28 Temmuz 2004 - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

TAN: Değerli arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz diyor, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Benim herhangi bir açıklamam veya belirteceğim bir husus olmayacak. Bu itibarla, sorularınız varsa bunları cevaplamaya çalışayım.

SORU: Namık Bey, bugün Türk basınında Rum kesiminin bazı iddiaları yer aldı. 1974’ten beri Rum gemilerine uygulanan yanaşma ve demirleme yasağının bundan sonra uygulanmayacağı, hatta bir-iki geminin adı verilmeyen bir Türk limanına yanaştığı şeklinde. Aynı şekilde, hava koridorlarının da açılacağı yönünde Rum kesiminde bir iddia var. Bizi haberdar edebileceğiniz bu yönde bir gelişme var mı?  Rum kesiminin böyle bir talebi oldu mu? Mesela hava koridorunun açılması ya da Türkiye üzerinden başka ülkelere ulaşım sağlanması yönünde.

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, referandumlarda Annan Planı’na hayır demiş olan Rum tarafı uluslararası planda kendisine karşı ortaya çıkan eleştiri ve tepkileri göğüsleyebilmek amacıyla, zaman zaman uygulanması mümkün olmayan öneriler ileriye sürmekte ve çeşitli ülkeler ve kuruluşlar nezdinde teşebbüslerde bulunmaktadır. Bahsekonu haberler de, belirttiğiniz hususlar da bu gayretlerinin, bu çabalarının birer tezahürüdür. Şu anda Türkiye ve Kıbrıs Türkleri açısından en önemli konu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin maruz kaldığı ambargoların kaldırılması ve  izolasyonun kırılmasıdır. Bunların ötesindeki haberlere ve bilgilere itibar etmemenizi öneririm. 

SORU: Efendim, benim bu söylediklerinizden anladığım, Rum kesiminin  bu tür önerilerle geldiği, ancak bizim tarafımızdan kabulü mümkün olmadığı şeklinde. Yanlış mı anlamışım?

CEVAP: Yanlış anlıyorsunuz. Ben bizden bahsetmedim.

SORU: Çünkü bazı önerilerle geldi dediniz. İlla bize olması şart değil. Çeşitli ülkeler nezdinde de olabilir.

CEVAP: “Zaman zaman uygulanması mümkün olmayan öneriler ileriye sürülmekte” dedim. Bunları  çeşitli ülkeler ve kuruluşlar nezdinde yapıyorlar.

SORU: Bugün yine basında Amerika’nın PKK’ya bağlı bir büroya baskın yapıp, bazı insanları tutukladığı haberleri var. Bu konuyla ilgili size bilgi geldi mi?

CEVAP: Bu konuda bize ulaşmış bilgi yok. Ancak konuyu araştırıyoruz.

SORU: İlk soruya devam niteliğinde bir soru. Uygulanması mümkün olmayan öneriler dediniz. Rum tarafının Gümrük Birliği çerçevesindeki taleplerini, Türkiye uygulanması mümkün olmayan talepler olarak mı görüyor?

CEVAP: Ben size bu konuyla ilgili söyleyeceğimi söyledim. Bunun ötesinde belirteceğim bir husus yok.

SORU: Namık Bey, yine Rum basın kaynaklarına dayandırılarak AB Dönem Başkanı Hollanda’nın, Eylül ayında yeniden birleşme için bir çözüm planı takvimi ortaya çıkaracağı ifade edildi. Acaba bu konuda Ankara’ya ulaşmış bir bilgi var mı? Böyle bir gelişmeye Türk tarafı nasıl yaklaşır?

CEVAP: Bu konu da aynı çerçeve içinde değerlendirilmeli. Nitekim, bütün bu haberlere baktığınızda, sizler de gayet iyi biliyorsunuz, hepsinin Rum kaynaklı olduğunu göreceksiniz.

SORU: Rum basınında yine şöyle bir haber yeralmış. Bunu bir Türk gazetesi aktarıyor bize. Türkiye’nin iyi niyet göstergesi olarak sonbaharda Kıbrıs’tan asker çekeceği güvencesi verdiğini savundu Rum basını. Bu konuda ne diyeceksiniz?

CEVAP: Rum basınıyla ilgili değerlendirmemi biraz önce söyledim.

SORU: Amerika’nın Almanya’daki F16’larını İncirlik’e kaydırmak istediği yönünde haberler gelmeye başladı. Bu konuda iletilmiş resmi bir gelişme var mı?

CEVAP: Şöyle söyleyebilirim. Daha önce bu konuda yapmış olduğumuz açıklamaları veya verdiğimiz bilgileri değiştirecek herhangi bir gelişme olmamıştır.

SORU: Bilindiği üzere bu konuda istişarede bulunulacaktı. Amerika konuya ilişkin kararını vermek üzere olduğunu söylüyor. Bir ziyaret planlanıyor mu?

CEVAP: Benim böyle bir ziyaretten haberim yok. Bakarız.

SORU: Irak’la ilgili birkaç konu var. Birincisi, Iyad Allavi’nin bir ziyareti olcaktı. O gerçekleşemedi. Bunun Türkiye’ye bir tepki olduğu yorumları var. Iyad Allavi’nin Türkiye’ye mesafe koyduğu yorumları var. İkincisi, biz Musul’da bir Konsolosluk açmak istiyorduk, bu konuda bir gelişme var mı? Son olarak da, Barham Salih’in bir açıklaması var, size de ulaşmıştır: “Kürt Peşmergeler dağıtılmayacak. Nasıl biz Türkiye’nin içişlerine karışmıyorsak, komşumuzun da bizim içişlerimize karışmasını istemiyoruz” yolunda açıklaması var. Bunlara ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

CEVAP: Sırayla bunları yanıtlamaya çalışayım. Irak Başbakanı Iyad Allavi’nin Türkiye’ye gelmek istemediği yönünde bazı haberler basına yansıdı. Bunlar hiçbir şekilde doğru değildir. Kendisine davet yapılmıştır. Kendisi de buraya gelmeyi arzu etmektedir. Ziyaretin tatil dönemi sonrasında belirlenecek bir tarihte gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. İkincisi Musul’daki Konsolosluk meselesi. Evet, bu konudaki haberler doğrudur. Bizim zaten Musul’da Başkonsolosluğumuz vardı. Tekrar bu Başkonsolosluğumuzu faaliyete geçirmek için Irak Geçici Yönetimi’yle temas halindeyiz. Bu bir süreçtir. O sürecin neticesinde gerekli adımlar atılacaktır. Üçüncü sorunuz, Barham Salih’in açıklamalarını basında gördüm. Ancak, ayrıntılarıyla değerlendirmem mümkün olmadı. Ona sonra bakarız.

SORU: Tüm bunları alt alta koyduğunuz zaman Irak’ın yeni yönetiminin Türkiye’ye oldukça mesafeli yaklaştığı yorumunu çıkartmak sizce doğru mu? Araya bir mesafe koymak istiyorlar ve Türkiye yaklaşmaya çalışıyor. Irak’ın bu yaklaşıma yorumu menfi. Bütün bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel olarak olumsuz bir hava var gelişmelerde.

CEVAP: Bu tamamen sizin yorumunuz olur. 

SORU: Konsolosluk açma isteğimize olumsuz yanıt mı aldık?  Yoksa siz açma gayretlerini mi doğruluyorsunuz?

CEVAP: Eğer yanlış anlama sözkonusuysa düzelteyim. Ben konsolosluk açma konusundaki faaliyetleri doğruluyorum. Olumsuz yanıt aldığımız sözkonusu değil.

SORU: Irak’ın yeni Ankara Büyükelçisi’yle ilgili bir bilgi ulaştı mı size?

CEVAP: O konuda benim bir bilgim yok. Bu sabah bu konuda arkadaşlarıma bir-iki soru yönelttim. Ancak, cevabını alamadım. Bilgi edinince size o konuyla ilgili bilgi vereceğim.

SORU: Namık Bey, Rum Ticaret Bakanı’nın geçen hafta içinde Türkiye’ye geldiği ve Türk yetkililerle görüşme gerçekleştirdiği iddiasında  bulunuluyor. Siz böyle bir ziyareti ve görüşmeleri doğruluyor musunuz?

CEVAP: Hayır. Benim böyle bir ziyaretten haberim yok. 

SORU: Başbakan’ın İran ziyareti sırasında PKK/KONGRA-GEL’in İran tarafından tanınması halinde Türk yetkililerinin de Halkın Mücahitleri Örgütü’nü tanıyacağı yönünde bir haber var. Acaba böyle bir şey bekleniyor mu?

CEVAP: Arkadaşlar, benim basın haberlerine atfen Sayın Başbakanımızın henüz sonuçlanmamış ziyareti konusunda değerlendirmelerde bulunmamı beklemeyin lütfen. 

SORU: Sudan Dışişleri Bakanı buradaydı. Dün düzenlediği basın toplantısında, bizim bir sorumuz üzerine, Türkiye’nin Darfur sorunu hakkında ABD ile Sudan arasında arabuluculuk yapmasına sıcak baktığı mesajını verdi. Türkiye’nin, ABD’nin dost ve müttefik bir ülke olmasından dolayı kendilerine yardımcı olabileceğini söyledi. Türkiye’ye yönelttikleri böyle bir öneri var mı, arabuluculuk önerisi gibi? Eğer varsa, Türkiye buna nasıl bakar. Herhangi bir rol üstlenecek mi?

CEVAP: Sayın Bakan’ın o ifadelerinden bağımsız olarak, ben size kısa bir bilgi vereyim. İslam Konferansına üye ülkelerin BM Daimi Temsilcileri, 12 Temmuz’da New York’ta, Darfur’daki gelişmelerin görüşüldüğü bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda, Afrika Birliği Örgütü’nün sorunun çözümü için bazı faaliyetler yürüttüğü, bunlardan sonuç alınabilmesi için bu Örgüte zaman tanınması gerektiği görüşünde oydaşma olduğu görülmüştür. İKÖ troykası olarak, Türkiye, İran ve Yemen Daimi Temsilcileri bu görüşü, 15 Temmuz’da BM Güvenlik Konseyi Başkanı’na yazılı bir not eşliğinde duyurarak, Güvenlik Konseyi’nin Afrika Birliği’ni desteklemesi ve Birliğin giriştiği gayretlerin sonuç vermesi için imkan tanınmasının beklendiğini belirtmişlerdir. 

SORU: Suriye istihbarat birimlerinin Türkiye’ye bir rapor ilettiği ve bu raporda Kerkük ve Musul’da 10 bin kadar Yahudi yerleşimcinin arazi satın aldığı belirtiliyor. Bu konuda yorumunuz nedir?

CEVAP: Hiçbir bilgim yok, bu konuda.

Sanıyorum başka sorunuz yok. Toplantımız burada bitmiştir.

SORU: Basın toplantılarına ara verilecek mi? Tatil dönemine giriyoruz.

CEVAP: Bu sizden gelecek talebe bağlı. Haklısınız, Ağustos ayının tatil dönemi olması sebebiyle tempomuzda biraz yavaşlama olacak. Eğer, arzu ederseniz, en az iki hafta ara veririz. Ondan sonra gerek görürsek başlar, gerek görmezsek tatili bir-iki hafta daha uzatırız. Şayet  sizler de uygun görüyorsanız, bu önerimin kabul edildiğini varsayıyorum.

Teşekkür ediyorum.