Bugün, XX inci Yüzyılın ilk yarısında yaşanan ve insanlığa büyük acılar getiren savaşların tekrarını önlemek, uluslararası barış ve güvenliği korumak ve dünya devletlerinin refahını sağlamak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler Örgütünün 57inci yıldönümünü kutluyoruz.

İkinci Dünya savaşının külleri üzerine kurulan bu dünya örgütünün gündemi, işleyişi ve yapısı, geçen zaman içinde değişen dünya koşullarına cevap verebilmek amacıyla sürekli olarak gelişme göstermiştir. Birleşmiş Milletler Örgütü yarım yüzyılı aşan bir süredir küresel barış ve güvenliğin korunmasına, insan haklarının geliştirilmesine, geniş tabanlı bir kalkınma işbirliği programı oluşturulmasına çaba göstermiş, nüfus artışı, sosyal kalkınma, kadının rolü, sürdürülebilir kalkınma, çevre, gıda, sağlık, doğal kaynaklar gibi meselelere çözüm üretmek için azimle çalışmıştır.

Yirminci yüzyılın bu yüzyıla tartışmasız en büyük mirası olan Birleşmiş Milletler, bugünün karmaşık uluslararası ilişkileri gözönünde bulundurulduğunda, küreselleşen dünyanın sorunlarının çözümüne yönelik ortak gayretler için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Bu ortak gayretlerin sonuç verebilmesinin ön şartı olan insanlığın savaş felaketlerinden korunması hedefi ile barış ve istikrarın sürdürülmesi, büyük-küçük bütün üye ülkelerin BM Yasasının öngördüğü ilke ve yöntemleri tümüyle ve samimi olarak benimsemelerini, BM kararlarına tam olarak uymalarını zorunlu kılar.

Evrensel niteliği ile uluslararası toplumun ortak iradesini en geniş şekilde ortaya koyabileceği tek kuruluş olan Birleşmiş Milletler’in barışa ve güvenliğe karşı tehditlerin ortadan kaldırılması, çatışmaların önlenmesi, yoksullukla mücadele, ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin giderilmesi, refahın arttırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla yürüttüğü faaliyetlerin sonuna kadar desteklenmesi, insanlığın geleceği açısından hepimize düşen bir yükümlülüktür.

Birleşmiş Milletler’in 57inci yıldönümünü kutlarken, bu vesileyle kurucu üye olarak Türkiye’nin Birleşmiş Milletlerin ilke ve hedeflerine güçlü bağlarla bağlı olduğunu ve üzerine düşen her türlü görevi yerine getirmeye devam edeceğini teyid ederiz.