26;Temmuz 2005, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Haftalık Olağan Basın Toplantısı

Değerli arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Bugün benim herhangi bir açıklamam olmayacak. Sorularınız varsa bunları  cevaplandırmaya gayret edeyim.

.....................


SORU:   Ek protokol ne zaman imzalanıyor?

CEVAP:Aslında bu konuda bugünkü basında gayet kapsamlı haberler okudum. Ancak, İngiliz Dönem Başkanlığıyla protokolün imzasıyla ilgili görüşmelerimizin tamamlandığını size söyleyebilirim.  İngiliz Dönem Başkanlığı dünkü olağanüstü COREPER toplantısında bu konuyu ele aldı. Uyum protokolünün Sayın Başbakanımızın Londra’ya yapacakları ziyaretin akabinde sonuçlandırılmasını bekliyoruz.

SORU: Yani Perşembe günü mü? Ayrıca, yapılacak olan deklarasyonun içeriği dönem başkanlığıyla paylaşıldı mı yoksa bu paylaşım Başbakanın Blair ile görüşmesi sırasında mı gerçekleşecek?

CEVAP: Bu konuda fazla spekülasyona girmek istemiyorum. Ancak, sizlere bu aşamada protokolün Sayın Başbakanımızın ziyaretinin akabinde imzalanacağını söyleyebilirim. “Akabinde” sözcüğü sanıyorum zamanlama bakımından gerekli tarifi yapıyor. Bir deklarasyon elbette yapacağız. Yine bugünkü basında yer alıyor. Daimi Temsilcimiz Brüksel’de basın mensuplarımıza bazı açıklamalarda bulunmuşlar, bunları hepiniz okumuşsunuzdur. İngiliz Dönem Başkanlığı protokolü imzalayıp bize gönderecek. Biz de imzaladıktan sonra bir Deklarasyon ile birlikte metni geri göndereceğiz ve süreç böylece tamamlanmış olacak. Deklarasyon yapılması bizim için hukuki bir gerekliliktir. Bu deklarasyonun bizim tarafımızdan yapılması yeterlidir. Tabii, karşı tarafın herhangi bir deklarasyon yapıp yapmayacağı hususu kendi ihtiyarındadır. Size bu aşamada yapacağımız deklarasyonun içeriği hakkında bilgi veremeyeceğim. Ancak, süreç tamamlandıktan sonra sizleri kapsamlı bir şekilde bilgilendireceğiz.

SORU: Dünkü COREPER toplantısında Türkiye’nin yapacağı deklarasyonda havalimanları ve deniz limanlarının Rum kesimine kullandırtılmaması yönünde bir çekince olmaması için bir uyarı var. Deklarasyonda bu şekilde ifade edilecek mi, Yani Rum kesimi Türk tarafının limanlarını ve deniz limanlarını kullanamayacak diye?

CEVAP: Biz deklarasyonumuzda uygun gördüğümüz, belirtilmesinde zaruret bulduğumuz hususlara yer vereceğiz.

SORU: Deklarasyonu AB tarafıyla paylaştınız mı şu ana kadar?

CEVAP: Deklarasyonu, AB tarafıyla müzakere etmiş değiliz.

SORU: Metin üzerinde İngiliz Dönem Başkanlığıyla da bir mutabakat sağlandı mı? Bir endişeniz var mı? Yani son anda havalimanları ve deniz limanlarının bu imzalanacak metne konulması gibi. Böyle bir oldu bittiyle karşılaşabilir miyiz?

CEVAP:  Herhangi bir endişemiz yoktur. Zira, bir müzakere süreci geçirdik ve bu süreçte görüşlerimizi açıklıkla ortaya koyduk. Bu görüşlerimiz çerçevesinde ve hukuki zeminde hareket edeceğiz. Dolayısıyla,  bir endişemiz yoktur.

SORU: Bugünkü bir gazetede haber vardı. Kıbrıs Rum kesiminden kalkan bir uçağın doğrudan İstanbul’a gelmesiyle ilgili. Bununla ilgili söyleyeceğiniz bir şey var mı?

CEVAP: Güney Kıbrıs Rum kesiminden Türkiye’ye doğrudan uçuş yapılması hususundaki kısıtlamalarımızda herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Bugün bazı gazetelerde yer alan bir İsrail uçağının Larnaka’dan kalkarak İstanbul’a inmesi haberini biz de basın yoluyla öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konudaki soruların muhatabı konuyla ilgili operatif birimler olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüdür. Bu kurumlarımızdan şu ana kadar konuyla ilgili  olarak Bakanlığımıza herhangi bir bilgi veya başvuru intikal etmiş değildir.

SORU: Deklarasyonun içeriğinin AB tarafıyla müzakere edilmediğini söylediniz. Peki AB tarafından bu deklarasyonu önce görelim ondan sonra biz İngiltere Dönem Başkanlığı olarak imza atar ve size göndeririz  gibi bir talep geldi mi?

CEVAP: Bu konuda söyleyeceklerimizi söyledim. Onun ötesinde bir yorum yapmak istemiyorum.

SORU: İsviçre’deki gelişmelerin ardından İsviçre savcısının izleyeceği yola dair herhangi bir  bilgi ulaştı mı ? Bugün bir karara varıldı mı? Sayın Büyükelçi Bakanlığa çağırılacak mı? Böyle bir beklenti içinde olalım mı?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım bu  olayla ilgili gelişmeleri Bern Büyükelçiliğimiz ve Zürih Başkonsolosluğumuz başından itibaren yakından takip etmişlerdir. Sorgulamada Zürih Başkonsolosumuz da bulunmuştur. Savcı Sayın Perinçek’e sorular sormuş, Perinçek’in yanıtları da kayda geçirilmiştir. Bu işleme Konsolosluk yetkilimiz de tanıklık etmiştir. Bu konuda gerekli girişimler yapılmaktadır. Tutumumuz İsviçreli savcının ne yapacağına bağlı olacaktır. Yani, Kamu davası mı açacak, yoksa takipsizlik kararı mı verecektir, bunlara bakılacaktır. Ancak, Sayın Halaçoğlu’ndan sonra böyle bir  ikinci davanın ortaya çıkması ve meselenin derinleşmesinin İsviçre ile siyasi ilişkilerimizin gelişmesine katkıda bulunmayacağı ortadadır. Gerek Ankara’da,  gerek Bern’de gerekli girişimleri çok yakında yapacağız.

SORU: Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin hafta sonu bir değerlendirmesi oldu, sınır ötesi operasyona karşı çıkan ve kuzeyde kendilerinin kontrol edemediği bölgelerde Amerika’nın bir harekete geçebileceği yönünde. Acaba bu açıklamalara bir değerlendirmeniz olacak mı?

CEVAP: Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin önceki gün yaptığı açıklamada Irak’ın Türkiye’ye ve komşu ülkelere karşı Iraklı olmayan tüm silahlı grupları kontrol altına alma yükümlülüğünü ifade etmiş olmasını olumlu olarak değerlendiriyoruz ve bu çerçevedeki yükümlülüklerini yerine getirmelerini bekliyoruz. Bunun ötesinde yorumda bulunmanın doğru olmayacağı kanaatindeyim. Öte yandan Hükümet Sözcümüz Sayın Cemil Çiçek’in de dün, bu beyanla ilgili değil ama, bu çerçevede yaptığı açıklamalarını da herhalde hepiniz gördünüz.

SORU:  Amerika, Irak ve Türkiye’nin katıldığı 3’lü Güvenlik Toplantısı olmuştu burada. Onun ikincisinin önümüzdeki dönemde yapılacağına dair bilgiler, haberler vardı. Ayrıntı alabilir miyiz?

CEVAP: Hepiniz biliyorsunuz, Türkiye, ABD ve Irak’ın yüksek düzeyde sivil ve askeri yetkililerinden oluşan heyetler Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yönelen terör tehdidinin sona erdirilmesini ve bu tehdidi doğuran terör unsurlarının bölgeden tasfiye edilmesini amaçlayan işbirliğinin esaslarını görüşmek üzere 11 Ocak 2005 tarihinde Ankara’da bir araya gelmişlerdi. Bu toplantıda terörle mücadele konusunda mevcut anlayış birliği teyid edilmiş,  PKK/KADEK/Kongre Gel terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki uzantılarının bertaraf edilmesi için alınması gereken önlemler görüşülmüş ve bu önlemlerin geliştirilmesi ve uygulanması amacıyla üçlü toplantıların çeşitli  düzeylerde sürdürülmesi hususunda mutabık kalınmıştır. Sözkonusu mutabakat çerçevesinde işbirliğini somutlaştırmaya yönelik olarak önümüzdeki dönemde üçlü toplantı ve danışmaların gerçekleştirilmesi tabii olacaktır. Bunların zamanlaması konusunda bir kesinlik ortaya çıktığında sizleri elbette bilgilendireceğiz.

Başka sorunuz olmadığını anlıyorum. Hepinize teşekkür ediyor ve toplantımızı kapatıyorum.