31 Mayıs 2006, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Değerli arkadaşlar, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi her zaman olduğu gibi içten sevgiyle selamlıyorum. Sizlerin olası soruları öncesinde herhangi bir açıklamam olmayacak. Sorularınız varsa, cevaplandırmaya gayret edeyim.

……………

SORU: Namık Bey, Annan, Cumhurbaşkanı Talat’ın mektubuna yanıt niteliğinde bir mektup gönderdi. Dün bununla ilgili çeşitli açıklamalar vardı. Annan’ın bu mektubunda “Annan Planı”nın artık yasal olmadığı yönünde bir ifadesi var. Türkiye Annan Planını bu bağlamda nasıl görüyor ve bu mektuba ilişkin bir değerlendirmeniz olacak mı?

CEVAP: Annan’ın bu tür ifadeleri olduğuna dair elimizde bir bilgi yok. Bildiğiniz üzere KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat, Paris görüşmelerinden sonra BM Genel Sekreteri Annan’a bir mektup göndererek bilgi istemiştir. Genel Sekreter’in bu mektuba cevaben KKTC Cumhurbaşkanı’na bir mektup gönderdiği öğrenilmiştir. Bu konuda dün KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü bir açıklama yapmıştır. Açıklamadaki hususlar tarafımızdan da paylaşılmaktadır. Sözkonusu açıklamada da belirtildiği üzere, Genel Sekreter’in mektubunda teknik komitelerin çalışmasını desteklediğini, ancak bunun iyi niyet misyonu çerçevesinde kapsamlı çözüme yönelik müzakere sürecinin yerine geçme amacını taşımadığını; ayrıca Annan Planının herhangi bir çözümün çerçevesini belirleyeceğinin altını çizdiği anlaşılmaktadır. Buradan da görüleceği üzere top Rum tarafındadır. Annan Planı hakkındaki görüşlerini yazılı şekilde BM’e sunmasını bekliyoruz. Bu konudaki görüşlerimiz bu aşamada bundan ibarettir.

SORU: Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’nin son zamanlarda bir takım açıklamaları oldu. Bakoyanni, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine ilişkin tüm kartların, tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi. Dün de yine bir Kardak krizi yaşandı. Dışişleri Bakanlığı, Yunanistanla olan ilişkilerdeki son gelişmeleri, son gerginliği nasıl değerlendiriyor? Yunanistan’ın bu tavrını nasıl değerlendiriyor? Buna karşı nasıl bir girişimde bulunulması düşünülüyor?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, geçen basın toplantısında da açık bir şekilde söylediğim üzere Yunanistan ile barış, kardeşlik, huzur ve istikrar arayışı içerisindeyiz. Yunan tarafında da aynı anlayışın hakim olduğu inancındayız. Çalışmalarımızı bu amaç doğrultusunda yapıyoruz. Dışişleri Bakanı Sayın Bakoyanni’nin, 10 Haziran’da İstanbul’da yapılacak Türk-Yunan medya buluşmasına katılımını beklemekteyiz. Kendilerinin bu ziyaretinden memnuniyet duyuyor, Sayın Bakoyanni ile yapılacak görüşmelerin ikili ilişkilerimize katkıda bulunmasını temenni ediyoruz.

SORU: Namık Bey, Mehmet Ali İrtemçelik’in istifa edeceği söylendi. Konu uzunca bir süre kamuoyunda tartışıldı. Son olarak da dün Dışişleri Bakanı Gül, “görevinin başındadır” dedi. Büyükelçiyle ilgili yaşanan tartışmalar konusunda Dışişleri Bakanlığının görüşü nedir? Sözkonusu genelge hala yürürlükte mi? Değişmesi sözkonusu mu?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, Sayın Mehmet Ali İrtemçelik ile ilgili gelişmeler geride kalmıştır. Bu konuda açıklamalar, çok çeşitli kişilerce ve bizzat kendisi tarafından yapılmıştır. Benim bu konuya daha fazla girmem doğru olmaz.

SORU: Namık Bey, Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un Irak’ta bazı temaslar yaptığına dair bazı haberler var. Bu konuda bilgi verir misiniz? Büyükelçi Çelikkol’un Irak’a bir Amerikan uçağıyla gittiği yönünde de haberler vardı. Acaba bunun gerçek payı var mı?

CEVAP: Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Çelikkol başkanlığındaki bir heyetimiz dün Bağdat’a bir günlük bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Ziyaretin amacı, Irak’ta yeni kurulan hükümete Türkiye’nin desteğini vurgulamak, Sayın Başbakanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımızın tebrik mesajlarını muhataplarına iletmektir. Sözkonusu mesajlarda Türkiye’nin yeni Irak Hükümetine elinden gelen katkıyı yapacağı yönündeki tutumu bildirilmiştir. Sayın Başbakanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımız muhataplarını ülkemize davet etmişler, Başbakan Maliki ve Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari prensip olarak bu daveti kabul etmişlerdir.

Büyükelçi Sayın Çelikkol, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Behram Salih, Meclis Başkanı Meşedani, ve ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Halilzad ile de görüşmelerde bulunmuştur. Diğer Iraklı yetkililer de Türkiye’ye davet edilmişlerdir. Bu davetler de prensip olarak kabul edilmiştir. Dışişleri Bakanı ve Ekonomi Bakanının ülkemize çok yakında gelmelerinin beklendiğini söyleyebilirim.

IRÖT Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un Bağdat ziyaretini bir ABD uçağı ile yaptığı yolunda Sabah gazetesinde yayınlanan haberde yeralan hususlar gerçeği yansıtmamaktadır. IRÖT Büyükelçi Sayın Çelikkol, Bağdat’a Türk Silahlı Kuvvetlerine ait özel bir uçakla gidip gelmiştir. Tabii ki Bağdat Havaalanı ile görüşmelerin yapıldığı “yeşil bölge” arasındaki ulaşımın yerel olanaklarla sağlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu iki bölge arasındaki ulaşım bir Amerikan helikopteri ile gerçekleşmiştir. Güvenlik koşulları da dikkate alındığında heyetimizin görüşmelerin yapılacağı bölgeye helikopterle gitmesi gayet doğaldır.

SORU: Namık Bey, bugünkü Rum basınında ilginç bir haber vardı. Papadopulos’un Türkiye’nin Ek Protokolü Meclis’e göndereceği ve bunu çok olumlu bir adım olarak gördükleri şeklinde bir açıklaması var. Ek Protokol Meclis’e gidiyor mu?

CEVAP: Bu yöndeki haberler doğru değildir. Bunların gerçeklerle en ufak bir ilişkisi yoktur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi basınında ve zaman zaman Yunan basınında bu tür haberler çıkmaktadır. Bunlara itibar etmemenizi öneririm.

SORU: Namık Bey, 12 Haziran’da Türkiye AB Ortaklık Konseyi toplantısı gerçekleştirilecek ve müzakerelerin de bu çerçevede açılması bekleniyor. Türkiye iki fasılda müzakerelerin açılmasını bekliyor mu? Öte yandan, Türkiye’nin Kültür ve Eğitim faslına ilişkin pozisyon belgesini yollamadığı söyleniyor. Bu doğru mudur veya bu belge ne zaman gönderilecek?.

CEVAP: Türkiye taraması tamamlanan “Bilim ve Araştırma” ile “Eğitim ve Kültür” fasıllarında müzakerelere geçiş aşamasında bulunmaktadır. Bu konudaki gelişmeleri sizler de yakından takip etmektesiniz. “Bilim ve Araştırma” faslında ülkemiz Dönem Başkanı tarafından gönderilen 23 Şubat 2006 tarihli bir mektupla “Müzakere Pozisyon Belgesi”ni sunmaya davet edilmiştir. “Müzakere Pozisyon Belgesi”, 22 Mart 2006 tarihinde Konsey’e iletilmiştir.

"Eğitim ve Kültür" faslında ülkemizi Müzakere Pozisyon Belgesi hazırlamaya davet edecek mektubun gönderilmesi öncesinde tarama sonu raporunun Konsey’de onaylanma görüşmeleri sırasında, sözkonusu mektuba siyasi kriterlerin eklenmesi yolunda yapılan girişim sebebiyle başlayan tartışmalar, bu konuda bir AB iç genelgesi yayınlanması ile şimdilik kapanmıştır. Ülkemiz 26 Nisan 2006 tarihli mektupla “Eğitim ve Kültür” faslında “Müzakere Pozisyon Belgesi”ni sunmaya davet edilmiştir. Hazırlanan “Müzakere Pozisyon Belgesi” ahiren Konsey’e iletilmiş bulunmaktadır.

12 Haziran 2006 tarihinde Bakanlar düzeyinde yapılacak Hükümetlerarası Konferans (HAK) Toplantısı sırasında bu iki fasılda müzakerelerin açılmasını beklemekteyiz.

SORU: Bugün bir gazetede yer aldığı üzere, Türkiye ile Ermenistan arasında mektuplar aracılığıyla görüşmeler yapıldığı doğru mudur? Doğruysa içeriğine ilişkin bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Bu konuda birkaç söz söylemek isterim. Geçtiğimiz yıl Sayın Başbakanımız ve CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal tarafından gündeme getirilen ve TBMM tarafından da benimsenen bir açılımla, Ermeni tarafına 1915 dönemindeki olaylar hakkında Türk ve Ermeni tarihçileri ile diğer uzmanlardan oluşacak ortak bir komisyonun, 1915 dönemine ait gelişme ve olayları, Türk, Ermeni ve ilgili üçüncü ülkelerde yer alan arşivlerde araştırarak, bulgularını uluslararası kamuoyuna açıklamaları çağrısında bulunulmuştur.

Bu önerimiz, Sayın Başbakanımız tarafından Ermenistan Devlet Başkanı Sayın Koçaryan’a 2005 Nisan ayında gönderilen bir mektupla Ermeni tarafına resmen iletilmiştir. Koçaryan’ın Sayın Başbakanımıza gönderdiği cevabi mektup üzerine, ikili ilişkiler bakımından üzerinde ilerlenebilecek ortak bir zemin bulunup bulunmadığını araştırmak üzere Dışişleri Bakanlıkları arasında Müsteşar Yardımcıları düzeyinde bir görüşme süreci başlatılmıştır. Bu çerçevede, şimdiye kadar üç tur görüşme gerçekleştirilmiştir. Bir sonraki görüşme için hazırlıklarımız sürdürülmektedir.

Türkiye, geleneksel dış politika esasları doğrultusunda, etrafında barış, huzur ve istikrar kuşağı tesisinde kararlıdır. Bu çerçevede, Ermenistan ile de komşu iki ülke arasında olması gereken şekilde ilişki kurma arzusunu korumaktadır. Bu nedenle, Ermenistan ile ilişkilerimizi normalleştirmek yönündeki çabalarımızı sürdürmeye niyetliyiz. Tabiatıyla, bu çabalardan sonuç almamız Ermenistan’ın mevcut ikili ve bölgesel sorunların aşılmasında daha esnek ve yapıcı bir yaklaşım benimsemesine ve uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmesine bağlı olacaktır.

SORU: Namık Bey, Akdeniz’de Türk jeti ve Yunan jetinin çarpışması sonrasında bir soruşturma başlatıldığını biliyoruz. Acaba bu olaya ilişkin olarak bizimle paylaşabileceğiniz yeni bulgular var mı? Türkiye bu konuyu uluslararası hukuk platformuna taşımayı düşünüyor mu?

CEVAP: Bu konudaki çalışmalar, sizin de belirttiğiniz üzere, devam etmektedir. Yeni bir husus ortaya çıktığında bunu sizlerle elbette paylaşacağız.

SORU: Namık Bey, Türkiye’ye göre dün Kardak çevresinde ne oldu?

CEVAP: Dün Kardak çevresinde, bugüne kadar olan çerçevede bir takım gelişmeler vuku bulmuştur. Bunlarrın gereğinden fazla büyütülmesi uygun olmaz.

SORU: Namık Bey, Ek Protokol’ün uygulanmasıyla ilgili olarak, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye limanların açılması hususunda Adalet Divanına başvurması yönünde bir tavsiyesi olduğu haberleri yeraldı. Adalet Divanı, Ek Protokolle ilgili olarak Türkiye’nin gündeminde midir? Böyle bir başvuru düşünülüyor mu?

CEVAP: Bu konudaki sorunuzun içeriğine ilişkin elimde gerekli bilgi yok. Araştırır, size sonra cevap veririm.

SORU: Namık Bey, AB hazmetme kapasitesinde daha güçlendirilmiş bir kriter olarak yeni üyelere uygulama kararı aldı. Acaba bununla ilgili bir değerlendirmeniz var mı?

CEVAP: Bu konu yeni bir husus değildir. Bu konuyu izliyoruz. Gerekli şekilde değerlendirmelerimizi yapacağız ve süreç içerisinde şayet tedbir almak gerekiyorsa onları da alacağız. Söyleyeceklerim bu aşamada bundan ibaret.

Başkaca sorunuz olmadığını anlıyorum, hepinize tekrar içten teşekkürlerimi sunuyor ve toplantımızı burada kapatıyorum.