımlar
sağlamış durumda. Son yıllarda yaklaşık 170 milyon Euroluk bir katkımız
oldu, bu da gerçekten dünyanın her yerindeki insani krizlere sağlamış
olduğumuz en büyük desteği oluşturuyor. Yarın yerinde giderek bu
çalışmaları görme fırsatım olacak Hatay’ı ziyaret ettiğimde ve burada
sınırdaki insani operasyonları yerinde görebileceğim.
Aynı zamanda Güvenlik Konseyi’ni ilgilendiren İran ve Libya gibi son derece
kilit noktaları da değerlendirme fırsatımız oldu. İrlanda ile ilgili olarak
bizim nükleer anlaşma konusundaki temel yaklaşımımız, bu çerçevede nükleer
silahların yayılmasının engellenmesi ve barışın bu şekilde korunması
yönünde. İrlanda Güvenlik Konseyi’nde 2231 sayılı kararın kolaylaştırıcısı
olarak son derece önemli bir rol oynayacak. Bu anlaşmanın korunması ve tam
anlamıyla bütün taraflarca uygulanması için elinden geleni yapacak.
Önümüzdeki aylarda gerçekten son derece önemli bir fırsat penceresi
olduğunu düşünüyorum, yeni bir Amerikan idaresi var karşımızda, Başkan
Biden ve ekibi bu çerçevede nükleer anlaşmanın tekrar değerlendirilmesi
konusunda niyetlerini beyan ettiler, İrlanda bu çabaları da desteklemeye
devam edecek.
Aynı konuyu İran Dışişleri Bakanı Sayın Zarif’le de geçtiğimiz hafta
değerlendirme fırsatı buldum. İran’ın bu anlaşmaları ihlal ettiği
noktalarla ilgili olarak endişelerimizi dile getirdim ve uranyumu yüzde 20
oranında zenginleştirme konusundaki kararlarında ne kadar endişeli
olduğumuzu ifade ettim. İran’ın herhangi bir gecikme olmadan bu yoldan geri
dönmesini telkin ettim kendilerine.
Aynı şekilde bu akşam Libya konusunu da değerlendirme fırsatımız oldu. Biz
bu 3 kanallı barış sürecinin yürürlükte olması gerektiğine inanıyoruz, bu
hem siyasi, hem ekonomik, hem de güvenlik alanlarını değerlendirmeli.
Özellikle siyasi alandaki gelişmeleri son derece önemli buluyorum. Türkiye
ve İrlanda Libya’daki siyasi diyalog forumunun desteklenmesi gerektiğine
inanan iki ülke, bu çerçevede bir geçiş dönemi yönetimi seçilmesi ve bu
çerçeve bu yılın sonunda seçimlerin gerçekleştirilmesini desteklemeye devam
edeceğiz.
İrlanda halihazırda bu bölgedeki yabancı terörist savaşçıların da
bulunmasından dolayı endişelerini ifade etmek istiyor. Biz bu çerçevede bir
ateşkes anlaşmasının uygulanmasını destekliyoruz ve Libya’daki tüm
tarafların bu konuyla ilgili olarak yabancı terörist savaşçılardan da bir
an önce kurtulmalarını ve bunların ülkelerine geri dönmelerini telkin etmek
istiyoruz.
Sayın Bakanla birlikte Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini de
değerlenirdik. Tabii ki geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri
için aslında zorlu bir yıldı ve bunun da tabii ki belli faktörlerden
kaynaklandığını biliyoruz. Açık olmam gerekirse, bizim 2021 yılında kayda
değer oranda bu ilişkinin gelişmesi hedefimiz mevcut. Son haftalarda bazı
pozitif adımlar atıldı, bu çerçevede Türkiye ve Yunanistan arasında
istikşafi görüşmeler başladı, aslında bu görüşmelerin de iyi başladığının
duyumlarını aldık.
Aynı şekilde 5+1 görüşmelerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin
himayesinde devam ettirilmesiyle ilgili olarak da olasılık bizi son derece
umutlandırıyor. Biz İrlanda’da çatışmaların çözümlenmesini ve barışa
ulaşmanın ne kadar zor ve karmaşık bir süreç olduğunu biliyoruz, farklı
zamanlarda bizler bunu yaşadık. Kendi adamızdaki deneyimlerimiz bize şunu
gösteriyor: Gerçekten bu yıllar boyu sürebilecek bir çalışma. Ama aynı
zamanda karalılık ve belli siyasi iradelerle ve karşılıklı taviz vererek
çözümlere ulaşabileceğine inanıyoruz.
Daha geniş kapsamlı değerlendirmek gerekirse, Avrupa Birliği’yle Türkiye
arasındaki ilişkilerin daha iyileşmesi için çaba sarf edilmeli. Bu ilişki
herhangi bir şekilde negatif bir alana kaymadan mutlaka değerlendirilmesi
ve toparlanması gereken bir ilişki. Yapıcı ve iş birliğine dayanan bir
ortaklık son derece gerekli birçok farklı alanda, sadece göç alanı değil
birçok farklı alanda bunun uygulanması lazım. İrlanda burada pozitif bir
siyasi gündemin Avrupa Birliği ve Türkiye arasında geliştirilmesi
gerektiğine inanıyor. Benim bugünkü görüşmelerde temel olarak odaklandığım
nokta, bu karşılaştığımız durumun nasıl iyileşebileceği, ilişkilerimizin
nasıl daha sağlam bir temel oluşturabileceğini değerlendirmek. İrlanda
ister Ankara’da olsun, ister Brüksel’de olsun ya da Avrupa Birliği’nin
başka ülkelerinde olsun bunu her gün ele almaya hazır bir ülke.
Son olarak da kısaca ikili ilişkilerimizi değerlendirme fırsatımız oldu ve
Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu önümüzdeki aylarda İrlanda’da görmek
istediğimizle ilgili resmi daveti illetim kendisine, ümit ediyorum ki çok
uzun bir zaman geçmez.
Ülkenizi çok seven onbinlerce İrlandalı burada tatillerini geçirme fırsatı
bulurlar ve bir kez daha büyük rakamlarla ülkenizi ziyaret etmeye başlarlar
bu pandemi korkularını attığımız gün. Ümit ediyorum ki o aşamada özellikle
bu pandemi sebebiyle durum çok daha halklar arasında, akademisyenler
arasında, iş adamları arasında ve kültürel bağlamda son 12 ayda
kısıtlandığımız ilişkileri çok daha farklı bir ortama taşıyabiliriz.
Türkiye-İrlanda ilişkilerinin gerçekten Avrupa Birliği-Türkiye
ilişkilerinin gelişmesinden de faydalanabileceğine inanıyorum. Bu bizim
2021’de değerlendirebileceğimiz bir fırsat diye düşünüyorum.
Daha kişisel bir nokta belirtmek istersem, benim İrlanda’da geldiğim yerden
bir Türk aşçı aslında kendi restoranı için ödüllendirildi ve artık kendisi
benim ülkemde, benim şehrimde çok tanınan bir isim haline geldi. Eğer
İrlanda’yı ziyaret etme fırsatınız olursa belki kendisinin yemeklerini
tatma fırsatımız da olabilir ve eminim ki kendisi sizi orada ağırlamaktan
büyük bir memnuniyet duyacaktır.
Üzerinde çalışacağımız çok şey var, birçok pozitif gelişme var üstünde
odaklanabileceğim ve gerçekten karşılıklı saygı ve açıklıkla oluşan bir
ilişki burada ortada olan bazı hususları çözmek için de temel bir çıkış
noktası oluşturacaktır. Ve son 12 ayda olduğu gibi değil Türkiye-AB
ilişkilerini çok daha farklı bir platforma taşıyabileceğimize inanıyorum.
Eminim ki çok daha iyi ve çok daha yeni bir yöne doğru ilerleyeceğiz.
Teşekkürler.
SORU- Efendim, istikşafi görüşmelerin 61. turu İstanbul’da.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstişari görüşme.
SORU- Tabii, biraz önce öyle söylediniz. İstişari görüşmelerin 61. turu 25
Ocak’ta İstanbul’da tamamlandı. Görüşmeler nasıl geçti, Yunanistan çözümden
yana mıydı, değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Bir de, 62. tur Atina’da
olacak diye bir açıklama geldi, tarih belli mi? Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum. Beş yıldır
yapılamayan istişari görüşmeler, eski adıyla istikşafi görüşmeler Pazartesi
günü İstanbul’da gerçekleşti ve bu toplantıda fotoğrafta da gördünüz
heyetlerimiz bulundu her iki taraftan da. Arkadaşlarımız daha sonra bize
anlattılar, son derece olumlu bir ortamda toplantı gerçekleştirildi. Ve
daha önce 60 tur görüşmeler olmuştu, 61. turu gerçekleştirdik ve 60 turda
görüşülen konuları tabii ki arkadaşlarımız bir gözden geçirdi, yani daha
önce ne görüşüldüyse bunlar bu toplantıda da görüşüldü. Tabii bir
toplantıda bir veya sorunların hepsinin çözülmesi beklenmez, tekrar
başlaması önemliydi. Ve tabii ev sahipliği sırası şimdi Yunanistan’da, en
kısa zamanda tarih de belirlenecek, bir sonraki toplantı Yunanistan’da
gerçekleşecek ve bunun devam etmesi tabii bizim arzumuz. Özellikle
anlaşamadığımız konular eskiden beri var, bunların nasıl çözülebileceği
konusunda istişarelerde bulunmak iki komşu arasında en azından tansiyonun
şimdilik düşmesine ve de belki ileride bu sorunlara kalıcı çözüm bulma
konusunda faydalı olacaktır. Türkiye olarak biz başından beri zaten bu
toplantılara katıldık, diğer taraftan 5 yıldır yapılmazken de ara ara, yani
bu son gerilimlerden sonra değil öncesinde de bunları yapalım diye
tekliflerde bulunmuştuk. Ayrıca, diğer mekanizmaların da toplanması önemli.
Örneğin askerler arasındaki güven artırıcı önlemler toplantılarının tekrar
başlaması, daha önce açıklayamadığımız ortak böyle eylem planında dışişleri
bakanlıkları arasında siyasi istişarelerin de başlaması öngörülüyordu.
Önümüzdeki süreçte daha önce de söyledim, biz her zaman görüşmeye hazırız,
Dendias’la bir görüşme, Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman dediği gibi, daha
önce de görüştükleri gibi Miçotakis’le daha önce görüşmüştü, yine görüşmeye
hazırız, yeter ki karşılıklı olarak bu olumlu adımları atalım. Tabii
Yunanistan’ın da aynı zamanda provokasyonlardan vazgeçmesi gerekiyor ki
Avrupa Birliği ziyaretimde ve bugünkü görüşmelerde onlardan bazı örnekler
verdim, onun da kimseye bir faydası yok, olumlu gündeme bizim devam etmemiz
gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.
SORU- SORU- Behlül Çetinkaya, Anadolu Ajansı. Ben Sayın Konuk Bakana bir
soru soracağım. İrlanda’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde
çatışmaları önleme, diyalog inşa etme gibi bir rolü var, böyle bir rol
üstleniyor. Bu rolüyle ilgili attıkları adımlar ve bu konuda yaptıkları
çalışmalarla ilgili detaylı bir bilgi verebilirse sevinirim. Teşekkür
ederim.
İRLANDA CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ VE SAVUNMA BAKANI SİMON COVENEY- Evet,
faaliyetlerimiz, önceliklerimiz takip ediliyor. Biz Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi’ne geçici üye olarak seçildik önümüzdeki iki yıl boyunca.
Bildiğiniz gibi güvenlik konseyinde 15 üye devlet var. Bunlardan 5 tanesi
daimi üye, geri kalan 10 üye ise ikişer yıllık daimi olmayan üye olarak
seçiyorlar. Biz Güvenlik Konseyine adaylığımızı duyurduğumuzda üç temel
ilkemizin ne olacağını çok net bir şekilde ortaya koyduk. Bunlardan
birincisi barışın teşvik edilmesiydi. İrlanda bu anlamda kendi
deneyimlerini de tabii ki paylaşabiliyor ve bu konuyla ilgili olarak da
inanırlılığı var. Çünkü bizim özellikle çatışma bulunan bölgelerde Avrupa
Birliği’ndeki tüm diğer ülkelerden daha fazla barış gücü misyonlarına
katılımımız var ve buradaki deneyimimiz son derece önemli ve burada bir
inanırlılık oluşturmuş durumdayız.
Aynı zamanda İrlanda’nın net bir biçimde çatışmaların önlenmesiyle ilgili
sesini yükselteceğini de ifade ettik. Bu da şu anlama geliyor: Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi’nin çatışmalara çok daha erken bir biçimde
müdahale etmesini sağlamak istiyoruz ve çatışmaların başlangıçta daha
önlenmesi ve böyle bir çatışma ortaya çıktığında da daha yapıcı bir rol
oynaması gerektiğini düşünüyoruz.
Son olarak da hesap verebilirlik. Bu son derece aslında siyasi olarak zor
bir alan biliyorsunuz, özellikle Birleşmiş Milletler ve Güvenlik
Konseyinde. Biz burada sadece uluslararası mekanizmaların değil, yani
uluslararası Adalet Divanı ve diğerleri gibi değil bunların desteklenmesini
ve görevlerini yapmalarını istiyoruz. Ama aynı zamanda Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi’nin uluslararası hukuku herhangi bir ülke ihlal ettiğinde
onların hesap verebilmelerini sağlamasını istiyoruz. Bu son derece zor bir
alan, çünkü birçok güçlü tabii ki çıkarlar söz konusu ve onların
uluslararası hukukla ilgili kendi yorumları olabiliyor. Biz burada tutarlı
olmaya çalışacağız, adil olmaya çalışacağız ve zaman zaman da cesur olmaya
çalışacağız. Zaman zaman dostlarımıza karşı sesimizi yükselteceğiz, eğer
uluslararası hukukla ilgili olarak bazı unsurların ihlal edildiğini
düşünürsek sesimizi yükseltmeye cesaret edeceğiz.
130 ülkeden İrlanda’nın birçok küçük devlet de dahil olmak üzere, küçük ve
orta ölçekli birçok devletin bizi desteklediğini ifade etmek istiyorum.
Onlar İrlanda’yı güçlü ve tarafsız bir ses olarak Güvenlik Konseyine
seçmeyi tercih ettiler. Özellikle de bizim bugün gördüğümüz bazı
çatışmalar, Yemen olsun, Suriye olsun, Libya olsun, bütün bunlar son derece
aslında karmaşık, insani boyutları olan krizler ve son derece, hatta daha
da karmaşık siyasi sorunları beraberinde getiriyorlar ve biz onların sesi
olmaya çalışacağız.
İşte onun için ben Ankara’yı ziyaret etmekte daha başta, bu Güvenlik
Konseyi görevimizin başında ziyaret etmek istedim, çünkü Türkiye’nin
buradaki bakış açısını öğrenmek istiyordum. Çünkü Türkiye birçok farklı
alanda hem kendi öz çıkarları sebebiyle, ama aynı zamanda birçok farklı
bölgesel çatışmada da aktif bir rol oynuyor. İşte bu bizim ilişkilerimizi
daha iyi geliştirmek ve Türkiye’nin bakış açısını anlayabilmemiz için bu
sebeple son derece önemliydi. Sayın Dışişleri Bakanıyla ve Türkiye’yle
Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliğimiz devam ettiği sürece birlikte çalışmak
istiyoruz. Gerçekten birçok konuda desteğinizi, iş birliğinizi isteyeceğiz
bu süre içerisinde ve sizin için de adil bir ses olacağımıza inanıyorum
Güvenlik Konseyinde.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sanırım akşam yemeğini hak ettik.