27 Nisan 2005, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

Değerli arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoşgeldiniz. Hepinize, her zaman olduğu gibi, güzel bir hafta diliyorum ve içten sevgiyle sizleri selamlıyorum. Benim bugün bir açıklamam olmayacak. Sorularınız varsa bunları cevaplamaya gayret edeyim.

…………………

SORU: Amerikan Başkanı Bush, yine klasik konuşmalarından birini yaptı. Gerçi soykırım demedi ama soykırım demeye getirdi. Bu açıklaması, demeci  Ankara’yı tatmin etti mi?

CEVAP: Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın her yıl 24 Nisan’da “Ermeni Anma Günü” vesilesiyle yazılı açıklama yapma uygulamasının bu yıl da sürdüğünü görüyoruz. Başkan Bush’un yaptığı açıklamada yer alan bazı veri ve değerlendirmelere katılmamız tabiatıyla mümkün değildir. Tarih ancak gerçekliği tartışılamayacak resmi belgeler temelinde yazılır ve değerlendirilir.  Bu açıdan Sayın Başbakan ve Ana Muhalefet Partisi Başkanı tarafından yapılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da benimsenen, Türk ve Ermeni tarihçilerden oluşacak bir komisyonun ilgili bütün ülkelerle incelemelerde bulunarak bulgularını uluslararası kamuoyuna açıklamaları yönündeki öneriye Başkan Bush’un yaptığı konuşmada yer vermesi memnuniyetle karşılanmıştır. Bu ifadeleri Türkiye’nin hassasiyetlerinin de dikkate alındığının bir göstergesi olarak görüyoruz. Başkan Bush’un da vurguladığı gibi böyle bir süreç iki halk arasındaki hoşgörü ve uzlaşının tesisinde önemli bir adım oluşturacak, bölge barış ve istikrarına da katkı sağlayacaktır.

SORU: Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan  tarafından Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektuba ilişkin değerlendirmeleriniz nedir? Ermenistan’a, Koçaryan’ın, önce diplomatik ilişki kurulması ardından hükümetler arası bir komisyon oluşturulması önerisine nasıl  bir yanıt verilecek?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, bu, hepinizin takdir edeceğinden emin olduğum gibi, ciddi bir konudur. Dolayısıyla bu mektup gerek Bakanlığımızda, gerek ilgili makamlarımız tarafından değerlendirilecektir.  Mektubun muhatabı Sayın Başbakanımızdır. Bu çerçevedeki değerlendirmelerimiz olgunlaştığında sizlere aydınlatıcı bilgi vereceğiz.  Bu değerlendirmelerimizin sonuçlarını sizlerle paylaşacağız.

SORU:  Dün, Rusya Duma’sında daha önceki günlerde alınmış olan karara istinaden Bakanlığın bir açıklaması olduğunu gördük. Bu açıklama dışında Rus makamlarıyla herhangi bir kontak kuruldu mu? Rusya’nın Ankara Büyükelçisinin Bakanlığa çağrılması gibi bazı alternatifler gündemde mi?

CEVAP:  Son zamanlarda değişik ülke parlamentolarında buna benzer kararların alındığını üzüntüyle görmekteyiz. Bu konularda size kısaca bilgi vermek isterim. Biliyorsunuz Polonya’da böyle bir gelişme oldu. Bakanlığımızın açıklaması dışında, Varşova Büyükelçimiz Polonya Dışişleri Bakanlığı nezdinde kararı protesto etmiştir. Ayrıca Polonya’nın Ankara Büyükelçisi Bakanlığımıza çağrılmıştır. Rusya Federasyonu’nun buradaki Maslahatgüzarı da Bakanlığa çağrılmış bulunmaktadır. Bugün öğleden sonra kendisi nezdinde gerekli girişim yapılacaktır. Bakanlığımız bu konuda sizin de belirttiğiniz üzere bir açıklama yayınlamıştır. Moskova Büyükelçimiz ayrıca kararı RF Dışişleri Bakanlığı’na bir Nota tevdi etmek  suretiyle protesto etmiştir.

Esasen sözde soykırım iddiaları ile ilgili çeşitli ülkelerde yapılan girişimlere karşı çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Bir takım ülkelerde, konu hakkında Parlamento düzeyinde karar alınması,  girişimlerimiz sonucu engellenmiştir.

SORU: Nota verilen veya tepki gösterilen ülkeler arasında Almanya var mı?
 
CEVAP: Bu konuda, bildiğiniz üzere, Almanya’da bir karar tasarısı mevcuttur. Bu karar tasarısı Dış İlişkiler Komisyonu’na havale edilmiş durumdadır. Tasarıda soykırım ifadesi yer almamaktadır. Karar tasarısının engellenmesi yönündeki girişimlerimiz sürdürülmektedir. Alman hükümetiyle de konuyu görüşmekteyiz. Şansölye Schröder’in ülkemizi ziyareti sırasında da bu konu tabiatıyla değişik platformlarda kendisiyle ele alınacaktır.

SORU:  Girişimde bulunan ülkeler hangileri acaba? “Birtakım ülkeler”dediniz, net isimleri var mı?

CEVAP:  Bunları size zamanı geldiğinde isim bazında söylerim.

SORU:  Önceki gün Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Sayın Cemil Çiçek bir açıklama yaptı ve Türkiye’nin Ermeni politikasının artık değiştiğini söyledi. Bu değişim ne ölçüde gerçekleşmiştir? Türkiye’nin ilişkilerin normalleşmesi için savunduğu ve istediği tezlerin yanısıra soykırım iddialarıyla ilgili bir değişim sözkonusu mudur?  1915-1919 olaylarını Türkiye bu aşamada nasıl değerlendiriyor?

CEVAP:  Bu husustaki gelişmeleri biraz önce size aktardım. Özellikle sözde soykırım konusunda bir takım çalışmalar yapıldığı doğrudur. Bunlar olgunlaşma aşamasındadır. Değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşacağımız tabiidir.

SORU:  Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı’nın programıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Caferi gelebilecek mi? Aynı zamanda Sayın Bakan’ın önümüzdeki günlerde programı hakkında bilgi alabilir miyiz?

CEVAP:  Bu konuda size kısaca bilgi vermek isterim. Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları’nın 8. Toplantısı 29-30 Nisan 2005 tarihlerinde İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenecektir. Toplantıya Türkiye, İran, Suriye, Mısır, Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Ürdün katılacaklardır. Sözkonusu ülkelerden, Suudi Arabistan dışındakilerin Dışişleri Bakanları seviyesinde temsil edilmeleri öngörülmektedir. Toplantıya ayrıca İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri, Arap Ligi Genel Sekreteri,  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi ve Avrupa Birliği’nden bir temsilcinin de katılması beklenmektedir. Irak Başbakanı Caferi, sizlere evvelce de duyurduğumuz üzere toplantıya davet edilmiştir. Kendisinin katılıp katılmayacağı hususu henüz kesinlik kazanmış değildir. Bu husus, Irak’taki hükümet kurma çalışmalarına bağlı olarak yakın bir zamanda belli olacaktır diye ümit ediyoruz. Herhalükarda, Irak hükümeti kurulamasa da bu kez toplantıyı Dışişleri Bakanları düzeyinde gerçekleştirmenin yararlı olacağına inanmaktayız. Heyetlerin 28 Nisan’dan itibaren İstanbul’a  gelmeleri öngörülmektedir. 29 Nisan Cuma günü yüksek düzeyli memurların bir araya gelmeleriyle çalışmalara başlanacaktır. Ertesi gün, Dolmabahçe Sarayı’nda heyet başkanları bir araya geleceklerdir. Burada, heyet başkanlarının konuşmalarını tamamlamalarından sonra, heyetler onuruna öğle vakti bir yemek vermeyi öngörmekteyiz. Yemek sonrasında heyetler tekrar bir araya gelecekler ve nihai bildiriyi kabul edeceklerdir. Akabinde de bir basın toplantısı düzenlenecektir. 30 Nisan Cumartesi günü öğleden sonra nihai bildirinin açıklanmasından itibaren heyetler ülkemizden ayrılacaklardır. Bu çerçevede, Bağdat’ta hükümet kurma çalışmalarını yakından takip etmekteyiz. İlgili başkent ve merkezlerle temas halindeyiz.

SORU: Toplantıyı izleyeceğim için soruyorum. 30 Nisan günü programı için detaylı bilgi verebilir misiniz? Nihai bildiri için öngörülen bir saat var mı?

CEVAP: Size şu sırada hatırlayabildiğim ölçüde bilgi verebilirim. Kesin programı da toplantıdan hemen sonra sizlere bildiririm. Yüksek düzeyli memurlar toplantısı 29 Nisan Cuma günü saat 14.00’de başlayacaktır. Sizlere belirttiğim üzere, yine hatırlayabildiğim ölçüde, 30 Nisan günü Bakanlar Toplantısı, bir açılış oturumu şeklinde saat  10.00’da başlayacak. Bu toplantıyı müteakip bir yemek verilmesi öngörülmektedir.Öğleden sonra ikinci oturumu yapılacak. Biraz önce belirttiğim gibi toplantı bir nihai bildirinin kabulüyle de sona erecek. Bunların kesin saatlerini size toplantıdan hemen sonra söyleriz.

SORU: Açılış oturumunun ardındaki yemeğe Sayın Başbakan da katılacak mı?

CEVAP : Evet,  Sayın Başbakanımızın katılmaları öngörülmektedir.

SORU: Bu toplantının gündemi, amacı nedir?

CEVAP: Bu hususları, 29 Nisan sabahı saat 11.00’de Sepetçiler Kasrı’nda hem yerli hem de yabancı medya mensuplarının katılmasıyla düzenleyeceğimiz bir “background” brifing sırasında  sizlere ayrıntılarıyla açıklayacağız. Şayet orada sizler veya kurumunuzdan temsilciler bulunursa, sanıyorum yararlı olacaktır.

SORU: Sayın Bakan’ın önümüzdeki dönem programıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Yakın dönemde, 5-6 Mayıs 2005 tarihlerinde Sayın Bakanımızın Kırgızistan’ı ziyareti öngörülmektedir. Bunu müteakip, Sayın Bakanımızın 10-11 Mayıs 2005 tarihlerinde Bükreş’de düzenlenecek “Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Süreci Zirvesi”ne katılımı öngörülmektedir. Bilahare 12-13 Mayıs 2005 tarihlerinde de Sayın Bakanımızın Ukrayna’yı ziyaretleri gündemdedir.

SORU: Ülkemize gerçekleştirilecek ziyaret  var mı?

CEVAP: Benim elimdeki programda sadece Almanya Başbakanı Schröder’in 2-4 Mayıs’ta ülkemizi ziyareti kayıtlı. Bunun ötesindeki ziyaretleri bilemiyorum. Onları da öğrenir size söylerim.

SORU: Amerika’ya İncirlik Üssü’nü kullanması için verilen izinle ilgili olarak bir soru sormak istiyorum. Kararnamenin içeriği hakkında bilgi alabilir miyiz? Süreç nasıl tamamlanacak, tamamlandı mı? Bu verilen izin, BM kararı çerçevesinde verilen bir izin mi  yoksa ayrı bir izin mi? Örneğin, blok uçuş öngörüyor mu? Bir başka sorum da geçen gün Edelman, “Kararnameyi görelim, ona göre tartışacağız” gibi bir ifade sarfetti. Bizim biraz kafamız karıştı. Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra sözkonusu süreç bitmiyor mu? Yoksa daha devamı var mı?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, bütün bu söylediğiniz hususlarda, bizzat Sayın Bakanımız tarafından sizlere çeşitli vesilelerle gayet açık bilgiler verildiğine inanıyorum. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız ve temaslarımız devam etmektedir. Sayın Bakanımızın, sürecin kısa bir süre sonra sonuçlanacağı konusunda sizlere beyanları mevcuttur. Biz bu konuda süreç tamamlandığında açıklıkla, ayrıntılı bir şekilde sizleri bilgilendirmeyi öngörmekteyiz. Ancak, biraz önce söylediğim gibi bu süreç sonuçlanmamıştır. Bunu beklememiz icap edecektir. ABD makamları da gerek buradaki Büyükelçilikleri vasıtasıyla, gerek Washington’da bu çalışmaların devamı sürecinde mesafe alınmasından duydukları memnuniyeti bize ifade etmişlerdir. Dolayısıyla, bir miktar daha beklememiz gerekecektir.

SORU: Washington’dan gelen haberlerde ABD’nin Kıbrıs için yeni bir girişim başlatacağı, bu çerçevede Dışişleri Bakan Yardımcısı Laura Kennedy’nin Ada’ya, Atina’ya ve Ankara’ya geleceği söylenmişti. Tarih belli midir? Bu ziyareti nasıl karşılıyorsunuz? Ankara’nın mesajları ne olur?

CEVAP: Böyle bir ziyaretten, en azından benim haberim yok. Sormam lazım. Öğrenince söylerim.

SORU: Lüksemburg’da Avrupa Birliği’nin Kıbrısla ilgili olarak bir özeleştirisi de ortaya çıktı. Konuyla ilgili olarak bazı kararların alınamadığı görüşlerinin ortaya çıktığı ve Temmuz gibi bu çalışmaların tamamlanmasının planlandığı sonucu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı‘nın bu konudaki değerlendirmesi ne olacak?

CEVAP: Yapılan son toplantı konusunda Lüksemburg’da meslektaşlarınıza çok ayrıntılı bilgiler sunduk. Nitekim, bugünkü basında, dikkat ederseniz bunlar aynı ayrıntıda ve açıklıkta yer almakta. Bizim, belirttiğiniz hususlardaki görüşlerimiz açıktır. Kıbrıs konusunda, Avrupa Birliği’nin yapacağı birçok şey vardır. Bunları hem sizler gayet iyi bilmektesiniz. Hem de Avrupa Birliği çok iyi bilmekte. Bu konuda, tabiatıyla, yine bugünkü basında yer aldığı şekliyle,  kendilerine güçlü çağrılarda bulunduk.

SORU: Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Kemal Derviş’in UNDP Başkanlığı’na, BM Genel Kurulu’nun da onayıyla atanması gündemde. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı’nın tepkisi nedir?

CEVAP: Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nca dün yapılan bir basın açıklamasına göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İcra Komitesi Başkanı’na yazdığı bir mektupta, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanlığı görevi için Sayın Kemal Derviş’i uygun gördüğünü bildirmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu tercihinin önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İcra Komitesi tarafından da ele alınması öngörülmektedir. BM Genel Sekreteri konuyu daha sonra onaylamak üzere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunacaktır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu önemli görev için, birçok değerli aday arasından Sayın Kemal Derviş’i tercih etmiş olması Türkiye için bir gurur kaynağıdır. “Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinin” hayata geçirileceği bir dönemde Sayın Derviş’in bu göreve seçilmiş olması ayrıca büyük önem taşımaktadır. Sayın Kemal Derviş’in uluslararası ekonomi konularındaki engin bilgi ve deneyiminin, yoksulluğun yok edilmesi ve iyi yönetişim gibi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın gündemindeki iki güncel sorunun çözümüne dikkate değer bir katkı sağlayacağına inanılmaktadır. Kendisini kutluyor ve bu önemli görevinde başarılar diliyoruz. Ayrıca, yine bildiğiniz ve bugün bazı basın organlarınca da yansıtıldığı üzere, Sayın Bakanımız kendilerine telefon ederek, tebriklerini iletmişlerdir.

Evet başka sorunuz olmadığını anlıyorum, hepinize teşekkür ediyor ve toplantıyı kapatıyorum.