8 Mart 2007, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman’ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı (8 MART 2007)

BİLMAN: Değerli arkadaşlar, hoşgeldiniz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bildiğiniz gibi yaklaşık bir ay önce sözcülük görevine atandım. Sizlerle bir basınla tanışma toplantısı düzenlemiştik; bunun dışında basın toplantısı yapamamıştık. Biliyorsunuz bu dönem Türk dış politikası açısından çok yoğun temaslara sahne olan bir dönem oldu. Sayın Bakanımız birçok yurtdışı ziyareti yaptı. Türkiye’yi Dışişleri Bakanlığı düzeyinde veya başka düzeylerde yabancı konuk ziyaret etti. Onun için sizlerle bu buluşmamızı biraz geç düzenledik, bunun için özür dileriz. Ancak program müsait olmadı.

Bugünkü basın toplantısına öncelikle Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bayan muhabirlerimizi kutlayarak başlamak istiyorum. Ayrıca sizlerle şu bilgiyi de paylaşmak isterim. Dışişleri Bakanımız Sayın Abdullah Gül, bugün Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Dışişleri Bakanlığı camiasına ve eşlerine bugünü kutlayan bir mesaj yayınladılar. Ayrıca, bildiğiniz gibi, Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği’nin Onursal Başkanı Sayın Hayrünnisa Gül’ün himayelerinde bu akşam Ankara Palas Devlet Konukevi’nde bu vesileyle müzikli bir akşam yemeği düzenlenecek. Zannediyorum bunun duyurusu yapıldı; ama bir kez daha söyleyeyim; bu etkinlikten görüntü almak mümkün olabilecek.

Yine bugünkü etkinlikler çerçevesinde, bu konuda uluslararası alanda yer edinmiş olan ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Başkanı Sayın Prof. Dr. Feride Acar, Bakanlığımızda Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir konferans verecektir.

Değerli Basın Mensupları, bugün benim sizlerle paylaşacağım bir Bakanlık açıklaması veya herhangi başka bir beyanat bulunmamaktadır. Dolayısıyla izin verirseniz sorularınızı alalım ve basın toplantımızı sizlerin de haberlerinizi yetiştirebileceği şekilde zamanlıca tamamlayalım.

………………..

SORU: Türkiye’de kayıp olduğu bildirilen İranlı eski Savunma Bakan Yardımcısı’nın durumuyla ilgili bir gelişme var mı? Dün Sayın Bakan araştırıldığını söyledi; ama siz teyid edebilir misiniz? Türkiye’de kaybolduğuna dair ya da nereye gittiğine dair yabancı istihbarat servisleriyle Türk istihbarat servisi arasında bir eşgüdüm var mı acaba?

CEVAP: Sayın Bakanımızın dün bu konuda yaptığı beyanatı tekrarlamak gerekirse, İranlı bu kişinin Türkiye’ye belli bir tarihte giriş yaptığını ve daha sonra akıbetinden bir haber alınamadığını İran makamları bilgimize getirmişlerdi. İran ile diğer ülkelerle yapıldığı gibi konsolosluk konularını ele alan yıllık toplantılar yapılır. İranlı yetkililer bu konuyu da sözkonusu toplantı sırasında bilgimize getirdiler. Bir vatandaşlarının Türkiye’de akıbetinden haber alınamadığını bildirdiler. Bakanlığımız bu talebi soruşturmak üzere ilgili makamlarımıza iletti. Sayın Bakanımızın dediği gibi, konuya çok önem vermekteyiz. İlgili makamlarımız soruşturmayı titizlikle sürdürmekteler. Bunun ötesinde bugün itibariyle elimizde henüz ulaşılmış bir bilgi yoktur.

SORU: Türkiye’nin, İsrail Başbakanı’nın ziyareti sırasında kararlaştırılan bir girişimi vardı. Haremüşerrif’e bir heyet gidecekti. Heyet belirlendi mi acaba; buna ilişkin gelişmeler nedir?

CEVAP: Teşekkür ederim. Doğru söylüyorsunuz, Sayın Başbakanımız ile İsrail Başbakanı Sayın Olmert arasında yapılan görüşmelerde böyle bir heyetin gönderilmesi üzerinde mutabık kalınmıştı. Bu konudaki çalışmalar hala devam ediyor. Ürdün ve Filistin’den de konuya ilgi gösterilmişti. Bir ön hazırlık çalışması yapılmıştı. Henüz tarihler kesinleştirilmedi; ama tahmin ediyorum ki yakında heyetimiz Kudüs’e gidecektir. Henüz daha tarih veya heyetimiz kesinleştirilmemiştir.

SORU: Heyette Ürdünlü ve Filistinliler olacak mı?

CEVAP: Hayır. Henüz o konuda da bir açıklık yok.

SORU: Bağdat’ta yapılacak olan Irak’a Komşu Ülkeler Yüksek Düzeyli Memurlar toplantısının ardından Kahire ve İstanbul’un adının geçtiği birtakım toplantılar vardı. Dışişleri Bakanlarının yanısıra G-8 ülkeleri Dışişleri Bakanları ve aynı zamanda P-5 ülkelerinin katılımından bahsediliyordu. Bu çerçevede acaba İstanbul toplantısına ilişkin bir gelişme var mı? Böyle bir planlama var mı?

CEVAP: Söyledikleriniz doğrudur. Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı, bildiğiniz gibi zamanında Türkiye’nin inisiyatifi ile ortaya çıkmış bir forumdur. Bağdat Yönetimi bu toplantının yakın bir zamanda yapılmasını ve konuların ele alınmasını arzu etti ve bu çerçevede Irak’a komşu ülkelere ve Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerine bir davet ulaştırdı. Türkiye, Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı’na katılacak. Bizim düşüncemiz bu toplantıların devam etmesi ve konuya olan ilginin sürdürülmesi yönündedir. Bu çerçevede Mısır da konuya ilgi göstermiştir. Kahire’de Bakanlar seviyesinde bir toplantı yapılması fikrini ortaya atmıştır. Henüz kesinleşmemiş olmamakla birlikte, Bağdat toplantısı ertesinde muhtemelen sadece komşu ülkelerin Dışişleri Bakanların Kahire’de biraraya gelmeleri; bunu takiben de, kesinleşmiş olmamakla birlikte, İstanbul’da Dışişleri Bakanlarının BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin Dışişleri Bakanları veya temsilcileri ve Irak’a katkıda bulunan G-8 ülkelerinin temsilcileriyle biraraya gelmeleri sözkonusudur. Son dönemde Sayın Bakanımızın Ortadoğu Bölgesinde yürüttüğü temaslardan, ABD ile yürüttüğümüz temaslardan İstanbul’da böyle bir toplantının yapılmasının genel kabul gördüğünü anlıyoruz; ama henüz daha tarihi kesinleştirilmemiştir.

SORU: Birinci sorum yine İstanbul’da yapılması planlanan toplantıyla ilgili. Basında bu toplantıya Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin de katılacağına dair haberler çıktı. Bu konunun doğruluğu var mı? Yani böyle bir ziyaret olabilir mi ya da Türkiye böyle bir teklifte bulundu mu? İkincisi de Amerika’nın NATO’daki Daimi Temsilcisi Nubland’ın Ankara’ya ziyareti ardından, basının büyük çoğunluğunda Türkiye’nin ABD’nin nükleer koruma kalkanına dahil olabileceği şeklinde haberler çıktı. Ankara buna nasıl bakıyor acaba?

CEVAP: İstanbul’da yapılacak toplantının biraz evvel belirttiğim gibi henüz ne tarihi kesinleşti; ne de seviyesi belirlendi. Birinci sorunuza bu çerçevede yanıt vermek isterim. İkinci sorunuza gelince, ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi geçtiğimiz günlerde Türkiye’de temaslarda bulundu. Türkiye’nin bir füze kalkanı altına alınması veya bu konuda Türkiye’ye teklifte bulunulması veya Türkiye’ye bu çerçevede füze satılması veya bu alanda ortak bir program geliştirmesi yönünde herhangi bir husus bu görüşmelerde gündeme gelmemiştir.

SORU: Bugünlerde Kosova Başbakanı Agim Çeku Türkiye’de. Kosova’da çok ciddi bir Türk azınlığın olduğunu biliyoruz. Kosova hepinizin bildiği gibi nihai statüsü konusunda şu anda çok kritik bir süreçten geçiyor. Bu görüşmelerde Kosova’daki Türk azınlık ve onların hakları, özellikle dil konusunda sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Dilin kullanımı konusu ne şekilde gündeme geliyor ve nasıl yanıtlar alıyoruz acaba?

CEVAP: Kosova Geçici Yönetimi Başkanı Agim Çeku dün ve bugün Ankara’da temaslarda bulunuyor. Kendisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin davetlisi olarak geldi; ama bazı temaslarda da bulunacak. Hatırlayacaksınız, Sayın Bakanımız zamanında Kosova’yı ziyaret etmişti. Bilahare geçtiğimiz bir ay içinde yurtdışına gittiği ülkelerden bir tanesi de Arnavutluktu. Bu ziyaretleri sırasında Kosova sorunu tabiatıyla gündeme geldi. Türkiye sizin de bildiğiniz gibi Kosova sorununun çözümü yönünde BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi olarak atanan Sayın Ahtisaari’nin misyonunu ve hazırladığı planı desteklemiştir. Ama bununla ilgili süreç bildiğiniz gibi daha tamamlanmamıştır. Kosova’daki Türk azınlığa gelince, bu konu her zaman Kosova yetkilileriyle temaslarımızda dile getirilmiştir. Bizim önem verdiğimiz husus, Kosova’nın ileride nihai statüsü belirlenirken Türk azınlığı da dahil olmak üzere, azınlıkların haklarına saygı gösterilmesi, sahip oldukları haklardan geriye bir dönüş olmamasıdır. Bu görüşleri dile getiriyoruz ve genelde kabul gördüğünü görüyoruz.

SORU: Eurocontrol’ün inşa etmeyi planladığı yeni hava kontrol merkezlerinden birini GKRY’nin sahasında açacağı yönünde haberler geliyor. Bu konuda Türkiye’nin herhangi bir girişimi var mı? Planlanan bir girişim ya da halihazırda başlatılmış bir girişim?

CEVAP: Bildiğiniz gibi Eurocontrol’e Türkiye de üyedir. Sanırım dün ve bugün Eurocontrol’ün bütün Ortadoğu bölgesini, Güney Akdeniz hava trafiğini GKRY’ye teslim eden planlar yaptığı şeklinde haberler yayınlandı. Bu sözkonusu değil. Bunu belirtmek isterim. GKRY’nin zaten bu şekilde bir yetkisi olmadığını Türkiye zamanında Eurocontrol nezdinde kayıtlara geçirmiştir. Ama tabii son gelişmeler çerçevesinde bizim Eurocontrol üyesi olan ilgili makamlarımız da Eurocontrolden ilave izahat talep etmişlerdir. Bu izahat daha dün ve bugün talep edildiği için, bu aşamada sizinle paylaşacak elimde başka bir bilgi yok.

SORU: Amerika’nın PKK’yla mücadelede özel temsilci olarak atadığı emekli Orgeneral Joseph Ralston’ın bugün İstanbul’da Edip Başar ile görüşeceğine dair bilgiler var. Bu görüşmelerde ne aşamaya gelindi? Özellikle Mahmur kampı ile ilgili Cenevre’de yapılan toplantının ardından. Bu trafiğe ilişkin bilgi verebilecek misiniz?

CEVAP: Her iki ülkenin bu konuda atamış olduğu koordinatörlerin devamlı temas içinde olduğunu biliyorsunuz. Sık sık ziyaretler de oluyor bu çerçevede. Son olarak galiba Türkiye’ye bir ziyaret yaptığını ifade ettiniz. Bu konuda bende şu anda bir bilgi yok. Daha sonra sizinle paylaşabiliriz.

SORU: Efendim, GKRY’yle Fransa arasında askeri işbirliği anlaşması imzalandı ve Türkiye Fransa tarafından anlaşmanın içeriğine ilişkin bilgi talep etti. Acaba bu bilgi Ankara’ya ulaştı mı?

CEVAP: Daha evvel bu konuda Bakanlığımızda açıklamalar da yapılmıştı. Bunu tekrar etmek istiyorum. Biz GKRY’nin ne Kıbrıs Türkleri adına, ne de tüm ada adına böyle uluslararası anlaşmalar yapma yetkisi olmadığına inanıyoruz. Ayrıca bunun hem hukuki açıdan, hem tarihi açıdan bir gerçek olduğu da ortadadır. Bu çerçevede Fransa nezdinde girişimlerimiz sürdürüldü. Fransız makamları bize bu konuda henüz tatminkar bir açıklamada bulunmuş değiller.

SORU: Son günlerde Yunanistan’da Yunan ordusunun Türkiye’ye hakaret eden birtakım küfürler içeren sözlerle dolu bir marşla eğitim yaptığına yönelik bazı haberler var. Bu iddiaları incelediniz mi? Bunlar doğruysa, herhangi bir nota verildi mi Yunanistan’a? Bu konuda ne yapmayı düşünüyor Türkiye?

Bir de Sayın Bakanın Yunanistan ziyaretiyle ilgili program kesinleşti mi?

CEVAP: Son sorunuzdan başlayarak yanıtlayayım. Sayın Bakanımızın Yunanistan’a ziyareti üzerinde bir müddettir çalışılan bir programdı. Yakın zaman öncesinde bu ziyaretin belli tarihlerde gerçekleştirilmesi sözkonusuydu. Ancak, Yunan tarafının o dönemde zorunlu olarak BM’de acil uluslararası bir toplantıya katılması gerektiği için ertelenmişti. Henüz kesinleştirilmiş bir tarih yoktur. Diplomatik kanallardan temaslar sürdürülmektedir. Tabiatıyla önümüzdeki dönemde kesinleştiği tarihte bir duyuru yapacağız.

İkinci sorunuza gelince, Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının zannediyorum bu konuda açıklamaları oldu. Bizim herhangi bir girişim yapmamıza gerek kalmaksızın hemen açıklamalar yaptılar ve Yunan basınında çıkmış olan marşla ilgili olan haberlerin doğru olup olmadığının araştırıldığını; doğru ise bunların komşularına yönelik uygun bir yaklaşım olmayacağı şeklinde bir açıklamaları oldu.

SORU: Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinde Mart sonuna kadar bizim pozisyon belgemizi sunmamızın ardından en azından işletmeler ve sanayi politikası faslının açılmasını bekliyorduk. Acaba bu konuda AB tarafından Ankara’ya belirtilmiş herhangi bir tarih var mıdır? Diğer davet gelen mektuplarla ilgili olarak yürütülen çalışmalar ve Türkiye’nin pozisyon belgelerini ne zaman sunabileceğine ilişkin bilgi verir misiniz?

CEVAP: Türkiye-AB ilişkileri, bildiğiniz gibi, fasılların ele alınması, açılması, bu konuda davet mektuplarının Türkiye’ye iletilmesi ve müzakere pozisyon belgelerinin hazırlanarak AB’ye sunulması şeklinde yürümektedir. Belirttiğiniz fasıllarda müzakere pozisyon belgelerinin hangi aşamada olduğunu ayrıca size sunacağız.

SORU: AB Roma Anlaşmasının ellinci yılı münasebetiyle 50. doğum gününü kutlamaya hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde Gençlik Zirvesi var. Bize bir davet var mı; katılınacak mı?

CEVAP: Bu konudaki etkinlikler hakkında bende şu anda bilgi yok. Onu da size daha sonra sunalım.

SORU: Amerika’nın Kıbrıs’taki Büyükelçisinin Kıbrıs Rum tarafının petrol araması ile ilgili görüşleri var. Bu konudaki görüşlerinizi sormak istiyorum. İkincisi Arestis’e ödenecek parayla ilgili olarak itiraz süresi bitmiş oluyor. Türkiye buna itiraz etti mi? Ödeme yapılacak mı?

CEVAP: GKRY’nin Doğu Akdeniz’de, münhasır ekonomik bölge ilan etmesi veya petrol arama çalışmaları hakkında biliyorsunuz Bakanlığımız açıklamalar yaptı. Bu konuda tutumumuzu muhafaza ediyoruz. ABD’nin GKRY’ne akredite Büyükelçisi’nin yapmış olduğu açıklamaları ben Rum basınından okudum. Bildiğiniz gibi, Rum basını bazen yapılmış olan beyanları çarptırabilmektedir. Ancak bu beyanlar gerçekten Rum basını tarafından yansıtıldığı şekilde ise, o takdirde Türkiye’nin Amerikan Büyükelçisinin söylediklerinden özellikle birinci hususu paylaşmadığını vurgulamak isterim. Çünkü eğer bu haberler doğru ise, ABD Büyükelçisi Kıbrıs’ın bu şekilde anlaşmalar yapmaya yetkisi olduğunu ifade ediyor. Tabii bu beyanın doğru olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bizim açıklamalarımızda da belirtildiği üzere, GKRY’nin ne Kıbrıs Türk tarafı adına, ne de Kıbrıs adasının tümü adına o şekilde uluslararası hukuki tasarruflarda bulunma yetkisi yoktur.

Arestis konusu, biliyorsunuz bir Rum başvurusudur. Hukuki süreç, AİHM’de halen devam etmektedir. Bizdeki bilgiye göre geçtiğimiz günlerde Rum tarafı Zenides- Arestis için mahkemenin almış olduğu bir önceki kararı temyize götürme başvurusunda bulunmuştur. AİHM kuralları uyarınca böyle bir başvuru olduğu zaman bunu beş üyeli bir panel incelemekte; bu panel başvurunun uygun olup olmadığına bakmaktadır. Eğer uygun bulunur ise o zaman Büyük Daire olarak adlandırılan daha geniş katılımlı yargıçlardan oluşan bir daireye gidilip temyiz açısından incelenmektedir. Bu aşamaya gelindiği takdirde de davanın bütün unsurlarıyla incelenmesi sözkonusu olmaktadır. Yani başvuru sahibi hangi konuda başvuru yapmış olursa olsun, dava tüm unsurlarıyla incelenir. Türkiye de aynı zamanda Zenides-Arestis kararı için temyize başvurmuştur. Türkiye’nin başvurusu da tabii doğal olarak 5 kişilik panel tarafından incelenecektir. Takdir edersiniz, süreci devam eden bir hukuk davasının ayrıntılarına inmem doğru olmaz.

SORU: You Tube’un erişimine ulaşılmasının yasaklanması konusu, yurtdışında Türkiye için sanki sansürcü ülke imajı yarattı. Bu konuda Bakanlığınızın hiçbir girişimi oldu mu? Bir görüş bildirildi mi?

CEVAP: Bildiğiniz gibi, benim de basından gördüğüm kadarıyla, bu konuda bir mahkeme kararı sözkonusudur. Onun arkasından adımlar atılmıştır. Dolayısıyla Bakanlığımız açısından söylenecek bir husus bulunmamaktadır.

Değerli arkadaşlar, başka sorularınızın olmadığını anlıyorum. Bu ilk basın toplantısına geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hep iyi ve güzel haberler yakalayın. İyi çalışmalar.